İnançlı Aileler ,İnatcı Doktorlar,Mucize Bebekler(5)

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
Tüm kötü alışkanlıklara veda, bebeğe merhaba!
Bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin şansını artırmak için yapmaları gereken ilk şey yaşam kalitesinin korunması. Yani, sigara, alkol ve hareketsizlikten uzak durulması şart!

Bir çiftin bebek sahibi olabilmesi için birçok yöntem kullanılıyor. Ancak başarı şansının artmasında en büyük etken sağlıklı yaşam kalitesinin korunması. Bahçeci Tüp Bebek Kliniği Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Murat Berksoy’a göre ilaçlar, stresten kaynaklı beslenme bozuklukları, sigara, alkol, hareketsiz yaşam da aslında bebek sahibi olmayı engelleyen en önemli nedenlerden biri.



Kilo doğurganlığı etkiliyor mu?

Fazla kilo yada aşırı zayıflık da son derece olumsuz etkilere sahip.


Nasıl bir tedavi izliyorsunuz?

İnsülin direncini kırıyor, sağlıklı ve doğru beslenme için yol haritası çiziyoruz. Örneğin hayvan yemlerinde kullanılan Dioksin isimli çok bilinmeyen bir madde hormonların çalışmasını önlüyor.


Diyet listesi mi veriyorsunuz?

Diyet listeleri değil yaşam biçimini değiştirici öneriler veriyorum. Sigara, alkol gibi alışkanlıklarının değişmesi, hareketliliğinin artması, stresi nasıl kontrol edebileceğini göstermek fayda sağlıyor.


Kapınızdan giren çiftler sigara içmiyor mu olmalı ?

Sigaranın bu işin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu ve bırakılmak için yardım alabileceğini biliyor olmalı.


Ya besin önerileriniz neler?

Posalı yiyecekleri mevsimine göre ve taze tüketmek gerekir. Sebzeler, meyveler ve gluten duyarlılığı yoksa tahıllar mutlaka tüketilmeli. Rafine edilmiş beyaz şeker, beyaz ekmek, unlu mamuller alınmamalı.


Önerdiğiniz besinler?

Yeşil yapraklı sebzeleri, kesinlikle öneriyorum. Örneğin semizotu. Deniz ürünlerini tavsiye ediyorum, özellikle somon balığı, hamsi ve uskumru, gerçek bal. zeytin, ceviz, badem, fındık! Bunların yerini tutabilecek başka bir gıda yok.


Uzak durmamız gereken besinler hangileri ?

Gluten duyarlılığı olan kişilere arpa, buğday, çavdar, yulaf ve darıyı önermiyoruz. Dioksinin olumsuz etkisi sebebiyle kıyma gibi kırmızı, tavuk, balık, yumurta gibi hayvansal gıdaları mümkün olduğunca en az yağlı bir şekilde alınmalı. Köfte değil, bonfile tercih edilmeli. Adaçayı, siyah çay ve kahveden de uzak durulmalı.


Sperm kalitesi veya sayısı beslenmeyle değiştirilebilir mi?

Sigara, alkol gibi alışkanlıkların giderilmesi! Tansiyon, şeker, guatr, kalp hastalıkları gibi problemlerin giderilmesi çok işe yarıyor. Stres kontrolü de çok önemli!


Tüp bebek tedavilerinden olumlu yanıt alamayan, sonra sizinle bir yol izleyip normal yoldan hamile kalabilenler var mı?

Özellikle poliklistik over sendromu görülen hanımlarda yumurtlamanın daha etkin olması sağlanabiliyor. Kendiliğinden hamile kalan 200 hastam var.


Önerdiğiniz bitkiler? Köpekbalığı kıkırdağı ve anjiojenez dediğimiz besinleri aşırı damarlanmanın engellenmesinde kullanıyoruz. Saw palmetto dediğimiz bir besin de polikistik over sendromunda faydalı Omega 3 kaynakları, keten tohumundan balık yağı, çuha çiçeği yağı hepsi doğru kullanıldığı zaman çiftlere fayda sağlıyor.

Hiç ilişkiye giremeden çocuk isteyen çiftler var

Tüp bebek tedavisi için başvuruda bulunan bazı çiftlerle detaylı görüşme yapıldığında, bugüne kadar hiç ilişki yaşamadıkları da belirlenebiliyor. Alman Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Direktörü Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, “Bakire olan hastalarımız da çıkabiliyor. Cinsel hayatlarında sıkıntı yaşayan hastalarımızı öncelikle psikoloğumuza yönlendirerek terapi almalarını sağlıyoruz” diye konuştu.

Bahçeci Kliniği’nde hastaların stres kontrolüyle ilgili terapi çalışmaları yürüten Psikolog Elif Orhon da “Maalesef ilişki yaşamadan bize gelen çiftler oluyor. Bir süre sonra ilişkiye giremeseler de çocuk istedikleri için tüp bebek tedavisini düşünüyorlar. 12 yıllık evli olup da vajinismus problemi yaşayan hastam oldu. Beş haftada edavi ettik şimdi de hamile” dedi.

Arda benim için büyük bir mucize

Sayısını bile hatırlayamadığı kadar aşılama, tüp bebek, mikroenjeksiyon, hatta donasyon denemesinden sonra kendiliğinden gebe kalmayı başaran 41 yaşındaki Şule Düzgit, “Mucize gibi” diyor ve bir yaşındaki oğlu Arda ile anneliğin tadını çıkarıyor.

Alman Hastanesi Tüp Merkezi Direktörü Prof. Dr. Mustafa Bahçeci’ye başvuran Şule Hanım çok yorgun ve ümitsizdi. Mikroenjeksiyon denemesinde ve yumurta transferi başarısız olan Şule Hanım’ı hiç şansı kalmadığını düşünüyordu. Bahçeci Kliniği’nde Ali Hekimi ve Beslenme Danışmanı Dr. Murat Berksoy’un kapısını çaldı. Dr. Berksoy’un “Biraz dinlen, beslenme alışkanlıklarını değiştirelim, hormonların düzene girsin. Daha iyi hissedeceksin” sözleri halen kulaklarında.

İKİNCİYİ İSTİYOR!

Yaklaşık 8 kilo veren Şule Hanım’ın egzersiz yapmaya başlamasıyla FSH değerleri normale çıktı ve âdet görmeye başladı. Adetinin gecikmesiyle menopoza girdiğini sanan Düzgit, hamile kalmıştı. “Kendiliğinden oluşan bir gebeliği hayal bile edemezdim. Güzel bir hamilelik döneminin ardından Arda’ya kavuştuk. Bütün çektiğim sıkıntıları unuttum. Anne olmak ve bunu yaşamak anlatılabilecek bir şey değil.” diyor ve hamilelik döneminde aldığı kilolardan kurtulup Arda’ya bir kardeş istiyor.

Yarın: Op. Dr. Halil İbrahim Tekin, tüp bebekte yumurta ve sperm donasyonunu anlatıyor.

Türkan Yılmazer
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst