2012 Şubat Anneleri

leader

Daimi Üye
Katılım
5 Kasım 2011
Mesajlar
4.700
Tepki
2.416
Puan
113
Yaş
37
Konum
İstanbul
belki okuyanlarınız vardır ama eşim mail göndermiş az önce, paylaşmak istedim :

Sevgili arkadaşlar uzun bir yazı ancak,her anne ve baba mutlaka okumalı..bugün gülmeyen bir toplum olduysak bu yazı bunun nedenini açıklamakta...

Bir gün seminere başlamadan önce kısa boylu güler yüzlü birisi geldi,
Hocam elinizi öpmek istiyorum, dedi. Ben el öptürmekten pek
hoşlanmadığım için, yanaktan öpüşelim, dedim, öpüştük. Aramızda şöyle
bir konuşma yer aldı:
- Hayrola, neden elimi öpmek istedin?
- Hocam, üç yıl önce sizin bir seminerinizi katıldım. Hayatım değişti.
O seminerden sonra daha mutlu bir ailem var ve size teşekkür etmek
istiyorum; onun için elinizi öpmek istedim.
- Ne oldu, nasıl oldu?
- Üç yıl önce şirketimizin organize ettiği iki günlük bir seminerde
bizimle beraberdiniz. O seminerin bitişine doğru dediniz ki, "Bir
insanın anavatanı çocukluğudur. Çocukluğunu doya doya yaşayamamış bir
insanın mutlu olması çok zordur. Bir annenin, bir babanın en önemli
görevi, çocuklarının çocukluğunu doya doya yaşamasına olanaklar
yaratmaktır."
Bir süre sustu, bir şey hatırlamak ister gibi düşündü, sonra konuşmaya
devam etti:
- Hatta daha da ilerisi için söylediniz; dediniz ki, "Bir ulusun en
önemli görevi çocuklarının çocukluğunu doya doya yaşamasına olanaklar
yaratmaktır." Ben bir baba olarak sizi duyduğum zaman kendi kendime
düşündüm: Ben bir baba olarak çocuğumun çocukluğunu doya doya
yaşamasına fırsatlar yaratıyor muyum? Böyle bir sorunun o zamana kadar
hiç aklıma gelmediğini fark ettim. Ben ne yapıyorum, diye düşündüm.
Benim yaptığım sanırım birçok babanın yaptığının aynısıydı. Dokuz
yaşındaki oğlum ben işten eve gelince beni görmemeye, benden kaçmaya
çalışıyordu. Neden kaçmaya çalışıyordu, biliyor musunuz, Hocam?
- Hayır, neden?
- Çünkü onu görünce hemen şu soruyu soruyordum. "Oğlum bugün ödevini
yaptın mı?" Tuhaf tuhaf bakıyor, gözünü kaçırıyor, daha da
sıkıştırınca, hayır anlamına gelen, "cık" sesini çıkarıyordu.
Kızıyordum, söyleniyordum, "Niye yapmıyorsun ödevini!" diyordum.
Aramızda sürekli tartışmalar, sürtüşmeler oluşuyordu. Tabii bunun
sonucunda bütün aile huzursuz oluyordu.
Burada biraz sustu, soluklandı. Sanki hatırlamak istemediği anılar
vardı; onların üstesinden gelmeye çalışıyordu. Sonra konuşmaya devam
etti:
- Ben sizin seminerinizden çıktıktan sonra düşünmeye başladım. "Ben ne
biçim babayım," diye kendime sordum. Seminer için geldiğim
İstanbul'dan çalışma yerim olan Kayseri'ye gidinceye kadar düşündüm;
otobüste bütün gece düşündüm ve sonra kendi kendime dedim ki, eşimle
