Oruc"tan Seçme Şiir"ler

Oruc

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
2.598
Tepki
2.380
Puan
113
Yaş
49
Konum
izmir
Kaldırımlar

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa karışan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum.

Kara gözler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler.

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum.
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!

Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer takı, gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları.
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...

Başını bir gayeye satmış kahramanlar gibi,
Etinle, kemiğinle, sokakların malısın!
Kurulup şiltesine bir tahtaravan gibi,
Sonsuz mesafelerin üstünden aşmalısın!

Fahişe yataklardan kaçtığın günden beri,
Erimiş ruhlarınız bir derdin potasında.
Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri;
Onun taşı erimiş, senin kafatasında.

İkinizin de ne eş, ne arkadaşınız var;
Sükut gibi münzevi, çığlık gibi hürsünüz.
Dünyada taşınacak bir kuru başınız var;
Onu da, hangi diyar olsa götürürsünüz.

Yağız atlı süvari, koştur atını, koştur!
Sonunda kabre çıkar bu yolun kıvrımları.
Ne kaldırımlar kadar seni anlayan olur,
Ne senin anladığın kadar, kaldırımları.

Bir esmer kadındır ki, kaldırımlarda gece,
Vecd içinde başı dik, hayâlini sürükler.
Simsiyah gözlerine, bir an, gözüm değince,
Yolumu bekleyen genç, haydi düş peşime, der.

Ondan bir temas gibi rüzgâr beni bürür de,
Tutmak, tutmak isterim, onu göğsüme alıp.
Bir türlü yetişemem, fecre kadar yürür de,
Heyhat, o bir ince ruh, bense etten bir kalıp.

Arkamdan bir kahkaha duysam yaralanırım;
Onu bir başkasına ram oluyor sanırım,
Görsem pencerelerde, soyunan bir karaltı.

Varsın, bugün bir acı duymasın gözyaşımdan;
Bana rahat bir döşek serince yerin altı,
Bilirim, kalkmayacak, bir yâr gibi başımdan.

Necip Fazıl Kısakürek
 
OP
Oruc

Oruc

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
2.598
Tepki
2.380
Puan
113
Yaş
49
Konum
izmir
Sözler az Kalır, AŞK-ı Gözler Anlatır...

79995748zq5.jpg


97729426mb6.jpg


12186106ux2.jpg


77905007gq6.jpg
 
OP
Oruc

Oruc

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
2.598
Tepki
2.380
Puan
113
Yaş
49
Konum
izmir
Anneme Açık Mektup

dagarcik10107uf4.jpg


Sevgili Anneciğim,
Ne garip; yeni yeni farkediyorum ki,
çocukları anne olunca çocuklaşıyor anneler...
... Ve insan, zamanın nasıl insafsız
bir öğütücü olduğunu bu rol değişiminde anlıyor.
Eminim karnındaki ilk tekmemden, hatta doktorların
'Bundan sonra ağır kaldırmak yok' müjdesinden
beridir iki kişilik yaşıyorsun yaşamı...

Doğum odasında bir küçük el saçlarına tutununca
değişti herşey ve o el, o saçtan hiç eksik olmasın istedin.
Kimbilir kaç geceyi karyola başuçlarında derin
iç çekişler dinleyip hüzünlenerek uykusuz geçirdin,
kaç emzirme seansında bitkin uyuyakaldın.
O gün bugündür hayatı, bir toprakla çiçeği kadar
ortak üretiyor, tüketiyoruz.
Yolboyu, kusurlarını hiç görmedik birbirimizin,
yeteneklerimizi abarttık karşılıklı; toz
kondurmadık üzerimize, kol kanat gerdik...
Ben dünyanın en iyi evladıydım, sense; tarihin
en iyi annesi... Her çığlıkta
başucumda biteceğini bilmenin güveniyle büyüdüm.
Her derdimde benden çok dertleneceğini bilmenin
o bencil alışkanlığıylaayakta kaldım.

Sevginle donandım...
Ama sonra birden o korkunç çark devreye girdi
ve yaşamın acımasız kuralı işledi ;
Büyüdüm... Senin kollarında 'sen'den habersiz,
bambaşka bir 'ben' çıktı ortaya. Bazen o eski 'ben'e
hiç benzemeyen bir 'ben'... Çünkü farkettim ki,
anlattığın masalların yaşamda karşılığı yokmuş.
Kızlar bir prens umuduyla kurbağaları öpedursun,
ben her yalanda burnumu yokladım.
Şaşırdım. Bostandaki lahanaların,
ısırılmış lahanaların ve benzeri pastoral ninnilerin
modasının geçtiğini gördüm sokakta...

