ahh ahhh ne kaynanalar varmış be.
benimki gizli gıcıklardan ama.

aslında gıcık da değil çok da tatlı bi kadın. kibar ağırbaşlı yerini yordamını bilenlerden.
ama bi aması var işte. çözemeidğim, bilemediğim bi kopukluk var aramızda. daha doğrusu benden onlara. beni çok sevdiğini biliyorum mesela. temizlğe gelen kadın kaynanamın akrabası, ona da temizlğe gittiğinde sürekli beni anlatıyomuş kadına. hatta temizliğe gelen diyo ki; yeminle onurla sen evlenmeden önce hep hastaydı kaynanan, her akşam acilde diye haberlerini alırdık, kadın sizi evlendırdıkten sonra gelinleriyle hayata tutundu miğreni bile tutmuyor artık eskisi gibi hele torunlarından sonra başka bi kadın oluverdi diye.
öyle laf sokması, cimriliği, kalk hizmet et bana ayakları, gelin değil misin yapacaksın tabi tavrı asla yapmaz. hatta hizmet eder genelde. ama arada bi laf eder şoka girersin.

bak annen bunu dedi çok kırıldım deyınce de ben yanlış anlamış olurum onur hep öyle der.
ya bakın geçen bize geldi ya bunlar kayınpederim köşe takımının köşesine ayaklarını uzatarak oturdu. (belinden rahatsız kendisi) tv'de aden buz devrini kahkaha atarak izliyodu gelip anında arka sokaklar denen gudik diziyi açtı. neyse efendim konuşuyoruz "aden solak olacak sanırım sol kolunu daha çok kullanıyor" dedim, sanki sağ kolunda problem var demişim gibi "yok canım ne alaka sağ kolunda da bi problem yok gayet normal dedi. " bu Arada eltim de yanımızda ve sol kolunda problem var kızın.
napacağımı şaşırdım ki eltmin çocugu da sag kolunu çok kullanıyor solunu pek kullanmıyor. kızın yanında sürekli "alla alla problem mi var acaba kolunda bi göstersek mi " diye 3-5 kez konuştular. kız çok üzüldü çok ağladı bana bu konu yüzünden.
peşine de Aden'in dik oturamadığından dem vurmuş bilirkişi. tam dik oturamıyor demiş durupdururken. ben içerdeydım duymadım.
böyle mal mal laflar, ahkam kesmeleri lafın nereye gıdecegını bılmeden boş boş konuşmaları, benim evimdeyken kendi evlerindeymiş gibi sanmaları, her canları sıkıldığında benim evi çay içilecek yer olarak göremelri geriyor beni. peşine de Aden'in yeni gelen yatağını görmeye yatak odasına girmeleri delirtti beni.
gidince onur'a patladım ama boşuna patladım. yine ne varki girince noluyor yatak odasına dedi. patladığımla kaldım. yine erkeklerle aynı düzlemde farklı yönlere koştuğumuzu anladım. güldüm..
diyorum ki bi akşam gelirlerse bana, atayım yerlere donlarımı, sütyenlerimi, tuvalete de koyayım bi prezervatıf kutusu... anlarlar mı acaba? utanırlar mı sizce?_
ahah


ha