Hamilelerin kabusu; erken doğum

k.a.y.r.a.

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
3.284
Tepki
3.917
Puan
113
Konum
mutluluğun tam yanında :D
Hamilelik 40 hafta süren bir maraton gibidir. Bu süreçte anne adaylarını endişelendiren birçok konu vardır. 37 hafta dolmadan doğumun gerçekleşme riski ise anne adaylarını en çok ürküten konuların başında gelir. Erken doğumu engellemek kolay olmaz. Fakat geciktirmek mümkündür.

Erken doğum 37 haftadan önce gerçekleşen doğumları kapsamaktadır. Tek çocuk bekleyenlerde %10 oranında görülürken ikiz hamileliklerde bu oran artar. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Numan Bayazıt: ”Erken doğum son yıllarda artış göstererek tüm doğumların %12’sini oluşturmaya başlamıştır.” diyor ve artışın nedenini şöyle açıklıyor: “Bu kısmen infertilite tedavilerinde çoğul gebeliklere oranla daha çok rastlanmasına bağlıdır.”

Diğer nedenler

Rahmin gerginliğine bağlı olanlar: Çoğul gebelikler, polihidroamniyos (Bebeğin suyunun aşırı artışı. Örneğin: Gebeliğe bağlı diyabet.), rahmin şekil bozuklukları.

Enfeksiyonlar: Vajina ve idrar yolu iltihapları da neden olabilir.

Kanamalar: Plasentanın (çocuğun eşi) önde olması veya erken ayrılması.

Bebekte gelişme geriliği veya annenin aşırı stresi doğumu tetikleyebilir.

Kimler risk altında?

Daha önce erken doğum yapanlarda erken doğum riski %15-40 oranında gerçekleşmektedir. Anne, yaşının erken doğum üzerine direkt bir etkisi yoktur. Ancak hipertansiyon, gelişme geriliği gibi komplikasyonlar nedeniyle dolaylı yoldan artışa neden olabilir.

Risk gruplarını ise şöyle sıralamak mümkün:

Çoğul gebelikler,

Daha önce düşük ya da erken doğum yaşayanlar,

Bazı enfeksiyon hastalığı olan hamileler,

Düşük kilolu anne adayları,

Sigara içenler,

Hamileliğinde vajinal kanama sorunu olanlar,

Stres ve yoğun çalışma şartları olan gebeler,

Düşük sosyoekonomik durumda olanlar.

Ne yapılmalı?

Erken doğumu önceden tespit etmek için etkinliği kanıtlanmış bir yöntem bulunmamaktadır. Ancak ultrasonla rahim ağzı uzunluğunun ölçülmesi uyarıcı olabilir. Risk tespit edildiğinde anne adaylarına yatak istirahatı önerilir. Bununla birlikte progesteron hormonunun daha önce erken doğum yapanlarda önleyici olarak kullanılması ile erken doğum oranının %35-40 azaldığını gösteren 2 çalışma bulunmaktadır.

Erken doğum başladığında bunu durdurmak için kullanılan çeşitli ilaçların da sonucu etkilediğini gösteren yeterli delil yoktur. Bu amaçla kullanılan ilaçlardan, son zamanlarda tansiyon için kullanılan bir ilaç popülerlik kazanmıştır. Erken doğum tedavisinde asıl amaç biraz zaman kazanıp bu sırada bebeğin akciğer olgunlaşmasını sağlayan kortikosteroid ilacını kullanmaktır. Bu uygulamayı 24-34 haftalık gebeliklerde yapmak gerekir. 34. haftadan sonra ise gerek yoktur. Bu arada yeni doğan döneminde görülebilen grup B streptokok enfeksiyonunu önlemek için koruyucu antibiyotik verilir

alıntıdır
 

Arina

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
49.102
Tepki
50.485
Puan
113
Yaş
40
Konum
..
Bahçeci Kadın Sağlığı&Doğum, Teşhis ve Tedavi Merkezi Op.Dr. Hande Akbaş “Bebeklerin yaklaşık %10’u prematür doğmaktadır. Prematür doğum 37 gebelik haftasından önce herhangi bir zamandaki doğumdur. Riskinizi artıracak bir durumun varlığı halinde bu ihtimal daha da artmaktadır.” diyerek anne adaylarını uyarıyor.

Erken doğum, yeni doğan ölümlerinin %75’inden sorumludur. Prematür bebeklerin büyüme ve gelişimi yavaş olmaktadır. Duyma, görme, solunum ve santral sinir sistemi gelişimlerinde problem yaşanabilmekte, okul çağında sıkıntılarla karşılaşılabilmektedir.

Erken doğum açısından riski artırabilecek faktörler

1. Bu veya bir önceki gebelikte erken doğum tehditi yaşamış olmak
2. Önceki gebelikte erken doğurmuş olmak
3. Çoğul gebelik ( iki veya daha fazla fetus)
4. Rahim ağzına daha önceden yapılmış işlemler
5. Döl yatağı içinde duvar (septum), miyom yer alması
6. Gebeyken infeksiyon geçirmek, özellikle böbrek iltihaplanması yaşamak
7. gebelik sırasında karından cerrahi işlem geçirmek (apandisit, safra kesesi, yumurtalık ameliyatları)
8. Sigara ve uyuşturucu madde kullanımı
9. Gebeliğin ilk üç aylık ya da ikinci üç aylık döneminde kanamalar
10. Takipsiz gebelik
11. Rahim içi araç varken gebe kalmış olmak
12. Fetusun ölmüş olması
13. Gebelik yaşının yanlış hesaplanmış olması

Erken doğum tehdidi bulguları

1. Vajinal kanama veya vajinal akıntı miktarında artma
2. Kasık veya karın ağrısı
3. Belirgin bel ağrısı
4. Adet sancısına benzeyip günden güne devam eden ağrılar olması
5. Rahimde gerilme hissi
6. Bir saat içinde 5-6’dan fazla kasılma hissi
7. Vajinadan aniden bol miktarda sıvı boşalması

Erken doğum tehdidi tanısı nasıl konulur

Rahim ağzındaki değişikliklere bakılarak tanısı konulur. Eğer rahim ağzınız yumuşamışsa, öne dönmüş ve kısalmaya başlamışsa erken doğum tehditi yaşamaktasınız. Sadece kasılma hissiyle erken doğum tanısı konulmaz.

Fetal fibronektin testi

Fetal fibronektin; erken bir doğum tehditi söz konusuysa 2 haftalık bir zaman içinde doğumun olup olmayacağını gösteren 24 - 34. gebelik haftaları arasında vajinal akıntıda tespit edilebilen bir proteindir. Rahim ağzına yakın bölgelerden vajinal sürüntü örneği alınmasıyla elde edilir. Eğer fetal fibronektin saptandıysa doktorunuz erken doğumu önlemek amacıyla yatak istirahati verip, gerekli ilaçlarla tedaviye başlayabilir. Bebeğin akciğerlerinin olgunlaşması için de ilaç tedavisi verilir.

Erken doğum tehditinin tedavisi

Tedavide asıl amaç, aktiviteyi kısıtlayıp sıvı alımını artırmaktır. Erken doğum tehditinde hastaneye yatmanız ve gerekmedikçe yataktan çıkmamanız gerekir. Önce damar yolundan serum verilir. Gerekirse bu serumun içine tokolitik ilaçlar denilen rahim kasılmalarını dindirici ilaçlar da eklenir.

Erken doğum ve bebek sağlığı

Bu durum ne kadar erken doğum yapıldığıyla bağlantılıdır. Otuz beşinci haftadan sonra doğan bebeklerin çoğu genellikle birkaç gün içinde anneyle birlikte eve giderler. Bu haftadan evvel doğan bebeklerde beklenen doğum tarihine ne kadar zaman kaldıysa yaklaşık o kadar hastanede kalacaklardır.
Zamanından önce doğan bebek küvöz dışında yaşayamaz. Bu bebeklerin yeni doğan yoğun bakımına ihtiyacı olacaktır.

Prematür bebekler hem ufak oldukları için hem de organları tam olarak gelişmemiş olduğundan sıkıntı yaşanabilir. Prematür, akciğer hastalığı veya respiratuar distress sendromu (RDS) hava kanalcıklarını açık tutmayı sağlayan surfaktan maddesinin yetersiz olmasından kaynaklanır. Bazı prematür bebeklere bu maddenin endotrakeal yoldan verilmesi gerekebilir. Ventilatör denilen bir makina, akciğerleri kendi kendine fonksiyon görmeye başlayıncaya kadar solumalarına yardımcı olur.

Prematür bebekler vücut ısılarını dengede tutmakta da sorun yaşarlar. Hipotermi gelişmesini önlemek amacıyla ısıtıcıların altında tutulurlar. Kan şekeri, kalsiyum ve magnezyum düzeylerini de ayarlamakta sorun yaşayabildiklerinden bunlar damar yolundan takviye edilir. Damar yolu olarak da genellikle kordon damarları tercih edilir. Bu bebeklerin emme, yutma ve öğütmeyle ilgili de problemleri olabileceğinden damar yoluyla veya burun veya ağızdan sokulan tüpler yardımıyla beslenmeleri sağlanabilir. Prematür bebekler çok erken beslenirse nekrotizan enterokolit denilen ölümcül seyredebilen bir barsak hastalığı gelişebilir.

Prematür bebeklerin karaciğer fonksiyonları da tam olarak tamamlanmamış olduğundan sıklıkla sarılık gelişebilir. Cildin bu sarı görünümü zamanla kaybolacaktır. Bilirubin birikimini önlemek için ultraviyole ışıkla tedavi gerekebilir.

Prematür bebeklerde uzun dönemde gelişebilecek sorunlar

Yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin çok gelişmesi sayesinde artık birçok ufak bebek yaşatılabilmektedir. Bebek ne kadar ufak doğduysa uzun dönemde yaşayacağı problem sayısı da o kadar fazla olmaktadır. Bu problemler arasında kronik solunum sıkıntıları, duyma güçlüğü, görmeyle ilgili problemler, nörolojik ve gelişimsel problemler, öğrenme güçlükleri yer almaktadır. Bunlar genellikle engellenemez problemlerdir. Yine de bugün uygulanan mükemmel tedavi yöntemleri sayesinde birçok prematüre bebekte bu sıkıntılar yaşanmadan iyileşme gözlenmektedir.

Alıntıdır!
 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.857
Tepki
49.341
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
wewertrwpm3.png
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst