Yaz gelince tenimizin rengini bronza çevirmek hayaliyle yanıp tutuşuruz. Giyeceğimiz kıyafetleri ve içinde nasıl görüneceğimizi düşünürüz.
Deniz kenarında şezlonga uzanıp, bir sağa, bir sola dönerek güneşlenmek fikri çok güzel ama vücudunuza neler yaptığınızı biliyor musunuz?
Güneş ışınları içinde UVA, UVB ve UVC taşır. Ultraviyole denilen bu ışınlardan en zararlı olanı UVC, atmosfer tarafından tutulduğu için bize ulaşmaz. En uzun dalga boyuna sahip olan UVA ışınları ise, vücuda ciddi şekilde zarar verir.
Bu ışınlar, erken yaşlanmanın yanı sıra cilt kanserine ve güneş lekelerine sebep olurlar. Güneşe en çok maruz kalan bölgelerimiz yüz, kollar ve göğüs bölgesi olduğundan, buralarda çiller, kırışıklar ve lekeler meydana gelir. Ayrıca kılcal damarlarda çatlama, tahriş, kuruluk ve solukluk gibi yan etkileri de vardır.
Yaz gelince giydiğimiz kıyafetlerin daha güzel görünmesi için bronzlaşmak elbette hoşumuza gidiyor ancak dikkat edilmesi gereken ve bizi yanılgıya düşüren şudur: Sağlıklı bronzlaşmak gibi bir kavram yok! Bronzlaşmak demek, derinize hasar vermek demektir.
Özellikle vücudunuzda ben varsa, daha fazla dikkat etmeniz gerekir.Şekil ve renk değiştiren, büyüyüp kabarıklaşan, içinde farklı renkler olan benler, cilt kanserine neden olabilir.
Güneşin hep zararları mı var peki? Hayır, elbette yararları da var! Antibakteriyel bir etkisi var. Hastalıklarla savaşmamızda en büyük yardımcılarımızdan birsidir. Kemiklerimiz için gerekli olan D vitamini, vücudumuzdaki kalsiyum dengesi ve kemik gelişimi için, güneşe ihtiyacımız var. Sedef gibi bazı deri hastalıkları için de faydalı!
Solaryumu güneşe tercih edenlerin ise aklında tutması gereken, her ikisinin de aynı derecede zararlı olduğudur. Deriye temas eden tüm ışınlar, deri kanseri potansiyeline sahiptir.
Alıntıdır!
Deniz kenarında şezlonga uzanıp, bir sağa, bir sola dönerek güneşlenmek fikri çok güzel ama vücudunuza neler yaptığınızı biliyor musunuz?
Güneş ışınları içinde UVA, UVB ve UVC taşır. Ultraviyole denilen bu ışınlardan en zararlı olanı UVC, atmosfer tarafından tutulduğu için bize ulaşmaz. En uzun dalga boyuna sahip olan UVA ışınları ise, vücuda ciddi şekilde zarar verir.
Bu ışınlar, erken yaşlanmanın yanı sıra cilt kanserine ve güneş lekelerine sebep olurlar. Güneşe en çok maruz kalan bölgelerimiz yüz, kollar ve göğüs bölgesi olduğundan, buralarda çiller, kırışıklar ve lekeler meydana gelir. Ayrıca kılcal damarlarda çatlama, tahriş, kuruluk ve solukluk gibi yan etkileri de vardır.
Yaz gelince giydiğimiz kıyafetlerin daha güzel görünmesi için bronzlaşmak elbette hoşumuza gidiyor ancak dikkat edilmesi gereken ve bizi yanılgıya düşüren şudur: Sağlıklı bronzlaşmak gibi bir kavram yok! Bronzlaşmak demek, derinize hasar vermek demektir.
Özellikle vücudunuzda ben varsa, daha fazla dikkat etmeniz gerekir.Şekil ve renk değiştiren, büyüyüp kabarıklaşan, içinde farklı renkler olan benler, cilt kanserine neden olabilir.
Güneşin hep zararları mı var peki? Hayır, elbette yararları da var! Antibakteriyel bir etkisi var. Hastalıklarla savaşmamızda en büyük yardımcılarımızdan birsidir. Kemiklerimiz için gerekli olan D vitamini, vücudumuzdaki kalsiyum dengesi ve kemik gelişimi için, güneşe ihtiyacımız var. Sedef gibi bazı deri hastalıkları için de faydalı!
Solaryumu güneşe tercih edenlerin ise aklında tutması gereken, her ikisinin de aynı derecede zararlı olduğudur. Deriye temas eden tüm ışınlar, deri kanseri potansiyeline sahiptir.
Alıntıdır!