konuşayım, biz birlikte bir karar alalım. Diyelim ki bu çocuk isterse
beş yıl sınıfta kalsın, ama doya doya çocukluğunu yaşasın.
- Radikal bir karar!
- Evet, uçta bir karar, ama bu karar içime çok iyi geldi, Hocam.
Gerginliğim, üzüntüm gitti, içim rahat etti. Ben eve gelince eşime
dedim ki, hadi gel otur, konuşalım. Yemekten sonra oturduk konuştuk,
çocuklar yattı biz konuşmaya devam ettik. Seminerde anlatılanları
aktardım, böyle böyle böyle diye izah ettim ona ve en nihayet dedim
ki, ya benim gönlümden ne geçiyor sana söyleyeyim. Bizim oğlumuz var
ya bizim oğlumuz, o isterse beş yıl sınıfta kalsın, ama çocukluğunu
yaşasın! Şimdiye kadar onun çocukluğunu yaşamasıyla ile ilgili pek bir
çaba göstermedik, bir bilinç göstermedik, oluruna bıraktık. Gel şimdi
değiştirelim bunu.
- Eşiniz ne dedi?
- Hocam biliyor musun ne oldu?
- Ne oldu?
- Karım hayretle bana baktı ve dedi ki, "Bu ne biçim seminer be! Kim
bu adam? Öyle şey mi olur; yok bizim ki çocukluğunu yaşayacakmış!
Bizim çocuk çocukluğunu yaşarken öbürküler sınıflarını geçecek
ilerleyecek! Öyle şey olmaz."
- Anlıyorum; anne olarak çocuğunun geride kalmasını istemiyor,
kaygılanıyor!
- Fakat hocam ben pes etmedim, bırakmadım, mücadeleye devam ettim. Her
gün, her akşam gece yarılarına kadar karımla konuştum. Üç gecenin
sonunda bana, peki ne halin varsa gör, dedi.
- Pes etti, yani. Peki, sen ne yaptın?
- İşte onu dediği günün sabahı eşofmanımı, ayakkabımı şöyle kapının
yanına bıraktım işe gittim; işten dönünce oğlumun gözüne baktım ve
dedim ki, oğlum bugün doya doya oynadın mı? Bana hayretle baktı ve
"Hayır!" anlamına gelen "cıkk" dedi. O zaman, hadi gel beraber aşağıya
ineceğiz, oynayacağız, dedim. Eşofmanımı giydim, ayakkabımı giydim,
onunla beraber sokağa çıktık. Pencereden arkadaşları bakıyorlarmış,
onlar da sokağa çıktılar; birlikte sokakta oyun oynadık. Akşam saat
altıdan sekiz buçuğa kadar sokaktaydık. Eve gelince toz toprak
içindeyiz, beraber banyoya girdik, duş yaptık. Havluyla kuruladım, çok
mutluyduk ve o günden sonra işten dönünce her gün onunla oynamaya
başladım. Her gün, her gün, her gün oynadım. Yedi gün sekiz gün
sonraydı galiba, bir gün banyodan çıkarken onu kuruluyorum havluyla,
kolumu tuttu, bana döndü ve dedi ki, baba ya, ben seni çok seviyorum.
Hocam nefesim durdu, gözüm yaşardı, konuşamadım. Çünkü farkına vardım
ki, şimdiye kadar sevdiğini hiç söylememişti. Düşündüm, şimdiye kadar
hiç söylemediğinin farkında değildim; belki ömür boyu söylemeyecekti.
"Ne büyük tehlike!" diye düşündüm. Ömür boyu onun bana bu cümleyi
söylemediğinin farkında olmayacaktım.
- Demek farkına vardın, seni kutlarım. Senin farkına vardığın bu durum
birçok anne ve babanın farkında olmadığı gizil, örtük ama önemli bir
tehlike!
- İçimde bir şükür duygusu, havluyla çocuğumu kuruladım ve giydirdim
ve artık her gün oyun oynamaya devam ettik. Zaman geçti, iki hafta
sonra okul, öğretmen veli buluşması için okula davet etti. Daha önceki
veli buluşmalarında öğretmen, "Sizin oğlunuz akıllı bir çocuk, ama
ödevleri kargacık burgacık yazıyor, dikkat etmiyor. Sınıfta
arkadaşlarını rahatsız ediyor, onları itiyor kakıyor, lütfen onunla
konuşun. Ödevlerine ilgi gösterin, sınıfta arkadaşlarını rahatsız
etmesin. Ödevlerini doğru dürüst yapsın," demişti. O nedenle öğretmen
buluşmasına gitmekten çekiniyordum. Bu davet gelince ben eşime dedim
ki, hadi okuldaki buluşmaya beraber gidelim! Yok, dedi, sen tek başına
gideceksin, ben gelmeyeceğim.
- Eşiniz gelmek istemedi!
- Hayır istemedi. Ya beraber gidelim, diye ısrar ettim hayır hayır sen
yalnız gideceksin dedi. Ben yalnız gittim ve diğer veliler geldikçe
sıra bende olduğu halde sıranın arkasına geçtim, sıranın arkasına
geçtim ki başka kimse olmadan öğretmenle konuşayım, diye. Mahcup
olacağımı düşünüyordum. Her şeyin daha kötüye gittiğini düşünüyordum.
En nihayet bütün veliler öğretmenle konuşmalarını bitirip gittiler.
Sıra bende! Öğretmenin karşısına geçtim, bana baktı gülümsedi, siz ne
yaptınız bu çocuğa, dedi. Hiç cevap vermedim, önüme baktım. Lütfen
söyleyin ne yaptınız bu çocuğa, dedi. "Çok mu kötü hocam?" diye
sordum. Gülümsedi, hayır, kötü değil, dedi. "Artık sınıfta
arkadaşlarını hiç rahatsız etmiyor, ödevleri iyileşti, tam istediğim
öğrenci oldu. Ne yaptınız bu çocuğa siz?"
- Herhalde bir baba olarak çok mutlu oldunuz?
- Hocam biliyor musunuz öğretmenin karşısında ağlamaya başladım.
İnanamıyordum kulağıma, içimden, vay evladım, biz sana ne yaptık
şimdiye kadar, duygusu vardı. Eve geldim, karım yüzüme baktı, gözlerim
ağlamaktan kıpkırmızı. "O kadar mı kötü?" diye sordu. Ona da cevap
veremedim Hocam, ona da cevap veremedim! Ağladım. Daha sonra anlattım.
Hocam onun için sizin elinizi öpmek istedim, teşekkür ediyorum. Benim
oğlumun ve onun küçüğü kızımın hayatını kurtardınız. Ailemin mutluluğu
kurtuldu. Hakikaten bir insanın anavatanı çocukluğuymuş. Anavatanı
mutlu olan bir çocuk çalışmasını, okulunu her şeyini bütün gücüyle
yapar ve orada başarılı olurmuş.
"Gel seni yeniden kucaklayayım!" dedim. Kucaklaştık.
"Çocuklar Gülsün diye!" yaşayalım. Çünkü insanın anavatanı
çocukluğudur. Çocuklar gülerek, oynayarak büyürse, sonunda büyükler
güler. Büyükler mutlu olup gülümseyince tüm ülke, tüm insanlık güler.
Çocukların gülmesine hizmet veren herkese selam olsun!

