evet, aynen öyle sizin dediğiniz gibi, insanın sinirini bozuyor, insan kendine olan özgüvenini kaybediyor, hiçbirşeyde diyemiyorum ona, dediğim anda patlıyor, normalde çok sakindir, iyidir, ama herşey iş ve internet oyununa kadar, bu ikisiyle ilgili konuyu açtım mı tamam, kavga patlıyor.
ilk başlarda kaynanamla paylaşmaya çalıştım fakat her ''çok oyun oynuyor'' dediğimde, napsın çocuk, canı sıkılıyordur bütün gün evde, çok dırdırcı olduğun için piskolojisini bozdun diyor, yani suçlu yine benim.
bir örnek vereyim : ben akşam 8, 8 buçukta eve geliyorum, yemek yiyoruz ve o oturuyor bilgisayar başına bende oturma odasında tv seyrediyorum. 11 e kadar ne konuşuyoruz, ne birşeyler paylaşıyoruz. saat 11 de gidip hadi kapat bilgisayarı dediğim anda dırdırcımı oluyorum, allah aşkına sizde söyleyin. onun istediğini ben biliyorum : o bütün gece oynayacak, sabah ben işe gitmek için kalktığımdada o yatacak. olur mu öyle birşey?
biz bir sinemaya gitmiyoruz, bir çay içmeye gitmiyoruz, biz konuşmuyoruz, biz dertleşmiyoruz. gücüme giden en çok nedir biliyormusunuz? oyundaki arkadaşlarının bütün hayat hikayelerini, dertlerini, sevinçlerini biliyor, paylaşıyor onlarla, çünkü hepsi onun gibi, ve birbirlerine destek veriyolar, bizi, normal olanları anormal olarak görüyorlar, ama, yanıbaşında duran ben, çalışan ben, evi geçindiren ben, ev işlerini, hizmetini yapan beni görmüyor, ne yaşadıklarımı bilmiyor, geceleri faturaları acaba nasıl öderim diye düşündüğümü bilmiyor..
evet, aynen öyle sizin dediğiniz gibi, insanın sinirini bozuyor, insan kendine olan özgüvenini kaybediyor, hiçbirşeyde diyemiyorum ona, dediğim anda patlıyor, normalde çok sakindir, iyidir, ama herşey iş ve internet oyununa kadar, bu ikisiyle ilgili konuyu açtım mı tamam, kavga patlıyor.
ilk başlarda kaynanamla paylaşmaya çalıştım fakat her ''çok oyun oynuyor'' dediğimde, napsın çocuk, canı sıkılıyordur bütün gün evde, çok dırdırcı olduğun için piskolojisini bozdun diyor, yani suçlu yine benim.
bir örnek vereyim : ben akşam 8, 8 buçukta eve geliyorum, yemek yiyoruz ve o oturuyor bilgisayar başına bende oturma odasında tv seyrediyorum. 11 e kadar ne konuşuyoruz, ne birşeyler paylaşıyoruz. saat 11 de gidip hadi kapat bilgisayarı dediğim anda dırdırcımı oluyorum, allah aşkına sizde söyleyin. onun istediğini ben biliyorum : o bütün gece oynayacak, sabah ben işe gitmek için kalktığımdada o yatacak. olur mu öyle birşey?
biz bir sinemaya gitmiyoruz, bir çay içmeye gitmiyoruz, biz konuşmuyoruz, biz dertleşmiyoruz. gücüme giden en çok nedir biliyormusunuz? oyundaki arkadaşlarının bütün hayat hikayelerini, dertlerini, sevinçlerini biliyor, paylaşıyor onlarla, çünkü hepsi onun gibi, ve birbirlerine destek veriyolar, bizi, normal olanları anormal olarak görüyorlar, ama, yanıbaşında duran ben, çalışan ben, evi geçindiren ben, ev işlerini, hizmetini yapan beni görmüyor, ne yaşadıklarımı bilmiyor, geceleri faturaları acaba nasıl öderim diye düşündüğümü bilmiyor..
böyle eşim olsa 24 saat bile beklemem dava açardım ne hali varsa görsün
ah çikolatam, öyle hanımlar tanıyorumki, aileleri destek vermediği için, maddi anlamda bir gücüde olmadığı için böyle eşlere ve hatta daha beterlerine katlanıyorlar. Hiç kolay değil canım