Günün Kitap Önerisi

OP
nk83

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.280
Tepki
83.515
Puan
113
Konum
İstanbul
Günün Kitap Önerisi


3c3d228f-c418-4842-a97f-573fd40898b2.jpg

Boleyn Kralı

Yazar : Laura Andersen


Peki ya Anne Boleyn, kendi hayatını da kurtararak Sekizinci Henryye İngiltere tarihini sonsuza kadar değiştirecek olan o çok istediği erkek evladı verseydi…

William olarak bilinen daha on yedi yaşındaki Dokuzuncu Henry, krallığın baskılarına bağlı ama kendisini kanıtlama konusunda da endişelidir. Fransızlarla olan endişe verici savaş ve Katoliklerin ülkede isyan tohumları ekmesiyle William, yalnızca üç kişiye güvenir: büyük ablası Elizabeth, en yakın arkadaşı ve vefalı danışman Dominic ve Williamın annesi Anne Boleynin kraliyet vasisi olarak büyüttüğü genç yetim Minuette.

Sırlar, ihanet ve cinayete karşı William, kendi krallığı için savaşırken bulur kendini. Ancak Dominic de o da Minuettee âşık olunca Tudorların üstüne aşkla dolu bir saplantı çöker. İçlerinden birisi, İngilterenin geleceğini değiştiren şaşırtıcı bir kaderin cilvesiyle kralın arzularının bedelini ödeyecektir.

Anne Boleyn üçlemesinin bol entrika, aşk ve aksiyonla örülü ilk kitabı Boleyn Kralında, kaderin tek bir cilvesiyle nelerin farklı olabileceğine dair büyüleyici bir yolculuğa çıkacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)



 
OP
nk83

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.280
Tepki
83.515
Puan
113
Konum
İstanbul
Günün Kitap Önerisi

thumbnail.php


Fransız Öpücüğü

Emma korkunç günler yaşıyordu; nişanlısı tarafından tam da düğün hazırlıkları yaparken terk edilmişti, işinden kovulmuştu ve çok yakında evsiz kalacaktı. Peri masalı gibi süren hayatı bir anda tepe taklak oluvermişti. Artık yapacak hiçbir şeyi kalmamıştı…

Kucağında dondurma kâsesi, üzerinde pijamasıyla kendine acıyarak sürekli evde oturuyordu, ta ki Pariste yaşayan ve ünlü yıldızların halkla ilişkiler işlerini yürüten arkadaşı Poppy ona muhteşem bir teklifte bulunana kadar!Şimdi, Işık Şehrinde yepyeni bir hayat Emmayı bekliyor…

Bir Film Yıldızı Nasıl Tavlanırın ardından Kristin Harmeldan yine eğlenceli ve romantik bir çağdaş peri masalı.

"Roman, güzel bir aşk hikâyesi ve çılgın maceralar eşliğinde fıkır fıkır eğlenceyle dolup taşıyor ve Parisin sihriyle sürekli başınızı döndürüyor. Bir şişe şampanya gibi… Bir dikişte hepsini bitireceksiniz."

Julia Holden, One Dance in Parisin yazarı


"Aşkı kaybedip kendinizi bulmanın tatlı, komik hikâyesi... Yeryüzündeki en romantik şehri arka planına alan Fransız Öpücüğü, bizi heyecanlı, gösterişli, çekici bir fırtınaya sürükleyip ünlülerin skandallarına ortak ediyor."

Johanna Edwards, The Next Best Thingin yazarı


 
OP
nk83

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.280
Tepki
83.515
Puan
113
Konum
İstanbul
Günün Kitap Önerisi
435111


Aşkta Mutluluk Kuralları
Pierre Franckh

Mükemmel erkek mükemmel kadını arıyor ve sonra mutlu mesut yaşayıp gidiyorlar ancak gerçek genellikle bundan çok farklı oluyor.

Peki, bir ilişkide mutlu olabilmek için neler yapabiliriz, daha doğrusu, bu mümkün olabilir mi?

