En büyük enerji kaynağımız; nefesimiz… Soluk almak, duyguları bastırmak ya da açığa çıkarmak için kullandığımız bir mekanizma aynı zamanda. Nefes terapistleri toplumda yanlış koşullandırmalar ve yaygın davranış kalıpları sebebiyle, çoğu insanın yanlış nefes aldığına dikkat çekiyorlar. Yani çocukluğumuzdan itibaren duygularımızı açığa vurmanın doğru olmadığını şartlandırıyoruz ve bunu nefesimizi tutarak ya da daha sığ nefes alarak başarabildiğimizi keşfediyoruz. Bu yandan itibaren, bu yanlış nefes alma alışkanlıkları, duygusal açıdan korunmak üzere korunmak üzere kullandığımız bir kalkan oluveriyor.
İşin güzel yanı, ortalama 6-9 seanslık bir eğitimden sonra bu yöntemi kendinizde uygulayabiliyorsunuz. Avrupa’ da ve Hindistan’ da yaygın olarak uygulanan birçok nefes terapisi eğitimleri artık ülkemizde de talep görüyor. Nefes terapisi meditasyon çalışmalarıyla birleşince ortaya sentez tekniklerde çıkıyor. Psikolojik kökenli ağrılardan ve uykusuzluk sorularından kurtulmak için bu teknikler bire bir.
Nefesi göbekten alın
Uzmanlara göre doğru nefes, karından alınıyor. Göbeğimiz anne karnındayken annemize bağlı olduğumuz nokta ve yaşam kaynaklarımıza çok yakın. Göbeğimizden nefes alıp, duygularımızı fark ettikçe zihnimiz kalbimiz sakinleşiyor, istikrarsız ruh hallerimiz kayboluyor.
Kızdığımızda ya da korktuğumuzda nefesimizin ritmi bozuluyor. Sakin, mutlu ve neşeliyken nefesimiz daha kaliteli hale geliyor. Bilinçli şekilde nefes alarak, bedenimizin kimyasına, fizyolojik, psikolojik duygusal ve ruhsal durumumuzu olumlu yönde değiştirmek mümkün, Böylece kendimizi daha canlı, özgür, güvenli ve sakin hissetmememizde kolaylaşıyor.
Nefes gençleştiriyor
Hastalıklara karşı vücudumuzun direnci de bedenimizdeki oksijen miktarıyla doğrudan ilişkili. Oksijen miktarı azaldıkça, bedenimizdeki toksin atma yeteneği de azalıyor.
Doğru şekilde soluk alıp veremiyorsak, bağışıklık sistemimizi zehirlemeye başlıyoruz. Oysa vücuttan toksinlerin atılması, yaşlanmayı geciktiren en önemli etken! Organlarımızın fonksiyonlarını sağlıklı yerine getirebilmesi için de yeterli oksijen almak önemli. Beynimiz yeterince oksijen alamadığında , ihtiyacı olan oksijeni diğer organlarımızdan çekiyor. Kanımızdaki normal oksijen konsantrasyonu yüzde %60 civarında. Bu oranı yüzde 80’in üzerine çıkarabilirsek enerji ve canlılığımız da artıyor. Beyin fonksiyonları böylece sağlıklı olarak sürdürebiliyor. Nefesimizi tuttuğumuzda veya yetersiz oksijen aldığımızda akciğerlerimizin de büyük bir kısmını kullanmamaya başlıyoruz
Oysa akciğerlerin tam anlamı ile kullanımı, vücudumuzdan büyük oranda toksin atılmasını sağlıyor. Bedenimizdeki toksinlerin %70’ini nefes verme eylemi sırasında atıyoruz.
Bir tür anti-aging
Nefes alıp vermek, içimizde biyolojik ve psikolojik mucizelere neden olan bir refleks aslında. Havayı soluyarak aldığımız oksijen kısıtlı da olsa ciğerlerimize, derimize nüfus ediyor.
Ciğerlerimizdeki kabarcıklardan kana rengini veren hemoglobin sayesinde damarlar yoluyla tüm organlarımıza transfer ediliyor. Oksijen optimal dağılımı bu organların geç kalmasını sağlıyor. Bu yüzden de bilinçli nefes almak çok önemli. Özellikle yoga ya da diğer spor etkinliklerinde bu daha iyi anlaşılabiliyor. Güzelliğimizde oksijenden nasibini alıyor.
Doğru ve yeterli nefes almanın yanı sıra spor yaparak oksijen alımını ve sirkülasyonunu sağlamak, ayrıca oksijen alımını engelleyecek besinlerden uzak durmak da anti-aging kapsamında bize yarar sağlıyor. Yani hazır gıdalar, kırmızı et, şeker ve alkol vücutta aside dönüştüğü için zararlı.
Nefes Egzersizleri
Ciğerler için: İki elin parmaklarıyla göğüs kafesinize bastırın. Şimdi nefes alın ciğerlerinizin nasıl olduğunu hissedin. 5-10 kere tekrar edin.
Karın için: Sırtüstü yatın, dizlerinizi bükün, ayaklarınızı yere basın. Ellerinizi göbeğinizin üstüne koyun. Derin bir nefes alın. Göbeğiniz önce şişecek nefesinizi verdiğinizde inecek. Bunu 10-15 kez tekrarlayın.
Uçak hareketi: Ayakta durun. Sağ elinizi köprücük kemiğinize doğru koyun. Nefes alırken sol elinizi başınızın üzerinden yan tarafa doğru uzatın ve esneyin. Şimdi nefesinizi verin, kolunuzu aşağı bırakın.
