Israili Protesto Ediyoruz

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
İsrail televizyonuna canlı yayında...

İsrail'in Gazze'de giriştiği katliamlardan biri önceki gün İsrail televizyonunun canlı yayınlarından birine yansıdı. Bir dönem İsrail'deki Tel Haşomer hastanesinde de görev yapan Filistinli doktor İzzeddin Ebu El Ayş'ın evi Kanal 10 televizyonunun canlı yayınına bağlanmadan kısa süre önce tanklar tarafından vuruldu.

8 çocuğundan 3'ünü kaybeden doktor telefonu gözyaşları içinde açtı. Kanal 10 muhabirini de şoke eden canlı bağlantıda Filistinli doktor, "Şlomi, bunlara ne yaptılar" derken, haber spikeri Şlomi Eldar ne cevap vereceğini bilemedi ve "Senin için yapabileceğimiz tek şey ambulans yollamak... Yerini söyle" diyerek çaresizliğini dile getirdi. Ebu El Ayş, ağlayarak Cebaliye'de oturduğu evin adresini verirken, Şlomi Eldar, doktorun ağıtları karşısında, "Ben devam edemeyeceğim" diyerek, kulaklığını çıkardı. Daha sonra Dr. Ebu El Ayş ve ağır yaralı diğer yakınları, İsrail-Gazze arasındaki Erez sınırından hastanelere taşındı. El Ayş'ın kardeşinin iki çocuğu da hayatını kaybetti. Filistinli doktorun İsrail'deki doktor arkadaşları, insan hakları eylemcileri ve gazeteciler Tel Haşomer'deki hastaneye akın etti.

18 Ocak 2009, Pazar

Eklenme Tarihi : 2009-01-19 13:22:48
 

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
İsrail önce BM okulunu, kacanlari hedef aldi..

Sivil, çocuk, kadın ayırımı yapmadan Gazze'de katliam yapan İsrail dün yine Birleşmiş Milletler (BM) kontrolündeki bir okulu vurdu. Saldırıdan kaçmaya çalışanlara da tank ateşi açıldı.

İki kardeş hayatını kaybederken, 14 Filistinli yaralandı. Saldırıyı kınayan BM Sözcüsü Chris Gunness, bin 600 kişinin bulunduğu okulun direkt hedef seçildiğini vurguladı. Gunness, saldırının araştırılarak bir savaş suçu olup olmadığının ortaya konulmasını istedi. BM Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) sözcülerinden Adnan Ebu Hasna da, Beyt Lahiya'da kendi kontrollerindeki okulun vurulduğunu aktarırken, Tel Aviv'den bunun hesabını vermesini istedi. Dünkü saldırılarda toplam 6 kişi hayatını kaybetti. İsrail 16 tünel, 2 cami, 2 ambar, 8 roket fırlatma tamponu ve 6 mayınlı bölgenin bulunduğu 50 hedefi vurdu. Daha öncede BM'nin Gazze'deki merkezi ile bir okul bombalanmış, 42 kişi ölmüştü. İsrail'in 22 gündür katliam yaptığı Gazze'de yaklaşık 45 bin kişinin BM okullarına sığındığı bildiriliyor.

Eklenme Tarihi : 2009-01-19 13:25:35
 

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
Ateşkes pamuk ipliğine bağlı

İsrail'in tek taraflı ateşkes ilanından sonra Gazze Şeridi'nden roket fırlatılması üzerine İsrail tarafı karşılık verirken, ateşkesin ilk 9 saati içinde Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta Filistinli bir çiftçi öldü ve oğlu yaralandı.

Yerel kaynaklar, Filistinli çiftçinin bölgeden atılan havan mermisine karşılık açılan ateşte öldüğünü bildirdiler.

İsrail ordusunca bölgeye hem tank ateşi açıldığı, hem de füze fırlatıldığı belirtildi.

Bölgenin kuzeyinden bu sabah roket atan Filistinli militanlarla İsrail askerleri arasında da çatışmalar yaşandığı, çatışmalarda bir anne ile kızının yaralandığı bildirildi.

İsrail askerleri Gazze kenti etrafındaki mevzilerini koruyor. Han Yunus ile Refah arasında da tankların savaş sırasındaki yerlerinden ayrılmadığı, böylece Filistin kentleri arasındaki bağlantıyı kesmeye devam ettiği belirtildi.

Görgü tanıkları, yüzlerce Gazzeli'nin ateşkesten sonra sokaklara çıktığını ve bölgenin kuzeyindeki evlerine doğru gittiklerini, ancak pek çok ailenin evlerinin yıkıntılarıyla karşılaştığını söylediler.

Bölgede arama-kurtarma ekiplerinin enkazdan ceset çıkarma çalışmaları da devam ediyor.

-OLMERT: "ATEŞKES PAMUK İPLİĞİNE BAĞLI"-

Öte yandan, İsrail Başbakanı Ehud Olmert, haftalık kabine toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, "ateşkesin pamuk ipliğine bağlı olduğunu" söyledi.

İsrail ordusunun, ateş açıldığında militanlara karşılık vermede serbest olacağını kaydeden Olmert, operasyondan sonra roketlere hedef olan İsrail'in güneyindeki halkın durumunda köklü değişiklikler için koşulların olgunlaştığını söyledi.

Olmert'in kabine toplantısının açılışındaki sözleri, Filistinli militanların Gazze'den roket saldırılarını sürdürmesinin hemen ardından geldi. Bu sabahki roket ve havan mermisi saldırılarına ilaveten bir Grad füzesi de yine sınıra yakın yerleşimlerden Kiryat Gat'ı vurdu, ölen ya da yaralanan olmadı.

Eklenme Tarihi : 2009-01-19 13:29:01
 
OP
Gülümse

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul
Bülent Arınç Açıklama Yaptı : 1) İsrail Büyük Elçimiz Ankaraya Çağırılmıştır 2) İsrail ile Yapılacak Olan Askeri Tatbikat İptal Edilmiştir 3) 2 Futbol Müsabakası için İsrail de Bulunan U17 Milli Takımı Türkiyeye Geri Çağırılmıştır.

Bülent Arınç : Önce Diplomatik Yollardan Sorunu Halletmeye Çalışıyoruz. Durumun Gidişatına göre TSK Deniz Kuvvet Komutanlığından Gemi Gönderebiliriz
 

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
Dünya liderleri Mısır'da Gazze'yi konuşacak

Üç haftadan fazla bir süre Gazze'ye bomba yağdırarak yaklaşık bin 200 kişiyi katleden İsrail, tek taraflı ateşkes ilan edeceğini duyurduktan sonra dünya liderleri bir araya geliyor.

Mısır'ın çağrısıyla Şarm el Şeyh kentinde toplanacak olan Türkiye, Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya ve İspanya liderleriyle BM Genel Sekreteri, ateşkes şartlarını görüşecek. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas zirveye katılmayacak ancak, toplantıdan önce Mısır Cumhurbaşkanı Mübarek ile bir araya gelecek. İsrail ise zirveye davet edilmedi. Bugün yapılacak zirvede Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül temsil edecek. Zirve, Mısır ve Fransa'nın eşbaşkanlığında gerçekleştiriliyor. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, İngiltere Başbakanı Gordon Brown ve Almanya Başbakanı Angela Merkel zirveden sonra İsrail'de Başbakan Ehud Olmert ile bir araya gelecek. Fransa, Almanya, İtalya ve İngiltere liderleri ayrıca Gazze'ye denizden silah girişini engelleme konusunda da yardım etmeyi teklif etti.
18.01.2009

Eklenme Tarihi : 2009-01-19 13:32:14
 

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
İşte gün gün Gazze operasyonu

19 Aralik - 18 Ocak

19 Aralık 2008 - Hamas ve İsrail arasındaki 6 aylık ateşkes sona erdi.

24 Aralık - Gazze'deki Filistinli militanlar İsrail'e roket saldırısında bulundu.

27 Aralık - İsrail Gazze'ye hava saldırısı başlattı. O gece en az 229 Filistinli öldü.

28 Aralık - İsrail uçakları Hamas'a ait bir üniversiteyi ve Gazze'deki tünelleri vurdu.

31 Aralık - Birleşmiş Güvenlik (BM) Konseyi acil olarak taraflar arasında oylama yapılmadan ateşkes istedi.

1 Ocak 2009 - Hamas'ın üst düzey liderlerinden Nizar Rayyan, İsrail ateşi sonucu evinde öldürüldü.

3 Ocak - İsrail Gazze Şeridi'ne kara harekatı başlattı. Tanklar ve askerler Gazze'de Hamasla çatışmalara girdi.

4 Ocak - İsrail kara birlikleri Gazze Şeridi'ni iki farklı bölgeye ayırdı. Gazze kenti ablukaya alındı.

5 Ocak - Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy barış görüşmelerine başladı. ABD Başkanı George W. Bush ateşkes çağrısı yaptı.

6 Ocak - Jabalya'daki Birleşmiş Milletler okulu İsrail uçakları tarafından vuruldu. Okulda ve bölgedeki mülteci kampında 42 Filistinli yaşamını yitirdi. Fransa'nın desteklediği Mısır ve Avrupa ülkeleri acil ateşkes çağrısı yaptı.

7 Ocak - İsrail, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ve Sarkozy'nin ateşkes planı üzerinde "olumlu görüşmeler" yaptıklarını bildirdi.

8 Ocak - Lübnan'dan fırlatılan roketler İsrail'in kuzeyindeki iki kişiyi yaraladı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde acil ateşkes planı oylamaya sunuldu. Ancak ABD çekimser oy kullandığı için karar yürürlüğe giremedi.

9 Ocak - İsrail Başbakanı Ehud Olmert, BM'nin çözüm planını "kullanışsız ve uygulanabilir nitelikte olmadığı" gerekçesiyle reddetti.

10 Ocak - Hamas'ın siyasi lideri Halid Meşal, İsrail'in Gazzelileri "soykırıma" tabi tuttuğunu, İsrail'in bu tutumu sona ermeden ateşkesin mümkün olamayacağını duyurdu.

11 Ocak - İsrail güçleri Gazze Şeridi'nde nüfusun en yoğun olduğu bölgeleri sardı. Şiddetli çatışmalar yaşandı. İsrail, Mısır'dan Gazze Şeridi'ne yapılan silah kaçakçılığının Mısır güçlerince durdurulmasını istedi. Tel Aviv, uluslar arası barış gücü teklifini reddetti.

12 Ocak - Olmert, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak ve Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, İsrail askerlerinin her türlü şehir savaşından uzak durmalarına karar verdi.

13 Ocak - Hamas, Mısır'ın ateşkes planı hakkında "önemli müşahedelerinin" olduğunu bildirdi.

14 Ocak - Lübnan sınırları içinden İsrail'e bir haftada ikinci roket saldırısı gerçekleşti. BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun, Kahire'ye gelerek İsrail ve Hamas arasında acil ateşkes istedi. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Gazze'deki insani şartların "oldukça yetersiz" olduğunu beyan etti.

15 Ocak - İsrail güçleri Gazze'nin daha derinlerine girdi ve üç haftalık operasyonlarının en ağır bombardımanını başlattı. Gazze'deki BM görevlileri ateş altında olduklarını, 3 çalışanlarının yaralandığını duyurdu. Ban Ki Mun, İsrail'e bölgedeki ölü sayısının "dayanılmaz noktaya" ulaştığını bildirdi.

17 Ocak - İsrail tek taraflı olarak ateşkes ilan etti. Hamas savaşın sürdüğünü açıkladı.

18 Ocak - Hamas ve diğer Filistinli gruplar, ateşkes ilan ettiklerini duyurdu. Hamaslı bir yetkili, ateşkes kararı aldıklarını ve Gazze Şeridi'nden çekilmek için İsrail'e bir hafta süre verdiklerini açıkladı.

(CİHAN)

Eklenme Tarihi : 2009-01-19 13:36:43
 

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
Gazze’de, Arap direnişinin yeni bir sayfası..

Mukawama, kıvırcık saçlı, kara gözlü, iki buçuk yaşında Lübnanlı bir kız çocuğu. 26 Temmuz 2006 yılında, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah’ın, Siyonist devlet ve bölgenin en güçlü ordusu karşısında zaferini ilan ettiği gün doğdu. Ailesi zaferin ve bu tarihi günün anısına, ona Arapçada “direniş” anlamına gelen Mukawama adını koydu. O, yeni bir insan olarak yalnızca günışığını değil, İsrail’in ağır silahları ve uçakları ile harap edilen Beyrut’un yıkıntılarını ve yok edilmiş köylerini gördü. Ve Lübnan’dan bölgenin diğer ülkelerine yayılan bir hareket, bir direniş ruhu yükseldi.

Bu makalenin orijinali 16 Ocak’ta, yani Obama göreve geçmeden önce yayınlandı. Makalede, Latin Amerikalı sosyalist liderlerin İsrail saldırıları karşısındaki tavrının yarattığı sempatiye dikkat çekiliyor. Makale, Venezüella ve İran arasında paralellikler kurulmasında olduğu gibi Güney ülkelerinin birliğine dair abartılı yorumlar içerse de, Ortadoğu halklarının zihnindeki popüler yansımaları sunması açısından anlamlı.

Mukawama’nın büyükannesi, “Onlar çocuk… Oldukça küçük çocuklar” dedi, Gazze’den yayın yapan Lübnanlı bir televizyon kanalındaki fotoğraflara: Kollarında birkaç aylık kardeşiyle, kana bulanmış 12 yaşında bir kız çocuğu görülüyordu. Mukawama, babasının evlerine davet ettiği yabancı misafirleri, perdenin ardından gözlemekte olduğu bir esnada büyükanne, Alman konuğuna “Kardeşlerini, anne ve babalarını kaybettiler” diyerek Arapçadan, bozuk bir sesle tercüme etti. Televizyondaki haberi izlemekte olan yetişkinler, Aralık ayının sonlarından itibaren Gazze’de artmakta olan Siyonist saldırı görüntülerinin, iki buçuk yıl önce, Lübnan’daki görüntülerin aynısı olduğunu biliyorlardı ve aynıları 2003 yılında Irak’ta, 2002 yılında Afganistan’da görülmüştü.

Lübnan’ın prestijli fotoğrafçı ve kameramanlarından biri olan Karim, “Gazze’de, Arap direnişinin yeni bir sayfası açıldı” diye yorumladı. Devletini çıkmaz bir sokağa sürükleyen Ehud Olmert hükümetinin, önüne geçilmeye çalışıldığı bir sırada ana akım medya, İsrail ordusunun Gazze coğrafyasında ilerleyişini, Siyonist rejimin bütün suçlarını kapatarak övüyordu.

Siyonist rejime, ilerisi için sadece iki seçenek kalıyor: Birincisi, Hamas’ın ve diğer Filistinli askeri organizasyonların yapılarını önemli ölçüde zayıflatmadan, Gazze üzerindeki saldırıları durdurmak. Zaman Tel Aviv’in aleyhine işliyor. 20 Ocak tarihinde Barack Obama ABD Başkanlık görevine başlayacak. O zamana kadar Wahington, Filistin topraklarındaki askeri saldırılarını bitirmesi için Tel Aviv’e zaman verecek. Avrupalılar boş çağrılar yaparak bu buna eşlik edecekler: Avrupa Birliği bütün aktörlerle konuşuyor – Hamas’la daha az. Bu sırada Berlin, geçen Kasım ayında resmi olarak açıkladığı İsrail’e “koşulsuz desteğini” sürdürecek. İspanyol politikası, Avrupa’nın ses bütünlüğü içinde İsrail’in yüzüne karşı yapılan bir “eleştiri” konuşması ile Arap ülkelerini pasif destekleme rolünü sürdürecek. Ve Paris, Washington, Berlin, Madrid ve Bürüksel politikaları yerine, kendi ajandasını gerçekleştirme niyetiyle hareket edecek.

İsrail’in diğer seçeneği ise, intikamları önlemek için Filistin nüfusunun kökünü kazımak. Örneğin, çok uzak olmayan bir gelecekte, birbirlerini kız ve erkek kardeşler olarak üstlendikleri bir yolda ve öldürülmüş ailelerinin, şimdiye dek ölen bin kişinin ailelerinin bunu yapacağı gibi, intikamını almak isteyenleri yok etmek. Yani Siyonist saldırıların neden olduğu her ölüm, ona karşı mücadeleyi artıracak ve Tel Aviv bu süreci önlemek için Filistin sorununa “nihai çözüm” üretmek zorunda kalacak. Bu da, uluslararası toplumun müsamaha edemeyeceği bir şey olacak.

Batı ve Güney ülkeleri arasındaki uçurum her seferinde daha fazla belirginleşiyor. İsrail’in uluslararası hukuku ihlal edişini Avrupa suskunlukla karşılarken diğer ülkeler çok açık bir tavır sergiliyorlardı: Venezüella ve Bolivya. Bu ülkeler Siyonist devlet ile ilişkilerini kestiler. İnternet yolu ile birbirine bağlanan dünyada bu haber Arap dünyasına hemen ulaşmıştı. Başkan Hugo Chavez’in her konuşması burada izleniyor. Bolivarcı Devrim komutanının, İsrail saldırıları karşısındaki duruşu, Lübnan halkı arasında derin bir saygıya neden oldu. Hizbullah lideri Hassan Nasrallah’ın fotoğraflarının yanında, Chavez’in fotoğraflarının çok sık bir şekilde görülmesinin nedenini bu açıklıyor zaten.

Venezüella örneği bölgede, basit bir hayranlıktan çok daha fazla şeyi ifade ediyor. Arap dünyası ile Latin Amerika arasında tarihi, sosyal, politik, kültürel farklılıklar olmasına karşın birçok ortak yönleri de var: Halklara özgü gelişmekte olan güçler ve emperyalizme karşı bölgesel bütünleşme arzusu. Bu yangın evlerinde şimdi gözlenen havanın ve herhangi bir zamanda, bu saygın başkanların yerine, popüler güçlü vuruş kuvvetleriyle, İsraillilerin ve Amerikalıların çıkarlarını savunanlar ile değiştirildiğini görmek şaşırtıcı olurdu. Bir Lübnanlı, İsrail savunma bakanını ima ederek “Ben bundan sonra Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mubarek’e, yalnızca Hüsnü Barak diyeceğim” diyordu.

Irak’ta Amerikan askeri gücün fiyaskosu, Afganistan’da Avrupalıların da paylaştığı riskli durum, Lübnan’daki İsrail başarısızlığı bölge ülkelerin hepsinde direniş ruhunu artırdı. Batı, planda, Arap direnişinin beynini, yüzünü ve sesini değiştirebilecek bir kişinin de – Chavez gibi – bulunduğunu görmek istemiyor: Hassan Nasrallah. Bu bölgede olayların önlenmesi, Venezüella’daki gibi o kadar uluorta görünmeyebilir ama televizyon ekranı veya DVD aracılığıyla halka yönlenmek yeterlidir.

Arap ülkelerinde yapılan bir ankette, Washington ve Tel Aviv çok kötü sonuçlar elde ederken, büyük çoğunluğun Hizbullah Genel Sekreteri’ni, bölgenin en etkili ve güvenilir politik şahsiyeti olarak gördüğü ortaya çıktı. Lübnan’ın her tarafında örgütlü, gizli örgütlenme kapasitesine kadar mükemmel gelişkin. Onun uygun bulmadığı hiçbir şeyin yürümediğini bütün dünya biliyor. Elbette Nasrallah, Chavez gibi petrol gelirlerini kullanamıyor ama güçlü ve sağlam bir müttefiki hesaba katıyor: İran.

Bölgenin İslam cumhuriyeti, Latin Amerika’da Küba ve Venezüella’nın birlikteliği gibi bir rolü oynamak istiyor: Uzmanlık ve para yardımı. Lübnan toplumu, Tahran’dan gelen destek ve Hizbullah’ın sayesinde, İsrail bombalarının yıktığı ülkenin alt yapısını onardı. Siyonist orduya karşı kazandığı zafer, Mukawama için bir diğer koruma seçeneği olabilir, daha sonraki yıllarda göreceli bir barışı yaratabilir. Ama Karim’e göre “kesin barış, emperyalizmin ve Siyonizm’in sonunu getirdiğimiz zaman gelecektir.” Bu arzu, güney ülkeleri birleştiği zaman gerçekleştirilebilir, Venezüella ve İran’ın denemekte olduğu gibi.

Ingo Niebel
[Rebelion’daki İspanyolca orijinalinden Atiye Parılyıldız tarafından çevrilmiştir]

Eklenme Tarihi : 2009-01-24 00:31:23
 

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
İsrail’e bir boykot da Brüksel’den

Belçika’nın başkentinde yapılması planlanan “Beyaz Şehir Tel Aviv” adlı sergi, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü 22 günlük soykırıma gelen tepkiler nedeniyle ertelendiği bildirildi.

İsrail’e dünyada yürütülen boykot kampanyası artarak büyüyor. Brüksel’de açılması planlanan İsrail mimari sergisi boykot nedeniyle iptal edildiği bildirildi. YNetNews’in haberine göre, geçtiğimiz yıllarda Belçika’nın başkentinde açılması planlanan mimari sergi, yerel organizatörlerin İsrail kültürünün boykot edilmesi istemesinin ardından ertelendi. “Beyaz Şehir Tel Aviv” isimli sergi, önümüzdeki hafta açılması planlanıyordu.

Uluslararası Şehircilik, Mimari ve Peyzaj Merkezi (CIVA) direktörleri ev sahibi kurulu, Tel Aviv Belediyesi’ni “daha iyi belirlenecek farklı bir zamana” ertelemeleri üç gün önceden bilgilendirdi. Kurul’dan yapılan açıklamada şöyle denildi:

“İsrail devleti, Filistin politikasını değiştirene kadar İsrail kültürünün boykot edilmesi ile ilgili protestolarla karşılaştık. Karşılaştığımız her iki bakış açısının da geçerli olduğunu düşünüyoruz, fakat bu sergiyi hedef alacak her çeşit tartışmayı önlemeye karar verdik”.

“Beyaz Şehir Tel Aviv” sergisi, UNESCO şehrin Dünya Kültürel Mirası Şehri olarak tarihi bir merkez olarak ilan etmesinden sonra düzenlenmesine karar verildi. Geçmiş yıllarındaki Tel Aviv’i karakterize eden Bauhaus mimarisini tasvir eden sergi, son zamanlarda Kanada, ABD ve Avrupa’daki çeşitli şehirlerde açılmıştı.

Tel Aviv Belediye Başkanı: Çifte Standart

Serginin yapımcısı Smadar Timor “Bu konu, ilk kez politikanın müdahalesiyle yüz yüze geliyor,” diye konuştu. “Konu Belçika’da çok büyük bir ilgiyle karşılaştı ve onlarca mimar organizatörlere serginin iptal edilmemesi çağrısında bulunan bir dilekçe imzaladılar” diye ekledi.

Tel Aviv Belediye Başkanı Ron Huldai çifte standart içeren bu uygulamayı kınadığını ve adaletin yıllarından beri saldırıya uğrayan ve sadece kendilerini savunanların yanında olduğunu söyledi. Başkan sözlerini “Umarım ki müze gerçekleri anlayacak, ilk kararına geri dönecek ve Belçika halkına bu sergiyi izleme fırsatı verecektir” diyerek noktaladı.

İsrail’e boykotlar işe yarıyor

Gazze’de yürüttüğü 22 günlük soykırımın ardından dünya çapında İsrail’e karşı boykot, tecrit ve yaptırım kampanyaları hız kazanmıştı. İsrail ve ABD markalarına olan kişisel boykot hareketi, buzdolapları üzerine asılan marka listeleriyle hız kazanırken, çeşitli firmalar da İsrail’le olan ilişkilerini gözden geçirme ve iptal yoluna gitmişti.

Son olarak Güney Afrika Liman İşçileri Sendikası, İsrail’den gelen ve İsrail’e giden gemilere yükleme ve boşaltma yapmama kararı almıştı. “Filistin Özgür Kalana” kadar sürecek olan eylemleriyle Güney Afrika Liman İşçileri İsrail’e karşı en büyük eylemlerden birini başlatmış oldu.

İsrail Gazze’ye Aralık ayında başlattığı soykırım saldırısında yarısı çocuk bin 350 Filistinliyi katletmiş, 5 binden fazlasını yaralamıştı. Yaklaşık 20 bin ev ya tamamen yıkıldı ya da hasar gördü. BM’e göre 50 bin üzerinde Gazzeli mülteci konumuna düştü. İsrail, sivillere yönelik harekatında evleri, camileri, okulları ve hastaneleri vurdu.

Kaynak: Ihlas Haber Ajansi

Eklenme Tarihi : 2009-03-12 07:57:21
 

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
Viva Palestina 2009

Başını İngiliz muhalif parlamenter George Galloway`in çektiği "Viva Palestina" konvoyu, geçen yıl Britanya`dan yüzlerce araçla yola çıkıp Fransa ve İspanya üzerinden Kuzey Afrika`ya, oradan uzun bir yol kat ederek Mısır`a kadar gelmiş ve Gazze üzerindeki kuşatmayı kırmayı başararak, bölgeye yardım malzemesi götürmüştü. Aynı organizasyon Aralık ayında tekrar edilecek.




Başını İngiliz muhalif parlamenter George Galloway`in çektiği "Viva Palestina" konvoyu, geçen yıl Britanya`dan yüzlerce araçla yola çıkıp Fransa ve İspanya üzerinden Kuzey Afrika`ya, oradan uzun bir yol kat ederek Mısır`a kadar gelmiş ve Gazze üzerindeki kuşatmayı kırmayı başararak, bölgeye yardım malzemesi götürmüştü.

Aynı organizasyon Aralık ayında tekrar edilecek, 6 Aralık`ta İngiltere`den kalkacak dev bir konvoy bu kez 15 Aralık`ta Edirne`den giriş yapip İstanbul`dan geçerek Suriye ve Ürdün üzerinden 27 Aralikta İsrail`in Gazze saldırısının yıl dönümünde Gazze`ye ulaşmaya çalışacak.

Konvoy yarın akşam (16.12.2009) Taksim meydanında

Londra’dan gelen 80 araca Türkiye’den 70 araç, Amerika’dan deniz yoluyla gelen 47 araç katılacak. Konvoy araçları İstanbul’un çeşitli noktalarına şehir turu yapıldıktan sonra akşam saat 20:00`de Taksim meydanında buluşacak. Taksim meydanındaki buluşmaya çok sayıda duyarlı vatandaşın katılımı bekleniyor.

Konvoy`un Turkiye ayagindaki yardim orginazasyonu IHH vakfi tarafindan yapiliyor. IHH`nin sitesinden online bagis yapabilirsiniz yada direk vivapalestina.org sitesinden bagis yapma olaginizda bulunmakta.

Eklenme Tarihi : 2009-12-16 11:24:13
 

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
Livni`ye tutuklama emri İsrail`i kızdırdı

İsrail, İngiltere`de bir mahkemenin savaş suçu işlediği iddiasıyla eski dışişleri bakanı ve ana muhalefet partisi lideri Tzipi Livni hakkında tutuklama emri çıkarmasını kınadı.

İsrail Dışişleri Bakanlığı`ndan yapılan açıklamada, mahkemenin kararının radikal görüşlü kişilerin girişimiyle alındığı belirtildi.

İngiliz Guardian gazetesi, Londra`daki Westminster Sulh Mahkemesi`nin geçen yıl Gazze`deki çatışmalarda ölen bir grup Filistinli`nin avukatlarının girişimi üzerine Livni hakkında Cumartesi günü tutuklama emri çıkardığını yazdı.

Kadima Partisi lideri Tzipi Livni, önceki gün Yahudi Milli Fonu adlı bir kuruluşun toplantısına katılmak üzere İngiltere`ye gelecekti.

Ancak Livni`nin İngiltere`ye gelmediği anlaşılınca, tutuklama emri dün geri alındı.

Livni`nin yardımcıları kendisinin İngiltere hükümeti yetkilileriyle görüşmesi için uygun bir zaman bulunamadığı için Londra`ya gitmediğini söylemişti.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı ise mahkemenin kararının doğuracağı sonuçların incelendiğini duyurdu.

İngiltere`de örneği yok
İngiltere`de ilk kez bir mahkeme, görevdeki ya da geçmişte görev yapmış İsrailli bir bakan hakkında tutuklama emri çıkardı.

Tzipi Livni, İsrail dışişleri bakanı olarak Gazze`de geçen yıl üç hafta boyunca yürütülen operasyonda kritik kararları alan yetkililer arasındaydı.

Filistinliler ve insan hakları kuruluşları, İsrail`in 27 Aralık 2008-16 Ocak 2009 tarihleri arasında Gazze`ye düzenlediği saldırılarda, yarıdan çoğu sivil olmak üzere en az 1.400 kişinin öldüğünü söylüyor.

İnsan hakları kuruluşları ve Birleşmiş Milletler, Hamas ve İsrail`i savaş suçları işlemekle suçluyor.

Daha fazla eleştirilen İsrail`in yetkilileri ise Filistinlilerin Gazze`nin güneyinden gerçekleştirdikleri roket saldırılarını önlemek için operasyon düzenlediklerini söylüyor.

İsrail`e göre çatışmalar sırasında ölenlerin sayısı 1.136 ve bu kişilerin 300`den az sivil.

Gazze`deki çatışmalarda İsrailli üç sivil ve 10 asker de ölmüştü.

Eklenme Tarihi : 2009-12-16 13:06:13
 

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
`Netanyahu yerleşimcilere ihanet etti`

Kudüs`te binlerce Yahudi yerleşimciyle destekçileri, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu`nun Batı Şeria`da yerleşim inşaatı izinlerini 10 ay süreyle durdurma kararını protesto etti.

Netanyahu`nun konutunun önünde toplanan göstericiler, "Bizi değil, İran`ın nükleer bombasını durdur" diye slogan attılar.


Binyamin Netanyahu, Amerika Birleşik Devletleri`nin, Yahudi yerleşim merkezlerindeki tüm inşaatların durdurulması çağrısı sonrasında böyle bir karar almıştı.

İsrail, bu adımın barış görüşmelerinin yeniden başlamasına yardımcı olması amacıyla atıldığını söylüyor. Ama Filistinliler kararı yeterli bulmadılar.

Yahudi yerleşimciler, Batı Şeria`daki konut inşaatlarına destek veren sağcı Netanyahu hükümetinin kendilerine "ihanet" ettiğini savunuyor.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs`te bulunan 100 yerleşimde yaklaşık 500 bin Yahudi yaşıyor.

`Yerleşimler yasadışı`
Uluslararası hukuka göre, Batı Şeria ve Doğu Kudüs`teki Yahudi yerleşimleri yasadışı. Fakat İsrail buna karşı çıkıyor.

Hükümetin kararına göre, 10 ay süreyle Batı Şeria`da yerleşimcilere yeni konut yapma izni verilmeyecek. Karar, belediye binalarıyla inşaatı süren 3 bin kadar konutu etkilemeyecek.

Karar Doğu Kudüs`ü kapsamıyor.

İsrail`de Yahudi yerleşimlerine karşı çıkan Peace Now, (Barış Şimdi) adlı örgüt, sınırlamalara rağmen, Batı Şeria`da İsrail`in diğer bölgelerine kıyasla daha fazla konut inşa edilmekte olduğuna dikkat çekiyor.

Örgüte göre, Batı Şeria`da her 100 bin kişiye 1,167 inşaat düşüyor. İsrail`in diğer bölgelerinde ise bu sayı 836.

Eklenme Tarihi : 2009-12-16 13:20:22
 

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
Batı Şeria`da cami saldırısı

İsrail işgali altındaki Batı Şeria`nın kuzeyinde, Nablus yakınlarındaki bir köyün camii kundaklandı. Saldırının ardında Yahudi yerleşimcilerin bulunduğundan kuşkulanılıyor.

Saldırganlar cami içinde, dini kitapların bulunduğu bir kütüphaneyi ve halıları ateşe verirken duvarlara İbranice yazılar yazdı.

Yazıda "Bu cami Efi tarafından yakılmıştır" deniyor. Efi, İbranice bir isim.

Köylüler saldırının gece saat 2`de düzenlendiğini söylüyor.

Video görüntüleri

Olayın ardından, Yasuf köyünün Filistinli sakinleri, saldırıyı soruşturan İsrail askerleri ile kısa bir süre karşı karşıya geldi.

Batı Şeria`daki yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik saldırılarında son dönemde bir artış gözleniyor.

Bu olaylardan bazılarında kaydedilen video görüntüleri, kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı.

Ramallah`tan bildiren BBC muhabiri Bethany Bell, olayın İsrail ordusu tarafından kınandığını söylüyor.

Yasuf köyü, bir Yahudi yerleşimi olan Tupah`ın yakınlarında bulunuyor.

Yerleşimcilerin tepkisi
Protestocular, yerleşim yeri inşaat izinlerinin askıya alınmasına tepkili

Protestocular, yerleşim yeri inşaat izinlerinin askıya alınmasına tepkili

Batı Şeria`daki yerleşimci grupları, Çarşamba günü Kudüs`te düzenledikleri gösteri ile başbakan Netanyahu`nun Batı Şeria`daki yerleşim yeri inşaatlarını yavaşlatma kararına sert tepki göstermişti.

Başbakan Netanyahu, Doğu Kudüs hariç olmak üzere, Batı Şeria`da yeni yerleşimci evleri inşa ruhsatlarına 10 ay süre ile ara verilmesi talimatını vermişti.

ABD ve Filistinliler, yerleşim yeri inşaatlarının tümüyle dondurulmasını talep etmişti.

Filistinli yetkililer inşaatlar tümüyle durdurulmadan barış görüşmelerine yeniden başlamayı reddetmişlerdi.

`Yeterince araştırılmıyor`

İsrailli insan hakları grupları, polisi ve orduyu, Yasuf köyündeki gibi olayları gerektiği karar ayrıntılı bir şekilde soruşturmamakla suçluyor.

Bu gruplardan birinin raporuna göre yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik düzenlediği iddia edilen saldırılarının onda dokuzunda, hiç kimse resmen suçlanmıyor.

Sertlik yanlısı bazı yerleşimciler, İsrail hükümetinin yerleşimcileri tehdit eden herhangi bir kararı karşısında, Filistinlilere karşı misilleme eylemleri düzenlenmesini savunuyor.

İsrail devlet radyosunun haberine göre Yasuf`taki camiin duvarlarına yazılan yazılardan birinde "Bedel ödemeye hazır olun" ifadesi yer alırken, bir diğer yazıda "Hepinizi yakacağız" deniyor.

Kudüs dahil olmak üzere Batı Şeria`daki tüm Yahudi yerleşimleri, uluslararası hukuka göre yasadışı olsa da İsrail yönetimi bunu kabul etmiyor.

Eklenme Tarihi : 2009-12-16 13:25:51
 

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
VE BUGÜNÜN HABERİ:protesto:






İsrail yardım gemisine saldırdı: En az 10 ölü

İsrail askerleri Gazze`ye insani yardım ulaştırmayı hedefleyen gemilerden Mavi Marmara`ya çıkarak ateş açtı. İsrail ordusu, en az yardım gemisindeki en az 10 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.

İsrail Ordusu`na bağlı askerler, Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı İHH`nin Gazze`ye giden ve insani yardım malzemeleri taşıdığı ifade edilen gemilerine operasyon düzenledi.

İsrail sularına 70 mil açıkta askerler gemilere indirme yaptı ve ateş açtı. Saldırılarda iki kişinin öldürdüğü, 30`unun da yaralandığı duyurulurken, İsrail televizyonları, bilançonun daha da ağır olduğunu bildiriyorlar.
Yaralılar arasında sekiz kişinin daha öldüğü ve kayıpların 10`a yükseldiğini açıklayan İsrail televizyonları son olarak ölü sayısını 16 olarak verdi. Haaretz ve Jerusalem Post gazeteleri ise, İnternet yayınlarında, en az 10 kişinin öldüğünü bildiriyorlar.

Ancak, İsrail devleti, bu operasyonla ilgili haberlere sansür uyguladığı için ne ölü sayısı ne de yardım ekiplerinin yeri konusunda kesin herhangi bir bilgi alınabiliyor.

Daha önce insani yardım filosundaki gemilerden sadece ``Mavi Marmara`` gemisiyle bağlantı kurulabilirken, şu an bu gemi ile de bir bağlantı kurulamıyor. Gemilerin nereye götürüldüğü konusunda ise herhangi bir ayrıntı yok.

İsrail ordusundan bir sözcü, donanmanın Gazze`ye giden yardım konvoyuna düzenledikleri operasyon sırasında bıçaklı ve sopalı saldırıya hedef olduğunu da öne sürdü.

Ankara`da durum değerlendirmesi

Ankara`da üst düzey yetkililer İsrail`e verilecek tepkiyi belirlemek üzere toplandı.

Başbakanlık Merkez Bina`da saat 07.20`de başlayan toplantıya, Başbakan Vekili Bülent Arınç ile İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Mehmet Eröz ve Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Koramiral Nusret Güner ile ilgili bürokratlar katılıyor.

Ayrıca İsrail`in Ankara Büyükelçisi Gaby Levi Dışişleri Bakanlığı`na çağrıldı.

Brezilya`dan ABD`ye geçmekte olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ü bilgilendirdi.

İstanbul`da protesto

İsrail`in İstanbul Başkonsolosluğu önünde toplanan bir grup, İsrail`in, ``Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım`` konvoyuna müdahalesini protesto ediyor.
IHH Yardim Gemisi
Gruptakiler, İsrail`in, Gazze`ye yardım için giden gemilere müdahale ettiği haberini aldıktan sonra ellerinde Filistin bayraklarıyla ``İsrail şaşırma sabrımızı taşırma`` sloganı attı.

İsrail gemilerin Gazze kıyılarına 65 kilometreden fazla yaklaşmasına izin vermeyeceklerini duyurmuştu.

Sabah saatlerinde Gazze`ye ulaşmayı hedefleyen insani yardım filosuna iki İsrail savaş gemisinin yaklaşmakta olduğu bildirilmişti.


"Rotamız Filistin, Yükümüz İnsani Yardım" kampanyası çerçevesinde yaklaşık 10 bin ton yardım taşıyan 6 gemi dün öğleden sonra Kıbrıs açıklarından Gazze`ye doğru hareket etti.

Bu esnada gemideki İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı yetkilileri, filoya 2 İsrail savaş gemisinin yaklaşmakta olduğunu duyurdu.

Türkiye`den Mavi Marmara gemisindeki Anadolu Ajansı muhabiri, bunun üzerine gemilerin aralarındaki 2 millik takip mesafesini 300 metreye indirdiğini, gemideki yolcu ve gazetecilerin can yeleklerini giydiğini ve geminin her tarafında görevlilerin nöbet tutmaya başladığını bildiriyordu.

Uluslararası haber ajansları da, 3 İsrail hücum botunun Hayfa limanından ayrıldığını duyurdu.

Kısa bir süre sonra İsrail Radyosu hücum botlardan birinin yardım filosuna yönelik olarak telsizden geçtiği uyarı mesajını yayınladı.

Mesajda, "Emre itaat etmez ve ablukayı delerseniz, İsrail donanması ablukanın gereklerini uygulamak üzere gerekli önlemleri almak zorunda kalacaktır" dendi.

3 kargo ve 3 yolcu gemisinden oluşan yardım filosu, İsrail`in Gazze`ye üç yıldır uyguladığı ambargoya dikkat çekmeyi hedefliyordu.

Gemiler İsrail`in Gazze`ye girişine müsade etmediği çimento ve diğer inşaat malzemelerinin yanı sıra, ilaç, tekerlekli sandalye, prefabrik ev gibi malzemeler taşıyor.

İsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yigal Palmor ise gemilerden "el koyacakları" malzemenin güvenlik kontrollerinin ardından kendileri tarafından Gazze`ye ulaştırılacağını, ancak abluka kuralları altında bölgeye girişi yasak malzemelerin gönderilmeyeceğini söyledi.

Palmor bu malzemelere örnek olarak çimentoyu gösterdi.

Bölgeye inşaat malzemelerinin girişine izin verilmediği için, Gazzeliler geçen yılki İsrail saldırısında yıkılan evlerini onaramıyor.

Bölgede gıda ve ilaç sıkıntısı da yaşanıyor.

Alinti: bbc.co.uk & bianet.org

Eklenme Tarihi : 2010-05-31 03:21:06
 

nazoeren

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
1.611
Tepki
2.261
Puan
113
Konum
...
hırsımdan sabahtan beri kusuyorum,mideme kramplar girdi:kizdim::kizdim:
rabbim yanlarına koymaz,bize de o günleri gösterir inşallah.
 

kedijik

Daimi Üye
Katılım
9 Aralık 2009
Mesajlar
9.606
Tepki
11.921
Puan
113
Konum
Konya
2009 Subat ayında donemın M.E.B. nın okullara yolladıgı genelgeyı de bu baslık altında protesto edıyorum....

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik' ten "İsrail mallarını boykot etmeyin" talimatı


İsrail saldırıları hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunulmasını isteyen MEB'in bu kez de okullara "İsrail mallarını boykot etmeyin" talimatı gönderdiği ortaya çıktı.


Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik imzasıyla tüm okullara, yıl başında gönderilen ilk genelgede, Türkiye’deki bütün öğrencilerin Gazze’deki İsrail saldırıları sonucu hayatlarını kaybeden öğrenciler, çocuklar ve sivil insanlar anısına bir dakika saygı duruşunda bulunmaları istenmişti.

İkinci daha da ilginç; Hürriyet'in haberine göre 13 Şubat 2009 tarihinde yine Bakan Çelik’in imzasıyla tüm okullara gönderilen genelgede, bu kez “İsrail mallarının boykot edilmemesi” çağrısında bulunuldu. Çelik, genelgede okul müdürlerinden de bu tip olası boykotların önüne geçilmesi için gerekli tedbirleri almalarını istedi.

12 Şubat tarihli ve "Çeşitli Ürünlerin Boykot Edilmesi" konulu genelge şöyle:

“İsrail’in “Gazze’ye yönelik saldırılarını finanse ettiği iddiasıyla” Türkiye’de bulunan birçok uluslararası şirkete ve ürünlerine yönelik boykot çağrıları yapıldığı, çeşitli kurumların bu yönde girişimleri olduğu, bu faaliyetlerde okullarımızın ve öğrencilerimizin de kullanılabileceği duyumları alınmaktadır.

Dünyada global ekonomik krizin yaşandığı ve birçok ülkenin bu krizden olumsuz etkilendiği, ülkemizin etkilenmemesi için çeşitli önlemlerin alındığı bilinmektedir. Ülkemizin uluslararası alanda ekonomik gücünü arttırmak ve yatırımcı güvenini sağlamak için yılardır verdiği mücadele sonucunda gelinen nokta memnuniyet verici olup bu kapsamda çalışmalar devam etmektedir. Bu süreçte uluslararası firmalar ülkemizde doğrudan yatırımda bulunarak; yaptıkları ihracat, sağladıkları istihdam, ve ödedikleri vergilerle ülkemiz ekonomisine ve insanına büyük katkılar sağlamaktadır.
Gazze’de yaşananlar herkesi büyük üzüntüye sevketmiş ve kalıcı barışın sağlanması için ülkemiz tüm kurum ve kuruluşları ile bir bütün olarak gerekeni yapmış ve yapmaya devam etmektedir. Global ekonomik krizden etkilenmemek ve Gazze’deki barış sürecini olumsuz etkilememek için, okullarımızda yukarıda belirtilen olumsuz girişimlerin olmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını rica ederim.”

Doç. Dr. Hüseyin Çelik
Milli Eğitim Bakanı

Tımeturk
 

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
2009 Subat ayında donemın M.E.B. nın okullara yolladıgı genelgeyı de bu baslık altında protesto edıyorum....

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik' ten "İsrail mallarını boykot etmeyin" talimatı
Global ekonomik krizden etkilenmemek ve Gazze’deki barış sürecini olumsuz etkilememek için, okullarımızda yukarıda belirtilen olumsuz girişimlerin olmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını rica ederim.”

Doç. Dr. Hüseyin Çelik
Milli Eğitim Bakanı

Tımeturk

Bu haberin doğruluğuna inanmak istemiyorum.Bunun doğruluk payının olmadığını düşünüyorum.Böyle bir gerekçe olamaz onca katliam sonrası:protesto:
 

hiranur

Aktif Üye
Katılım
5 Aralık 2009
Mesajlar
143
Tepki
231
Puan
43
Konum
darül fena
bizde uzun suredir boykot ediyoruz daha fazla dikkat ederiz insallah .yuregim yaniyor valla
rabbim yar ve yardimcilari olsun ölen kardeslerimizin sehadeti mubarek olsun rabbim kabul etsin yaralilira sifa versin yuce mevlam hepsini korusun dualarimizla onlarlayiz insallah .
 

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
Taksim civarında oturan tüm Müzlüman Din kardeşlerim;
Sizlerde sessiz çoğunluğun sesi olabilirsiniz.
Taksimde şu an protesto için insanlar toplanıyor.
Benimde imkanlarım olsa inanın 5 dk durmaz bu pc başında bende Taksime protesto için giderdim:protesto:
 

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
SON DAKİKA:
Bülent Arınç: Büyükelçimizi geri çağırdık
Başbakan Vekili Bülent Arınç, İsrail'in yardım gemilerine düzenlediği operasyon ve İskenderun'daki terör saldırısıyla ilgili açıklama yaptı.

Erdoğan'ın yurtdışında olması nedeniyle Başbakan adına açıklama yapan Arınç, "Saldırı uluslararası sularda yapıldı ve kesinlikle suç" dedi. İşte Arınç'ın açıklamalarından satır başları:

İki üzücü olay, kamuoyunu fevkalade üzmüştür. Çalışmalar yaptık onları takdim etmek sitiyorum. Bunlardan birisi bu gece yarısı İskenderun Deniz Üs Komutanlığı'na bağlı birliğimize saldırıda bulunulmuştur. Saldırıda 7 askerimiz şehit olmuştur. Nöbet değişimi sırasında gerçekleştirilmiştir. Ağır yaralı üç askerimiz GATA’ya sevk edilirken, diğer askerler İskenderun’daki hastanelerde tedavileri sürmektedir. Terör örgütünü lanetliyoruz, operasyonlar sürmektedir. Demokratik gelişmelerin hız kazandığı her dönemde ortaya konan bu kirli oyunlar amacına ulaşamayacaktır. Bu konuyla ilgili olarak sayın Başbakanı’mız 3 defa bizi aradılar. Başbakan vekili olduğum için konuya el koymamızı istediler. Şehit olan askerlerimize Allahtan rahmet dileklerini ve bütün milletimize başsağlığı dileklerini ifade ettiler. Hiç uyumadığımızı söyleyebilirim.

İsrail Büyükelçisi geri çağrıldı, tatbikatlar iptal edildi. Türkiye önce diplomatik alanda İsrail'in tavrını şiddetle kınayan bir açıklama yaptı.

GEMİLER SALDIRIYA UĞRADI

Diğer gelişme üzerine ise biz sabah 06:30’da bakanlarımızla bir araya geldik. Bu iki önemli konu üzerinde sizi bilgilendirirken, özellikle gemiye uygulanan ve sayılarını kesin olarak bilemediğimiz operasyon sonrasında, bazı dış temaslarda yaptığımızdan, açıklama yapma imkanımız olmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti doğru adımları atmaktadır. Yaklaşık 35 aydır abluka altında olan Gazze halkını, insanı yardım, 33 ülkeden 600 insanın içinde olduğu insani yardım gemileri bu sabaha karşı, uluslararası sularda İsrail hava kuvvetleri tarafından saldırıya uğramıştır.

SALDIRI CEVAPSIZ KALMAYACAK

Saldırıyı perdeleyen, bilgi alınmasını engelleyen İsrail’in, dünyayı doğru bilgilendirmesi gerekmektedir.

Bu saldırısının cevapsız kalmayacağı, Türkiye’den gereken yanıtı alacağı şüphesizdir. Bundan sonra atılacak adımlar özenle müzakere edilecektir. ,

Bir kez daha sesleniyoruz. İsrail Gazze’ye yönelik ablukayı kaldırmalı ve insani yardımların yerine ulaştırılmasına engel olmamalıdır.

Özellikle Mavi Marmara’da 600’e yakın yolcu bulunmaktadır. 350-400’e yakını Türk uyrukludur, diğerleri ise yabancı uyrukludur.

İsrail’in uluslararası sularda yaptığı bu saldırı korsanlıkla eşdeğer bir şeydir. Bizim askeri gemi gönderme gibi bir girişimimiz şu an için söz konusu değildir.

SALDIRI İNSANLIK TARİHİNE KARA BİR LEKE OLARAK GEÇECEK

İsrail hükümeti bu insanlık dışı eylemiyle, insani değerleri hiçe saydığını göstermiştir. Bu saldırı İsrail hükümetinin yürüttüğü şiddet pervasızlığını da ortaya koymuştur. Medeni bir ülkenin devlet hakkına uygun düşmeyen bu kanlı operasyon, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecektir.

Açık denizlerde gerçekleşen ve uluslar arası hukuka uymayan bu saldırı hiçbir mazeretle izah edilemez. İnanıyoruz ki bütün insanlık dünya barışına masumiyete yapılan bu saldırıyı lanetleyecektir.

İSRAİL BÜYÜKELÇİMİZİ GERİ ÇAĞIRDIK

Öncelikle bu çerçevede İsrail büyükelçimiz gerçi çağırılmıştır.

İsraille ilgili üç askeri tatbikat iptal edilmiştir.

U-18 futbol genç milli takımımız bulunuyordu. Genç futbol milli takımının maçları iptal etmiştir. Dışişleri Bakanımız BM Güvenlik Konseyi’ni acilen toplantıya çağırmıştır.

SORU-CEVAP

Bölgeye herhangi bir Türk askeri gemisinin gönderilmesi sözkonusu mudur?

Bu konuda elimizde planlar da var. Bu planlara göre olayın uluslararası açık sularda olduğu gemilerin İsrail karasularında hareket etmediği çok açıktır. Dolayısıyla İsrail'in bu saldırısı kesinlikle kara sularının ihlali olarak anlaşılmamaktadır. Bu korsanlıkla eşdeğer bir eylemdir. Bizim oraya gemi göndermemiz sözkonusu değildir. Türkiye önce diplomatik alanda bu tavrı şiddetle kınayan, yaralılar insanlar için bir an önce uluslararası hukukun yapılmasını arzu eden tutumunu sürdürecektir.

Arınç, Mavi Marmara gemisinde 581 yolcu bulunduğunu da belirtti.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst