Merve Boluğur

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.717
Tepki
84.388
Puan
113
Konum
İstanbul
17722941.jpg


Kuzey’in gotik prensesi

Yükselişini Kanal D’nin reyting rekortmeni dizisi “Kuzey Güney”le sürdüren Merve Boluğur’un büyülü bir yanı var. Aynı kadın; tatlı, muzur, masum, seksi, iyi ya da kötü olabiliyor. Vogue dergisi, eylül sayısında onun bir de gotik yüzünü keşfetti.

Merve’yle Nişantaşı’nda bir kafede buluştuk. Sadık bir “Kuzey Güney” izleyicisi olarak sohbeti diziyle başlatıyorum. Senaryosuyla, üslubuyla, çekim teknikleriyle bizi pek çok yenilikle tanıştırdığından bahsediyoruz.

Dizinin yönetmeni Mehmet Ada Öztekin’e benim gibi o da hayran. Yaratıcılığına olduğu kadar, kendi sözleriyle “insan insan” olmasına da...

AŞKTA GURUR AYAKLAR ALTINA ALINIR

Dizide canlandırdığı Zeynep rolünün etkisinde kalmıyor ama onu anlıyor. “Bütün kadınlar bayılır, engellerle dolu zor adamlara. Sana da yakın mı Zeynep’in durumu” diyorum. Çok net bir yanıt veriyor:

“Çok kadının tepkisini çekiyor aslında Zeynep. Twitter’da sürekli isyan ediyorlar. ‘Kuzey’in tavırlarına, ortadan kaybolmalarına nasıl tahammül ediyor, böyle aşk mı olur?’ diye... Ama evet. İşte tam da böyle olur aşk! Kadınların böyle tepki vermesi beni şaşırtıyor. Sanki kimse aşık olmamış, kimse ona yakın bir hissiyat yaşamamış gibi. Oysa aşkta gurur ayaklar altına alınır. Yapmayacağım dediğin şeyleri yaparsın. Hak veriyorum ben kıza yani.”

VAMPİR FİLMİ ÇEKSEK KESİN ROLÜ KAPARIM

Merve açık sözlü ama kendini anlatmayı çok sevmiyor. Karşısında konuşurken açık verirseniz kaçırmıyor. Sevmediği bir soru olursa, gözlerini devirerek ezberlediği kalıplarla geçiştiriyor. Bol bol kahkaha atıyor.

Hayatı Tim Burton filmlerindeki gibi fantastik olsun istiyor. Hatta oyunculuğu, hep hayalini kurduğu masal gibi hayatları yaşattığı için seviyor. Yönetmen olsam ona rol vereceğimi söylüyorum, “Onu bilmem de, bizde bir vampir filmi çeksek, kesin rolü kaparım” diye karşılık veriyor.

Hakikaten, bir yandan periyi andırıyor, ama karanlık bir tarafı da var. Hayır, beyaz tenine ve simsiyah saçlarına çok yakışan kırmızı ruj sürdüğü için değil. Daha çok ironiyi seven tarzı nedeniyle...

EVİNE ATLI KARINCA KURMAK İSTİYOR

Hayatında en mutlu olduğu yer lunapark, hatta evinin ortasına atlı karınca yerleştirmek istiyor. Hayatının filmi ise Roman Polanski’nin kült eseri “Bitter Moon”. Hiçbir tabuya saldırmaktan kaçmayan, aykırı, psikolojik oyunlarla dolu kapkaranlık bir film...

Bahsettiğim karanlık yanını bu çekime imza atan Alvaro Beamud Cortes’in karelerinde de görebilirsiniz. Merve Boluğur çekiminde sezonun gotik trendini yansıttık. Merve’nin kaşları açılarak yüzü solduruldu. Gotik-romantik Givenchy ruhu tüm karelerde kendini gösterdi. Güller sadece aşkın sembolü olarak değil, kanı, dikeni, engelleri temsil etmek için seçildi. Gotik ve romantik arasındaki tuhaf uyum, tüm vampir filmlerinde, Batman serilerinde ya da Tim Burton filmlerinde olduğu gibi bize göre Merve’de de vardı.

HİÇBİR SEÇİMİMDEN PİŞMANLIK DUYMADIM

O, henüz 24 yaşında ve Türkiye’nin en iddialı dizilerinden birinde oynuyor. Popülaritesi sayesinde markaların çalışmak istediği bir isim. Şu anda da bir kozmetik markasının yüzü. Masaldan çok şirket faaliyet raporuna dönüşebilecek hayatında nasıl bir filtreleme sistemi kurduğunu, projeleri nasıl seçtiğini merak ediyorum. “Hislerimle” diyor, ekliyor: “Menajerliğimi kuzenim yapıyor. Annem hep yanımda. Küçük ama güçlü bir ekibiz. Onlar da hislerime, kararlarıma her zaman güvenirler. Bugüne kadar hep seçiciydim. Nasıl ilerlemek istediğimi hep bildim. Tabii ki o yolda hesapta olmayan şeyler de oluyor, hatalar yapıyorsunuz. Ama onu da ben yaşıyorum, ben çekiyorum! Hiçbir seçimimden dolayı pişmanlık yaşamadım. Tam tersi çizgimi de oturttuğumu düşünüyorum. En azından kendi içimde.”
Hürriyet
 

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.717
Tepki
84.388
Puan
113
Konum
İstanbul
485383990685.png


Merve'den 'Kuzey Güney' tüyoları

'Kuzey Güney', bu akşam yeni sezonun ilk bölümüyle izleyici karşısına çıkacak.

Merakla beklenen "Kuzey Güney", bu akşam yeni sezonun ilk bölümüyle izleyici karşısına çıkacak. Yönetmen ve teknik ekip değişimiyle beraber yeni bir yola giren dizinin Zeynep'i Merve Boluğur, "İzleyiciyi daha da heyecanlı bölümler bekliyor" dedi.

* Yeni sezon çekimlerine başladınız, izleyiciyi bekleyen ciddi değişiklikler var mı?
- En önemlisi yönetmenimiz ve ekip arkadaşlarımız değişti. Artık yönetmenimiz Hilal Saral...

* Peki bu değişim oyuncuları nasıl etkiledi?
- Ekip değiştiği için aslında bana ilk bölümü çekiyormuşuz gibi geliyor. Enteresan bir heyecan hali var hepimizde...

* Peki başka değişiklik? Senaryoda mesela?
- Senaryoda da değişiklikler var. Eskisinden bile daha heyecanlı, dengelerin biraz daha değiştiği bölümler bekliyor izleyiciyi...

* Ya sizin canlandırdığınız Zeynep'te durum ne? Aynı çizgide devam mı?
- Bunu açıklamam doğru olmaz ama dediğim gibi bazı dengeler değişiyor. Bunu sadece fragmana bakarak bile anlamak mümkün.

OYUNCULAR UZUN TATİLLERİ SEVMEZ

* Yeni sezonun yüksek temposuna başlamadan önceyeterince dinlenme fırsatı bulabildiniz mi?
- Dinlendim, evet. Zaten bizimkisi öyle bir iş ki, ara vereyim, dinleneyim desen de olmuyor. Bu tutku bir kere kanına girdi mi vazgeçemiyorsun. Kısa bir süre tatil yaptıktan sonra setlere dönme ihtiyacı hissediyorsun. Yaptığın iş hayatının o kadar büyük bir bölümünü kapsıyor ki, o yoğunluğa alıştıysan sana dünyaları verseler başka bir şeye değişemiyorsun.

* Tatil size gereğinden bile uzun gelmiş anlaşılan...
- Zaten yapı olarak rahat olsam da bir yanım takıntılıdır. İster istemez aklımda hep karakterle ya da işle ilgili düşünceler vardı. Yine de hem bedenimin dinlenmesi, hem ruhumun yenilenmesi açısından gerekli bir tatildi.

* "Acemi Cadı"dan bu yana oyunculuğunuzda ne gibi bir gelişim görüyorsunuz?
- "Acemi Cadı"ya ilk başladığım zaman hakikaten acemiydim, ilk deneyimimdi. Ama güzel de bir başlangıçtı. Hayatta benim için en önemli şey iç sesimdir; o diziden sonra da iç sesimi dinleyerek yola devam ettim. Günahıyla sevabıyla kendi bildiğim yoldan ilerliyorum.

* "Benim için yeri ayrı" dediğiniz bir rol var mı?
- Var tabii, "Küçük Sırlar"daki Ayşegül... Birçok farklı duyguyu barındıran, inişleri çıkışları olan bir karakterdi. Severek oynuyordum, beni gerçekten heyecanlandırıyordu.

* Ayşegül'ün inişli çıkışlı oluşunu sevdiğinizi söylüyorsunuz. Peki Zeynep'te size cazip gelen neydi?
- Hümanist tarafı...

* Bu yönden size benziyor mu?
- Öyle olabilmek çok zor ya... Özellikle de son zamanlarda...

BENİM İÇİN EN ZORU ERKEN KALKMAK
* Dizi setlerinin zor şartları yıllardır konuşuluyor. Sizin sette durum ne? Güne kaçta başlıyor, kaçta sette oluyorsunuz genelde?

- İstisnaları saymazsak, genelde erken kalkıyoruz. 07.30-08.00 civarı... Benim için en zor kısmı da o zaten.

* Sonra?
- Sete gidiyoruz, saç makyaj falan...

