Hasır, Hasır bilezikler

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.405
Puan
113
Dünyada ilk altın paranın basıldığı ve ilk altın takının yapıldığı yer olarak bilinen Anadolu’nun tarihi birbirinden gözalıcı takılarda ortaya çıkıyor. Trabzon’un hasır örmesi Kayseri’nin burması geçmişin göznurunu bugünlere taşıyor. Anadolu takılarının tarihi Milattan Önce 3000’lere dayanıyor. Alacahöyük’te ortaya çıkarılan altın kolye broş bilezik kemer heykel ve kaplar dönem insanlarının kuyumculuktaki hünerini gözler önüne seriyor.

Aynı topraklar üzerinde Hititler’den sonra yaşayan Urartulara da Anadolu’nun kuyumcuları demek yanlış olmaz. Onlar hálá kullanılan granülasyon döküm ve kabartmayla eşsiz objelere imza attılar. Kral Midas’ın ülkesi Frigya Lidyalılar Helen ve Roma uygarlığı Bizans Selçuklu ve Osmanlı ustaları da Anadolu’daki takı sanatına yeni boyutlar kattılar. Geçmiş uygarlıkların birikimi şimdi Anadolu’nun farklı kentlerinde gelecek kuşaklara aktarılmak üzere sürdürülüyor. Modern kuyumculuk ise geleneksel el sanatlarını değişik tasarımlarla günümüze taşıyor. Geçmişin sanatını içinde barındıran Anadolu takıları Atasay’ın ‘Zaman Geçer Altın Kalır Yaşayan Anadolu Takıları’ kitabında bir araya geldi. Kitapta yılların birikiminin yanı sıra takı tekniklerinin günümüze uyarlanmış örnekleri de fotoğraflarla yer alıyor.

Mardin’den baş takıları ve gerdanlıklar Mardin kuyumculuğunun en çarpıcı örnekleri saçlara takılan ‘baş takılar’nda görülüyor. Midyat’ta ise hálá telkari ustaları var. Gümüş ya da altın telle hazırlanan gerdanlıklarda bazen mercan kehribar boncuk da kullanılıyor.

Eskişehir’in cebesi MÖ 4000’den günümüze gelen kültürel mirasıyla efsaneler diyarı olarak bilinen Eskişehir’de ilk göze çarpan lüle taşı takılar. Ancak altın da Eskişehir’de farklı bir güzellik buluyor. Tel işlenerek yapılan ‘cebe’ler göz alıyor. ‘Cebe’nin yeni versiyon bilezik ve gerdanlıklarda kilitlere toka ya da çiçek motifleri ekleniyor. Kırmızı garnet ve safirle bezeli takıların da görüldüğü Eskişehir’de incili küpeler kentin klasiği.

Trabzon’un hasır örmesi Ünü ülke sınırlarını aşan ‘hasır örme’ ile yapılan bilezik gerdanlık kolye küpe ve kemerler göz kamaştırıyor. Hasır örmenin günümüz versiyonlarında değerli taşlarla süslemelere de yer veriliyor

Kayseri Burması Kayseri’nin ünlü ‘burma’sı son sanatkar Hamdi Ünlüel’in ölümünden sonra ne yazık ki tarihe karıştı. Şimdilerde Kayserili kuyumcular zorda kalıp burma bileziğini satmaya gelenlerin eserlerini bozma***** burmayı gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyorlar. Burmaların çifti 250-900 gram arasında geliyor ve genellikle 22 ayar altından yapılıyor.

Erzurum’da kaşlı burma ve oltu taşı Türk-İslam uygarlığının etkisiyle gelişen Erzurum kuyumculuğunda burma bileziklerin ‘kaş’ denilen kilit kısmı çiçek kuş gibi motiflerle süsleniyor. Oltu taşı ise çoğunluğu ajur tekniğiyle yapılan takıları bezemenin yanı sıra gümüş imameli tespihlerde kendini gösteriyor. Kakma tekniğiyle hazırlanan kemerler de bu kentin gözdelerinden.

Konya’da Mevlana Bileziği Mevlana türbesine yapılan ziyaretlerle Selçuklular dönemindeki kuyumculuk günlerine geri dönen Konya’da en çok rağbet gören modeller Mevlana başlığı biçiminde sikkelerle bezenen yüzük küpe ve kolyeler. Kalın ve ince tellerin örülmesiyle oluşturulan Mevlana bileziği ise kentin en çok bilinen el sanatı örneği.

Şanlıurfa’dan frenkbağı kolye ve akıtma bilezik Kadın takılarına ‘hışır’denilen kentte ‘ahıtma’ yani ‘akıtma’ bilezikler en önemli yeri kaplıyor. Geçmişte gelinlerin başa taktıkları ‘frenk bağı’ ise günümüzde kolye olarak tasarlanıyor.

Gaziantep’te çeşit çok Telkariden savata birçok tekniğin uygulandığı Gaziantep kuyumculuğunda gümüş başı çekiyor.
wol_error.gif
Bu resim küçültülmüştür. Gercek boyuta dönmek için tıklayın. Orjinal boyut 992x709
1.jpg
Gaziantep’te gümüş işlemelerinin altına aktarılamaması ve mesleğe meraklıların azalmasıyla takı geleneği yok olma aşamasında. Kentin kuyumculuk klasiklerinden ‘hasır örme’ ise bugüne kadar gelebilen ender sanatlardan.

Diyarbakır’da kişnişli ve hablı gerdanlıklar Diyarbakır’dan günümüze ulaşan takılar arasında hasır bilezikler başı çekiyor. Çiçek motifli zincir ve zincirden sarkan kürelerle oluşturulan gerdanlıkların küçük kürelerle süslü olanları ‘kişniş’ büyük kürelerle süslü olanları ise ‘hab’ diye adlandırılıyor.

Beypazarı’nda telkari Ankara Beypazarı ‘pıt pıt’ ve ‘telkari’ ile üretilen takılarıyla nam salmış. Hititler’den günümüze kraliçelere hanımefendilere takılar üreten Beypazarı’nda altın kadar gümüş de işleniyor. Beypazarı’nın geleneksel üretimi 20’nci yüzyılın ikinci yarısından itibaren telkari üzerine oturdu. ‘Kafes telkari’ ve ‘serbest telkari’ tekniğiyle birbirinden güzel takıların yanı sıra tabak fincan zarfı ve şekerlik gibi süs eşyaları da yapılıyor.

Kahramanmaraş’ta Türkmen takıları: Yerleşik düzene geçen Türkmen aşiretlerinin etkisindeki Maraş kuyumculuğunda öne çıkan diğer takılar Maraş burması yıldızlı ve koruklu bilezikler. Türkmen saç aksesuvarlarından esinlenerek yapılan kolyeler de bu sanatın güzelliğini günümüze taşıyor.

wol_error.gif
Bu resim küçültülmüştür. Gercek boyuta dönmek için tıklayın. Orjinal boyut 992x709
8.jpg




wol_error.gif
Bu resim küçültülmüştür. Gercek boyuta dönmek için tıklayın. Orjinal boyut 992x709
12.jpg



wol_error.gif
Bu resim küçültülmüştür. Gercek boyuta dönmek için tıklayın. Orjinal boyut 992x709
11.jpg
 
OP
Ş

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.405
Puan
113
Dünyada zırh örücülüğü olarak örnekleri görülen gümüş örücülüğü
virgs.gif
ülkemizde “Trabzon işi” olarak bilinmektedir. Hasır Örgü tekniği Kafkaslar Bölgesinden 1900 yılı başlarında Trabzon’a getirilerek yaygınlaştırılan muhteşem bir sanattır. Rus İhtilali sırasında Kafkaslardan göç edenler sanatlarını Trabzon’da devam ettirmişlerdir. .Yaklaşık 30-35 mikron (0
virgs.gif
3 mm.) kalınlığındaki altın ya da gümüş tellerin ilmek ilmek örülmesiyle icra edilen bu sanatın ürünleri
virgs.gif
Trabzon’un Mersin köyünden yurdun hemen her yerine yayılmıştır. Elde edilen teli Trabzon yöresindeki Örücü Kadınlar
virgs.gif
ucu üçgen biçiminde sivriltilmiş bir tür özel cımbız ile dokumaya başlarlar. 18-20 cm’ lik bir bileziğin örülme süresi yaklaşık 15 gün sürmektedir. Örülen ****l örgüde kırılmalardan dolayı çıkan teller tek tek eğelenip kaynak ile birleştirilirler. İstenilen kalınlıkta
virgs.gif
uzunlukta ve motiflerle yapılan bilezikler
virgs.gif
kolyeler ve kemerler toka-kilit sistemleri yapılmak üzere atölyelere alınırlar. Standart model toka motifleri
virgs.gif
çelik uçlu kalemlerle yapılır İlave model olan telkari motifli tokalar kemerlerde standarttır.




%7B0B569025-06A5-46CA-AE18-590E159354A3%7D_urun_kucuk_resim.jpg



Kumaş gibi örülen ve istenilen uzunluklarda kesilerek çeşitli objelerin yapılabildiği bu sanatta düzgünlük en önemli detaydır. Bu nedenle çok örülerek elin alıştırılması gerekmektedir. Acemiliğin gümüş telde atıldığı
virgs.gif
ustalığın altın telde hayat bulduğu bu sanatı
virgs.gif
tasarımcılar geçmişin ışığında geleceğe aktarmaktadırlar. Birkaç sezondur altın modacıların baş tacı. Elbiselerden ayakkabılara
virgs.gif
çantalardan aksesuarlara kadar her yerde altın rengi (dore) kullanılıyor. Üstelik bu yaz kalın bilezikler de çok gözde. Yani kalın bir bileziğiniz varsa
virgs.gif
üstelik altın ya da doreyse bu
virgs.gif
modaya son derece uygun bir aksesuara sahipsiniz anlamına geliyor. Hal böyle olunca genellikle düğünlerde gelinlere takılan Trabzon hasırı da altın çağını yaşıyor.
Trabzon hasırı geçen yıldan beri tescilli bir ürün. Yani Trabzon’dan başka bir yerde üretilmesi mümkün değil. Tamamen el işçiliğine dayanan hasır örücülüğünün sadece kadınlar tarafından yapıldı biliniyor. Trabzon’da ortalama 2 bin 500 örücü olduğu tahmin edilmekte. Yılda üç ton civarında hasır üretimi yapıldığı tespit edilmiş. Trabzon hasırının özellikleri; 22 ayar altından yapılan hasır bilezik yumuşak dokuludur. Üstüne su dökülse bile sızdırmaz. Kalitesine göre 300-500 yıl dayanır. Şu anda bilinen 100-150 yıllık hasır bilezikler olduğu biliniyor.


 

bitter_im

Kılıç Arslan
Sitenin Hikaye Yazarı
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
68.177
Tepki
65.025
Puan
113
Yaş
33
Konum
kocaeli
Ben pek sevmiyorum.

Benim nişanımdada ben set ve bilezik yerine hasır aldırmıştım. cok güzeldi canım bende ilk sevmediydim ablamın yüzünden almak zorunda kaldıydım :hihi:
Ama koluma göre falan yaptılar cok havalı duruyor valla :D
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst