Aslı Oktay
Daimi Üye

Domates
Değerli okuyucu, toplumda yerleşmiş olan yanlış bilgiyi düzeltmek oldukça zordur. Kime sorsanız, gözlere hangi sebze iyi gelir diye, alacağınız cevap, havuçtur. Halbuki, bu yanlıştır. Domatesin gözlerimiz üzerindeki olumlu etkileri havuçtan çok daha güçlüdür. Domates bir yaz sebzesi olup, yaz mevsiminde tüketilmelidir. Genel bir kural olmamakla beraber her sebze ve meyve mevsiminde tüketilmelidir.
İnsan vücudu (****bolizması) mevsimlere bağlı olarak farklı çalışır. Kaldıki, tüm canlıların ****bolizmaları gece ve gündüze bağlı olarak dahi farklı çalışır.
Domatesin en güçlü olduğu özellikleri,
Antioksidan
Kalp büyümesine karşı önleyici
Kalbin dıştan yağlanmasına karşı hem koruyucu hem de yok edici
Makula dejenerasyonuna karşı önleyici ve koruyucu olması
Makula dejenerasyonu başlangıç aşamasında ise, tedavi edici
İyi huylu prostat büyümesine bağlı idrar yapma zorluğuna karşı
Yüksek göz tansiyonun düşürülmesinde olumlu etkisi vardır
Kolestrolün düşürülmesinde ve dengelenmesinde yardımcı
Domatesin bu saydığım özelliklerinden istifade edebilmek için, doğal tohumundan yetiştirilmiş olma şartı vardır. Eğer, satın aldığınız domates ebter (kısır) tohumdan elde edilmiş ise, yukarıda belirtmiş olduğum özelliklerinden istifade edemiyorsunuz demektir. Bazen size sunulan domatesin arılı domates olduğunu da söyleyebilirler. Ve hatta organik domates diye de savunabilirler. Adı, ister arılı isterse de organik olsun; Tohumu ebter (kısır) tohum ise, değişen bir şey olmayacaktır. Yukarıda belirtmiş olduğum özelliklerinden faydalanamıyorsunuz demektir. Hangi sebze veya tahıl olursa olsun, tohumu ebter (kısır) ise, onun hastalıklara karşı önleyici ve koruyucu gücünden yeterli düzeyde istifade edemeyeceksiniz demektir. Tüketeceğiniz sebze ve tahılın veya da bakliyatın ebter tohumlu olmaması gerekir.
Domates veya brokoli iyi huylu prostat büyümesinin neden olduğu idrar yapma zorluğuna karşı mükemmel birer çözüm getirmektedirler. Domates, bazı insanlar için allerjendir. Eğer, domatese karşı allerjiniz var ise, bu taktirde brokoli önermekteyim.
Egzama ve Sedef hastaları dikkat!
Egzama şikayeti olanların domates tükemine karşı ölçülü olmalarını öneririm. Özellikle çiğ domates tüketiminde ölçülü olmaları gerekir. Domates, içerdiği bazı etkin maddeler bakımından egzamayı azdıran bir sebzedir.

Isırgan Otu
Latince : Urtica dioica İngilizce : Nettle Almanca : Brennessel Özellikleri : Akciğer kanseri ● şeker hastaları ● kuyruk sokumu iltihabı ● saçlara parlaklık ve canlılık ● saçlardaki kepeğe karşı ● romatizma ● arthiritis ● romatizmal ağrı ve şikâyetlerine karşı ● alerjiye karşı direnç ● inflamasyonu azaltır
Isırgan türleri
Isırgan, yöreden yöreye farklı türler gösterir. Avrupa, Amerika, Asya veya Avusturalyada hep farklı türleri vardır. Çevresinde yetişen bitki florasına bağlı olarak çok fazla yatay geçişten etkilenmektedir. Ülkeden ülkeye değişen o kadar fazla türü vardır ki, saymakla bitmez. İşte size birkaç örnek,
- Urtica angustifolia (Çin, Japonya, Kore)
- Urtica ardens (Çin)
- Urtica atrichocaulis (Himalaya, Çinin güney-batısı)
- Urtica atrovirens (Batı Akdeniz Bölgesi)
- Urtica cannabina (Asya ve Sibirya)
- Urtica chamaedryoides (Kuzey Amerika)
- Urtica dioica L. (Avrupa, Kuzey Karadeniz)
- Urtica dubia (Kanada)
- Urtica ferox (Avusturalya, Yeni Zellanda)
- Urtica fissa (Çin)
- Urtica galeopsifolia (Orta Avrupa, Çorum, Sivas, Yozgat)
- Urtica gracilenta (Orta Amerika)
- Urtica hyperborea (Karadenizin yüksek yaylaları, Pakistan)
- Urtica incisa (Avusturalya)
- Urtica kioviensis (İngiltere, Fransa, Hollanda)
- Urtica laetivirens (Moğolistan, Japonya)
- Urtica mairei (Himalaya)
- Urtica membranace(İngiltere, Azor Adaları)
- Urtica morifolia (Kanarya Adaları)
- Urtica parviflora (Hindistan)
- Urtica pilulifera (İtalya, Sicilya, Fransanın güneyi)
- Urtica platyphylla (Çin, Japonya)
- Urtica pubescens (İran, Rusya)
- Urtica rupestris (Sicilya)
- Urtica sondenii (İskandinav Ülkeleri, Rusya)
- Urtica taiwaniana (Tayvan, Endenozya)
- Urtica thunbergiana (Japonya, Tayvan)
- Urtica triangularis
- Urtica urens (Ege, Orta Avrupa)
Tablo: Isırganın yapraklarında ve saplarında bulunan temel etkin maddeler
formic acid
flavonoids
histamine,
sterols
serotonin
tannins
choline
acetophenone
friedelins
linolenic acid
carotenoids
agglutinins
Tablo: Isırganda bulunan bazı etkin maddelerin özellikleri
hypotensive
tansiyon düşürücü
immunostimulant
bağışıklık sistemini güclendirici
spermigenic
sperm artırıcı
vulnerary
yara iyileştirici
antiobesity
şişmanlamaya karşı
laxative
müshil
antimigrene
migrene karşı
antibacterial
bakterilere karşı
antiseptic
antiseptik
analgesic
ağrı kesici
cancer preventive
kanser önleyici
antitumor
tümöre karşı
hypoglycemic
şeker düşürücü
antiacne
sivilcelere karşı
antiasthmatic
astıma karşı
antifatigue
yorgunluğa karşı
antihepatotoxic
karaciğer arındırıcı
antihypercholesterolemic
kolestrol düşürücü
anticancer
kansere karşı
hypoglycemic
kan şekerini düşürücü
antioxsidant
antioksidan
antiprostatic
prostat rahatsızlıklarına karşı
hepatoprotective
karaciğeri koruyucu
antieczemic
egzamaya karşı
antianemic
kansızlığa karşı
vasodilator
damar genişletici
antidepressant
depresyona karşı
diuretic
idrar söktürücü
antiviral
virüslere karşı
antiinflammatory
enfeksiyonlara karşı
antiaging
yaşlanmaya karşı
Yukarıdaki tabloda belirtilmiş olan özellikler aynı anda çok az bitkide bulunur. Her insanın yılda bir veya iki defa yapacağı ısırganotu doğal bitki uygulaması ile vücudunu ve bazı organlarını arındırmış ve aynı zamanda da bir çok rahatsızlığa karşı da kendisini korumuş olur. Yılda bir veya iki defa yapılacak onbeş günlük kürlerin nasıl uygulanacağı aşağıda belirtilmiştir. Isırgan, Allahın insanlara sunduğu sonsuz nimetlerinden biridir.

Yesıl Mercımek
Latince : Lens culinaris İngilizce : Lentil Almanca : Linse Özellikleri : Kolesterol düşürücü ● radyoterapi ve kemoterapi sonrası ● trombozit düşüklüğüne karşı
Buradaki bilgiler uluslar arası literatür dikkate alınarak derlenmiştir.
Mercimek, hem tansiyon dengeleyici hem de kolesterol düşürücüdür. Tansiyon dengeleyici özelliği içerdiği esculin ve choline maddelerinden kaynaklanmaktadır. Esculin, tansiyon yükseltici etki (hypertensive) gösterirken choline de tansiyon düşürücü etki (hypotensive) gösterir. Sonuç olarak, birbirlerine tamamen zıt özellik taşıyan bu iki etkin maddenin aynı anda bulunması mercimeğe tansiyon dengeleyici özellik kazandırmaktadır. Bu özellikler ağırlıklı olarak yeşil mercimekte vardır. Mercimek aynı zamanda mükemmel bir protein deposudur. Etin yerini en iyi dolduran bakliyatlardan biridir.
Yağsız yeşil mercimek çorbası, en az enginar kadar kolesterolü düşürücü özelliğe sahiptir. Haftada iki-üç defa tüketeceğiniz yağsız mercimek çorbası, bir taraftan kolesterolünüzü kontrol altına almanıza diğer taraftan da tansiyonunuzun dengelenmesine yardımcı olacaktır. Burada tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum; mercimek ne tansiyon problemini ne de kolesterol sorununu tedavi eden bir ilaç gibi düşünülmemelidir. Kolesterol veya tansiyon şikâyetleriniz varsa mutlaka bir hekime gidiniz.
Beslenmeye bağlı olarak kolesterol yüksekliği varsa bu takdirde haftada birkaç defa tüketeceğiniz yağsız yeşil mercimek, kolesterolünüzü kontrol altına almanıza önemli katkıda bulunabilecektir. Eğer genetik olarak hypercholestrol söz konusuysa, bu takdirde bu kürün faydasının olmayacağının bilinmesi gerekir. Genetik olarak kolesterol yüksekliği (hypercholestrol) durumunda hekim kontrolünde ve yine hekimin önereceği ilaçlar söz konusu olacaktır.
Yeri gelmişken belirtmekte fayda gördüğüm bir nokta da şudur. Kandaki kolesterolün yükselmeye başlaması veya yüksek değerlere ulaşması kişinin herhangi bir rahatsızlık hissetmesine neden olmaz. Ancak, kolesterolün uzun zaman yüksek değerlerde kalması, çoğu kez geri dönüşü olmayan değişik kalp-damar rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına neden olur. Bu nedenle, zaman zaman kan tahlili yaptırarak kolesterol seviyesinin belirlenmesinde çok büyük faydalar vardır. Çünkü erken teşhis edilen kolesterol yüksekliği ileride yakalanma riski altında olduğunuz birçok hastalığın tedbirini aldırmış olacaktır.
Kolesterol yüksekliğinin zaman içerisinde sebep olacağı hastalıklar genelde geri dönüşü olmayan kalıcı rahatsızlıklardır. Unutmayınız ki, kalıcı rahatsızlıklar yaşam kalitenizi düşürür.
Dikkat: Yüksek kolesterol şikâyeti olanlar
Değerli okuyucu, yüksek kolesterol şikâyeti olan hastalar hekimlerinin önerileri doğrultusunda kolesterolü baskılayıcı, örneğin statin grubu, ilaç kullanmak zorundadırlar. Katıldığım bir akşam yemeğinde kolesterol düşürücü ilaç kullandığını söyleyen bir tanıdığım, o akşam dikkat etmesi gereken bazı yemekleri ve tatlıları hiç çekinmeden tüketmişti. Yemek sonrası kendisine, akşamki ziyafette ölçüye dikkat etmediğini söylediğimde, bana aynen şu cevabı verdi: Sayın hocam, nasıl olsa ilaç kullanıyorum, pek fazla dikkat etmeme gerek yok.
Kendisine bunun çok yanlış olduğunu anlattım. Çünkü kolesterol düşürücü ilaçlar, öğünlerde tükettiğimiz besinlerin içerdiği kolesterolü etkilemez. Kolesterol düşürücü ilaçlar, karaciğerin kendi ürettiği kolesterolü baskılar, yani karaciğerin daha az kolesterol üretmesini sağlar. Ancak besinler üzerinden aldığımız kolesterol üzerinde herhangi bir düşürücü özelliğe sahip değildir. Bu nedenle kolesterol oranı yüksek olan besinlere ve şeker oranı yüksek olan tatlılara karşı mutlaka ölçülü olunması gerekir. Önerilen diyete, ilaç kullanılmasına rağmen mutlaka uyulması gerekir.
Kolesterol düşürücü ilaçlar kanda bulunan kolesterolü düşürmez veya parçalamaz. Sadece ve sadece karaciğere daha az kolesterol üretmesi komutunu verir. Değerli okuyucu, hemen hemen tüm kolesterol düşürücü ilaçlar diyabet hastalığına (şeker hastalığına) yakalanma riskini artırır. Şeker hastasıysanız ve statin grubu (kolesterol baskılayıcı) ilaç kullanıyorsanız, bu durumun kan şekerinizin yükselmesinde etkili olabileceğini göz ardı etmeyiniz.
Kemoterapi ve/veya radyoterapi sonrası
Kemoterapi (ilaç tedavisi) ve/veya radyoterapi (ışın tedavisi) gören hastalarda panzitopeni sıkca karşılaşılan bir durumdur. Panzitopeni demire bağlı kansızlık (anemi), trombozit ve lökosit sayısındaki düşüş olarak tanımlanır. Trombozit sayısındaki düşüş özellikle kemoterapi sonrası gözlenmektedir. Bu durumda olan hastalara haftada en az üç-dört kez çok az sıvı yağ ve az su kullanarak yapılmış yeşil mercimek çorbası tüketmelerini öneririm. Bu bir aylık mercimek kürü, platelerin (trombozit) normal seviyelerine gelmesinde mükemmel bir takviye oluşturacaktır. Bu uygulama anemiye karşı etkili değildir. Anemiye karşı kullanılacak olan doğal bitki desteği, kereviz-ıspanak uygulamasıdır. Bu uygulama için ilgili bölümü okuyunuz.
Yeşil mercimek çorbasına ek olarak uygulanacak 10 günlük lavanta doğal bitki destek grubu trombozit sayısını daha da hızlı bir şekilde yükseltecektir. Lavantanın hazırlama ve tüketim şekli, lavanta bölümünde hepatit hastalarının uyguladıkları şekilde bir doğal bitki destek grubudur..
Dikkat: Lavanta kürünü, tek başına trombozit (platalet) sayısını yükseltme amaçlı kullanmayınız. Ancak, mercimek kürü tek başına uygulanabilir.
Değerli okuyucu, yeri gelmişken belirtmekte fayda görüyorum. Kemoterapi uygulaması tamamlandıktan en az üç gün sonra bitkisel kür uygulayabilirsiniz. Kemoterapi sonrası üç gün geçmeden ve hekiminize danışmadan herhangi bir bitkisel kür uygulamayınız.
Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle bilmeniz gereken nokta, kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.

Kuru ıncır
Kuru incir, mükemmel bir kan yapıcıdır. Öylesine güçlüdür ki, kısa zamanda alacağınız sonuç sizi şaşırtacaktır.
Kür 1: Kan yapıcı
Yarım litre kaynamakta olan klorsuz suya sekiz-dokuz adet kuru inciri ilave ediniz ve yedi dakika ağzı kapalı olarak kaynatınız. Yedi dakika tamamlandıktan sonra ılımasını bekleyiniz. Ilıdıktan sonra süzülür. Üçe veya ikiye bölerek öğünlerden on-onbeş dakika önce aç karına içilir.
2x21U+7A
21 gün uygulama+7gün ara+21 gün uygulama
toplam 42 günlük uygulama
şeklindedir. Bu formülün anlamı şudur: İki defa yirmibir gün uygulanır ve her yirmibir gün tamamlandığında yedi gün ara verilecektir. Toplam uygulama süresi kırkiki gündür. Uygulama sürelerine yedi günlük aralar dahil değildir. Her defasında günlük hazırlanması gerekir. Kuru incirleri bir kere koparıp veya bıçakla bir kez kestikten sonra kaynamakta olan suya ilave ediniz. Kuru incirlerin dışında beyaz pudrası varsa, soğuk su altında önce yıkayıp sonra ilave ediniz.
Kür 2: Yumurta çatlatıcı ve hamile kalmayı kolaylaştırıcı
Bir litre kaynamakta olan klorsuz suya onbeş-onaltı adet kuru inciri ilave ediniz ve yirmi dakika ağzı kapalı olarak kaynatınız. Yirmi dakika tamamlandıktan sonra ılımasını bekleyiniz. Ilıdıktan sonra süzülür. Üçe veya ikiye bölerek öğünlerden on-onbeş dakika önce aç karnına içilir. ,
2x25U+7A
25 gün uygulama+7 gün ara+25 gün uygulama
toplam 50 günlük uygulama
şeklindedir. Bu formülün anlamı, iki defa yirmibeş gün uygulanır ve her yirmibeş gün tamamlandığında yedi gün ara verilecektir. Toplam uygulama süresi elli gündür. Uygulama sürelerine yedi günlük aralar dahil değildir. Her defasında günlük hazırlanması gerekir. Kuru incirleri bir kere koparıp veya bıçakla bir kez kestikten sonra kaynamakta olan suya ilave ediniz. Kuru incirlerin dışında beyaz pudrası varsa soğuk su altında önce yıkayıp sonra ilave ediniz.
Kür 3: Bronşite karşı
Yarım litre kaynamakta olan klorsuz suya yedi-sekiz adet kuru inciri ilave ediniz ve on dakika ağzı kapalı olarak kaynatınız. On dakika tamamlandıktan sonra ılımasını bekleyiniz. Ilıdıktan sonra süzülür. Üçe veya ikiye bölerek öğünlerden on-onbeş dakika önce aç kanrına içilir.
2x10U+3A
10 gün uygulama+3gün ara+10 gün uygulama
toplam 20 günlük uygulama
şeklindedir. Bu formülün anlamı şudur: İki defa on gün uygulanır ve her on gün tamamlandığında üç gün ara verilecektir. Toplam uygulama süresi yirmi gündür. Uygulama sürelerine üç günlük aralar dahil değildir. Her defasında günlük hazırlanması gerekir. Kuru incirleri bir kere koparıp veya bıçakla bir kez kestikten sonra kaynamakta olan suya ilave ediniz. Kuru incirlerin dışında beyaz pudrası varsa soğuk su altında önce yıkayıp sonra ilave ediniz.
Not:Hekiminizin önerdiği ilaçlar varsa, mutlaka kullanınız. Bu bitkiye karşı alerjiniz olup olmadığını öğreniniz. Bu kitaptaki tüm bitkisel uygulamalar ancak ve ancak yetişkinler içindir. Burada okuduğunuz bilgilerin, yardımcı ve destekleyici olduğunu gözardı etmeyiniz. Hekiminize danışmadan buradaki bilgilerle kendi kendinize kesinlikle teşhis koymayınız ve uygulamayınız. Unutmayınız ki, hastalık yoktur, hasta vardır. Her hastalığın seyri insandan insana değişir. Teşhisi koyacak olan ancak, bir hekimdir.

yulaf samanı
Yulaf samanı
Buradaki bilgiler uluslar arası yayınlanmış literatüre göre derlenmiştir.
Yulaf yeşilken toplanmalı ve gölgede kurutulmalıdır. KOAH (Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı), bronşit ve vitiligo (ala hastalığı) şikayetlerine karşı önermekteyim. doğal bitki Destek Grubunun hazırlama ve kullanma şekilleri için "Bitkisel Sağlık Rehberi" adlı kitabımda geniş bilgi verilmiştir. Güneş altında sararmış veya kurutulmuş yulaf samanı amaca uygun değildir. Bitkisel tedavi amaçlı kullanılacak yulaf samanının en uygun ve doğru toplama zamanı, yeşilken ve tohumları sertleşmemiş (sütlü) olmalıdır. Mutlaka gölgede kurutulmalıdır.
NOT: Hekim kontrol ve önerilerini ihmal etmeyiniz
Yulafta bulunan bazı etkin maddeler:
1,3,4-PENTANE-TRICARBOXYLIC-ACID-TRIMETHYL-ESTER
1,3-AMINO-PROPYL-PYRROLINIUM
2,2,6-TRIMETHYL-CYCLOHEXANONE
2-METHYL-HEPT-2-EN-6-ONE
26-DESGLUCOAVENACOSIDES
3,4-DIMETHOXY-ACETOPHENONE
4,5-DIHYDROXY-7-METHOXY-8-C-GLUCOSYL-O-RHAMNOSIDE
4-VINYL-GUAIACOL
5-HYDROXY-3',5'-DIMETHOXY-GLUCOSIDE
5-HYDROXY-N-HENTRIACONTAN-14,16-DIONE
6-HYDROXY-N-HENTRIACONTAN-14,16-DIONE
7-HYDROXY-N-HENTRIACONTAN-14,16-DIONE
7-METHOXY-VITEXIN-O-RHAMNOSIDE
ACETIC-ACID
ACONITIC-ACID
AEGILOPSIN
ALANINE
ALPHA-KETO-GLUTARIC-ACID
ALPHA-TOCOPHEROL
ALUMINUM
APIGENIN-6,8-DI-C-GLUCOSIDE
APIGENIN-6-C-GLUCOSIDE
APIGENIN-6-C-GLUCOSYL-ARABINOSIDE
APIGENIN-8-C-ARABINOSYLHEXOSIDE
APIGENIN-8-C-RHAMNOSYLGLUCOSIDE
ARGININE
ASPARTIC-ACID
AVENACINS
AVENACOSIDE
AVENACOSIDE
AVENALUMIN-I
AVENANTHRAMIDES
AVENARIN
AVENIC-ACIDS
AVENIN
BENZALDEHYDE
BETA-CAROTENE
BETA-CYCLOCITRAL
BETA-HYDROXY-BETA-METHYL-GLUTARIC-ACID
BETA-IONONE
BETA-SITOSTEROL
BETAINE
BIOTIN
BORON
BRASSICASTEROL
BUTENYL-ISOTHIOCYANATE
CAFFEIC-ACID
CAFFEIC-ACID-ESTER
CALCIUM
CAMPESTEROL
CARBOHYDRATES
CAROTENE
CARYOPHYLLENE
CELLULOSE;
CHLORINE
CHLOROPHYLL-A
CHLOROPHYLL-B
CHOLESTEROL
CHOLINE
CHROMIUM
CITRIC-ACID
COBALT
COLAMINE
COPPER
CYSTINE
DEC-TRANS-2-EN-1-AL
DEC-TRANS-2-TRANS-4-DIEN-1-AL
DELTA-5-AVENASTEROL
DELTA-7-AVENASTEROL
DELTA-7-STIGMASTEROL
DELTA-AMINO-LEVULINIC-ACID
DIADENOSINE-TETRAPHOSPHORIC-ACID
DIAMINO-PROPANE
DIMETHOXY-BUTYL-BENZENE
ERGOTHIONEINE Seed:
FERULIC-ACID
FERULIC-ACID-ESTER
FOLACIN
FORMALDEHYDE
FRUCTOSE
FUR-2-ALDEHYDE
FURFURAL
GAMMA-MUUROLENE
GERANIOL-ACETONE
GLUCOSE
GLUCOVANILLIN
GLUTAMIC-ACID
GLUTARIC-ACID
GLYCINE
GRAMININE
GUANINE
HEPTAN-1-AL
HEPTANAL
HEX-CIS-3-EN-1-OL
HEX-TRANS-3-ENYL-ACETATE
HEXANAL
HEXYL-ACETATE
HISTIDINE
HYPOXANTHIN
INDOLE-3-ACETIC-ACID-GLUCOPROTEIN
IODINE;
IRON
ISOLEUCINE
ISOORIENTIN
ISOORIENTIN-2"-O-ARABINOSIDE
ISOORIENTIN-2"-O-BETA-D-DIGLYCOSIDE
ISOORIENTIN-7-O-BETA-D-GLYCOSIDE
ISOSWERTISIN-2"-O-ALPHA-L-RHAMNOSIDE
ISOSWERTISIN-2"-RHAMNOSIDE
ISOVITEXIN
ISOVITEXIN-2"-O-ALPHA-L-ARABINOSIDE
ISOVITEXIN-2"-O-ARABINOSIDE
ISOVITEXIN-2"-O-RHAMNOSIDE
LEUCINE
LICHENIN
LIGNIN
LIMONENE
LOPHENOL
LUTEOLIN-6-C-GLUCOSIDE
LUTEOLIN-6-C-GLUCOSYL-ARABINOSIDE
LYSINE
MAGNESIUM
MALIC-ACID
MALONIC-ACID
MANGANESE
METHIONINE
METHOXY-MALIC-ACID
MYRCENE
NIACIN
NICOTIANAMINE
NONA-TRANS-2-TRANS-4-DIENAL
NONAN-1-AL
NONAN-1-OL
O"-RHAMNOSYL-8-C-D-GLUCOPYRANOSYLGENKWANIN
OCT-1-EN-3-OL
OCT-TRANS-2-EN-1-OL
OCTAN-1-AL
OCTAN-1-OL
OCTANAL
OXALIC-ACID
P-COUMARIC-ACID
P-HYDROXY-BENZOIC-ACID
PANTOTHENIC-ACID
PENTOSANS PHAEOPHORBIDE
PHENYLALANINE
PHOSPHORUS
POTASSIUM
PROLINE
PROPANAL
PUTRESCINE PYRIDOXINE
QUERCETIN
RIBOFLAVIN
SALICYLIC-ACID-METHYL-ESTER
SCOPOLETIN
SCOPOLIN
SECALOSE
SELENIUM
SERINE
SILICON
SILICON-OXIDE
SINAPIC-ACID
SODIUM
SPERMIDINE
SPERMINE
STARCH
STIGMASTADIENOL
STIGMASTEROL
SUCROSE
SUGARS
SULFUR
TARTARIC-ACID
THIAMIN THREONINE
TIN
TRANS-BETA-OCIMENE
TRANS-HEPT-2-ENAL
TRANS-NON-2-ENAL
TRICIN
TRICIN-4',7-DI-O-BETA-D-GLYCOSIDE
TRICIN-4'-O-ALPHA-L-ARABINOSIDE
TRICIN-4'-O-BETA-D-GLYCOSIDE
TRICIN-7-O-ALPHA-L-RHAMNOSYL-HEXOSIDE
TRICIN-7-O-BETA-D-GLYCOSIDE
TRYPTOPHAN
TYROSINE
URONIC-ACIDS
VALINE Pla
VANILLIC-ACID
VANILLIN
VITEXIN-2"-RHAMNOSIDE
VITEXIN-O-GLUCOSIDE
XANTHOPHYLL-EPOXIDE
ZINC

Yüz Maskesi (Kayısı-Elma)
Değerli okuyucu, doğal bir ürünün belli bir kısmını çöpe atıyor isek, onun hakkında bilgi sahibi veya ilim sahibi olmadığımızdandır. Doğa kesinlikle çöp üretmez. Örneğin, elmanın veya portakalın kabukları çöp değildir. Yıllar önce elma üzerinde araştırmalarıma başlamıştım. Taze elma genelde soymadan kabukları ile beraber yenilir. Elmanın kabuklarını soyup çöpe atanlar çoğunluktadır. Ne elmanın ne de portakalın kabukları çöpe atılmayı hak etmiyor. Portakalın kabuklarından reçel yapabilirsiniz. Hiçbir şey yapamazsanız, bu kış meyvesinin kabuklarını çöpe atmadan önce, evinizdeki ocağın veya sobanızın veya da sıcak kalorifer radyatörünün üzerine koyarsanız, tüm evinizi kaplayan hoş bir kokunun sardığını hayretle hissedebilirsiniz.
Elma kabukları üzerine yapmış olduğum araştırmalarımın sonucunda hiç beklemediğim bir sonuçla karşılaştım. Cildi mükemmel bir şekilde besleyecek, tazelik ve parlaklık kazandıracak etkin maddelere sahip olduğunu gördüm. Cilde parlaklık ve tazelik kazandıracak etkin maddelerinden nasıl faydalanabilirdik. Elma kabuklarını bu amaçla tek başına kullanmak yeterli değildi. İçerdiği bu faydalı etkin maddelerin cildimize uygulandığında etkili olabilmeleri için, ikinci bir promotora ihtiyaç vardı. Yaptığım çalışma sonucunda, en uygun promotorun kayısı olduğunu buldum.
Kozmetik ile ilgili çalışmalar, pek fazla üzerinde durmadığım ve zaman ayırmadığım konulardır. Bir deri hastalığı üzerine kırmızı elma kabuklarının etkili olabileceğini araştırmaya başlamıştım. Çünkü elmanın içerisinde bulunan bazı etkin madde gruplarının örneğin, digalactosyl-diglycerid bir deri hastalığına karşı etkili olduğunu biliyordum. Bazı meyve kabuklarında kimyasal adıfarnesen olan bir etken madde vardır. Farnesen maddesinin çok iyi tanımlanmış alpha-farnesen ve beta-farnesen olmak üzere iki adet izomeri bulunur. Koklandığında, özellikle yeşil elmaya özgü kokuyu veren bu etken maddedir. Kabuğunda farnesen bulunan meyvelerin kabukları zarar gördüğünde, açığa çıkan farnesen havanın oksijeni ile temas ederek zarar gören bölgenin kararmasına (koyu kahve rengi) neden olur. Sonuçta meyve zedelendiği bölgeden çürümeye başlar. Farnesen maddesi, bulunduğu meyvenin kabuğunu (cildini) dirençli kılan bir maddedir. Araştırmalarımın sonunda kırmızı elma kabuklarının içeriğindeki etkin madde gruplarının tek başına etkili olamayacağını gördüm. Etkili olabilmesi için beraberinde farklı bir promotorla (işlev artırıcı) kullanılması gerekiyordu. Bu yolda araştırmaya devam ederken sırada kayısı vardı. Kırmızı elma kabukları ile kalın soyulmuş kayısı karışımı cilde tazelik, canlılık kazandıran mükemmel bir maske oluşturduğunu buldum. Ne var ki, kırmızı elma kabuklarıyla beraber kayısı uygulaması araştırdığım deri hastalığına çözüm getirmemişti ama yan sonuç olarak cilt tazeliği, cilt canlılığı ve cildin güzel görünümü için uygulanabilecek başarılı bir yüz maskesi ortaya çıkmıştı.
Kırmızı elma kayısı yüz maskesi
Bu maske için kullanacağınız malzemeler: 1 adet sert, ekşi olmayan orta boy kırmızı elma ve 4 adet sert kayısıdır.
Bir adet orta boy kırmızı elmanın kabuğu ince olarak soyulur. Maske için kullanılacak olan kırmızı elmanın ince soyulmuş kabuklarıdır. 4 adet sert kayısı (yumuşak olmayan) her biri yaklaşık 1.5 cm kalınlığında soyulur (kabukları ile beraber). Kayısının çekirdeğinin etrafında bulunan yumuşak plazenta kısmı kullanılmamalıdır. İnce olarak soyulmuş kırmızı elma kabuğu ile kalın etli (1,5 cm) soyulmuş 4 adet kayısı beraberce küçük bir kapta ve çok az su ilave ederek hafif ateşte 5 dakika lapa haline getirilir. Lapa haline getirilirken çatal yardımıyla da iyice ezilir. Lapanın çok cıvık olmamasına özen gösteriniz. 5 dakikalık lapa yapma süresinde az az su ilave ederek çok cıvık olmayan kıvamı koruyunuz, çatal veya kaşık yardımıyla iyice ezerek homojen hale getiriniz. Beş dakika tamamlanınca ılımasını bekleyiniz. Ilıyınca iki parmak yardımıyla alnınıza, burun ve yüzünüze çok hafif bir şekilde fazla bastırmadan yedirerek sürünüz. En az yirmi en fazla otuz dakika bekletiniz. Daha sonra sadece suyla yıkayınız ve havlu ile kurulayınız. Bu işlem haftada bir kez uygulanır. Ayda üç defadan fazla uygulamayınız.
Not: El blendırı veya mutfak robotu yardımıyla hazırladığınız maskeyi iyice homojen hale getirebilirsiniz. Yüzünüze sürdükten sonrada bir dakika uzaktan fön tutarak bir miktar kurutunuz. Cildinizn yavaş yavaş gerilmeye başladığını görebileceksiniz.