*
Anlamı bozulmamış, şekillerle belirlenmemiş saf renkler, ruha bin çeşitli şekilde konuşabilir. Bazı renklerle insanların duygusal tepkileri arasında bir bağ olduğu, iç tasarımcılar tarafından önemi kabul görmüştür. Çoğumuzun hatta fazla renk algısı olmayanlarımızın bile, gözde bir rengi vardır. Biliyoruz ki, bazı renkler insanlara huzurlu, dinamik veya üzgün duyguları hissettirir.
Onun için de bazı renklerle insanların duygusal tepkileri arasında bir bağ olduğu iç profesyonel tasarımcılar aynı zamanda anlamlı ve manalı alanlar yaratmak isterler. Renk ve duygu arasındaki bağ kabul edilmiş bir inanç olsa da bazı araştırmacılar bu ilişkiyi daha iyi anlayabilmek uğruna buna itiraz ediyorlar. Tarih içindeki çoğu kanıt ve ispat anlaşılıyor ki sadece fıkra, çelişki ya da yanlış anlaşılmalardan ibaret.
Kültürel kimliğimiz ve günlük tecrübelerimiz renklere nasıl tepki gösterdiğimiz ve onları nasıl anladığımızı belirleyen faktörlerdir. Yani bu durum, bugüne kadar renk ve onlara olan duygusal tepkilerin yanlış olduğunu mu gösterir? Tam olarak değil. Bildiklerimiz sadece yeterince derinlemesine değil. Toplumumuzda çok kültürlülük artmakta ve renkler hakkındaki anlayışımız ve hayranlığımızda sürekli gelişmektedir. Bir çok unsurun birbirini etkilediği bir dünyada tasarım yaptığımız için renklerin insan duygularını nasıl etkilediğini anlama çabası içindeyiz. Ünlü yazar Oscar Wilde’a “en favori renginiz hangisidir?” sorusu yöneltilmiş. Bu konuda Oscar Wilde’ın cevabı bazen; “değişir” diyor.
...
Renk özellikleri
Renk algılaması ışık dalgalarıyla görülür ve bu dalgaların sahip olduğu enerji, hipofiz ve epifiz bezlerinin duzenlediği hormon ve fizyolojik sistemlerini uyarır. Bundan dolayı bazen kör insanlar renkleri dokunuşla algılayabiliyorlar.
Renklerle çalışıldığı zaman akılda bulundurulması gereken bazı genel ilkeler vardır. Koyu renkler alanları küçültür ve açık renkler alanları büyütür.
Kırmızı, sarı ve turuncu gibi renkler bir alana sıcaklık katar, mavi ve yeşil de bir alanı serinletir.
Kırmızı bir güç rengidir. Kesinlikle gözden kaçırılamaz. Heyecanlandırır ve uyarır. Kan basıncını ve kalp atışını arttırır aynı zamanda bebeklerin gördüğü ilk renktir. Eğer konuk ağırlamayı seviyorsanız, kırmızı yemek odası yada oturma odası için, iyi bir renktir.
Pembe rahatlatıcı bir renktir. Kasları bile rahatlatır, ayrıca adrelanin salgılanmasını azalttığı için sakinleştirici bir etki yaratır. Pembe bazen hapishane, hastane odaları ve uyuşturucu merkezlerinin duvarlarında kullanılır.
Turuncu iştah açar ve yorgunluğu azaltır. Bu yüzden lüks lokantalara turuncu yada kahverengi ortamlar göze çarpar. Ortama sıcaklık ve neşe getirirdiğinden sosyal ortamlar için doğru bir seçenektir. Eğer turuncuyu fazla etkileyici buluyorsanız daha sakin olan tonları deneyebilirsiniz, mesela şeftali yada mercan renklerini.
Parlak sarı da uyarıcı bir renktir, fakat kalp atışını ve kan basıncını arttırsa da kırmızının etkisine ulaşamaz. Sarı hafızayı arttırabilir ve beyinsel aktiviteleri geliştirebilir ama dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, eğer fazla kullanılırsa sinirlilik yapabilir. En uygun tonu daha yumuşak ve daha az yoğunluktaki tonudur.
Yeşilin hem vücutta hem de beyinde sakinleştirici bir etkisi vardır. Bahar ve büyümeyi çağrıştırır. Yeşil umut ve heyecan duygularını arttırır. Yeşil renk insanda oto-kontrole yardımcı olur ve grileşmiş yeşil tonları çok kolay algılanabilir renklerdir.
Mavi dünyadaki en sevilen renktir. Aynı zamanda en sakinleştirici renktir ve kalp atışını, kan basıncını azaltır. Mavi yatak odası yada evinizdeki SPA için birebirdir.
Mor asırlardır zenginlik ve saltanatla özdeşleştirilmiştir. Aynı zamanda beyinsel aktiviteleri ve sanatsal becerileri arttırır. Çok da rahatlatıcı bir etkisi vardır.
Kahverengi tutucu, emin ve besleyici bir renktir. Bu emin renk olaylar kontrol altından çıktığı zamanlar içindir.
Turkuaz köprü görevini gören bir renktir, arkadaşça muhabbetlerde ve birlikteliklerde uygundur.
Anlamı bozulmamış, şekillerle belirlenmemiş saf renkler, ruha bin çeşitli şekilde konuşabilir. Bazı renklerle insanların duygusal tepkileri arasında bir bağ olduğu, iç tasarımcılar tarafından önemi kabul görmüştür. Çoğumuzun hatta fazla renk algısı olmayanlarımızın bile, gözde bir rengi vardır. Biliyoruz ki, bazı renkler insanlara huzurlu, dinamik veya üzgün duyguları hissettirir.
Onun için de bazı renklerle insanların duygusal tepkileri arasında bir bağ olduğu iç profesyonel tasarımcılar aynı zamanda anlamlı ve manalı alanlar yaratmak isterler. Renk ve duygu arasındaki bağ kabul edilmiş bir inanç olsa da bazı araştırmacılar bu ilişkiyi daha iyi anlayabilmek uğruna buna itiraz ediyorlar. Tarih içindeki çoğu kanıt ve ispat anlaşılıyor ki sadece fıkra, çelişki ya da yanlış anlaşılmalardan ibaret.
Kültürel kimliğimiz ve günlük tecrübelerimiz renklere nasıl tepki gösterdiğimiz ve onları nasıl anladığımızı belirleyen faktörlerdir. Yani bu durum, bugüne kadar renk ve onlara olan duygusal tepkilerin yanlış olduğunu mu gösterir? Tam olarak değil. Bildiklerimiz sadece yeterince derinlemesine değil. Toplumumuzda çok kültürlülük artmakta ve renkler hakkındaki anlayışımız ve hayranlığımızda sürekli gelişmektedir. Bir çok unsurun birbirini etkilediği bir dünyada tasarım yaptığımız için renklerin insan duygularını nasıl etkilediğini anlama çabası içindeyiz. Ünlü yazar Oscar Wilde’a “en favori renginiz hangisidir?” sorusu yöneltilmiş. Bu konuda Oscar Wilde’ın cevabı bazen; “değişir” diyor.
...
Renk özellikleri
Renk algılaması ışık dalgalarıyla görülür ve bu dalgaların sahip olduğu enerji, hipofiz ve epifiz bezlerinin duzenlediği hormon ve fizyolojik sistemlerini uyarır. Bundan dolayı bazen kör insanlar renkleri dokunuşla algılayabiliyorlar.
Renklerle çalışıldığı zaman akılda bulundurulması gereken bazı genel ilkeler vardır. Koyu renkler alanları küçültür ve açık renkler alanları büyütür.
Kırmızı, sarı ve turuncu gibi renkler bir alana sıcaklık katar, mavi ve yeşil de bir alanı serinletir.
Kırmızı bir güç rengidir. Kesinlikle gözden kaçırılamaz. Heyecanlandırır ve uyarır. Kan basıncını ve kalp atışını arttırır aynı zamanda bebeklerin gördüğü ilk renktir. Eğer konuk ağırlamayı seviyorsanız, kırmızı yemek odası yada oturma odası için, iyi bir renktir.
Pembe rahatlatıcı bir renktir. Kasları bile rahatlatır, ayrıca adrelanin salgılanmasını azalttığı için sakinleştirici bir etki yaratır. Pembe bazen hapishane, hastane odaları ve uyuşturucu merkezlerinin duvarlarında kullanılır.
Turuncu iştah açar ve yorgunluğu azaltır. Bu yüzden lüks lokantalara turuncu yada kahverengi ortamlar göze çarpar. Ortama sıcaklık ve neşe getirirdiğinden sosyal ortamlar için doğru bir seçenektir. Eğer turuncuyu fazla etkileyici buluyorsanız daha sakin olan tonları deneyebilirsiniz, mesela şeftali yada mercan renklerini.
Parlak sarı da uyarıcı bir renktir, fakat kalp atışını ve kan basıncını arttırsa da kırmızının etkisine ulaşamaz. Sarı hafızayı arttırabilir ve beyinsel aktiviteleri geliştirebilir ama dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, eğer fazla kullanılırsa sinirlilik yapabilir. En uygun tonu daha yumuşak ve daha az yoğunluktaki tonudur.
Yeşilin hem vücutta hem de beyinde sakinleştirici bir etkisi vardır. Bahar ve büyümeyi çağrıştırır. Yeşil umut ve heyecan duygularını arttırır. Yeşil renk insanda oto-kontrole yardımcı olur ve grileşmiş yeşil tonları çok kolay algılanabilir renklerdir.
Mavi dünyadaki en sevilen renktir. Aynı zamanda en sakinleştirici renktir ve kalp atışını, kan basıncını azaltır. Mavi yatak odası yada evinizdeki SPA için birebirdir.
Mor asırlardır zenginlik ve saltanatla özdeşleştirilmiştir. Aynı zamanda beyinsel aktiviteleri ve sanatsal becerileri arttırır. Çok da rahatlatıcı bir etkisi vardır.
Kahverengi tutucu, emin ve besleyici bir renktir. Bu emin renk olaylar kontrol altından çıktığı zamanlar içindir.
Turkuaz köprü görevini gören bir renktir, arkadaşça muhabbetlerde ve birlikteliklerde uygundur.