* Saç ve makyaj ne kadar sürüyor?
- Bilmem ki, hiç saat tutmadım. Bizim dizide kız bol olduğu için, biraz daha uzun sürebiliyor saç ve makyaj işleri. Bekliyoruz yani...

* Beklemek, uykusuz ya da yorgun olunduğunda işkenceye döner. İsyan eden çıkmıyor mu hiç?
- Tabii her oyuncu beklemekten şikayet eder, sonuçta bu güzel bir şey değil. Ama bu da benim işimin götürüsü ya da getirisi, bilemiyorum. Saatleri saymak yerine başka şeye kafa yorarsan ya da oyalanacak bir şey bulursan sorun olmuyor.

* Siz neyle oyalanıyorsunuz?
- Setten arkadaşlarla sohbet ederek... Bazen sete yakın bir yerlere de gidiyoruz vakit geçirmek için. Ya da ezber yapıyorum. Gerçi ben ezberimi hep önceden yapmış olurum...

SAYISALLA ARAM YOKTU EZBER BENİ ZORLAMIYOR

* Öğrenciyken ezberle aranız nasıldı?
- Ben zaten sayısalla arası pek olmayan bir öğrenciydim, o yüzden bu beni çok zorlamıyor.

* Biliyorum çok değişken saatler oluyor ama eve gitmeniz genelde kaçı buluyor?
- Dediğiniz gibi değişen bir durum bu... Bazen sabah çekime başlıyorum, öğlen işim bitmiş oluyor. Bazen (özellikle Zeynep'in evinde çekilen sahnelerse) gece yarısını buluyor. Saat ve zaman kavramını sorgulayabileceğimiz bir iş değil bizimkisi... O yüzden ben de saatlere takılmamaya çalışıyorum.

PLAN YAPMAYI SEVMİYORUM

* Geleceğiniz için plan program yapıyor musunuz?
- Plan program yapmayı pek sevmiyorum. Sadece bundan sonraki iş seçimimde rolüm belirleyici olacak, onu biliyorum. Beni iştahlandıran, heyecanlandıran roller seçmeye devam edeceğim.

SETE HER GİRİŞİMDE HEYECANLANIYORUM

* Bugüne kadar sizi en çok dizideki hangi sahne etkiledi ya da heyecanlandırdı?
- Şaşıracaksınız ama en çok yeni sezonun tanıtım filmlerini çekerken heyecanlandım. Zaten normalde de heyecanlı bir tipimdir, sete her girişimde heyecanlanırım. Ama böyle aksiyonu bol sahnelerde heyecanım zirveye ulaşıyor.

Posta
 

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.717
Tepki
84.388
Puan
113
Konum
İstanbul

merve_ic_6.jpg


Merve Boluğur: İnsanlara sinir oluyorum!

Kuzey Güney'in Zeynep'i, güzel oyuncu Merve Boluğur Twitter'da attığı bir tweet'le hangi insanlara sinir olduğunu itiraf etti. Boluğur son zamanlarda Twitter'dan attığı bu imalı tweet'ler dikkat çekiyor.


merve_bolugur_first_haber_123.jpg


trendyol-un-yuzu-merve-bolugur-3305823_8099_300.jpg

67037.jpg


merve-bolugur-reklam-parasiyla-ev-lendi_normal_250856.jpg


Milla-Tak%C4%B1-Modelleri-Merve-Bolu%C4%9Fur4.jpg


merve_bolugur_first_haber_1.jpg




 

nk83

࿐*⁀➷
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.717
Tepki
84.388
Puan
113
Konum
İstanbul
687786799887.jpg


Bugünlere geleceğimi hayal bile edemezdim

Televizyon dizilerinin aranan ismi Merve Boluğur: 'Küçük Sırlar' ile yakaladığım çıkışı 'Kuzey Güney' ile devam ettirdim. Olduğum yerden mutluyum. Bugünlere geleceğimi hayal bile edemezdim...

Genç oyuncu Merve Boluğur, moda markası Codentry ile işbirliği yaparak 55 parçadan oluşan bir koleksiyon hazırladı. Boluğur, oyunculuktaki hedeflerini ve moda dünyasına bakışını GÜNAYDIN'a anlattı...

Codentry ile işbirliği nasıl başladı?
Bir önceki dizim 'Küçük Sırlar'da ADL'nin kıyafetlerini giyiyordum. O kıyafetlerin yoğun ilgi görmesi üzerine firmadan yeni markaları Codentry için bir teklif geldi. Ondan sonra başladık.
Teklifi kabul etmenizdeki sebep neydi?
Her kadın gibi ben de modayla ilgiliyim. Giyinmeyi, alışverişi seviyorum. Normalde alışveriş yaparken bulamadığım şeyleri kendi koleksiyonumla ortaya çıkarma fikri çok cazip geldi.

