iftarını meleklerle beklediğim, orucunu gözyaşıyla tuttuğum ramazan geldi...
hazırlanıyorum...
eli ayağı tutmayan eskimiş ruhumu kazıyorum bedenimin duvarlarından
içine günah batmış ruhumu örümceklerin af ağlarını ördüğü bir gözyaşı çukuruna gömüyorum
acizliğime tıka basa nefis dolduran şeytanın cenazesine gider gibi bir düğün sevinci buluyorum
aynaları kırılmış,kendini bilmekten yoksun kendime bir tövbe mağarası arıyorum
kimsenin bilmediği bi kimse olmak için Rabb'in beni bildiği bir seccadede yaradılışımın miladı olacak secdelere kapanıyorum ...
iftarını meleklerle beklediğim, orucunu gözyaşıyla tuttuğum ramazan geldi...
ağlıyorum
ağladıkça kefenleniyor kinim,öfkem,gururum...
gözümden düşen her parçanın tamamlandığı kuşları sakin dirilişi asil seher vakitlerini alıp dualar ülkesine gidiyorum
gecenin ilahisiyle sahuruna kalktığım,vadileri cennete açılan tepelerden iftarına baktığım Ramazan için topladım ayet çiçeklerini
okudukça açıyorum
ağladıkça,affım yenileniyor...
sukutumla öldürüyorum günah çığlıklarını...
iftarını meleklerle beklediğim, orucunu gözyaşıyla tuttuğum ramazan geldi...
uykumu ilaçlayan ve ölü rüyalarla doyan gafletimin siyahı kalkıyor üzerimden
dualarımı taşıdığım valizimi açıyorum
ağırlığını seve seve taşıdığım valizimle cemaati gözyaşı olan camilere taşınıyorum
ellerim göğün avlusundan inmesin
çıkmasın toprağa gömdüğüm pişmanlıklarım yerinden
kuyulardan çekilsin ateşe verilmiş kervanların saçları
ve hayırlı sözlerimizin ömrü uzasın bu ramazan...!
iftarını meleklerle beklediğim, orucunu gözyaşıyla tuttuğum ramazan geldi
içimde şeytanın fısıltılarıyla açılan bütün kapıları kapattım
şeytanın uğrayacağı bütün kapıların değiştirdim kilidini
şimdiye kadar israf ettiğim geceleri bir teheccüt secdesiyle müjdeledim
tesbihim günah suları kıyıya vuran bir deniz gibi çekildi
ellerim çocukların saçlarını ve kalplerini okşayan bir anne gibi verdi zekatı
gözlerim dünyanın faniliğini gören perdesini hiç açmayarak tuttu orucunu
göğüne kevser karışan bir ramazan yağmuru bekliyorum
bir ramazan yağmuru ...
iftarını meleklerle beklediğim, orucunu gözyaşıyla tuttuğum ramazan geldi...
yaramazlıklarını ramazan sonuna kadar dışarda bırakan çocuklar geliyor aklıma
sahura kaldırılmamış bir çocuğun annesini azarlayan sesi geliyor kulağıma, gülümsüyorum...
çocukların oruçlarını topluyorum çocukluğuma ,ve ne çok benziyorlar bana diyorum...
elindeki pideyi en kıymetli misketleri gibi tutan,gözlerini bir iftar sofrası gibi büyük açan çocukların sabırsızlıkları koşuyor sokaklarda...
iftarını meleklerle beklediğim, orucunu gözyaşıyla tuttuğum ramazan geldi
hazırlanıyorum...
eli ayağı tutmayan eskimiş ruhumu kazıyorum bedenimin duvarlarından
içine günah batmış ruhumu örümceklerin af ağlarını ördüğü bir gözyaşı çukuruna gömüyorum
acizliğime tıka basa nefis dolduran şeytanın cenazesine gider gibi bir düğün sevinci buluyorum
aynaları kırılmış,kendini bilmekten yoksun kendime bir tövbe mağarası arıyorum
kimsenin bilmediği bi kimse olmak için Rabb'in beni bildiği bir seccadede yaradılışımın miladı olacak secdelere kapanıyorum ...
iftarını meleklerle beklediğim, orucunu gözyaşıyla tuttuğum ramazan geldi...
ağlıyorum
ağladıkça kefenleniyor kinim,öfkem,gururum...
gözümden düşen her parçanın tamamlandığı kuşları sakin dirilişi asil seher vakitlerini alıp dualar ülkesine gidiyorum
gecenin ilahisiyle sahuruna kalktığım,vadileri cennete açılan tepelerden iftarına baktığım Ramazan için topladım ayet çiçeklerini
okudukça açıyorum
ağladıkça,affım yenileniyor...
sukutumla öldürüyorum günah çığlıklarını...
iftarını meleklerle beklediğim, orucunu gözyaşıyla tuttuğum ramazan geldi...
uykumu ilaçlayan ve ölü rüyalarla doyan gafletimin siyahı kalkıyor üzerimden
dualarımı taşıdığım valizimi açıyorum
ağırlığını seve seve taşıdığım valizimle cemaati gözyaşı olan camilere taşınıyorum
ellerim göğün avlusundan inmesin
çıkmasın toprağa gömdüğüm pişmanlıklarım yerinden
kuyulardan çekilsin ateşe verilmiş kervanların saçları
ve hayırlı sözlerimizin ömrü uzasın bu ramazan...!
iftarını meleklerle beklediğim, orucunu gözyaşıyla tuttuğum ramazan geldi
içimde şeytanın fısıltılarıyla açılan bütün kapıları kapattım
şeytanın uğrayacağı bütün kapıların değiştirdim kilidini
şimdiye kadar israf ettiğim geceleri bir teheccüt secdesiyle müjdeledim
tesbihim günah suları kıyıya vuran bir deniz gibi çekildi
ellerim çocukların saçlarını ve kalplerini okşayan bir anne gibi verdi zekatı
gözlerim dünyanın faniliğini gören perdesini hiç açmayarak tuttu orucunu
göğüne kevser karışan bir ramazan yağmuru bekliyorum
bir ramazan yağmuru ...
iftarını meleklerle beklediğim, orucunu gözyaşıyla tuttuğum ramazan geldi...
yaramazlıklarını ramazan sonuna kadar dışarda bırakan çocuklar geliyor aklıma
sahura kaldırılmamış bir çocuğun annesini azarlayan sesi geliyor kulağıma, gülümsüyorum...
çocukların oruçlarını topluyorum çocukluğuma ,ve ne çok benziyorlar bana diyorum...
elindeki pideyi en kıymetli misketleri gibi tutan,gözlerini bir iftar sofrası gibi büyük açan çocukların sabırsızlıkları koşuyor sokaklarda...
iftarını meleklerle beklediğim, orucunu gözyaşıyla tuttuğum ramazan geldi