Pierre Franckh açık açık söylüyor: Evet, bu mümkün.

Yazar için doyurucu bir ilişki her zaman için ön planda olmuştur. Bu nedenle bu mutluluk kuralları, yazarın kendi deneyimlerinin, hatalarının sonucu olarak öğrendikleridir.

Bu kitapta yer alan mutluluk kuralları basit ve tamamen mantıklı olmasına rağmen, genelde yaptıklarımıza ve toplumumuzda normal kabul edilenlere oldukça ters düşmektedir.

Yazar bize yeni bir bakış açısı sunarken, ilişkiyi yeniden odak noktasına taşıyor. Böylece ruh eşine duyulan özlem de bir hayal olarak kalmaktan kurtuluyor.
(Tanıtım Bülteninden)


 
OP
nk83

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.280
Tepki
83.515
Puan
113
Konum
İstanbul
Günün Kitap Önerisi


93876621-d384-4d8e-8efa-ef9c7ace94b1.jpg

Korkusuz

Yazar : Tanja Heitmann


Gölgelere bile güvenilmeyen bir şehirde, farklı dünyalar arasında aşk, yasak bir meyvedir.

Sosyetik sanat camiasında monoton bir yaşam süren ****, sadece erkek arkadaşını değil, hayatını da değiştirme isteğini bastıramamaktadır. Bir başka mahallede içindeki gölgeden kaçmaya çalışan David ise, kabul etmek istemese de aslında kendinden kaçmaktadır.

****, Davidle geçirdiği tutkulu geceden sonra içinde gizli kalmış bir gücü uyandıran bu tuhaf ve vahşi gence derin bir bağlılık hissetmeye başlar. David kendisine olduğu kadar derinlere gömmeye çalıştığı kurda da çekici gelen bu kadını hayatına sokarak sadece kendini tehlikeye atmakla kalmaz, şehirdeki üç kurt sürüsü arasındaki hassas dengeleri de altüst eder.

Kurt sürülerinin, tehlikeli gölgelerin, ukala sanatçıların, susuzluğunu gideremeyen sürü liderlerinin ve samimiyetsiz arkadaşların ortasında kalan David ve ****nın aşkı bu zorlu sınavlardan geçebilecek midir?
(Tanıtım Bülteninden)


 

Güℓümse

Daimi Üye
Katılım
8 Mart 2013
Mesajlar
549
Tepki
477
Puan
63
Yaş
32
Konum
Laedri
Kürk Mantolu Madonna
"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum "Kürk Mantolu Madonna"yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum." Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor
kurk-mantolu-madonna.png


Kitabın içinden bi kaç paragraf..
**insanlar birbirinin maddi yardımlarına ve paralarına değil, sevgilerine ve alakalarına muhtaçtırlar. Bu olmadıktan sonra, aile sahibi olmanın hakiki ismi, "birtakım yabancılar beslemek"ti.
**Nedense,hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini,herhangi bi sıkıntıya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara,sanki bize de gelebilecek belaları kendi üstlerine çektikleri için ,alaka ve merhamet göstermek isteriz.
*Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye geçiveriyoruz?
**Bir ruh, ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden, meydana çıkıyordu. Biz o zaman sahiden yaşamaya, ruhumuzla yaşamaya başlıyorduk.
*Bu yaşıma kadar mevcudiyetinden bile haberim olmayan bir insanın vücudu birdenbire benim için nasıl bir ihtiyaç olabilirdi? Fakat hep böyle değil midir? Birçok şeylere ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz
 
OP
nk83

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.280
Tepki
83.515
Puan
113
Konum
İstanbul
b3a6eee9-501c-4a4a-aac3-d8309169d2d6.jpg


Ben Öyle Sandım
Yazar : Yaprak Eldem

Elimde parayı yetiştirmeyi, pazarlık yapmayı, hasta olduğumda kendime bakmayı, yemek pişirmeyi öğretti birileri ya da yaşadıklarım. Ama kimse birini sevince bununla ne yapacağımı, onu nasıl alacağımı, beni sevmesini ve benimle kalmasını nasıl sağlayacağımı göstermedi."

Aşkın kullanım kılavuzu yok ki! Doğru erkek nasıl biridir, nerede bulunur, bulunca nasıl elde edilir bilmiyoruz. Bazen prens sandıklarımız öpünce kurbağaya dönüşüyor, bazen gözümüze kurbağaya görünenlerin aslında beyaz atlı prensimiz olduğunu çok geç fark ediyoruz ya da en kötüsü hiç fark etmiyoruz. Bazen de aşk sandığımız bir saplantının peşine takılıp hayatı beklemeye alabiliyoruz. Belki de söylenen doğru: "Kadınlar geçmiş ve geleceği alır; zavallı erkeklere sadece bugün kalır."

Elif, "Nerede yanlış yaptım", Niye hâlâ yalnızım?", "Acaba her şeyi ben mi uydurdum?" sorularının yanıtını Pera Palastaki gizemli buluşmada bulabilecek mi? Erteledikleri, üşendikleri ve çaba harcamadıklarıyla yüzleşebilecek mi?

30larında ve hâlâ bekar olan, kafalarında bir sürü soru işareti ile dolaşıp duran tüm kadınların mutlaka çıkmaları gereken bir yolculuk bu...
 
OP
nk83

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.280
Tepki
83.515
Puan
113
Konum
İstanbul
Günün Kitap Önerisi

396a3e6b-fe66-4ad7-85eb-f0ca961f16bc.jpg

Yeniden Başlamak İçin Güzel Bir Gün

Yazar : Liane Moriarty

"Hatırlamayı istediklerimiz ve unutmayı seçtiklerimiz üzerine son derece etkileyici bir roman."
-Oprah-

Kitapları 16 ülkede yayınlanan Liane Moriarty, ününün bütün dünyaya yayılmasını sağlayan romanı Yeniden Başlamak İçin Güzel Bir Gün ile ilk kez Türkçede.

Yeni evli, kocasına sırılsıklam aşık, ilk bebeğine hamile, hayattan zevk almayı bilen, dertsiz tasasız bir genç kadın olan Alice, spor salonunda düşüp kafasını vurduktan sonra kendini üç çocuk annesi, kocasıyla boşanma arifesinde, hayatın koşturmacası içinde kaybolmuş, orta yaşlı, mutsuz bir kadın olarak bulur. Sahip olduğu en değerli hazineyi göz açıp kapayıncaya kadar yitiren Alice hayatının en güzel anılarını geri almak için affetmeyi, affetmek için unutmayı, unutmak içinse her şeye yeniden başlamayı öğrenmek zorundadır.
"Kendi sırlarını çözmeye çalışan bir kadının kimi zaman eğlenceli, kimi zaman yürek burkan, ama başından sonuna özel ve derinlikli hikâyesini arkadaşlarınızdan ve Hollywooddan önce ilk keşfeden siz olun."
-Booklist-

"Yürekten, zekice ve kışkırtıcı... unutulmayacak bir hikâye."
-Jennifer Crusie, Aşkı Bana Sorun yazarı-

"Liane Moriarty iki Alicein öyküsünü büyük bir zarafetle kaleme almış. Seve seve bağlanılacak bir roman."
-Kirkus-

"Dokunaklı, tempolu ve kesinlikle çok keyifli."
-Publishers Weekly-

"Modern hayatın el değmemiş, ışık görmemiş gizemleri bir bir önünüze serilirken sayfaların nasıl akıp gittiğini anlayamayacaksınız."
-Sunday Times-
(Tanıtım Bülteninden)


 

bitter_im

Admin
Admin
Genel Yönetici
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
64.633
Tepki
53.643
Puan
113
Yaş
32
Konum
kocaeli
9066-yirmiler-kizi-twenties-girl.jpg


ARTEMİS YAYINLARI

Sıkıcı bir cenaze, kayıp bir kolye, sürtük bir ruh!

Yirmilerinde bir kız ve Yirmiler’den kalma başka bir kızın güzel ve komik, kusursuz ve eğlenceli macerası! Yeni bir kahkaha makinesi!

Lara hep uçuk bir kızdı. Yani, hayattaki tercihleri ve devasa tepkileri, bir de kötü kaderi bize bunu söylüyor.

Hem, yirmili yaşlardaki sıradan kızların muhabbeti bol hayaletleri pek olmaz, di mi! Oysa Lara'nın büyük teyzesi Sadie, mütemadiyen çarliston dansı yapan bir kız formunda ve bitmek tükenmek bilmez istekleri eşliğinde Lara’ya musallat oluyor. Sadie'nin ruhunun huzura kavuşmasının tek yolu, biricik ve kayıp kolyesinin bulunması.

Lara'nınsa kendi derdi zaten başından aşkın. Yeni kurduğu şirketi iki yakasını bir araya zor getiriyor, en yakın arkadaştan iş ortağına terfi eden sevgili Natalie alıp başını Goa'ya kaçmış ve hayatının aşkı Lara'ya tekmeyi basmış.
Neyse ki Lara, Sadie ile vakit geçirdikçe hayat daha ihtişamlı bir hal almaya başlıyor ve içine düştükleri define avı entrika dolu ve romantik bir maceraya dönüşüyor.

Acaba Sadie'nin hayaleti, Lara'nın dertlerine deva olabilir mi ve farklı çağlardan iki kız süper bir ikili eder mi?
Lara Lington, hayalperest bir kızdı. Bu doğru. Ancak şu da bir o kadar doğru ki, o hayalgücü birdenbire vites değiştirmiş ve gazı iyice köklemişti. ışinde gücünde, sıradan birinin başına hayaletler musallat olmazdı herhalde! ...Olur muydu yoksa?
Lara'nın büyük teyzesi Sadie'nin ruhu -ki kendileri moda, aşk ve dansta değişmez takıntılara sahip, eğlenceyi seven, matrak ve tuttuğunu koparan bir kızdı- gizemli bir şekilde ortaya çıktığında tek bir dileği vardı. Yetmiş yıldan fazladır kendisine ait olan kayıp kolyesinin bulunması. Bu Lara’nın becermesi gereken bir vazifeydi, aksi takdirde, Sadie'nin ruhu rahat etmeyecekti. Öte yandan Lara'nın hayatı berbat haldeydi. Resmen şavkı kaymış, rotası şaşmıştı. En yakın arkadaşı ve iş ortağı olan zatı muhterem Goa'ya çekip gitmiş, yeni kurduğu şirketi iflasın eşiğine dayanmış ve Lara o 'kusursuz' erkek tarafından kapı dışarı edilmişti.
 
OP
nk83

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.280
Tepki
83.515
Puan
113
Konum
İstanbul
Teyzesi musallat mı oluyor :D enteresanmış :sevindirikasli:
 

bitter_im

Admin
Admin
Genel Yönetici
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
64.633
Tepki
53.643
Puan
113
Yaş
32
Konum
kocaeli
Güzel kitapları var bi kaçını kurcaladımda çok güzel alasım geldi :findikim:
 

bitter_im

Admin
Admin
Genel Yönetici
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
64.633
Tepki
53.643
Puan
113
Yaş
32
Konum
kocaeli
:ko bayagdır kitap okumuyorum düşünüyorum ama ne alsamki bilmiyom :kptmya:
 
OP
nk83

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.280
Tepki
83.515
Puan
113
Konum
İstanbul
b4c10ef9-da28-4466-8e8c-4e9e2b37095b.jpg


Ve İşte Onu Böyle Kaybedersin

Yazar : Junot Diaz

"Kötü biri değilim. Bunun kulağa defansif, ilkesiz geldiğini biliyorum; ama doğru. Herkes gibiyim; zayıf, hata dolu, fakat temelde iyi. Magda aynı fikirde olmasa da."
2012 National Book Award finalisti; 26 dilde yayımlandı.
New York Times, Amazon, Time, People, Goodreads, Huffington Post, Publishers Weekly, Kirkus "2012 YILININ EN İYİ KİTABI" seçkilerinde.

Modern edebiyatın en özgün ve etkileyici seslerinden biri.
-New York Times-

Bu kitabın tek bir kusuru var; bitiyor.
-Boston Globe-

Öylesine gerçek ki can yakıyor.
-Flavorwire-

Yalın, samimi ve yeniliklerle dolu bir dil. Okurken neden bugünlerde herkesin Diaz gibi yazmaya çalıştığını anlıyorsunuz.
-Publishers Weekly-

Ve İşte Onu Böyle Kaybedersinde ana karakterlerin ortak bir becerileri var: İlişkilerini mahvetmek. Bu kitap zafer, pişmanlık ve yakarışlarla kaplı bir itiraf günlüğü; kaybedilen aşkların ve artık onarılamaz olanı onarmaya çalışan insanların öyküsü. Pulitzer ödüllü Junot Diaz insan yüreğinin bitmeyen özlemini ve kaçınılmaz kofluğunu öylesine içten ve etkileyici bir dille sunuyor ki, satırlarda gezerken siz de "kaybetmek" istiyorsunuz, ama mümkünse Yunior gibi.
Yirmi altı dile çevrilen, yayımlandığı tüm ülkelerde okur ve eleştirmenlerden büyük övgü toplayan, National Book Award 2012 finalisti Ve İşte Onu Böyle Kaybedersin bize "aşkın yarı ömrünün sonsuz olduğunu" hatırlatıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
 
OP
nk83

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.280
Tepki
83.515
Puan
113
Konum
İstanbul
975-297-851-7qxblyx.jpg


Eş'siz / Özgür Kadının Yıkılmayan Cazibesi

Eş'siz bir kadın tarafından kaleme alınan, eşsiz kadınların kitabı. Patrizia Gucci, uluslararası jet sosyetenin tanınan isimlerinden biri. Çekici, saygıdeğer, kendinden emin. Ve tutkulu bir kadın.

Patrizia, kitabının her biri birbirinden ilginç olan bölümlerinde hem yalnız hem de mutlu yaşamanın nasıl mümkün olduğunu anlamamıza yardımcı oluyor. Bir kadın olarak yalnız yaşamanın günlük hayatta karşımıza çıkarabileceği zorluklan iyice kavrayarak bunları yaşamımızın olumlu yanları haline getirebileceğimizi söylüyor. Sürekli karşımıza çıkan o alışıldık soru "Ee, ne zaman evleniyorsun?" dan tutun da restoranlarda tek başınıza yediğiniz yemeklere, kimseye bağımlı olmadan çıktığınız tatillere kadar...

Dupduru bir dil, sıcacık bir üslupla yazdığı kitabında Patrizia Gucci bizlere kariyer yapan, aşka düşkün, maço erkeklerden sakınan, yemek pişirmeyi bilmemekle övünen, düzen takıntısı olan ya da düpedüz bencilce yaşayan yalnız kadınları anlatıyor.

Kadınlar için yazılmış, ama cinsiyet ya da yaş ayrımı yapmaksızın herkes için ilginç fikirlerle dolu, sürükleyici bir kitap.
 
OP
nk83

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.280
Tepki
83.515
Puan
113
Konum
İstanbul
pegasus_9786053430452.jpg


Aç Kalbini - Katarina Mazetti

Cesaretin varsa aç kalbini!

Düzenli olarak kocasının mezarını ziyaret eden Desirée her seferinde yan mezarı ziyarete gelen, bazı parmakları eklem yerlerinden kesik ve mezarlığı çiçeklendirmekle uğraşan bir adama rastlar. Annesinin ölümünden beri aile çiftliğinde yirmi dört inekle birlikte tek başına yaşayan Benny ise her mezarlık ziyaretinde gördüğü, yan mezardaki şapka takan ve şiir kitabı okuyan kadının kim olduğunu merak etmektedir.

Bir gün, ikisinin de dudaklarında kendiliğinden, karşılıklı bir gülümseme belirir…

Otuzlarında ve uyumsuz iki insanın bir ilişki yürütmesi neden bu kadar imkânsız, sorusunun yanıtını arayan sürükleyici bir aşk hikâyesi. Cevap, genç yaşta dul kalmış, evindeki reçel kavanozlarını alfabetik sıraya sokan, entelektüel ve son derece titiz kütüphaneci Desirée ile nazik, çok fazla çalışan ve kasabanın “müzmin bekârı” olmaktan ölesiye korkan süt üreticisi Benny’nin, aslında göründüğü kadar imkânsız olmayan aşkında gizli

“Aç Kalbini alışılmadık, çekici, eğlenceli ve aynı zamanda son derece bağımlılık yapıcı. Katarina Mazetti aşk denen çılgınlığı kesinlikle çok iyi biliyor.” -Claire Cook

“Karşınızda bu senenin en güzel, en eğlenceli, en dikkat çeken aşk romanı. Okuduğunuzda mutluluk peşinizi bırakmayacak.” -Cosmopolitan

“Büyülü ama gerçekçi ve eğlenceli bir aşk hikâyesi. Elinizden bırakamayacaksınız.” -The Times

“Bu olağanüstü ama gerçekçi aşk hikâyesini okurken elinizden bırakmak istemeyeceksiniz ve sayfalar akıp gidecek.” -The Observer

“O kadar gerçek ve yürek ısıtıcı.” -Daily Mail

“Aşk üzerine son derece sevecen ve esprili bir roman. Çok başarılı.” -Prima

Alıntı
 
OP
nk83

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.280
Tepki
83.515
Puan
113
Konum
İstanbul
d869dc17-d079-4f33-8490-baf98b99dd15.jpg


Yedi Güzel Yıl

Yazar :Etgar Keret

"Sayfaları çevirip duruyorsak, Keretin sesini duymaya devam etmek istediğimizdendir."
-San Francisco Chronicle-

Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförünün mucidinden, gündelik yaşamın göbeğinden kopma, deli dolu ve neredeyse gerçek öyküler. Çağdaş edebiyatın ele avuca sığmayan dâhi çocuğu Etgar Keret, bu kez kendi hayatının son yedi yılına kesikler atıyor ve anlattıkları, öykülerindeki kurmaca karakterlerin başlarına gelenleri pek aratmıyor. Yedi Güzel Yıl, savaşla sınanan bir dünyada sonlar ile başlangıçların iç içe olduğu, yaşam da denen komik trajedinin tüm tezatlarını bir bir ortaya koyuyor ve ironi, en tehlikeli durumlardan sağ çıkmayı her zaman mümkün kılıyor.

Etgar Keret, Yedi Güzel Yılda yine yapacağını yapıyor ve kaybedenlerin sefaleti ile asaletini benzersiz bir mizah duygusu ile pırıl pırıl parlatıyor; çocuklar kahkahalar eşliğinde füze parçaları topluyor, düşler kâbuslara karışıyor ve müdanasız hayatın darbeleriyle cilveleri, durmaksızın köşe kapmaca oynuyor.

Yedi Güzel Yıl, hepsi bir yana, Etgar Keretin bir yazar, bir eş, bir baba ve bir oğul olarak yaşamının öyküsünü, tüm güzellikleri ve dehşetiyle okurunun kalbine kazıyor.

"Keret, müthiş bir yazar. Yeni kuşağın sesi."
-Salman Rushdie-
(Tanıtım Bülteninden)

Sayfa Sayısı: 152
Baskı Yılı: 2013

 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst