k.a.y.r.a.
Daimi Üye
Hamilelik 40 hafta süren bir maraton gibidir. Bu süreçte anne adaylarını endişelendiren birçok konu vardır. 37 hafta dolmadan doğumun gerçekleşme riski ise anne adaylarını en çok ürküten konuların başında gelir. Erken doğumu engellemek kolay olmaz. Fakat geciktirmek mümkündür.
Erken doğum 37 haftadan önce gerçekleşen doğumları kapsamaktadır. Tek çocuk bekleyenlerde %10 oranında görülürken ikiz hamileliklerde bu oran artar. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Numan Bayazıt: ”Erken doğum son yıllarda artış göstererek tüm doğumların %12’sini oluşturmaya başlamıştır.” diyor ve artışın nedenini şöyle açıklıyor: “Bu kısmen infertilite tedavilerinde çoğul gebeliklere oranla daha çok rastlanmasına bağlıdır.”
Diğer nedenler
Rahmin gerginliğine bağlı olanlar: Çoğul gebelikler, polihidroamniyos (Bebeğin suyunun aşırı artışı. Örneğin: Gebeliğe bağlı diyabet.), rahmin şekil bozuklukları.
Enfeksiyonlar: Vajina ve idrar yolu iltihapları da neden olabilir.
Kanamalar: Plasentanın (çocuğun eşi) önde olması veya erken ayrılması.
Bebekte gelişme geriliği veya annenin aşırı stresi doğumu tetikleyebilir.
Kimler risk altında?
Daha önce erken doğum yapanlarda erken doğum riski %15-40 oranında gerçekleşmektedir. Anne, yaşının erken doğum üzerine direkt bir etkisi yoktur. Ancak hipertansiyon, gelişme geriliği gibi komplikasyonlar nedeniyle dolaylı yoldan artışa neden olabilir.
Risk gruplarını ise şöyle sıralamak mümkün:
Çoğul gebelikler,
Daha önce düşük ya da erken doğum yaşayanlar,
Bazı enfeksiyon hastalığı olan hamileler,
Düşük kilolu anne adayları,
Sigara içenler,
Hamileliğinde vajinal kanama sorunu olanlar,
Stres ve yoğun çalışma şartları olan gebeler,
Düşük sosyoekonomik durumda olanlar.
Ne yapılmalı?
Erken doğumu önceden tespit etmek için etkinliği kanıtlanmış bir yöntem bulunmamaktadır. Ancak ultrasonla rahim ağzı uzunluğunun ölçülmesi uyarıcı olabilir. Risk tespit edildiğinde anne adaylarına yatak istirahatı önerilir. Bununla birlikte progesteron hormonunun daha önce erken doğum yapanlarda önleyici olarak kullanılması ile erken doğum oranının %35-40 azaldığını gösteren 2 çalışma bulunmaktadır.
Erken doğum başladığında bunu durdurmak için kullanılan çeşitli ilaçların da sonucu etkilediğini gösteren yeterli delil yoktur. Bu amaçla kullanılan ilaçlardan, son zamanlarda tansiyon için kullanılan bir ilaç popülerlik kazanmıştır. Erken doğum tedavisinde asıl amaç biraz zaman kazanıp bu sırada bebeğin akciğer olgunlaşmasını sağlayan kortikosteroid ilacını kullanmaktır. Bu uygulamayı 24-34 haftalık gebeliklerde yapmak gerekir. 34. haftadan sonra ise gerek yoktur. Bu arada yeni doğan döneminde görülebilen grup B streptokok enfeksiyonunu önlemek için koruyucu antibiyotik verilir
alıntıdır
Erken doğum 37 haftadan önce gerçekleşen doğumları kapsamaktadır. Tek çocuk bekleyenlerde %10 oranında görülürken ikiz hamileliklerde bu oran artar. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Numan Bayazıt: ”Erken doğum son yıllarda artış göstererek tüm doğumların %12’sini oluşturmaya başlamıştır.” diyor ve artışın nedenini şöyle açıklıyor: “Bu kısmen infertilite tedavilerinde çoğul gebeliklere oranla daha çok rastlanmasına bağlıdır.”
Diğer nedenler
Rahmin gerginliğine bağlı olanlar: Çoğul gebelikler, polihidroamniyos (Bebeğin suyunun aşırı artışı. Örneğin: Gebeliğe bağlı diyabet.), rahmin şekil bozuklukları.
Enfeksiyonlar: Vajina ve idrar yolu iltihapları da neden olabilir.
Kanamalar: Plasentanın (çocuğun eşi) önde olması veya erken ayrılması.
Bebekte gelişme geriliği veya annenin aşırı stresi doğumu tetikleyebilir.
Kimler risk altında?
Daha önce erken doğum yapanlarda erken doğum riski %15-40 oranında gerçekleşmektedir. Anne, yaşının erken doğum üzerine direkt bir etkisi yoktur. Ancak hipertansiyon, gelişme geriliği gibi komplikasyonlar nedeniyle dolaylı yoldan artışa neden olabilir.
Risk gruplarını ise şöyle sıralamak mümkün:
Çoğul gebelikler,
Daha önce düşük ya da erken doğum yaşayanlar,
Bazı enfeksiyon hastalığı olan hamileler,
Düşük kilolu anne adayları,
Sigara içenler,
Hamileliğinde vajinal kanama sorunu olanlar,
Stres ve yoğun çalışma şartları olan gebeler,
Düşük sosyoekonomik durumda olanlar.
Ne yapılmalı?
Erken doğumu önceden tespit etmek için etkinliği kanıtlanmış bir yöntem bulunmamaktadır. Ancak ultrasonla rahim ağzı uzunluğunun ölçülmesi uyarıcı olabilir. Risk tespit edildiğinde anne adaylarına yatak istirahatı önerilir. Bununla birlikte progesteron hormonunun daha önce erken doğum yapanlarda önleyici olarak kullanılması ile erken doğum oranının %35-40 azaldığını gösteren 2 çalışma bulunmaktadır.
Erken doğum başladığında bunu durdurmak için kullanılan çeşitli ilaçların da sonucu etkilediğini gösteren yeterli delil yoktur. Bu amaçla kullanılan ilaçlardan, son zamanlarda tansiyon için kullanılan bir ilaç popülerlik kazanmıştır. Erken doğum tedavisinde asıl amaç biraz zaman kazanıp bu sırada bebeğin akciğer olgunlaşmasını sağlayan kortikosteroid ilacını kullanmaktır. Bu uygulamayı 24-34 haftalık gebeliklerde yapmak gerekir. 34. haftadan sonra ise gerek yoktur. Bu arada yeni doğan döneminde görülebilen grup B streptokok enfeksiyonunu önlemek için koruyucu antibiyotik verilir
alıntıdır