Yok kız takılıyorum sana
Şaka yapıyorum, bizim vardı bi içten yanmalı motorlar diye dersimiz, ben onu da 3 kere aldığım için ezber etmiş beynim :1:
Her dersi de 3 kere alıp, iyi bitirmişim kız okulu ben 4 senede
Kafa biraz geç basiy benim :smileymix::smileymix:
Motor başkaaa, araba başka, özel bi ilgim yok yani, anlamam öyle...Şaka benimki...
Her konuda konuşmaya gelince o pek bilgi meselesi değil de yetenek kuşum. Benim rahmetli babam genel kültürü çok geniş bir insandı, aristokrat bir adamdı, değişik bi tipti.
Ben 30 yaşındaydım kaybettiğimizde, o kadar senede hiç bilmediği bir konuya rastlamadım. İnanın abartı değil. Binlerce kitabı vardı,her konudan ama. Hepsini birden fazla kez okumuştu. Her ortamda, herkesle, ve her konudan konuşur; mutlaka konuyu yönlendiren kişi olurdu. Kelime hazinesi çok genişti, çok akıcı bir üslupla ve çok düzgün bir diksiyonla konuşurdu.
Bilmediği hiçbir şeye rastlamadım.
Bir gördüğünü/duyduğunu asla unutmaz, üstüne araştırır, herşeye ve herkese çok büyük ihtimam gösterirdi.
5 yaşındaki bir çocuğu evinde büyük insan gibi ağırlar, hürmet ederdi mesela.
Her eurovision da programdan önce tablolar hazırlar, kim kime ne puan vermiş, kendisi o şarkıyı neye layık görmüş puanlardı.
Onları arşivlerdi.
Türk sanat musikisi arşivi vardı, her şarkının makamını, besteci ve güftecisini, yılını ve şarkının hikayesini bilirdi.
Siyasetten çok iyi anlardı.
Bilgi yarışmalarını sever, takip ederdi. Ekran karşısında izler, soruları cevaplardı. Hiç bilmediği bir soru görmedim.
Şiir yazardı.
Çok güzel şarkı söylerdi.
Öyle bir adamdı işte, çok orjinaldi, çoookkkk.
Bu hususta hep onu örnek aldım ben. Kendimi geliştirirken, hep babam gibi olmak istedim.
Tansel demişti ya benim için çok düzgün diksiyonu var diye.
O zaman aklıma geldi yine bunlar. O konuda da hep babam gibi olmak istedim ben...
