(Bir Müslüman genç kız ve kadının giyinişi sade olmalı; dikkat çekmemelidir.
Sade ve özenli bir kıyafet, muhatabında saygı uyandırır. Aşırı renkler ve dikkat çekici ve gösterişe kaçan süslerden kaçınmalıdır! Pantolon, erkek kıyafetidir. Ayrıca pantolon, hanımları çirkinleştirmekte, manto altında bile olsa kaba saba olmaktadır. Ayakkabıları da sade olmalı, yürürken ses çıkartmamalıdır.
Tesettür, sade ve gösterişten uzak ve zarif olmalıdır. Mümine narin olur.
Kadın, gülünç olacak şekilde giyinip süslenmemeli; partal da olmamalıdır. Sadelikteki ihtişam ve estetiği yakalamaya çalışmalıdır. Örtünme, gösteriş veya başka bir maksatla olmamalı. Tesettür, yüce Allah’ın emri olduğu için yapılırsa, bunu yapan hanım, her an sevap alır.
Sırf rızk endişesi ile, zaruretsiz, uygunsuz işlerde çalışmamalıdır. İş hayatında, erkeklerle sürekli muhatap olmanın büyük zararı olur. Evlerimiz kadınlarımızın sarayıdır. Kızlar ve kadınlar, bu saraylarda el işi, ev işi, mutfak işi... gibi işlere zevklerini, estetiklerini, göz nurlarını, ihlâslarını katarak eserler vermekte; anneler, dinimizin ve millet hayatımızın teminatı sağlam nesiller yetiştirmektedir.
Bunlar yapılırken de günün nasıl bittiğinin farkına bile varılmaz.
Nerede cennet benzeri bu hayat; nerede servise yetişme, işe ulaşma ve iş hayatında verimli olma kaygısı? Evlerde ne patron baskısı, ne müdür sorgusu, ne azar, ne de kem gözler vardır; günahtan uzak bir huzur iklimi.
Dışarıdaki işte çalışan bir kadın; ne kadın kalmakta, ne erkek olmakta ve bu çelişkinin ruhunda doğurduğu sancı yüzünden de çok çabuk çökmekte ve devamlı namahremlerle görüştüğü için de maalesef, yüzündeki nur kaybolmaktadır.
Bu sebeple, işte çalışmaktan başka çaresi olmayan hanımlar, günaha girmeden, günlerini kurtarmaya azami dikkat etmelidir. Bunlara uyan kazanır, uymayan ise kaybeder. Peygamber efendimiz, (Ateşe dayanacağın kadar günah işle) buyuruyor. Ar damarı çatlamış kıyafetlerle sokaklarda dolaşmamalıdır.
Uygunsuz giyiniş, pervasız bakışlar, iç gıcıklayıcı ses tonu, dikkat çekici yürüyüş gibi dinimizin yasakladığı hal ve hareketlerden uzaklaş; yüksek iman, edep ve iffetle bayraklaş...
Bir hanım, zaruret olmadan, yabancı erkeklerle telefonla bile görüşmemeli, onlarla senli benli olmamalıdır. Zaruret varsa, konuşma gayet kısa ve mesafeli, resmi ve ciddi olmalıdır. İhtiyaçtan fazla konuşmak, şakalaşmak, şımarıklık, lâubalilik ciddiyetten uzaklaştırır; kötü puana sebep olur. Hareketler hiçbir zaman hoppa, hafif meşrep olmamalıdır.
Hanımlarının en büyük serveti iffet ve edebidir. İffet ve edep, insanla hayvanı ayıran farktır. Bir genç kız, kısmetini sokakta ve gayri meşru yollarla aramamalıdır. Bir kız, evlenmek, hakkında hayırlı mı, hayırsız mı bilemez. Bu bakımdan mutlaka evlenmeyi değil, hakkında hayırlı olanı istemelidir!
Bu tavsiyelere uyan, herkesin hürmet edeceği hakiki bir hanımefendi olur. Hanımefendi olan da, Allah’ı, Resulullahı ve Müslümanları sevindirir; öbür halde ise şeytanı...
Bir mümine öyle olmalı ki, başka mümineler de ona imrenmeli ve ona benzemeye çalışmalıdır