Nelere dikkat ettiniz bu koleksiyonu hazırlarken?
Moda, zevk meselesi; bana güzel gelen, size gelmeyebilir. İlk başta tamamen kendi zevkimden yola çıktım. Ben ne giymek isterdim ya da neleri bir türlü bulamıyorum diye düşündüm. Kadınların dişiliğini ön plana çıkarabileceği, dar ve üstlerine oturan, sırt ve bacak dekolteli elbiseler tasarladım. Renk konusunda katıyımdır. Siyahı çok seviyorum ama sadece siyahtan oluşmuyor koleksiyon. 55 parçalık geniş bir ürün yelpazesi var. Koleksiyonun dişi yönünü ön plana çıkarmak için kırmızı rengi sıkça kullandım.

Ürünlerle ilgili tepkiler nasıl?
Sosyal medyayı takip ediyorum. Onun dışında Nişantaşı'ndaki mağazaya gidip soruyorum. Satışların gayet iyi olduğunu öğrenince mutlu oluyorum. Koleksiyonun beğenilmesi çok güzel.

Ne hissettiriyor bu durum size?
Olayın büyüsüne kaptırmıyorum kendimi. Bir şeyler yapıyorum ama çok farkında olarak yaşamayı sevmiyorum. Mütevazı olmaya çalışıyorum. 'Evet, güzel oldu ama önümüze bakalım' mantığıyla hareket ediyorum.

Tasarımcılık, kariyerinize ne kattı?
Oyunculuğum önüne geçmesinden endişe ediyordum tam tersine tanınırlığımı artırdı. Marka olmam yolunda çok önemli bir referans oldu benim için. Aynı zamanda hangi kesimi, hangi dekolteyi, hangi kumaşı seviyormuşum onları öğrendim.

Hangi kumaştan hoşlanıyormuşsunuz?
Cupra ve iç gösteren streç kumaşları seviyormuşum. Dantelleri ve deriyi de çok seviyorum. Bunları yansıtmaya çalıştım.

İnternette sizin için 'Yeni Beren Saat olabilirdi' diye yorumlar yapılıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Kimse gibi olma çabam yok. Bende o potansiyeli görmeleri güzel bir şey. 'Küçük Sırlar'da iyi bir çıkış yakaladıktan sonra böyle bir yorum yapıldı sanırım. O diziyle kariyerimde iyi bir çıkış yakaladığımı düşünüyorum.

'Kuzey Güney'de rol alıyorsunuz. Biraz durgun bir dönemde olduğunuzu söyleyebilir miyiz?

Hayır, yakaladığım çıkışı iki sezondur devam eden başarılı bir diziyle devam ettiriyorum. 'Kuzey Güney'deki rolüm 'Küçük Sırlar'daki kadar baskın olmadığı için, böyle algılanabilir. Ben daha ön planda olan bir karakter oynarsam, yine algı değişecektir.

Hayal ettiğiniz yerde misiniz şu an?
Çok şükür mutluyum. Bugünlere gelebileceğimi hayal edemezdim.

BAŞROL HIRSIM YOK

"Ben sadece başarılı olmak istiyorum. Karakter oyuncusu olmak gibi bir derdim var. Öte yandan başrol oynama hırsım hiç yok. Kendimi drama daha yakın hissediyorum. Bundan sonra kariyerime dramla devam etmek istiyorum."

DİŞİ OLMAK İÇİN ÇABALAMIYORUM

Genel olarak genç kızların giyim tarzını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Genelde kızların bakımlı olduğunu düşünüyorum. Kendilerini salmıyorlar ve yeri geldiğinde iddialılar. Küçük kızların büyüme çabası sebebiyle çok fazla makyaj yaptığını görüyorum. Büyüme sevdaları, daha kadınsı ve dişi görünme hevesleri var. Ben de o yaşta öyleydim.

KENDİMİ BULUYORUM

Bu süreç ne kadar devam etti peki?
Genellikle ergenlikten sonra bitiyor. Bu her kızın içinde olan bir şey. Bende hâlâ var 'kendini bulma' durumu. Kadın içgüdüsel olarak güzel olmak ve kendine baktırmak ister. Bende de farklı olma ve dikkat çekme isteği hâlâ var. Belirli kalıplar içinde farklı olmaya çalışıyorum.

Siz de dişiliğinizi ön plana çıkarmaya mı çalışıyorsunuz?
Rol aldığım dizilerden dolayı benimle ilgili böyle bir algı var. Normal hayatımda, o karakterler kadar dişi olmak gibi bir çabam yok. Televizyon seyircisi, bazen kendini izlediği diziye çok kaptırabiliyor.

Sabah
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst