İlerlediğim toprak yol tasavvufla asfalt oldu-Arzu Yanardağ

rüzgar gülü

Daimi Üye
Katılım
20 Şubat 2009
Mesajlar
10.973
Tepki
10.147
Puan
113
Yaş
43
Konum
istanbul
yanardag.jpg

ARZU YANARDAĞ
1977 yılının Ağustos ayında, İstanbul Kanatlarımın Altında’da dünyaya geldi. Annesi hemşire Nejla Yanardağ, babası ise tiyatro oyuncusu Ferruh Yanardağ’dı. İlk öğretimini Bakırköy İlkokulu’nda tamamlayan genç oyuncu, 1993 yılında, Bakırköy Anadolu Kız Meslek Lisesi’nden mezun oldu.
Küçük yaşlardan itibaren T.V.’de yayınlanan filmleri severek izleyen ve de oyuncu olmayı kafasını takmış olan Yanardağ, 1994 yılında, liseyi bitirdikten hemen sonra mankenlik ajanslarında çalışmaya başladı. Bir yıl sonra ise, Türkiye’nin sayılı modellik ajanslarından Başak Görsoy Mankenlik ve Fotomodellik Ajansına geçti.

Ajans çalışmalarına devam ederken, 1997 yılında, Kanal D’de yayınlanan ve yönetmenliğini Kaya Ererez’in üstlendiği Unutabilsem adlı dizide başrol oyuncusu olarak televizyon kariyerine başladı. Bu dönemde tanıştığı Mustafa Altıoklar ile uzun bir ilişki yaşayan Yanardağ, Altıoklar’ın yönettiği Asansör adlı filmin başrolünde oynayarak sinemaya da adımını attı.

2000 yılında, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde oyunculuk dersleri almaya başlayan Arzu Yanardağ, Hayat Bağları adlı T.V. dizisi ve Kızgın Damdaki Kedi adlı tiyatro oyunlarında rol alarak aldığı dersleri değerlendirdi.

2003 yılında, Çeşme Antik Tiyatro’da sergilenen ve de büyük ilgi çeken Vajina Monologları adlı tiyatro oyununda rol aldı. Muhafazakar kesimden büyük tepki gören oyun, tiyatro seyirci ve eleştirmenlerince büyük beğeni topladı.

2006 yılında, reklamcı Ali Sertel ile evlendi. Evlendiğinde 4.5 aylık hamile olan Yanardağ kızına Alara Maya adını verdi. Bir süre sonra, “Bana değil dergilerdeki Arzu Yanardağ’a aşık olmuş” dediği eşinden anlaşmalı olarak ayrıldı.

2007 yılında, rol aldığı ikinci sinema filmi olan Umut Adası’nda rol alan Yanardağ, bir yıl sonra, 2008 yılının Temmuz ayında sevgilisi Serhat Türkan ile evlendi ve Türkan soyadını da alarak Arzu Yanardağ Türkan olarak anılmaya başlandı.

Kızı Alara Maya’nın hayatına anlam kattığını her zaman dile getiren tecrübeli oyuncu, halen Bu Sen Değilsin adlı tiyatro oyununda rol alıyor ve de yönetmen koltuğuna oturmak için gün sayıyor.


Oyuncu Arzu Yanardağ, anne olduktan sonra bir farkındalık sürecine girdiğini ve bunu tasavvuf ile besleyerek yeni bir yolculuğa çıktığını söylüyor.
Oyuncu Arzu Yanardağ, anne olduktan sonra bir farkındalık sürecine girdiğini ve bunu tasavvuf ile besleyerek yeni bir yolculuğa çıktığını söylüyor.




"Reiki, yoga yapıyorum deyince çok normal de, 'tasavvufla ilgileniyorum' deyince 'Hadi canım sen de' durumu oluyor. Artık doğru yolda olduğuma eminim." diyen Yanardağ ile bu yolculuğu konuştuk.

-Arzu Yanardağ ismini arama motorlarında arattırdığınızda karşımıza ilk çıkanlar sizin iç dünyanızı yansıtan şeylerden ziyade mankenlik ve oyunculuk geçmişinize yönelik görüntü ve haberlerden ibaret. Filmi epeyce geri sarıp bu mesleğe adım attığınız güne dönecek olursak, cidden vermek istediğiniz fotoğraf bu muydu?

Arama motorlarına Angelina Jolie'nin ismini yazdığınızda da gelecek fotoğraf onun seneler önce çektirdiği çıplak resimleri olacaktır. Bu bana özel bir şey değil, herkes için geçerli. Hiç kimse de bunu düşünerek bir işe başlamaz. (Gülüşmeler) 17 yaşında modellik yaparak başladım işe. Yıllarca en çok kazanan ve kazandıran manken olarak ilk 10'da idim. Bir cast ajansı fotoğrafımı dosyama koymuş ve yapımcının dikkatini çekince beni çağırdılar. Yetenekli bulundum ve bir TV dizisine başladım. Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde oyunculuk eğitimi aldım ve kendimi geliştirmeye çalıştım. Bu işi zengin bir koca bulmak ya da ticarete atılmak için kullanmadığımı anladılar ve beni oyuncu olarak kabullendiler.

'Artık eski pozlarımı vermem, tasavvufa yöneldim, derin mevzularla uğraşıyorum' demişsiniz. Bu değişim nasıl başladı?

Anne olduktan sonra çoğu kadın için o süreç başlıyor. Doğumla kadın fizyolojik ve psikolojik olarak kendi de yeniden doğuyor. Allah'ın yaratımını kendi vücudunda birebir yaşaman sende bir şeylerin uyanmasına neden oluyor. Algıların açıksa, sadece maddiyat derdinde değilsen bunların açığa çıkması normal. Bu saatten sonra seksi poz vermeye zaten ihtiyacım yok. Eskiden de ihtiyacım yokmuş da beni kandırmışlar. (Gülüşmeler) 'Bak böyle bir şey yaparsan, şöyle fotoğraf koyarsak senin için daha iyi olur' demişler ama hiçbir faydasını görmedim. Onlardan bahsetmenin anlamı yok, olan olmuştur, utanılacak bir şey de yok. Belki şu anki uyanışım ve farkındalığın yaşanması için onların yapılması gerekiyordu. Onlar olmasaydı hata olduğunu fark etmeyecektim şimdi. Yaşadıklarım bana ne verdi onun derdindeyim. Geçmişe dönük yaşayan biri değilim. Geleceği de düşünmem, önemli olan şu andır. Onu ne kadar iyi yaşıyor, kendime ve etrafıma ne kadar faydalı isem o önemli.

Böyle bir farkındalığı her anne niye yaşamıyor?

Tabii bunu sadece anneliğe de bağlamamak lazım. İnsanda potansiyel olması gerekiyor. Var olan potansiyelimi şu ana kadar yeterince kullanamadığımı görüyorum. Etrafımda da bunu bana fark ettirecek insanlar yoktu ve kendi potansiyelimden çok uzakta bir hayat sürdüm. Şimdi etrafıma o inanç sistemi ve duygu güzelliği ile potansiyelimi bana fark ettirecek insanların gelmesiyle gelişti bu süreç. Neye ihtiyacın varsa o senin yanına geliyor, yeter ki farkına var.

O dönem böyle bir duvar olduğunun farkına varmış mıydınız?

Ben de öyle bir yabancılaşma oluyordu. Hâlâ zaman zaman oluyor, 'Ne işim var bu insanların arasında?' diye düşündüğüm oluyor. Geçmişi kenarda tutmak mümkün değil, o arkanda. Çok fazla arkama dönüp bakmıyorum. Arada bir ayıklıyorum hayatımdaki insanları. Çok fazla kendini anlatanlarla işim olmaz. Sürekli başkasını anlatıyorsa da problem tabii. (Gülüşmeler) İş yaptığım insan, dostluk kurduğum insan ve kendisinden feyz alıp öğrendiğim insan ayrı.

Tasavvufa yönelmek son dönemde moda bir söylem haline geldi. İnsanlar samimi olduğunuza nasıl inanacak?

Bu Allah'la kendi aranda olan bir şey. Bu yol kişiyi insan yapar. Allah'a gidiyor yol, amaç o. Allah'ı daha iyi bilmek, hissedebilmek ve O'nun yolunda ilerleyebilmek... İnsanlarda bir tuhaflık var, bunu daha çok fark etmeye başladım. Toplum olarak o kadar yanlışa alışmışız ki, doğru olan bir şeyle insanların karşısına çıktığınız zaman seni bir taşlamadıkları kalıyor. Din değiştiren insanlara saygı duyarlar ama Müslüman olarak doğmuş birinin Müslümanlıkla alakalı bir yolda ilerlemesi rahatsızlık duymalarına neden oluyor. Hıristiyan olsaydım da Müslüman oldum deseydim el üstünde tutulurdum sanırım. (Gülüşmeler) Reiki, yoga yapıyorum deyince çok normal de, 'tasavvufla ilgileniyorum' deyince 'Hadi canım tasavvuf kelimesi senin ağzına yakışmıyor' durumu oluyor. Ben materyalist bir insan değildim. Kapitalizm karşıtıyım. Kişisel gelişim alanında çok araştırma yaptım, hatta 2003'te Hindistan'a kadar gittim. Bir ara oyunculuğu bile bıraktım. 'Şifacıyım' filan diye çıkışlarım oldu ama parasız kalınca tekrar başladım. (Gülüşmeler) Hiçbir zaman bütün taşlar istediğim gibi yerine oturmadı, hep bir tarafı eksik kaldı. Yoga, meditasyon, bunlar bir şey katıyor ama ne? Bana ne kadar uygun? İlk başta yapmam gereken şeyi en sonda yaptım. Bu yolculukta adım adım ilerliyordum ama iki adım atıyor, beş adım geri yuvarlanıyordum. Toprak yolum asfalt oldu tasavvuf sayesinde.


Ne farkı var Hindistan ile buradaki tasavvufun?

Orada önemli olan şey kendi kendinin farkına varman, tasavvufta ise kendinin farkına vararak Allah'ın farkına varmak önemli.

Kendinize sorduğunuz en önemli sorunuz ve cevabınız neydi?

Allah'ı daha iyi hissedebilmek için ne yapmam lazım sorusu idi. Aldığım cevap da 'aç kalman' lazımdı. Kendime belirli günlerde 36'şar saatlik açlıklar uyguluyorum. Bunların bedenime ve ruhuma çok iyi geldiğini fark ettim. Karnını tıka basa doyurmakla, her istediğini yapmakla farkındalık gelişmez. İçki ve sigarayı tamamen çıkardım hayatımdan. Bu yolun başında bile değil, başının en ucundayım.

Şu an sorularınız mı daha çok, cevaplarınız mı?

Cevap bekleyen o kadar çok soru varmış ki? Hali hazırda o cevaplar varmış ama ben onun farkında değilmişim. Şu an büyük bir cevaplar ordusu var. (Gülüyor) Onlar benim hazmetmem için bekliyor, önce onu hazmedeyim ki yeni sorular ortaya çıksın.

Bu yolculuktaki işaretleri de hissediyor musunuz?

Aslında normal olanı yaşadığımı hissediyorum. Sigarayı 3 aydır içmiyorum ama sanki hiç içmiyormuşum gibi geliyor. Bir şey beni tamamlıyorsa sanki hep öyleymişim gibi geliyor. Kendi özüme yaptığım yolculuk için de geçerli bu. Belki ben hep böyleydim. Yapmam gereken buydu, şükür ki fark ettim ve onu yapıyorum. Açlığa hiç dayanamam sanıyordum ama onları da söyleyen ben değilmişim gibi sanki.

Artık senaryo yazmaya başladınız sanırım. Yaşadıklarınız ne kadar yansıyacak bundan sonra yapacağınız işlere?

Bir tane uzun metraj sinema filmi yazdım. Şimdi bilinçli olarak tekrar bakacağım. Kısa film senaryosu yazdım, kadınla ilgili. İnşallah önümüzdeki aylarda çekilecek. Kendime kötü görümce rolünü seçtim. Yeni sezonda bir dizide rol alacağım. Derdi olan rollerde oynayacağım. Ayakları yere basmayan, anlamsız roller canlandırmak istemem. İçli duran kadın rollerini seviyorum. Projelerim hayata geçerse oyunculuğa çok vakit kalmayacak.

Hakkımda çıkan haberler bana yarar değil zarar verdi.
Eskiye dair pişmanlık duyduğunuz ne var?

Başka insanlarla ilgili yorum yaptığım için pişmanlık duyuyorum. Mikrofon uzatıldığında kaale alıp boş boş konuşmuşum, onlar çok saçma. Şimdi hayatta konuşmam. Allah uzak tutsun benden.

Gündeme gelmek için sansasyonel davrandığınız olmuş mudur?

Magazin basınında çevrem olmadığı için insanlar beni tanımadan hakkımda yorumlarda bulunuyorlar. Çıkan haberler de bana yarar değil zarar vermiştir. Bunlar şanssızlık ama şu anki halimden o kadar memnunum ki onlara da 'eyvallah' diyorum.

Neler okuyup neler dinliyorsunuz?

Daha seçici olmaya başladım. Kişisel gelişim adı altında o kadar yığınla negatif bilgiler almışım ki! Yarısını atacağım kitapların, birine bile vermek istemiyorum. (Gülüşmeler) Okumalarım beni Hz. Muhammed'e (sas) çıkarıyor. Mesnevi'yi eskiden beri okuyordum, ama şimdi üniversiteye gidiyormuşum gibi okuyorum. Zaman ayırıyor, uğraşıyorum.

Sabırsız mıydınız?

Evet öyleydim, ondan dolayı çok hatalar yaptım ama şimdi sabır geldi. Aceleciliğimden eser kalmadı. Çok uyuyan biriydim, artık 6 saat yetiyor. Kendi sahnem gelene kadar sohbetler filan dinliyorum kulaklığımdan. İnsanlara garip geliyor, ama tepki veren kimse olmadı. Ona cesaret edemediler. (Gülüşmeler) Değişikliğimden dostlarım ve annem çok memnun.

'Hitler bile özünde iyi bir insandı' sözü size ati. Aynı fikirde misiniz?

(Gülüşmeler) Ya ben herkes özünde iyi bir insandır dedim, öyle bir şey ki o cümleyi şöyle söyleyince 'Her insan doğduğunda masum olarak dünyaya gelir. Hitler de doğduğunda böyleydi.' Dediğim o idi.


Eskiden birine ihtiyaç duyardım şimdi tek başına olmak huzurlu
Şimdi aynaya bakınca ne görüyor, ne hissediyorsunuz?

Çok eksik olduğumu hissediyorum. Bir tamamlanma arzusu içerisindeyim sürekli. Çok eksik var ama elimdeki parçalar yerine oturmuş durumda. Doğru yolda olduğuma eminim. Öfke ve nefret duygum törpülendi, çok azaldı. Kimseye çok fazla kızamamaya başladım. Eski ile bugün arasındaki bariz fark, insanlara bağlı ve bağımlıydım. Tek başına bir şey yapmaktan uzak, mutlu olmak için bile birilerine ihtiyaç duyan biriydim. Şimdi ihtiyaç duymuyorum, zorunluluk halinden çıktı. Kendimle baş başa kaldığımda hissettiğim yalnızlık değil, tek başına olmanın huzuru...

Kızınız Alara Maya'ya bağımlı mısınız?

Evet ama hiçbir şeye fazla bağlanmamak gerekiyor. Her şey geçici. Onun için öyle diyemiyorum ama. Alara annemle çok yakınlaşmamı da sağladı.

Bir ara yemeni de topluyormuşsunuz. O niye?

Babam da savaşla ilgili şeyleri toplar. Ama ben uzun zamandır almıyorum. Ne kadar anlamsızmış di mi? (Gülüşmeler) Yemeni topluyormuş, aman da aman.

Ağlayan biri misiniz?

Ağlarım evet. Bazen istesem de ağlayamam, bazen birinin gözündeki bakış bile ağlatır. Herkes için de değil de yalnız ağlarım ama.

88B9421B93A3AF41A2644CB7r.jpg
 

ayser

Daimi Üye
Katılım
12 Aralık 2009
Mesajlar
6.699
Tepki
7.439
Puan
113
Yaş
68
Konum
Kartepe
kendime ve etrafıma ne kadar faydalıyım insanlar arada bir bu soruyu kendilerine sorsalar ne olur.:hhhhhh:emeğine sağlık
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst