Şuan 46 yaşında.
Henüz 10 yaşında ike heriki kalçasıda öz annesi tarafından ölmesi için çıkarlan bi anne , yaşlı bir baba ve kendisi hariç 5ide okuyan kardeşe bakmak için bir aileye yatılı hizmetli olarak verilmiş. 3 yıl boyunca sadece pazar günleri ailesinin yaşadığı tek göz eve, hafta boyunca biriktirdiği ekmek ve peynir ( sofrad önüne konulanı yastığının altında saklarmış ), yüreğine sığmayan bir özlemle gidebilirmiş. 13 yaşına geldiğinde yaşlı ana ve babacığı kaçırılır serpildi düşüncesiyle tanımadığı bir adamla nişanlar. 3 ay süren nişanlılığı boyunca abisine " ben evlenmek istemiyorum " deyişine " 2,5 kuruşluk (o zamanlar mermi o kadarmış) canın var laf getirtemem , nişanlısından ayrılmış kız" dedirtemem sözünü duyar ve evlenir. Henüz 13 yaşında ailesine doyamadan bir kadın oalarak kocasını doyurmanın yükü biner omuzlarına. 1 yıl sonra kızı gelir dünyaya. Bir kaç ay sonra oğluna hamile kalır. Hamileliği ve 2. doğumu sırasında evlere gündelik temizliğe giderek kaynanası doyurmakla yükümlüdür. Eşi askere gitmiştir çünkü. Her gördüğü askere baba diyen bir kızı, işten gelirken sokakta görünce olduğu yere oturtup onu emmek isteyen bir oğlu, akşamları çocuklarının bezini ıstattığı kazandaki pis suya ekmek katıp torunlarına yediren bir kaynanası , askerde haber alamadığı bir kocası vardır.
Yıllar geçer ama nasıl geçer anlatılmaz, anlatılamaz misali
O kadın hala evlere gündeliğe gidip , akşamları eve bu kez yüreğinde sadece umutlarını getirmektedir. Kocasının sağlığına kavuşması umudu, evli kendilerine dünya tatlısı mini mini bir torun veren oğlunun işe girmesi umudu, kızının, damadının ve ilk göz ağrısı Çaça'nın artık huzurlu olması umudu ile
Bu kadın benim hayatta örnek aldığım tek kişi. Annem... Ve ben onu çook ama çok seviyorum...
Gökyüzünde beni terk etmeyeceğine inandığım tek yıldızım,
Varlığımın sebebi, umudumun kamçısı,
Annem...
İyi ki varsın,
İyi ki benim anamsın...
Kızın, yüreğindeki sızın
Derya
NOT: hepinizin bu vesilyele anneler gününü kutluyorum kızlar...