Zincir E-posta Yönlendirmek Bazen Başınıza İş Açabilir

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
21.yüzyılın ilk 10 yılını devirmekte olduğumuz bugünlerde herkes etrafına “Dünya değişiyor” diyor. Biz global kriz uzantısında bahsedilen değişmeyi ya da politik tartışmaları değil, internetin dünyamızı nasıl değiştirdiğini anlatmaya çalışıyoruz.

İnternet dünyayı değiştirirken, bugüne kadar düşünülmemiş iş modelleri, alışkanlıklar, hatta hastalıklar ve de suçlar karşımıza çıkıyor. Suçların tanımlanması ve karşı yaptırımlarının oluşturulması biraz zaman alıyor ve bazen de uzandığı noktalar şaşırtıcı oluyor.

Mesela hiç düşünmeden yönlendirdiğiniz (forward ettiğiniz) bir mail için, bir gün beklenmedik sonuçlarla karşılaşmak mümkün. Bu yazımız bu konuda bir uyarı… Bu nedenle yazıyı dikkatle anlamaya çalışın.
Anlamaya çalışın derken, “Bir mail atmakla ne olacak ki!” diye düşünenlerden söz ediyorum.

Bize gelen mailleri yönlendirmek eğlenceli ama aynı zamanda riskli olabilir.

İnternet dünyasının adetlerinden birisi, bize gelen şaka, ilginç, protesto vs içeren mailleri, arkadaşlarımıza gönderiyor oluşumuz. Ancak yukarıda da dediğimiz gibi, bu adet günün birinde başımıza iş açıyor da olabilir. Geçtiğimiz günlerde elime bir firmanın servisleri hakkında iddialar içeren bir mail geldi. Zaten zaman zaman böyle mailler alabiliyorum. Bu maili, bir arkadaşım, beni o servise karşı uyarmak amacıyla göndermişti. Üstelik sadece bana değil, en az 20 kişiye daha göndermişti. Ona da bu mail, kendisinin de içinde olduğu 10 kişilik bir grup içinde, bir başka arkadaşından ulaşmıştı. Ben göndermedim ama benimle birlikte maili alan 19 kişiden birkaç tanesinin daha bu maili arkadaşlarına göndereceğine eminim.

Bu hareket günümüzün iletişim alışkanlıklarından birisi durumunda. Normal hayat akışı içinde, hem her gün temasta olduklarımıza, hem de ayda, yılda bir temas şansı bulabileceğimiz arkadaşlarımıza, “Ben buradayım ve seninle ilgileniyorum!” ya da “Sen benim arkadaşımsın!” ve hatta “Senin arkadaşım olarak kalmaya devam etmeni istiyorum!” anlamında bir mesaj veren hareket bu.

Zaman zaman bunu abartan, “Benim arkadaşlarımın sayısı yüzlerce.” demeye çalıştığı için bu mailleri göstere göstere gönderenler de yok değil. Bu durumda, e-posta adresinizin “Gönderilen” bölümünde yer alması sonucu, istemediğiniz kadar çok e-posta bombardımanına maruz kalmanız kaçınılmaz.

Aklımızdayken bu konuyu da hemen kısaca not edelim : e-posta ile haberleşme kuralları içinde önemli olanlardan birisi şu şekilde: şirket içi olmayan ve birbirini tanımayabilecek kişilerin de aralarında yer aldığı çok kişiye gönderilen iletileri adreslerken, To-Gönderilen yerine BCC Gizli Gönderilen bölümüne yazarak göndermek gerek. Aksi durumda, mail adresi açık yazılan kişiler, spam riskine maruz kalıyorlar.

Ama bizim size anlatacağımız daha önemli bir konu var. O da; bir takım doğru olmayan ya da ispatlanamayacak iddiaların yer aldığı (Belli marka bir ürünün kalitesiz, pahalı ya da sağlığa zararlı olduğu gibi) mailleri, düşünmeden göndermeniz, sizi de hukuki açıdan sorumlu hale getirebilir. Bu tür zincir maillere hemen örnek vermek gerekirse;

a. 17 aralık 2004’de Türkiye’nin AB üyeliği müzakereleri için tarih aldığının hemen ertesinde, yayılmaya başlayan ve “Madde 3 - Türkiye federasyonu kabul ediyor.” içerikli e-posta,
b. Cep telefonları ve operatörleri ile ilgili mesajlar,
c. Danone hakkında, üstelik bir profesörün elinde çıktığı yalanı ve sağlığa zararlı olduğu iddiası ile yayınlanan ileti,
d. Türk Telekom’un 118 (şimdi 11811) no’lu rehberlik hizmeti hakkında doğru olmayan pahalılık iddiası.

Bu olaylardan ilkindeki ileti, bir süre şaşkın kişilerce yönlendirildiyse de, akil vatandaşların “Hani nerde o 3.madde? Bu linke baktım, öyle bir madde yok!” ifadeleri sonucu gönderilmemeye başlandı. Hemen not edelim: bu konuda hukuki bir süreç görmedik.

İkinci tür iletler, yani cep telefonu operatörlerinin şu ya da bu servisine, şu kadar ya da bu kadar kontörü haksız bir şekilde kestiğine dair zincir e-postaları sık sık görüyoruz. Bazıları zaman zaman ısıtılıp yeniden sofraya konuluyor. Ama genellikle bu maillerde yanlış yönlendirmeler yapılıyor. Oysa, karşı taraf meşgul çaldığında ya da kim aramış servisi tarafından kontör kesildiği şeklinde bir zincir mailden sonra tecrübe ve bilgilenme ile bilgilendirmelerden göreceğiniz üzere, böyle bir uygulama yok.

C ve D şıklarında gördüğünüz diğer 2 konu, bu yazımızın esas konusunu teşkil ediyor. Bu hakkında hukuki süreç devam ediyor. Bu süreçlerde, sadece mailleri ilk oluşturan ve gönderen kişi değil, daha sonraki aşamada eline gelen maili gönderen “forward - ileten) kişiler de sorumlu olabilir. Çünkü kendilerine gelen maili aynen göndererek, aynı iddiayı yapmış oluyorlar.

Yani örneğin “Şu firmanın ürünleri pahalı!” ya da “Bu firmanın ürünleri sağlığa zararlı!” şeklinde bir iletiyi aldığınızda, doğru mu yanlış mı kontrol etmeden “Aman sevdiklerimi uyarayım!” düşüncesiyle ileteceğiniz e-posta, sizin de hoş olmayan bir hukuki süreçle karşılaşmanızın yolunu açabilir.

Bu konuları yazımızın 2.bölümünde detayları ile inceleyelim.

Yukarıda okuduğunuz bölümde, 4 sorunlu zincir mail örneği vermiştik. Bu maillerden ilk 2 tanesi için açıklama yaptık. Şimdi diğer 2 tanesindeki olaya bakalım. Bu 2 zincir öncesinde, bu maillerin neden oluşturulduğunu sorabilirsiniz.

İnternetin doğası farklı. Bir yerlerdeki ilginç bir web sitesi, mail, yazı, video ya da haber, bir anda çılgınca yayılabiliyor. Çünkü ortam iletişimi kolaylaştıran ve hatta destekleyen bir doğaya sahip. Zaten “Viral marketing” denilen olay da bu. Ama bazen yanlış sonuçlara da yol açabiliyor. Örneğin “İlginç bir şaka” ya da “Erkekler arasında paylaşılacak bir seksi içerik” ya da "çok ilginç bir video" ya da sosyal sorumlulukmuş gibi sunulan ve bir konudaki hatayı (pahalı fiyat, sağlığa dokunan ürün) gösterdiği iddia edilen iletiler aslında son derece maksatlı olabilir.

Maksatlı Mailler mi? Neden ve Kim Yapıyor?

Maksatlı mailler demişken, neden yapıldığı ancak yapan kişinin/kişilerin karakterine/amaçlarına bağlı diyebiliriz. Mesela internette bazen anlamı kendinden menkul e-posta ya da içerik dolaşabiliyor. Hani hepimizin bildiği şu “Bu maili forward edersen, Microsoft o kadar 1 doları Afrika’daki açlara bağışlayacak!” gibi mailler… Bunlara Hoax deniliyor. Yani “palavra”. Ama neden yapıldığı belirsiz. Herhalde “Sululuk” diye adlandırmak mümkün. Ya da aslında virüs olmayan ve hatta bilgisayarınızın çalışmasında bir fonksiyona sahip olan programı virüsmüş gibi lanse eden ileti…

Ama daha fenası, dolandırıcı e-postaları ya da bilgisayarımıza trojan, keylogger (ya da screen logger) yükleyen mailler de bazen zincir maillere yol açabiliyor. İnternetin ilk gününden beri dolaşan ve bazılarının “Bu neden geliyor?” diye düşünüp anlam veremediği “Nijerya’daki düşmüş başkanın eşiyim/oğluyum. 20 milyon dolarım var. Bunu ülke dışına çıkarmam lazım. Hesabını kullanacağım birisini arıyorum. Komisyon vereceğim.” türü “Alaaddin’in sihirli lambası” e-postalarının işlevi aslında cevap verecek insanların banka hesap bilgilerini öğrenmek. Yani “Dimyata pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak.” hikayesi söz konusu.

Yine bazı maillerde “Rus kızı seni bekliyor!” türü iletilerin görevi, sizi bir resmin içine ya da yönlendirileceğiniz web sitesinin arkasına gizlenmiş trojanları bulaştırmak olacaktır. Bu trojanlar, banka hesaplarınıza girdiğinizde şifre olarak yazdıklarınızı not edecek “key logger” programı da olabilir ya da sizin bilgisayarınızı (Zombi bilgisayar) haberiniz bile olmadan ele geçirmiş, dünyanın başka bir köşesinde çeşitli işler yapabilen bir robot yazılım da olabilir. Nitekim Türkiye spam gönderen ülkeler sıralamasında üst sıralarda ama komik olan spam gönderenler, bunu yaptıklarının bile farkında değiller. Sadece bilgisayarlarının bazen aşırı yavaşladığından şikayet ediyorlar.
Bir de, bir ürünü, servisi ya da şirketi kötüleyen mailler var. Bunları gönderenler için uzmanlardan “İşten atılmış insanlar”, “O şirkete bir nedenle kızmış insanlar”, Danone için gönderilen e-postayla ilgili tahminde olduğu gibi “Milliyetçilik nedeniyle kızan insanlar” gibi yorumlar var. Tabi “Rakip firma olabilir mi?” diye de soracaksınız. Ama böyle bir olayın meydana çıkmasının sonuçlarına katlanacak firma olacağını pek düşünmüyoruz. Çünkü bu tür maillerin kaynağına ulaşmak gittikçe daha çok mümkün hale geliyor. Hem yazılım açısından, hem de kolluk güçlerinin bilgi ve uzmanlıklarının artması yönünden… Zaten bu nedenle, "Dikkat mail iletirken, içeriğine de bakın. Kendinizi bir sorun yaşamaktan koruyun" diyoruz. Çünkü sevdiklerinize, korumak ya da bilgilendirmek amacıyla, tamamen iyi niyetle gönderdiğiniz bir mail başınıza iş açabilir.

Bu ifadeden, illa her iletiden başınıza iş çıkabilir mesajı almayın. Ama internette e-posta kutunuza düşen her iletiye inanmayın ve bu iletilerin doğru olduğunu, kendi gözlerinizle, bilginizle bilmiyorsanız, hele mail bir kişi, firma ya da kurumla ilgili iddiada bulunuyorsa, dikkatli olun. Söylemeye çalıştığımız konu bu.
 

munise

Daimi Üye
Katılım
12 Temmuz 2008
Mesajlar
540
Tepki
365
Puan
63
Yaş
46
Konum
izmir
E- posta kutusuna tanımadığım birinden yada farklı yerlerden gelen hiç bir e-mail i açmıyorum okumadan siliyorum.Ablam bir kere kendisine gelen e-mail i açmıştı,günlerce virüs temizledi.Paylaşımın için teşekkürler.
 

Arina

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
49.102
Tepki
50.485
Puan
113
Yaş
40
Konum
..
Zincir olarak gönderilen bir çok maili okumuyorum. Tanımadığım yerlerden gelen spam mailleri zaten direk siliyorum. :eek:
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst