*Kerem, "aşkitom için tek başına bu dağı delecem" diye salak bi projeye atılmazdı. Herhalde bunu bi yatırım aracı olarak kullanırdı ve aynı zamanda tünel olarak ta kullanılabilecek bi dağı seçerdi. Devletten teşvikini de alırdı. Kazandığı parayla da yazları sıcak ve kurak Bodrum Türkbükü'nde, kışları da soğuk ve yağışlı İstanbul gece klüplerinde gününü gün ederdi. Aslı'yı unuturdu yani ama çook sonra ex aşkına geri dönebilirdi de.
* Atilla, Oğuz, Mete ve bilumum eski türk hükümdarlar, dışarıdan yabancı kontenjanlarını kullanarak ÇİN PRENSESLERİ ni getirmezlerdi. Sene de bi kaç kere "diplomatik ziyaret" yapmaları kafi gelirdi.
* Van Gogh, üniversiteye hazırlananlar için resim kursu açardı. Kapısında da "Başarıya Özel Van Gogh Resim Kursu'yla Hazırlanın" yazardı mesela
* Evliya Çelebi, "ÇELEBİ FİRARDA" diye bi program yapar, bi İbiza'ya, bi Los Angels'e
ordan Kanarya Adaları'na gider; yolda gördüğü güzel hatun kişilere "bunu nerden aldın, yok şunu kaça aldın " falan diye salak salak sorular sorar öyle güzel yurdumun güzel insanlarını bilgilendirirdi.
* Fuzuli, Gazi Üniversite'si Edebiyat Fakültesi'ne dekan olurdu. Arada derslere girer, kazık sorular sorardı.
* Cengiz Han, organize bi suç örgütü kurup Moğolistan ve Afganistan'da uyuşturucu işine girer, Kolombiyalılara kök söktürürdü.
* Ömer Hayyam, Reina' yı aratmıyacak bi gece klübü açardı. Ortamı da süper olurdu