KheChi
Daimi Üye
Bolca bolca verdin gönül aşımı
Aşkınla sel ettin şu gözyaşımı
Hiç kimseye eğmediğim başımı
Yalnız sana eğdim sana yöneldim
Beşer kazanında piştim pişeli
Kimi üzgün gördüm kimi neşeli
Kimi döner durur aşka düşeli
Pervaneler gibi sana yöneldim
Bir ana serçenin içgüdüsünde
Tavus kuşlarının ince süsünde
Nice örümceğin ak örtüsünde
Hep seni gördüm de sana yöneldim
Saray dedikleri yapılar gördüm
Arkası karanlık kapılar gördüm
Mezar taşlarında tapular gördüm
Mülk senindir dedim sana yöneldim
Kul gördüm kuluna haset çekmede
Kin tohumu nesil nesil ekmede
Bir yudum su verse başa kakmada
Muhtaç etme dedim sana yöneldim
Kulunu hor görür üstten bakardım
Bir söz ile nice gönül yıkardım
Zulmün neşterine arka çıkardım
Şimdi hicabımla sana yöneldim
Ne yaralar gördüm ilaç kar etmez
Ne hastalar gördüm gecesi bitmez
Yinede sabreder isyana gitmez
Hayran hayran bakıp sana yöneldim
Taş yürekler gördüm kurşunlar değmez
Yüz adım giderim bir adım gelmez
Vermeyen verenin kıymetin bilmez
Bilen bilir dedim sana yöneldim
Gördüm daha nice yoldan sapanlar
Dünya malın putlaştırıp tapanlar
Haram harmanında hasat yapanlar
Halime şükredip sana yöneldim
İnsan karıncaya hükmeder sandım
Bir gün bir yuvaya gizlice indim
Rızkına saygıyı görünce dondum
Nice ibretle sana yöneldim
Zor günde çareyi sende bulanlar
Peşinden şeytana ortak olanlar
Ölçüde tartıda yalan dolanlar
Şahit ola ola sana yöneldim
Komşu kapısını usulca vurdum
Açmıdır tokmudur gizlice sordum
İki lokmam vardı birini verdim
Rızanı almaya sana yöneldim
Evlatmış dünyada mürüvvet tacı
O tacı kaybetmek ne büyük acı
Sabır buyurmuşsun onun ilacı
Oda sende diye sana yöneldim
Çektim gözlerimden gaflet tülünü
Neyleyim mevsimlik dünya gülünü
Dilerim ki kulun ahir çölünü
Gül gülistan eyle sana yöneldim
Rızan için karşılıksız verenler
Rızan için gönüllere girenler
Müjdelenmiş kalp gözünden görenler
Müjdemi almaya sana yöneldim
Bilmedim verdiğin canın kıymetini
Bir nefes sağlığın has nimetini
Gerçi yüzüm yokya O rahmetini
Yinede ver diye sana yöneldim
Aşkınla sel ettin şu gözyaşımı
Hiç kimseye eğmediğim başımı
Yalnız sana eğdim sana yöneldim
Beşer kazanında piştim pişeli
Kimi üzgün gördüm kimi neşeli
Kimi döner durur aşka düşeli
Pervaneler gibi sana yöneldim
Bir ana serçenin içgüdüsünde
Tavus kuşlarının ince süsünde
Nice örümceğin ak örtüsünde
Hep seni gördüm de sana yöneldim
Saray dedikleri yapılar gördüm
Arkası karanlık kapılar gördüm
Mezar taşlarında tapular gördüm
Mülk senindir dedim sana yöneldim
Kul gördüm kuluna haset çekmede
Kin tohumu nesil nesil ekmede
Bir yudum su verse başa kakmada
Muhtaç etme dedim sana yöneldim
Kulunu hor görür üstten bakardım
Bir söz ile nice gönül yıkardım
Zulmün neşterine arka çıkardım
Şimdi hicabımla sana yöneldim
Ne yaralar gördüm ilaç kar etmez
Ne hastalar gördüm gecesi bitmez
Yinede sabreder isyana gitmez
Hayran hayran bakıp sana yöneldim
Taş yürekler gördüm kurşunlar değmez
Yüz adım giderim bir adım gelmez
Vermeyen verenin kıymetin bilmez
Bilen bilir dedim sana yöneldim
Gördüm daha nice yoldan sapanlar
Dünya malın putlaştırıp tapanlar
Haram harmanında hasat yapanlar
Halime şükredip sana yöneldim
İnsan karıncaya hükmeder sandım
Bir gün bir yuvaya gizlice indim
Rızkına saygıyı görünce dondum
Nice ibretle sana yöneldim
Zor günde çareyi sende bulanlar
Peşinden şeytana ortak olanlar
Ölçüde tartıda yalan dolanlar
Şahit ola ola sana yöneldim
Komşu kapısını usulca vurdum
Açmıdır tokmudur gizlice sordum
İki lokmam vardı birini verdim
Rızanı almaya sana yöneldim
Evlatmış dünyada mürüvvet tacı
O tacı kaybetmek ne büyük acı
Sabır buyurmuşsun onun ilacı
Oda sende diye sana yöneldim
Çektim gözlerimden gaflet tülünü
Neyleyim mevsimlik dünya gülünü
Dilerim ki kulun ahir çölünü
Gül gülistan eyle sana yöneldim
Rızan için karşılıksız verenler
Rızan için gönüllere girenler
Müjdelenmiş kalp gözünden görenler
Müjdemi almaya sana yöneldim
Bilmedim verdiğin canın kıymetini
Bir nefes sağlığın has nimetini
Gerçi yüzüm yokya O rahmetini
Yinede ver diye sana yöneldim