Mutluluk öğrenilebilirmiş!
“Mutluluk, sorunsuz bir yaşam değil, onlarla başa çıkabilme becerisidir.”
Büyük lafları sevmiyoruz. Hele de çokça söylediği halde, önce kedisi uygulanamayanların ağzından çıkıyorsa! Bu büyük sözlerden mutluluk üzerine de söylenenler var mesela… Ama gel de bize sor! Bu kadar yara almaya açıkken, insan şu hayatta nasıl tam anlamıyla ‘mutlu’ olabilir ki? Aslında ipuçlarını bilirse olabilirmiş.
Yani bilim adamlarına göre mutluluk öğrenilebilirmiş. Alın yazısı ile ilintili olmadığını söylüyorlar. Mutlu olma için herkes çeşitli yollar bulabilirmiş. Bir başka değişle lotodan milyarlar çıkmasına veya genlere ihtiyaç yok. İstediği takdirde insanların gevşeyerek, dokunarak hatta bir küçük çocuğun ülüşünde, bir bebeğin yamuk ellerinde ve stres halinde bile mutluluğu bulması mümkün diyorlar. Yazar R. Sibel Yolak da, ‘Mutlu Olmanın Yolları’ isimli kitabında bizlere tüyolar veriyor. Uzman Wilhelm Schmid Bode’un mutluluk reçetesine de değinerek.
Çocuklar: Anketlere göre en büyük mutluluklardan biri çocukla zaman geçirmek! Düşünsenize onların gözünden dünyayı görüyorsunuz. O yüzden, bol bol çocuklarla oynayın, onlarla ilgilenin.
Kırmızı biber: Acı kırmızı biber, önce insanda cehennem duygusu uyandırır. Ancak hemen arkasından ödülü geliyor, biliyor muydunuz? Biberde bulunan ‘capsacıh’ adlı madde, damakta endorfin salgılayarak acıları dindiriyor, insanı mutlu kılıyormuş!
Çiçekler: Doğaya saygı gösteren mutlu olmayı da bilir. Araştırmalara göre çiçek, insanın mutluluk düzeyini yüzde yüz arttırıyor.
Mor renk: Mor renk, araştırmacılara göre insan ruhunu dengeye kavuşturuyor. Kırmızı insanı aktif yaparken, mavi dinlendiriyor, kırmızı ve mavinin karışımı olan mor ise dengeyi sağlıyor.
Çikolata: Flört etmek gibi bir şey! Bir miktar çikolata yenildiğinde, mutluluk hormonu seratonin anında beyin dolaşımına çıkıyor. İçindeki ‘triptofan’ insanı bulutlara çıkarıyor.
Muz: Kendinizi güçsüz ve sinirli mi hissediyorsunuz? Hemen bir muz yiyin, magnezyum ve kalsiyum içeren bu meyve strese karşı birebir. O da mutluluk hormonu serotonini kışkırtıyor.
Gülmek: Her şeyi ciddiye alanlar baştan kaybediyor. Gülmek, gülümsemek, insanı sağlıklı ve mutlu yapıyor. “Bir kahkaha bir pirzola yemeye bedeldir” sözü doğrudur.
Spor: Spor yaparken de sonrasında da mutluluk hormonu salgılanıyor. Açık havada tenis oynamak, koşu yapmak, sıkı bir yürüyüş, mutluluk hormonu serotonin salgılanmasını sağlıyor. Bulduğunuz her fırsatta spor yapın.
Masaj: Masaj yaptırmanın, vücuttaki toksinlerin gitmesini sağladığı, rahatlattığı ve mutluluk hormonunu çalıştırarak sakinleştirdiği biliniyor.
Evcil hayvan: Kuş, kedi, balık, köpek… Ev hayvanları ile uğraşanların çok mutlu ve sağlıklı yaşadığı ilimsel bir gerçek.
Günlük tutmak: İnsanın geçek mutluluğu dışarıda değil iç dünyasındadır. Günlük tutmak, insanın pusulası olabilir. Başımızdan geçen olayları, mutlu anıları kağıda dökerek, yani vurgulayarak kalıcı kılmış oluruz.
Tanrıya inanç: İstatistiklere göre, Allah’a inanlar, zor durumlarla karşılaştıklarında daha dayanıklı oluyorlar. Yarada inanç, insanı mutlu ve sağlıklı kılıyor.
Müzik: Şarkı söylemek, şarkı dinlemek… Kısaca güzel bir müzik, insanı mutlu ederken, stresi de ortadan kaldırıyor.
Bitki çayları: Bilinen bir sürü faydası olan bu çaylar, insanı hem sağlıklı hem de dinç kılıyor.
İyimserlik: Tüm zor anlarda, engellerde, insanların iyimser olması bağışıklık sistemini olumlu etkiliyor.
Reiki: Reiki, hastalıklara karşı önleyici etkisi, canlandırıcı, dinç kılma özelliği ile diğer insanlarda şifa bulma amacıyla kullanılıyor. Mutluluk verici ve rahatlatıcı etkisi olduğu biliniyor.
Dostluk: Arkadaşları ile vakit geçiren insanlar, kendilerini daha mutu hissediyor. Dostluğun en iyi yanı, karşılıklı güven ve anlaşıldığını görmektir.
Meditasyon: Gevşeme teknikleri, insanın ruhundaki sıkıntıları atıyor. Gevşemiş bir insan, yaşadığı anın tadını çıkarır, çevresindeki küçük mutlulukları görebilir.
Ev işleri: İnanılır gibi değil ama gerçek. Erkeklerin yüzde 12’si yemek pişirip, ütü yaparak mutlu olduğunu söylüyor. İşin en iyi yanı ise erkekler ev işi yapınca kadınlar da mutlu oluyor.
Elele, Kasım 2010
Milliyet
“Mutluluk, sorunsuz bir yaşam değil, onlarla başa çıkabilme becerisidir.”
Büyük lafları sevmiyoruz. Hele de çokça söylediği halde, önce kedisi uygulanamayanların ağzından çıkıyorsa! Bu büyük sözlerden mutluluk üzerine de söylenenler var mesela… Ama gel de bize sor! Bu kadar yara almaya açıkken, insan şu hayatta nasıl tam anlamıyla ‘mutlu’ olabilir ki? Aslında ipuçlarını bilirse olabilirmiş.
Yani bilim adamlarına göre mutluluk öğrenilebilirmiş. Alın yazısı ile ilintili olmadığını söylüyorlar. Mutlu olma için herkes çeşitli yollar bulabilirmiş. Bir başka değişle lotodan milyarlar çıkmasına veya genlere ihtiyaç yok. İstediği takdirde insanların gevşeyerek, dokunarak hatta bir küçük çocuğun ülüşünde, bir bebeğin yamuk ellerinde ve stres halinde bile mutluluğu bulması mümkün diyorlar. Yazar R. Sibel Yolak da, ‘Mutlu Olmanın Yolları’ isimli kitabında bizlere tüyolar veriyor. Uzman Wilhelm Schmid Bode’un mutluluk reçetesine de değinerek.
Çocuklar: Anketlere göre en büyük mutluluklardan biri çocukla zaman geçirmek! Düşünsenize onların gözünden dünyayı görüyorsunuz. O yüzden, bol bol çocuklarla oynayın, onlarla ilgilenin.
Kırmızı biber: Acı kırmızı biber, önce insanda cehennem duygusu uyandırır. Ancak hemen arkasından ödülü geliyor, biliyor muydunuz? Biberde bulunan ‘capsacıh’ adlı madde, damakta endorfin salgılayarak acıları dindiriyor, insanı mutlu kılıyormuş!
Çiçekler: Doğaya saygı gösteren mutlu olmayı da bilir. Araştırmalara göre çiçek, insanın mutluluk düzeyini yüzde yüz arttırıyor.
Mor renk: Mor renk, araştırmacılara göre insan ruhunu dengeye kavuşturuyor. Kırmızı insanı aktif yaparken, mavi dinlendiriyor, kırmızı ve mavinin karışımı olan mor ise dengeyi sağlıyor.
Çikolata: Flört etmek gibi bir şey! Bir miktar çikolata yenildiğinde, mutluluk hormonu seratonin anında beyin dolaşımına çıkıyor. İçindeki ‘triptofan’ insanı bulutlara çıkarıyor.
Muz: Kendinizi güçsüz ve sinirli mi hissediyorsunuz? Hemen bir muz yiyin, magnezyum ve kalsiyum içeren bu meyve strese karşı birebir. O da mutluluk hormonu serotonini kışkırtıyor.
Gülmek: Her şeyi ciddiye alanlar baştan kaybediyor. Gülmek, gülümsemek, insanı sağlıklı ve mutlu yapıyor. “Bir kahkaha bir pirzola yemeye bedeldir” sözü doğrudur.
Spor: Spor yaparken de sonrasında da mutluluk hormonu salgılanıyor. Açık havada tenis oynamak, koşu yapmak, sıkı bir yürüyüş, mutluluk hormonu serotonin salgılanmasını sağlıyor. Bulduğunuz her fırsatta spor yapın.
Masaj: Masaj yaptırmanın, vücuttaki toksinlerin gitmesini sağladığı, rahatlattığı ve mutluluk hormonunu çalıştırarak sakinleştirdiği biliniyor.
Evcil hayvan: Kuş, kedi, balık, köpek… Ev hayvanları ile uğraşanların çok mutlu ve sağlıklı yaşadığı ilimsel bir gerçek.
Günlük tutmak: İnsanın geçek mutluluğu dışarıda değil iç dünyasındadır. Günlük tutmak, insanın pusulası olabilir. Başımızdan geçen olayları, mutlu anıları kağıda dökerek, yani vurgulayarak kalıcı kılmış oluruz.
Tanrıya inanç: İstatistiklere göre, Allah’a inanlar, zor durumlarla karşılaştıklarında daha dayanıklı oluyorlar. Yarada inanç, insanı mutlu ve sağlıklı kılıyor.
Müzik: Şarkı söylemek, şarkı dinlemek… Kısaca güzel bir müzik, insanı mutlu ederken, stresi de ortadan kaldırıyor.
Bitki çayları: Bilinen bir sürü faydası olan bu çaylar, insanı hem sağlıklı hem de dinç kılıyor.
İyimserlik: Tüm zor anlarda, engellerde, insanların iyimser olması bağışıklık sistemini olumlu etkiliyor.
Reiki: Reiki, hastalıklara karşı önleyici etkisi, canlandırıcı, dinç kılma özelliği ile diğer insanlarda şifa bulma amacıyla kullanılıyor. Mutluluk verici ve rahatlatıcı etkisi olduğu biliniyor.
Dostluk: Arkadaşları ile vakit geçiren insanlar, kendilerini daha mutu hissediyor. Dostluğun en iyi yanı, karşılıklı güven ve anlaşıldığını görmektir.
Meditasyon: Gevşeme teknikleri, insanın ruhundaki sıkıntıları atıyor. Gevşemiş bir insan, yaşadığı anın tadını çıkarır, çevresindeki küçük mutlulukları görebilir.
Ev işleri: İnanılır gibi değil ama gerçek. Erkeklerin yüzde 12’si yemek pişirip, ütü yaparak mutlu olduğunu söylüyor. İşin en iyi yanı ise erkekler ev işi yapınca kadınlar da mutlu oluyor.
Elele, Kasım 2010
Milliyet
