Aslı Oktay
Daimi Üye
Sevgili Anneanneler-Babaanneler,
http://a5.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-prn1/c0.0.259.259/p403x403/534944_10151020402524255_1028440776_n.jpg
Kızınızın/gelininizin sütünün yeterliliğini sorgulamayınız. Hele de emzirmeyi yeni öğrenen bir anneye Sütün yaramıyor gibi yıkıcı nitelikte yorumlar zinhar yapmayınız.
Anne sütü ekşimez. Memedeki süt hiç ekşimez. Yoğurt değil ki bu
Sizin zamanınızda hazır bebek bezlerinin, otomatik çamaşır makinelerinin, mutfak robotlarının olmadığını biliyoruz. Lütfen siz de bebeklere yönelik televizyon kanallarının, GDOların, cıngıl cıngıl reklamların olmadığını biliniz.
Evet, sizin zamanınızda bebekler altı aylıkken bezi bırakıyordu. Öte yandan yenidoğan bebekler iki (üç??) ezan geçmeden emzirilmiyor, şekerli su veriliyordu. Sütlü pirinç unu da oldukça popüler bir mamaydı. Anlayacağınız sizin zamanınızda yapılan her şey doğru değildi, devir değişti.
Kısacası, Bizim zamanımızda diye başlayan cümleler kurmadan önce sizin zamanınızda yaşamadığımızı lütfen unutmayınız.
Kızınızın/gelininizin herhangi bir cinsiyetten çocuk doğurması konusunda ısrarcı olmayınız. Unutmayınız, babalar ne verirse anneler onu pişiriyor.
Torununuzu parka götürdüğünüzde lütfen dikkatli olunuz. Onun için değil, kendiniz için. Maazallah bir gün kaydıraktan kayarken bir yerinize bir şey olacak.
Bir yeri şişer, canı çeker diyerekten bebeğimize çikolata, kahve, kola ve bilumum alakasız yiyecek-içecekleri lütfen tattırmayınız. Bir yeri şişmez. Şişse de iner.
Torununuzun sağ elini kullanması konusunda ısrarcı olmayınız. Bırakınız, hangisini istiyorsa onu kullansın. Solak olmasında hiçbir sakınca yok.
Evet, biliyoruz çocuğu şımartmak büyükanneliğin doğasında var. Ancak bunu yaparken mümkün olduğu kadar biz anneleri zor durumda bırakmamaya çalışınız. Kötü alışkanlıkların yerleşmesinin kısa sürdüğünü, ancak unutturulmasının vakit aldığını unutmayınız.
Karşı olduğumuzu bildiğiniz şeyleri gözümüzün önünde yaparak bizi kötü polis olmak zorunda bırakmayınız. Biz yokken yapınız ve bize söylemeyiniz.
Anneler çocuklarını aç bırakmazlar. Bir çocuk sürekli yemek yemek, tombul olmak zorunda değildir. Obezite denilen şey günümüzün önemli sorunlarından biridir.
Benzer şekilde anneler çocuklarını hasta da etmezler. Çocuklar kendileri hasta olurlar. Rica ediyoruz en ufak bir burun akıntısındaAnnesi hasta mı etmiş benim kuzumu? demeyiniz.
Aslında çocuğumuzla aynı ortamdayken bizden annesi olarak hiçbir zaman bahsetmeyiniz. Bizim de ismimiz var.
Anneler çocuklarını ağlatmazlar. Lütfen, lütfen çocuklarımız ağladığında Neden ağlıyor? diye sormayınız. Gerçek şu ki çoğu zaman neden ağladığını biz de bilmiyoruz. Kendi de bilmiyor.
Televizyonun faydalı bir şey olduğu yanılgısından kurtulmaya çalışınız. Torununuzun bir şeyler öğrendiği iddiasını bırakınız; Peppeeyi izlemeyi siz de seviyorsunuz, itiraf ediniz.
Hayır, lazımlıklı mama sandalyelerinden istemeyiz; teşekkür ederiz.
Haklıymışsınız, anne olunca anladık.
Biliyoruz, anneanne-babaanne olunca yine anlayacağız.
İşbu mektupla ilgili anlayışınız için teşekkür eder, ellerinizden öperiz.
Anneler..
http://a5.sphotos.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-prn1/c0.0.259.259/p403x403/534944_10151020402524255_1028440776_n.jpg
Kızınızın/gelininizin sütünün yeterliliğini sorgulamayınız. Hele de emzirmeyi yeni öğrenen bir anneye Sütün yaramıyor gibi yıkıcı nitelikte yorumlar zinhar yapmayınız.
Anne sütü ekşimez. Memedeki süt hiç ekşimez. Yoğurt değil ki bu
Sizin zamanınızda hazır bebek bezlerinin, otomatik çamaşır makinelerinin, mutfak robotlarının olmadığını biliyoruz. Lütfen siz de bebeklere yönelik televizyon kanallarının, GDOların, cıngıl cıngıl reklamların olmadığını biliniz.
Evet, sizin zamanınızda bebekler altı aylıkken bezi bırakıyordu. Öte yandan yenidoğan bebekler iki (üç??) ezan geçmeden emzirilmiyor, şekerli su veriliyordu. Sütlü pirinç unu da oldukça popüler bir mamaydı. Anlayacağınız sizin zamanınızda yapılan her şey doğru değildi, devir değişti.
Kısacası, Bizim zamanımızda diye başlayan cümleler kurmadan önce sizin zamanınızda yaşamadığımızı lütfen unutmayınız.
Kızınızın/gelininizin herhangi bir cinsiyetten çocuk doğurması konusunda ısrarcı olmayınız. Unutmayınız, babalar ne verirse anneler onu pişiriyor.
Torununuzu parka götürdüğünüzde lütfen dikkatli olunuz. Onun için değil, kendiniz için. Maazallah bir gün kaydıraktan kayarken bir yerinize bir şey olacak.
Bir yeri şişer, canı çeker diyerekten bebeğimize çikolata, kahve, kola ve bilumum alakasız yiyecek-içecekleri lütfen tattırmayınız. Bir yeri şişmez. Şişse de iner.
Torununuzun sağ elini kullanması konusunda ısrarcı olmayınız. Bırakınız, hangisini istiyorsa onu kullansın. Solak olmasında hiçbir sakınca yok.
Evet, biliyoruz çocuğu şımartmak büyükanneliğin doğasında var. Ancak bunu yaparken mümkün olduğu kadar biz anneleri zor durumda bırakmamaya çalışınız. Kötü alışkanlıkların yerleşmesinin kısa sürdüğünü, ancak unutturulmasının vakit aldığını unutmayınız.
Karşı olduğumuzu bildiğiniz şeyleri gözümüzün önünde yaparak bizi kötü polis olmak zorunda bırakmayınız. Biz yokken yapınız ve bize söylemeyiniz.
Anneler çocuklarını aç bırakmazlar. Bir çocuk sürekli yemek yemek, tombul olmak zorunda değildir. Obezite denilen şey günümüzün önemli sorunlarından biridir.
Benzer şekilde anneler çocuklarını hasta da etmezler. Çocuklar kendileri hasta olurlar. Rica ediyoruz en ufak bir burun akıntısındaAnnesi hasta mı etmiş benim kuzumu? demeyiniz.
Aslında çocuğumuzla aynı ortamdayken bizden annesi olarak hiçbir zaman bahsetmeyiniz. Bizim de ismimiz var.
Anneler çocuklarını ağlatmazlar. Lütfen, lütfen çocuklarımız ağladığında Neden ağlıyor? diye sormayınız. Gerçek şu ki çoğu zaman neden ağladığını biz de bilmiyoruz. Kendi de bilmiyor.
Televizyonun faydalı bir şey olduğu yanılgısından kurtulmaya çalışınız. Torununuzun bir şeyler öğrendiği iddiasını bırakınız; Peppeeyi izlemeyi siz de seviyorsunuz, itiraf ediniz.
Hayır, lazımlıklı mama sandalyelerinden istemeyiz; teşekkür ederiz.
Haklıymışsınız, anne olunca anladık.
Biliyoruz, anneanne-babaanne olunca yine anlayacağız.
İşbu mektupla ilgili anlayışınız için teşekkür eder, ellerinizden öperiz.
Anneler..