Söyleyemedim sana...
'Yaşamın değiştiğini, eski tecrübelerin artık
eskisi kadar geçerli olmadığını' anlatan kitapları
salonun ortasında açık bıraktım, açıp okuyasın diye...
Her kuşağın o vazgeçilmez ikilemi depreşti yeniden;
'Devir de amma değişti' diye yakınırken sen;
ben ilginle boğulduğumdan dertlendim.
Bir yerim yaralandığında 'Anam görürse
ne kadar üzülür' diye gizlemeye çalışmak
küçük bir çocuk için nasıl bir yüktür bilir misin?
Acından çok onda yaratacağın acı, acıtır canını...

Oysa ne çok acılar paylaştık seninle...
Ve ne çok sevinçler yaşadık beraber...
Nasıl dar günlerde yardıma koşup,
kaç şenliğine ortak olduk birbirimizin?
...Lakin artık kafesten uçma vaktiydi.
'Danaların girdiği bostan'da ayakta kalabilmenin yolu,
tek başına kanat çırpmayı öğrenmekten geçiyordu.

Yargıladık birbirimizi bir dönem...Sorguladık...
...Sen bana eş dost çocuklarını örnek gösterdikçe,
ben seni eş dost ebeveynleriyle kıyaslar oldum.
Sen her sohbete 'Bizim çocukluğumuzda...'
diye başladıkça ben, değişen
takvim yapraklarını koydum önüne...

Nasıl da zalim bir çark bu değil mi?
Doğuyor, doğuruyor ve günün birinde
yuvadan uçacağını bile bile
koca bir ömrü karşılıksız veriyorsun...
Ve hayat birden ıssız bir adaya dönüşüveriyor.
Sonrası kâh bir kapı zili beklentisi,
kâh bir mektup, kâh bir telefon sesi...
Gizliden gizliye özlenen bir torun müjdesi...
Fotoğraflar sarardıkça solan bir yaşam ve uzaklaştıkça
yakınlaştığımız bir mazinin geri dönmez anıları...
Yazılarla konuştuk öyle zamanlarda...Bakışlarla anlaştık.
Ağlaştık birbirimizden gizleyerek acılarımızı...
Bir mimikle özleştik, bir gülüşle kavuştuk.
Ben büyürken seni de büyüttüm.

Şimdi çok daha iyi anlıyoruz birbirimizi...
Çünkü küçücük bir el saçlarımı kavrıyor geceleri...
Karyola başlarında uykusuz geceler geçiriyorum.
Pastoral ninnilerle büyütüyoruz oğlumu;
yalancı çocukların burunları uzuyor masallarda,
öpülen kurbağalar prens oluyor.

...Ve yaşamın değiştiğini, eski tecrübelerin
geçersizleştiğini anlatan kitapları
kaldırıyoruz salondan gizli gizli...
O korkunç çark, acımasız bir hızla dönmeye
devam ediyor. Zaman, öğütüyor kuşakları...
İnsan ancak mahrum kalınca anlıyor
sevginin değerini...
Bense sevginden mahrum kalmaya
fazla dayanamayacağımı biliyorum.

O yüzden bu Anneler Günü'nde
sana upuzun bir ömür diliyorum.
Hem biliyor musun?
'SENİ ÇOK SEVİYORUM'......



Can Dündar
 
OP
Oruc

Oruc

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
2.598
Tepki
2.380
Puan
113
Yaş
49
Konum
izmir
Artık Bir Kaç Harfsin SEN !

gc3b6zce1.gif



Artık birkaç harfsin sen,belki bir kelime yada bir cümle…
En fazla kalemimde satır kalırsın o kadar,
Ne fark ederr içim de olmayınca sayfalarda kalman.

Anlatırım seni dinleyene,belki istemeden ağlarım ama iki damla o kadar.adınn geçtiği müzikler çalar belki aklıma gelirsin,ama sadece aklıma gelirsin yüreğime inmeyince ne farkın kalır dışarıda ki hiç tanımadığım insandan.

Kimbilir sana benzettiğim insanlar olacak,konuşmak isteyeceğim belki ama gitmeyeceğim yanına sen olma ihtimali bile olsa dayanacağım buna,konuşmayacağım bir yabancıyla,öyle ki sen bile artık bir yabancısın bana.

Anla her geçen gün biraz azalıyorsun içim de ve bu eksilme dışarı yansıyor,özlemlerimi cansız resmine bakarak gideriyorum şimdilik,yarın o da kalmayacak,yakarım resmini görmemek için seni…

Bugün seni anlatır sözlerim,yarın kim bilir yerini kim alır,belki ahın kalır bende sevemem kimseyi…
Gidenin ahı tutar mı sence?söyle kaç kere gittin senden,benden,sevginden…için acımaz mı ah ederken?

Yanımda olmayınca neye yarar varlığın,gitmiştin ötesi var mı?
Sebepsiz,zamansız gidişin söyle yanına kar mı?
Şimdi senin bitişin inan bana tam zamanı.
Geç anladım belki ama senden bana acıdan başka hiç bir şey kalmadı.
 
OP
Oruc

Oruc

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
2.598
Tepki
2.380
Puan
113
Yaş
49
Konum
izmir
Sözler az Kalır, AŞK-ı Gözler Anlatır...

79995748zq5.jpg


97729426mb6.jpg


12186106ux2.jpg


77905007gq6.jpg
 
OP
Oruc

Oruc

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
2.598
Tepki
2.380
Puan
113
Yaş
49
Konum
izmir
siir17951kt7.jpg


Hayat Nedir Anne?

Benim hiç sapanım olmadı anne,
Ne kuşları vurdum, ne kimsenin camını kırdım...
Çok uslu bir çocuk değildim ama
Seni hiç kırmadım, hep boynumu kırdım.
Ben hayatım boyunca bir tek kendimi vurdum!
Suskun görünsem de, fırtınalı ve mağrurdum anne.
Bir mızrak gibi, aynada hep dik durdum anne!
Ben sana hiçbir gün laf getirmedim, leke sürmedim.
Ama göğsümü çok hırpaladım, kalbimi çok yordum...
Ben hayatım boyunca,
En çok kendimi ARADIM, kendimi sordum!
Benim hiç sevgilim olmadı anne,
Ne bir yuva kurdum, ne bir gün şansım güldü...
Öpemeden bir bebeğin gıdısından...
Kimi yürekten sevdiysem, o yüreğini başkasına böldü...
Bir muhabbet kuşum vardı, o da yalnızlıktan öldü...
Sen beni hep, göğsünde acılarla mı doğurdun anne?
Yoksa evlat diye, koca bir taş mı doğurdun anne?
Eziyet değilim, zahmet değilim, musibet hiç değilim;
Bir senin mi balına sinek kondu, söylesene!
Doğurdun da beni, ne ile yoğurdun anne?
Benim hiç hayalim olmadı anne...
Ne seni rahat ettirdim, ne kendim ettim rahat...
Bir mutluluk fotoğrafı bile çektirmedim.
Bu hayat! Kaybolmuş bir anahtar kadar sahipsiz mi anne...
Ne omzumda bir dost eli, ne saçımda bir şefkat...
Say ki yollardan akan, şu faydasız çamurdum anne...
Say ki ıslanmaktım, üşümektim, say ki yağmurdum anne!
Bunca yıldır gözyaşını, hangi denizlere sakladın?
Oy ben öleyim, sen beni ne diye doğurdun anne?
Hayat nedir, nedir ki anne; bir oyun, bir masal değil mi?
Bak, kırıldı oyuncaklarım... Ömrüm gitti, sevdam bitti...

İnan, ben hiç büyümedim ki...
 

niha55

Daimi Üye
Katılım
28 Temmuz 2008
Mesajlar
1.307
Tepki
1.156
Puan
113
Yaş
52
Konum
samsun
çok güzel inan emeğine sağlık inan o kadar duygulandımki gözlerim dolu dolu oldu
 

damlanur

Aktif Üye
Katılım
12 Temmuz 2008
Mesajlar
148
Tepki
176
Puan
43
Yaş
44
Konum
istanbul
Anlatırım seni dinleyene,belki istemeden ağlarım ama iki damla o kadar.adınn geçtiği müzikler çalar belki aklıma gelirsin,ama sadece aklıma gelirsin yüreğime inmeyince ne farkın kalır dışarıda ki hiç tanımadığım insandan. burası çok güzel bazen bir şarkı bile bazı kişileri anlatıyor yüreğine sağlık biliyormusun sanki benim için yazmışın yüreğine ellerine sağlık
 
OP
Oruc

Oruc

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
2.598
Tepki
2.380
Puan
113
Yaş
49
Konum
izmir
bademsenaglamajl2gd7uh2.jpg



Ağlama! ‘’ GÜLÜM ‘’ağlama derdin bana ,
derdin ama en çok ta sen ağlattın beni,
kıyamam derdin güzel gözlerine,
derdin de bende inanırdım gözlerimin güzelliğine,
bir başka bakardı gözlerim sen güzel deyince,gözlerine…
Sensiz yaşayamam derdin bana sarılınca,
bende bir başka sarılırdım inanırdım,bensiz olamayacağına
,inanmak ne zor şimdi kollarının başkalarını sardığına…
Nasıl seveceğini bilirdin beni,ben söylemeden bilirdin neleri sevdiğimi,
kızdığımda gülerdin hemen,türlü oyunlar yapardın beni güldürmek için,bir dakika bile küsemezdim sana,
küs kalmayı bile beceremezdim yüzüne bakınca…
GÜL’ düm ben senin dilinde,GÜL kokuyorum sanırdım’’ GÜLÜM’’ diyerek saçlarımı kokladığın da!
Yalnız benim için bak yeşil yeşil şarkısını söylerdin birkaç kadeh içtiğin de
Ben de yalnız sana bakardım hep yeşil yeşil gözlerimle…
Ağlamaları yakıştıramamıştın gözlerime,gülmemi isterdin, gülünce gözlerinin içi gülüyor derdin,
sonra ölmek istemezdin,ölümden korkardın,ölüp de seni bir
başkasına yar etmem der kızardın da! ben senden sonra kimseye GÜL demem derdin,ben kimseye yar olmadım, senden başkasına GÜL olup kokmadım…
Sen başka bir yar buldun ,GÜL sanıp başka tenler kokladın.Ben sana hep inandım
Senden sonra kimseye yar olmadım,senin sözlerin hep yalanmış çoktan anladım, sen söz verip hiçbir sözün eri olmadın ,değmezdi sana biliyorum ,ben seni de ben gibi doğru sandım
Yanılmış olsam da! Merak etme yıkılmadım doğrular sarsılsa da yıkılmazmış,sen gittiğin de bunu çok iyi anladım ben yıkılmadım…
 
OP
Oruc

Oruc

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
2.598
Tepki
2.380
Puan
113
Yaş
49
Konum
izmir
Şehidime Kıyan Eller Yansın...



eeeee2je.jpg



Alkanlara boyanmış yerde yatıyor

Ardından bir değil binler ağlıyor

Acımız bir yürekler yanıyor

Sana kıyan eller yansın şehidim



Yolunu gözleyenler bayrağa sarıldı

Kara haberinle yürekler dağlandı

Daha hiç görmediğin bebeğin vardı

Sana kıyan eller yansın şehidim



Doğusu batısı kuzeyi güneyi

Her birimizin sızlıyor yüreği

O hainin üstünde milyonların laneti

Sana kıyan eller yansın şehidim



Bu vatan kolay kurulmadı kanla sulandı

Bayrağım şehidimin kanıyla boyandı

Yoldaşın dağlar yatağın topraktı

Sana kıyan eller yansın şehidim



Nerdesiniz beyler beyzadeler

Yetmedi mi artık verdiğimiz canlar

Mezarı başında analar ağlar

Sana kıyan eller yansın şehidim



Şühedanın torunları ruhuz şad olsun

Mekanınız cennet kabriniz nur olsun

Sen söyledin bizde söylüyoruz hainler duysun

BU VATAN BÖLÜNMEZ BÖLÜNMEYECEK

VATAN SAĞOLSUN ELBET BİRGÜN HESAP GÖRÜLECEK
f08.gif
f08.gif
f08.gif
f08.gif
f08.gif
f08.gif
f08.gif
f08.gif
f08.gif


vatan sağolsun diyoruz vatan bölünmez diyoruz şehitler ölmez biliyoruz peki başka !!!!!!!!! nereye kadar sürecek bu böyle ne zaman son bulacak.beyoğullarının askerlik yapmamak için verdiği bedeller akan kanlara yanan yüreklere bu vatan toprağına bedel olurmu!!!!sözde değil özde mücadele edin vatan sağolsun diye bağırırken kalbinde acaba o maçın sonu neydi yada az sonra yiyip içeğin şeyi düşünürsen sağolsun diyeceğin bir vatanın olmayabilir .
uyan türk oğlu uyan 30 kupona alınmadı bu vatan ....





 
OP
Oruc

Oruc

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
2.598
Tepki
2.380
Puan
113
Yaş
49
Konum
izmir




gitme
bu deli yüreğin karanlığına ışık olan
gönlümün adamı
gitme!!!

gitme ben yakarken geceleri,ben ağlarken yanlızlığımda
gitme!!!

gitme!!
hasretin kaleminden kan damlar oldu artık
gitme.

gözlerin deli yeşili oynar gözlerimde
gitme be hasret tanem GİTME.


gitme!!!
ben sende var oldum sende buldum
aşkın en koyusunu,
korkunun en azılısını,
kaybetmenin en acısını,
gitme.

gitme !!!
dinle yakarışlarımı,
serseri bir kurşun giBi geçen gecelerimin,
uyku tutmaz hallerini görmeden
gitme.

gitme be yüreğim!!!
yazarken bile şu satırları klavyeme damlayan her damlada
sen diye süzülür,
sen diye ağlar,
isyan etme noktasında bu gönül
ne bahar toplar,
ne toprak paklar aşkımı..

gitme!!!
gitme be gülüm;
en ihtiyacım olan zamanda
bırakma sana aşık gözlerimi,
sen olan dilimi,
seni özleyen yüreğimi,

gitme!!!
gideceksen eğer;
as beni
milyonların toplandığı bir alanda
ve ben sana sevgimi haykırırken
çek ipimi!!!!
ölümüm senin elinden olsun
GİTME!!!!
 
OP
Oruc

Oruc

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
2.598
Tepki
2.380
Puan
113
Yaş
49
Konum
izmir
Gülün Ömrü İkindi Vakti

Her ortamda umutsuz vakadir ask.Önce cile cektirir sonrada cileden cikarir.
Bulbulde yillarca gule olan askiyla yanmis kavrulmustur.ugruna sarkilar yazmis
nagmeler etmissede gulumuz cok nazli cok kibirlidir.dunyadaki en guzel cicegim havasindan cikamiyor
birturlu bulbule kendine layik goremiyordu..bulbulumuz divane neyapacagini bilemez halde güle pervane olsada gül yüz vermez.
Bu arada Bulbulun sesinin güzelligi ülkenin dört bir yanında duyulur ve ister istemez ünlü olur.
onun gözu ne şanda ne şöhrette gülündedir sadece.
gulun aski ona aci veren bir dikendi adeta
nasibini almisti gulden bir avuc diken...
gul bulbulun ulkedeki ununu duymus sonunda kendisine layik olduguna karar vermistir.
haber salmistir bulbule ikindi vaktinde gelsin diye.
bulbul duyunca haberi kalbi yerinden firlamis sevinc cikciklemeri atmis sonrada gidip hazirlanmaya baslamis.
ozenle tuylerini taramis sesi acilsin diye baslamis sarkilar soylemeye
nihayet gelmis ikindi vakti. bulbulde gulun yana gitmek icin yola cikmis.sonunda kavusacakti
gulune artik hic ayrilmiyacakti yanindan.birakmiyacakti dalindan
gulun oldugu bahcedeydi simdi once uzun uzun suzdü gulu.gul alev alev yaniyordu.guzelligiyle goz kamastiriyordu.
sonra hadi bakalim yeter bukadar hasret dedi yanina gitmek uzere kanatlarini cirpti.oda ne idi.gulun basinda iki insan
gule yaklasiyorlar "napacaksiniz benim gulume "dedi ve atildi uzerlerine.adam bulbule vurdu bulbul yere dustu.
sonra hizla gulu kopardi.yanindaki kiza uzatti.kiz gulumsedi sonrada cekip gittiler bir anlik zevkleri icin bulbulu mahfettiler
bulbul kalkti yerden
gulun ömru ikindi vakti
Öldurdu beni
yarimin zalimce katli
gulsuz bulbul
bulbulsuz gul olmaz
sana olum gelmisken bana,hayat fayda saglamaz.gulun omru ikindi vakti bitti
ve bulbulun hayati böylece degisti....bulbulun hasreti bitmemisti.gul olmus bulbul dunyada hasretligiyle basbasa kalmisti.bulbul o gunden sonra sadece
ikindi vakti acı acı şarkısını söyledi. sevdiginin bahcesinde ona kavusmayi beklercesine...
 
OP
Oruc

Oruc

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
2.598
Tepki
2.380
Puan
113
Yaş
49
Konum
izmir
y1pcW2fwrXIJCjKsXcE5lw0g2KF_jpPYCeftIW2vQmusTJBdkmtJTD8Kq1zG5gYrcClgMQagF_UHLI




ÖZLEDİM

Yağmurlu bir günde sırılsıklam olmayı
O eşsiz sevdalarda alev alev yanmayı
Geçit vermez dağlara karlar olup yağmayı
Gök mavisi gozlerle bakışmayı özledim.

Karanlık gecelere yıldız olup doğmayı
Seven gönüllerde bir gül olup solmayı
Özgürlük timsali kuşlar gibi uçmayı
Mahzun gülüşlü yarim ağlamayı özledim.

Kurumuş yaprak olup rüzgarlarla koşmayı
Denizlerde kum olup dalgalarla coşmayı
Avcının önündeki ceylan gibi kaçmayı
Kimsesiz sokaklarda dolaşmayı özledim.

Dilsizlere dil olan kalem olup yazmayı
Aşkından deli olan mecnun olup gezmeyi
Yaralı gönüllere merhem olup girmeyi
Varlığı meçhul yarim sevilmeyi özledim.

Kimsesiz çocukları şefkat olup sarmayı
O engin deryalara balık olup dalmayı
Karanlık kuytulara ışık gibi dolmayı
Sevgisi yalan yarim mutluluğu özledim.

Efkarımdan hüzünlü şarkılar söylemeyi
Öfkemde dünyaları tersine döndürmeyi
Hayatımı bugünden geçmişe götürmeyi
Sözleri kurşun yarim gülmeyi de özledim.

Yalnız akşamlarda içip içip sızmayı
Arkadaşım yalnızlığı duvarlara çizmeyi
Sırlara sırdaş olan bir sır olup gitmeyi
Hasrete gebe yarim yalnızlığı özledim.

Sıkıntıdan günleri saatleri saymayı
Duygudan seller gibi akın akın dolmayı
Aşkından verem olup adam gibi ölmeyi
Kısacası ben gülüm yaşamayı özledim.

ERHAN SAKA
 
OP
Oruc

Oruc

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
2.598
Tepki
2.380
Puan
113
Yaş
49
Konum
izmir
08f52eb_o.jpg


HİSSETMİŞTİM ANNE



Ana bu sabah yine erken uyandık
Botları boyadık,düzeni yaptık
Sabah sabah iştimada dimdik ayaktaydık
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne

Bir emir geldi babacan komutandan
Araçlara bindik tam teşhizat hep bir andan
Karamanlı başladı dua okumaya ağzından
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne

Mataramda ki su sanki zem zemdi
Tetiğim gül oya,süngüm bir çiçekti
Yüreğimde ki sevda daha bir depreşti
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne

Sen geldin aklıma giderken göreve
Sivaslının gözündeki yaşa takıldı aklım
Sordum kendi kendime acep niye
Biliyordu o da kavuşmayacaktı nişanlısı Emine'ye
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne

Bir ses duyuldu önce kulaklarım oldu sağır
Az sonra geldim kendime koştum cenke
Arkadaşlar dökülüyordu tek tek yere bağır ALLAH diye bağır
Gözümde ki yaş düşmüştü gönlüme orda oldu kahır
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne

Vatan içindi dökülen kanlar yere
Çakallar karşı cephede mehmetçikler yerlerde
Tokatlı,Yozgatlı düşmüş kalmışlar üst üste
Allahım sen onlarında gazasını mübarek eyle
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne
Doğduğum anı bilmem ama anam
Ölürken son sözüm oldu VATAN
Helaldir ona bu uğurda verilen her can
Ana ağlamaysın oğlun oldu şehit OSMAN
Ben şehit olacağımı hissetmiştim anne
VATAN SAĞOLSUN
 

GÜLÇİN

Daimi Üye
Katılım
5 Eylül 2008
Mesajlar
2.308
Tepki
2.169
Puan
113
Konum
Doyduğum Yerdeyim.
Sıkıntıdan günleri saatleri saymayı
Duygudan seller gibi akın akın dolmayı
Aşkından verem olup adam gibi ölmeyi
Kısacası ben gülüm yaşamayı özledim.

Ellerıne saglık cok mersı..
 
OP
Oruc

Oruc

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
2.598
Tepki
2.380
Puan
113
Yaş
49
Konum
izmir
aslında... farketmedin!!!!!

Ben hiç gitmedim,
sen gönderdin beni suskunluğunla.

Farketmedin,
oysa en uzak şehirde bile yüzüme vuruyordu nefesin...

Ben hiç gitmedim,
belki bu yüzden sakladın 'kal' demelerini.

Farketmedin,
bir sabaha kaç ayrı yerde girdim...

Kokundan bir parçaya
sarıldım,sarmalandım,
sormadın bir kere üşüdümmü hiç.
Sustum,yağmalandım
herşeyden vazgeçebildim,
varlığın hariç...

Ben hiç gitmedim,
sen çektin şehri üstümden.
mecbur bıraktın beni,
düşen yaprakları izledim
su birikintilerini sevdim
duran otobüslere bindim...

Ben hiç gitmedim,
farketmedin
hep sen götürdün beni...




alıntı
 
OP
Oruc

Oruc

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
2.598
Tepki
2.380
Puan
113
Yaş
49
Konum
izmir
!..Gönlümsün..!

28lwapwwz6.jpg


Bazen Yaralanır Kalbim Sözlerinden..

25k3imgqp1.jpg


Bazen Çekinirim O Yumru Gözlerinden..

skylglsc3.jpg


Bakmayı Bilmeli Aşk, Konuşmayı Bilmeli..
Bazen Paylaşmayı Herşeyi Kaderinden..

292mtshgn7.jpg


Hayallerim Var, Umutlarım Var Yanımda..

16lhfgoif9.jpg


İçimde En Güzel Yerin Dolacakmış Korkusuyla..
Yaşatmaktan Vazgeç, Korkutmaktan Vazgeç..
Benden Vazgeçme..!

2vw7fnrko3.jpg


Gönlümsün..
Yaşadığım, Yaşanacak Geri Kalan Ömrümsün..
Ayrılıklar Olmasın da Aşkın Öldürsün..

im8h1cnh2.jpg


İzin Ver Hayatında Kalayım..
Sonsuza Sürsün..
Dünya Aşk Görsün..



Alıntı..
 
OP
Oruc

Oruc

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
2.598
Tepki
2.380
Puan
113
Yaş
49
Konum
izmir
Seni Seviyorum Deme Bana

sanstitreuh5.jpg


hep böylemi bakar gözlerinin içi senin?
hep böyle mi sevdiğini söylersin bana?
içinde biryerlerde uçan martılar
gözlerinde bilmediğim pırıltılarla,
“seni seviyorum” deme bana!
içim bi tuhaf oluyor
dokunmak istiyorum ellerine sonra,
büyüttüğün kuşlara ekmek atmak birde
güle-oynaya...

“seni seviyorum” deme işte bana...
alıp başımı gitmek istiyorum, çok uzaklara
ya da senin yanına!..
gelsene hadi,
al beni buralardan...
bırakma bir başına....
acıyor biryerlerim sen olmayınca
“seni seviyorum” deme bana...
unutuyorum kanatsız olduğumu,
melekler gibi uçmak istiyorum sonra...

tarifsiz boşluklar var, tarifsiz korkular
sen yine sevdiğini söyleme bana...
sarılma öyle hemen ...
ellerim üşüyormuş - “ kaç yazar?”
Ödünç istemem ellerini...
Sıcak elleri bırakmak zordur bilirim.....
En iyisi al bendeki emaneti
Gökkuşağının 8.rengi olma hayallerini
“seni seviyorum” deme bana
gitmek istemiyorum sonra...
oysa biliyorsun
gitmem gerektiğini
ilk ben söylemiştim.......
gözyaşlarım burnumda
“seni seviyorum” deme bana...
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst