Muhammed (sav),insanlık için kıyamete kadar tek hidayet kaynağı olan Kuranı Kerîmin kendisine indirildiği bir insandır Beşeri özellikleriyle diğer insanlardan farklı değildir Ancak Allah (cc)ın, kendisini elçilik için seçmiş ve kıyamete kadar varolacak insanlığın tek peygamberi olarak görevlendirmiş olması onu normal insanlardan farklı kılmıştır Aynı zamanda sahip olduğu günahtan korunmuşluk, güçlü hafıza, görev bilinç ve sorumluluğu vb Sıfatlar da onun farklılığını pekiştirmektedir Bu farklılıkların kendisini tanıyan ve risaletle görevlendirdiğini kabul eden yada etmeyen herkes tarafından takdir edildiği tarihi bir gerçektir
Bu yazıda Kuranın Hz Muhammed (sav)e ve onun sünnetine verdiği değeri ortaya koymaya çalışacağız Zira bu hususu anlamayan ya da anlamak istemeyen bir takım kimseler peygambersiz ve sünnetsiz din anlayışı geliştirmeye çalışmaktadırlar Allah Rasûlü sadece tarihi şahsiyet olarak görülmekte;görevi, yalnızca Kuranı insanlara tebliğle sınırlandırılmak istenmektedir Peygamberin Kuranın haricinde hiçbir düzenleme yapamayacağı, onun uygulamalarının (sünnetinin) ise bağlayıcılığı olmayan örneklemeler olduğu ileri sürülmektedir
Halbuki ileride ortaya koyacağımız üzere Allahu teala Ona tebliğin dışında pek çok görev yüklemiş sorumluluk sınırlarını alabildiğince geniş tutmuştur Kuranı Kerîm pek çok yönüyle Hz Muhammed (sav)den bahseder Bunları şu başlıklar altında guruplandırabiliriz
1-Hz Muhammed (sav)in beşer olduğunu ifade eden ayetler
2-Hz Peygamber (sav)in varlık alemi için rahmet, insanlar için lütüf olduğunu ve ümmetine düşkünlüğünü bildiren ayetler
3-Hz Peygamber (sav)e iman ve itaati emreden ayetler
4-Hz Peygamber (sav)i örnek bir insan olarak gösteren ayetler
5-Hz Peygamberin görev ve yetkilerini ifade eden ayetler
a)Kuranı açıklama görevi
b)Hakemlik ve kadılık görevi
c) Helal-haram koyma yetkisi
d)Tebliğ görevi
6-Hz Peygamber (sav)e saygı ve sevgiyi emreden ayetler
7-Hz Peygamberi siyasi ve idarî otorite kabul eden ayetler
Buradaki guruplandırmalarla ilgili pek çok ayeti kerîme vardır Dolayısıyla, takdir edilir ki bu ayetlerin tümünü bu yazıda zikretmek oldukça zordur Yani bir derginin sınırlarını aşmaktadır Bu nedenle her başlık altında bazen tek bazen de bir kaç ayete yer verilecektir
1-Hz Peygamber (sav)in beşer olduğunu ifade eden ayetler
Deki (ey Muhammed): Ben yalnızca sizin gibi bir beşerim Şu varki bana, ilahınızın sadece bir tek ilah olduğu vahyolunuyor Artık herkim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın ve rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın (ElKehf,110)
Bu ayeti kerimede müşriklerin peygamberlik için beşer üstü vasıfları öngörmelerine itiraz vardır Zira onlar, peygamber (sav)in beşerî özelliklerini ve ihtiyaçlarını risalet görevine aykırı bulmuşlardır Bir başka husus, onun beşer oluşunun ifade edilmesinin hemen ardından, vahiyle muhatap olduğuna vurgu yapılmasıdır
2-Hz Peygamber (sav)in Varlık Alemi için Rahmet, insanlar için lütuf olduğunu ve ümmetine düşkünlüğünü ifade eden Ayetler:
a) Varlık Alemi için Rahmet oluşu:
(Ey Resûlüm!) Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik (El-Enbiya,-107)
Zira onun getirdiği din, akıl sahibi varlık alemi için dünya ve ahirette kurtuluş ve huzur vesilesi, akıl sahibi varlıkların hizmetine yaratıldığı ifade olunan fiziki aleminde rahmet sebebidir Onun yolundan gitmeyen insanlığın dünyayı -tapındıkları bilim ilahı sayesinede - nasıl yaşanmaz hale getirdiklerini düşünmek bu ayeti bir yönüyle olsa tanımaya yardımcı olabilecektir
b)İnsanlık için lütüf oluşu:
Allahu Tealanın insanlara kendi içlerinden bir peygamber göndererek emirlerinin bir beşer tarafından yaşanılabilirliğinin ve nasıl yaşanması gerektiğinin örneklerini göstermesi, hakikaten büyük bir lütuftur Nitekim Cenabu Hakk bu hususu şöyle ifade buyurmaktadır
Içlerinden kendilerine Allahın ayetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lutufta bulunmuştur (Âli Imran 164)
C) Hz Peygamber (sav)in ümmete düşkünlüğü ve sevgisi:
Hz Peygamberin ümmetin hak din ile buluşabilmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmaması, her türlü eziyete gögüs germesi, kendisine saldıranlara onun kabülüyle gelecek azabı bir gün iman ederler ümidiyle geri çevirmesi vb hususlar, bu durumun yaşanmış örnekleridir Kuranı Kerim bunu şöyle ifade etmektedir: Andolusun, size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştirki sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir O size çok düşkün müminlere karşı çok şefkatlıdır, Merhametlidir Eğer yüzçevirirlerse deki Allah bana yeter Ondan başka ilah yoktur Ben sadece Ona güvenip dayanırım, O yüce arşın sahibidir (et-Tevbe,128-129
3- Hz Peygamber (sav)e imanı ve itaati emreden ayetler:
a) Hz Peygambere İman:
Bundan maksat Onun Peygamberliğini Kuranı Kerimi Bana Kuran ve Onun bir misli verildi diyerek tarif ettiği sünnetini kabul ve tasdik etmektedir Zira Cenab-ı Hak insanları bu hususlara imanla sorumlu tutmuştur
Ey iman edenler! Allaha, peygamberine, Peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba tam manası ile iman ediniz Kim Allahı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkar ederse tam manası ile sapıtmıştır (en-Nisa, 136)
(Resûlum) de ki: Ey insanlar! Gerçekten ben sizin hepinize gelen göklerin ve yerin sahibi olan Allahın elçisiyim, Allahtan başka Ilah yoktur O yaşatır ve öldürür Öyle ise Allaha, Allaha ve onun kelimelerine iman eden o ümmî Peygamber olan Resûlüne iman edin ve ona tabi olun ki doğru yolu bulasınız (el-Arâf,158)
Kim Allaha ve Resûlune iman etmezse bilsinki kafirler için tutuşturulmuş bir azap hazırladık (el-Fetih,13)
Ayeti kerimelerden, Peygambere iman etmeyenlerin mûmin olamayacakları, bu durumda ölenlerin kafir olarak ebedî cehennem azabına düçar kalacakları anlaşılmaktadır
b) Hz Peygambere İtaat
İman itaatı gerektirir Itaatsız iman boş bir iddialardan ibarettir Çünkü bu iddia Allah(cc) tarafından kabûl edilmemektedir
Aralarında hüküm vermesi için Allaha ve Resûlune çağırıldıkları vakit mûminlerin sözü ancak:dinledik ve itaat ettik demeleridir (en-Nur,51)
Resûlum onlara deki: Eğer siz Allahı seviyorsanız; bana uyun ki, Allahda sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın Allah çok affedici ve çok merhametlidir (Ali Imran,31)
Allaha itaat edin, peygamberlere itaat edin, isyandan sakının Eğer ki itaatten yüz çevirirseniz Rasûlumüze düşen sadece apaçık tebliğdir (el Maide,92)
Bu ayetlerden sözü edilen Resûle itaat sadece Yüce Allahın Ona indirdiğ Kuran hükümlerine bağlılık şeklinde anlaşılmamalıdır Zira pek çok ayeti kerimede Peygambere itaat Allaha itaat emriyle birlikte zikredilmiştir Dolayısıyla bu emir, Kuranın hükümleri yanınd, Allah Resûlune, yani Onun sünnetine itaatın gerekli olduğuna açıkça işaret etmektedir
Diğer bir kısım aytle de Allaha ve Resûlune isyan edenler cehennem azabıyla tehdit edilmektedir
Kim Allaha ve Onun elçisine karşı gelir ve onun sınırlarını (koyduğu kuralları) aşarsa Allah onu ebedi kalacağı ateşe sokar Onun için alçaltıcı bir azap vardır (en-Nisa,14)
Mirasla ilgili düzenlemelerin devamında yer alan bu ayeti kerime umum ifade etmesi sebebiyle hem mirasla alakalı düzenlemelerde, hemde hayatın bütününü içine alan hususlarda Allahın ve Resûlunun koyduğu ölçüleri göz ardı etmeyi yasaklamaktadır
Kim de kendisine doğru yol belli olduktan sonra Peygambere karşı gelir mûminlerin yolundan başka bir yola uyarsa, onu döndüğü yolda bırakırız ve cehenneme sokarız Orası ne kötü bir gidiş yeridir (En-Nisa,115)
Hırsızlık yapan ve bunun tesbit edilmesinin ardından Hz Peygamberin verdiği hükme razı olmayıp Mekkeye kaçan ve orada irtidat eden bir şahıs hakkında nazil olan bu ayeti kerime, Hz Peygambere isyanın sonucunun -hem dünya hem ahiret için- ne olduğunu açıkça ifade etmektedir
Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının Allahtan korkun Çünkü Allahın azâbı çetindir (Haşir Süresi-7)
Bu ayeti kerime fey (1) gelirlerinin dağıtımı hususunda nazil olmuştur Ancak Elmalı ve diğer pek çok müfessirin (2) bu ayeti kerime ile ilgili değerlendirmesi, ayetin umumi manada anlaşılması yönünde olmuştur Zira usulculerin çoğuna göre (3) ayetlerin belli bir sebebe binaen nazil olması benzer durumlara şamil olmasına engel değildir Hatta bunu gerektirmektedir Yani ayeti kerime Resûllullahın bütün emir ve yasaklarına şamil olacak şekilde anlaşılmalı, buna bağlı olarakta mûminlerin Kuranî emirleri kabul etmeleri nasıl imanın gereği ise Hz Peygambere ait olanların kabulünün de aynı değerde olduğu bilinmektedir
4) Hz Peygamberi örnek olarak gösteren ayetler
Andolsun Allahın Resûlunde sizin için, Allahı ve âhireti arzu eden ve Allahı çok anan kimseler için (uyulacak ) en güzel bir örnek vardır (el-Ahzap,21)
Ayetin ifadesinin herhangi bir hususla sınırlandırılmamış olması, Allah Resûlunun hemen her konuda insanlık için örnek alınması gereken bir rehber olduğuna işaret etmektedir
Bir başka ayeti kerimede Onun üstün bir ahlak üzere olduğu da şöyle vurgulanır: Nun, kaleme ve yazdıklarına andolsun Sen Rabbinin nimeti sayesinde mecnun değilsin Hiç şüphesiz senin için bitip tükenmeyen bir mükafat vardır ve Sen elbette yüce bir âhlak üzeresin Hanginizde delilik olduğunu yakında sen de bileceksin onlar da (El-Kalem,1-6)