Doğan CÜCELOĞLU

Bir anda kendi çocukluğuma gittim babamla ilişkilerime ne kadarda doğru olduğunu farkettim gözyaşlarımı tutamadım ağladım paylaşım için teşekkürler babamıza anne baba olacak herkesede mail attım az önce canımcımm süper bir seminer olmuş hocanın ağzına sağlık
 

lilacs

Daimi Üye
Katılım
14 Kasım 2011
Mesajlar
1.411
Tepki
979
Puan
113
Konum
izmir


Bir anda kendi çocukluğuma gittim babamla ilişkilerime ne kadarda doğru olduğunu farkettim gözyaşlarımı tutamadım ağladım paylaşım için teşekkürler babamıza anne baba olacak herkesede mail attım az önce canımcımm süper bir seminer olmuş hocanın ağzına sağlık


ben de bebek bekleyen arkadaşlarıma mail attım okuyunca :)
 

leader

Daimi Üye
Katılım
5 Kasım 2011
Mesajlar
4.700
Tepki
2.416
Puan
113
Yaş
37
Konum
İstanbul
heee sabah 07,30da kalktım ablamın oğluma aldığı herşeyi dün yıkamıştım sabah kjahvaltıdan önce ütüledim dolaba yerleştirdim
kahvaltı ettim
lavaboları ovdum yatağı topladım
oğlumun battaniyesini yıkdaım astım
şimdi de ocağa şehriye çorbasıyla, türlü koydum akşam yemeği pişiyo
şimdi de gidip mısır patlatcam
daaaaaa napıyımmmmm daaaa napııyımmmm :lululu: :lululu:

aferin kız sana helal olsun hayatım ayakta alkışlanırsın kız bu doğum öncesi enerji mi geldi sana yoksa sabah sabah :D
 

tansel

Daimi Üye
Katılım
7 Kasım 2011
Mesajlar
2.802
Tepki
1.511
Puan
113
Yaş
43
Konum
Konys
Hep çoçukluğuma dair şunu hatırlıyorum..
Arkadaşalarımla dışarıda doya doya oynardık..5-6 kişilik bir grup. Ne zaman susasak, ne zaman acıksak, ne zaman hava soğuk olup evde oynamak istesek hep bize gelirdik. Annem o kadar çok çilek reçeli yapardıki. Ne yapsın kadın sürekli arkadaşlarımla kapıdayım acıktık diye. Hemen ekmek arası çilek reçeli sürer verirdi.. Diğer arkadaşlarımın annesi kapılarını çalsak kızardı.. Ama benim annem hiç hiç kızmazdı..İşte böyle sabırlı, sevecen bi anne yetiştirdi benim..Şimdi bakıyorum kendime bende insanlara kızmayı, incitmeyi hiç sevmem.. Canım annem benim..
aman ne bileyim yazdım işet sebepsiz..
 

leader

Daimi Üye
Katılım
5 Kasım 2011
Mesajlar
4.700
Tepki
2.416
Puan
113
Yaş
37
Konum
İstanbul
ben de bebek bekleyen arkadaşlarıma mail attım okuyunca :)

çok dikkat etmemiz gerekiyo aslında herşeyin başı mutluluk çocuklarda ufacık şeylerden mutlu olabiliyolar bir hocamında lafı vardır çocuklarınızla kaliteli zaman geçirin mutlaka 1 saat ayırın ama doya doya geçsin ufak bir bebeği bile ne konuştuğunu anlamazken dinlediğinizde ona cvp verdiğinizde göreceksiniz ki büyüdüğünde bambaşka bir çocuk olacak
 

nazo06

Daimi Üye
Katılım
5 Kasım 2011
Mesajlar
1.887
Tepki
1.753
Puan
113
Konum
ankara
heee sabah 07,30da kalktım ablamın oğluma aldığı herşeyi dün yıkamıştım sabah kjahvaltıdan önce ütüledim dolaba yerleştirdim
kahvaltı ettim
lavaboları ovdum yatağı topladım
oğlumun battaniyesini yıkdaım astım
şimdi de ocağa şehriye çorbasıyla, türlü koydum akşam yemeği pişiyo
şimdi de gidip mısır patlatcam
daaaaaa napıyımmmmm daaaa napııyımmmm :lululu: :lululu:

maşallahhh hayatımm..o ne enerji o :D ahanda doğuracan sen yakında be diyim..
 

tansel

Daimi Üye
Katılım
7 Kasım 2011
Mesajlar
2.802
Tepki
1.511
Puan
113
Yaş
43
Konum
Konys
heee sabah 07,30da kalktım ablamın oğluma aldığı herşeyi dün yıkamıştım sabah kjahvaltıdan önce ütüledim dolaba yerleştirdim
kahvaltı ettim
lavaboları ovdum yatağı topladım
oğlumun battaniyesini yıkdaım astım
şimdi de ocağa şehriye çorbasıyla, türlü koydum akşam yemeği pişiyo
şimdi de gidip mısır patlatcam
daaaaaa napıyımmmmm daaaa napııyımmmm :lululu: :lululu:

Maşallah Hayatım..
İyi yapmışsın, hareket etmek iyidir..
 

nazo06

Daimi Üye
Katılım
5 Kasım 2011
Mesajlar
1.887
Tepki
1.753
Puan
113
Konum
ankara
nazo kızzz layla duydunuz mu balem hiç şüphem yok bunları yapıyosunuzdur ama okuyun bunlarıı tazeleyin bilgileri -ayse


canım biz eşimle bu tarz seminerlere katılırız zaten..faydası oluyor hemde cok fazla.her sey onlar için...gecen gittiğimizde cocuğa her yaptığı kırdığı için canın sağolsun dememeyi öğrendik.hatasının farkına vardırmamız lakin rencide etmeden kızıp cezalandırmamız gerekiyormuş..:eek:ky: zor işler bee..
 

pikecan

Daimi Üye
Katılım
11 Kasım 2011
Mesajlar
2.300
Tepki
1.884
Puan
113
Konum
Kıbrıs
günaydın hatunlar :)

dün yine çok kaynatmışsınız, akşam tlfdan okuduğum için alıntı yapamadım ama hayatım hala doğurmamış :D dün dr hakkında yazdıklarına çok güldüm...

dün çok moralim bozuktu, bana destek olmaya çalışanlara da, iyi dileklerinize de çok teşekkür ederim...

dün son kontrole gittik biz de. nst için sıra aldık dr a görünmeden ( her hft önce nst ye gönderir ) çok sıra vardı kantine çıktık. yarım saat sonra kantinci adımı söyledi dr arıyormuş yanına çağırıyormuş. gittik ilk defa beklemeden dr un yanına girdik, hastaneye giriş yaptığımızı bilg.dan görmüş, nst den kurtarayım seni dedi, ben burda doppler yaparım sancın var mı bakarım dedi. neyse sancı çıkmadı.
pzt de 9 buçuktan sonra hiç bişi yemeyeceksin dedi su dahi yok, 12de giriş yapacağız 13 30 gibi alırız dedi. heyecan var mı dedi, ben de hem ne kadar dedim :D

daha önce hiç ameliyat geçirmediğimi, gergin olduğumu, sakinleştirici yapılıp yapılmadığını sordum, bebek çıktıktan sonra yapılır istersen dedi, ama ameliyathane eğlencelidir, hiç gerilme dedi. bu arada pzt ye kadar suyun gelirse, nişan gelirse, sancılanırsan hemen beni arıyorsun ben senin doğumuna gece bile olsa girecem dedi (normalde nöbetçi dr geliyor geceleri) odamızı da kendisi ayarladı :)

kısacası yanından rahatlamış çıktım :) artık süt içme dedi, süt ameliyat sonrası bir şeye neden olabiliyormuş ama dinlemedim o kısmı :D ilaçlarını da bırakabilirsin dedi.

benden bu kadar, seviyorum dr umu.

lilacscım daha iyi hissetmene sevindim..:utan: ayy benide heyecan basıyo yaa...


Kızlar selamlar cümleten :utan:

dun aksam benimde kasılmalarım coktu niyeyse.....
 

leader

Daimi Üye
Katılım
5 Kasım 2011
Mesajlar
4.700
Tepki
2.416
Puan
113
Yaş
37
Konum
İstanbul
canım biz eşimle bu tarz seminerlere katılırız zaten..faydası oluyor hemde cok fazla.her sey onlar için...gecen gittiğimizde cocuğa her yaptığı kırdığı için canın sağolsun dememeyi öğrendik.hatasının farkına vardırmamız lakin rencide etmeden kızıp cezalandırmamız gerekiyormuş..:eek:ky: zor işler bee..
anne baba olmak yanlızca bakmak büyütmek değil nazom bunun bilincinde olmanız çok güsel örnek bir aile olmak herkese nasip olmaz
teşekkürlerrrr

harbi doğurcam mııı niye kiii anammmm yayılıp yatam mı

yok kız her zaman böle hareketliysen sorun yok ama bugüne özelse olabilerrr doğum vs
 

nazo06

Daimi Üye
Katılım
5 Kasım 2011
Mesajlar
1.887
Tepki
1.753
Puan
113
Konum
ankara
teşekkürlerrrr

harbi doğurcam mııı niye kiii anammmm yayılıp yatam mı

yok anam yayılıp yatma öle bebek sahibi olan tek şey tavuklar..iğrençim benn-rgulu hareket iyidir hayatım.iremin okuldaki arkadaslarının anneleri benle dalga geciyor.yolda doğurucan diye.iremi ben getirip götürüyorum.giyinip her gün evden cıkmak bile bana hareket oluyor..iyi de geliyor..
 

pikecan

Daimi Üye
Katılım
11 Kasım 2011
Mesajlar
2.300
Tepki
1.884
Puan
113
Konum
Kıbrıs
yok anam yayılıp yatma öle bebek sahibi olan tek şey tavuklar..iğrençim benn-rgulu hareket iyidir hayatım.iremin okuldaki arkadaslarının anneleri benle dalga geciyor.yolda doğurucan diye.iremi ben getirip götürüyorum.giyinip her gün evden cıkmak bile bana hareket oluyor..iyi de geliyor..

bencede oyle.. banada direksiyon basında doguracaksın diyorlar...:vecihi:
ne yapayım en kucuk birsey için bile araba ile sehre inmek gerekiyo, mecburen yani...
 

leader

Daimi Üye
Katılım
5 Kasım 2011
Mesajlar
4.700
Tepki
2.416
Puan
113
Yaş
37
Konum
İstanbul
yok anam yayılıp yatma öle bebek sahibi olan tek şey tavuklar..iğrençim benn-rgulu hareket iyidir hayatım.iremin okuldaki arkadaslarının anneleri benle dalga geciyor.yolda doğurucan diye.iremi ben getirip götürüyorum.giyinip her gün evden cıkmak bile bana hareket oluyor..iyi de geliyor..
geçsinler dalgalarını sen bakma onlara iyi gelmezmi yaa nazo kız senin son zamanlar hamile halini çok merak ediyom bi foto paylaşsan ya pcn foto atmıyodu taamda bir yerden göndersen yaaa
 

tansel

Daimi Üye
Katılım
7 Kasım 2011
Mesajlar
2.802
Tepki
1.511
Puan
113
Yaş
43
Konum
Konys
canım biz eşimle bu tarz seminerlere katılırız zaten..faydası oluyor hemde cok fazla.her sey onlar için...gecen gittiğimizde cocuğa her yaptığı kırdığı için canın sağolsun dememeyi öğrendik.hatasının farkına vardırmamız lakin rencide etmeden kızıp cezalandırmamız gerekiyormuş..:eek:ky: zor işler bee..

Ne güzel nazocum böyle seminerlere katılamak.
 

pikecan

Daimi Üye
Katılım
11 Kasım 2011
Mesajlar
2.300
Tepki
1.884
Puan
113
Konum
Kıbrıs


selam pikecimm yaklaşıyo cnm doğum dikkat et kendine ne kadar oldun sen?


selam tatlım.. bugun 36+5 oldum... ama benim oglanın cok durası yok gibi sanki.... hayırlısı (3 kilo olmusya bende cok takmıyorun acıkcası, nasıl hayırlıysa oyle olsun diyorum)

bu arada avatarındaki bebişe bayıldım masallah...
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst