Fahriye Evcen

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.857
Tepki
49.341
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
fahriye.jpg



Almanya'nın Solingen şehrinde doğdu. Aslen Samsun Bafra'lıdır. Düsseldorf Heinrich-Heine Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde okurken dizi teklifleri alınca, okulu dondurup annesiyle birlikte İstanbul'a yerleşen Evcen, Hàla Yaprak Dökümü adlı dizide Necla karakterini canlandırmaktadır.Oyunculuğa Oya Aydoğan'ın programına katılıp keşfedilmesiyle başlamıştır.

Filmografisi:

Cennet, 2008
Hasret, Songül, 2006
Yaprak Dökümü, Necla, 2006
 

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.291
Tepki
83.528
Puan
113
Konum
İstanbul


ImageView.ashx


Tek kontrolsüz olduğum nokta aşk

Fahriye Evcen (25), son dönemin en güzel ve yetenekli genç oyuncularından. Özcan Deniz’le çok merak edilen bir ilişkileri var. Ancak özel hayatıyla ilgili konuşmamayı tercih ediyor. Dışarıdan görünen otokontrollü tavrının aksine son derece neşeli bir kadın. Onunla, yeni yayın döneminde Star TV’de başlayacak ‘Yalancı Bahar’ isimli dizisi için buluştuk.

Almanya doğumlusunuz. Orada nasıl bir hayatınız vardı?
- Annem ev kadını, babam peyzaj işiyle ilgileniyordu. Üç ablam var. Hepimizin yaşı birbirine yakın; eğlenceyi düşün! Almanya’da düzenli, dingin bir hayatım vardı. Burası kadar temposu yüksek bir hayat yoktu ve herkes daha sabırlıydı.

Yabancı bir ülkede yaşamanın zorlukları var mıydı?
- Orada doğup büyüdüğünüz için, “Ben Türk müyüm Alman mıyım?” diye düşünmüyor, duruma entegre yaşıyorsun. Zorluk çekmememde ailemin de etkisi vardı. Alman ve Türk kültürü harmanlanarak yetiştirildik. Evde hem Almanca hem Türkçe konuşulurdu. Dil, kültürü yaşatmak için çok önemli. Buradaki kadar baskın olmasa da ailem Türk adetlerini de bize yaşatmaya çalıştı.

Oyunculuk çocukluk hayaliniz miydi?
- Pek çok şeye ilgim vardı: Piyano, spor... Sonra felsefe ve sosyolojiye merak sardım. Lisede amatör tiyatro yaptım. Konservatuvara gitmek zordu Almanya’da, sosyolojiye yöneldim. Demek kısmette oyunculuk varmış. Her şey bir haftada oldu. Hayat sana bir şey sunacaksa iki günde de sunabiliyor, sunmayacaksa 10 yıl beklesen olmuyor.

Türkiye’nin en güzel kadınları arasında gösteriliyorsunuz. Kendinizi bildiniz bileli hep böyle miydiniz?
- Bu söylediğinin farkında olarak yaşamıyorum. Ve bunları duyduğumda gerçekten duruma yabancı kalıyorum (Gülüyor). Ama 14 yaşında bile sokağa mutlaka bir ruj sürüp çıkardım. Sanırım her şey doğal sürecinde ilerledi. Bence oyunculukta dünya güzeli olmak gerekmiyor. Hoş görünmek ve güzel bakıp gülebilmek yeterli.

Güzel olmanın kariyerinize nasıl etkileri oldu?
- İnsanlar beni inşallah oyunculuğumla değerlendiriyordur. Yoksa sadece konu mankeni olurum.

Dışarıdan çok otokontrollü bir kadın gibi duruyorsunuz. Özelinizde de öyle mi?
- Almanya Solingen’de yetiştim. Ha desen kasaba! Oradan sonra Türkiye bana çok ‘hızlı’ geldi. Bu herhalde Alman ekolünden kaynaklanıyor. Aslında özelimde böyle değilim ama huyumu da seviyorum. Ne insanları kırıyorum, ne de kendim kırılıyorum.

Çok az röportaj vermenizin nedeni kendinizi ifade etme güçlüğü mü yoksa basına karşı bir duruş mu?
- Dışa dönüğüm ve kendimi ifade etmekle ilgili bir sıkıntım yok. Basınla da aram iyi. Sadece seçerek gidiyorum. Doğru zamanda iletişime geçmek daha sağlıklı.

Hadi bana bugüne kadar yaptığınız en çılgın şeyi anlatın...
- Galiba 19 yaşında Türkiye’ye tek başına gelişim... Uçakta kendi kendime, “Sen ne yapıyorsun?” diye sorup cevaplayamamıştım.



Şimdi tarih bölümünde okuyorsunuz. Neden tarihi seçtiniz?
- Sosyolojiye devam etmek istedim ama teknik meseleler yüzünden tarihi seçtim. Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’ne girdim ve çok sevdim. En iyi ders notu tutan öğrencilerden biriyim.

Bir gün çok özel bir davetin yıldızıyken ertesi gün fotokopi sırasında olmak size kendinizi nasıl hissettiriyor?
- İşte bu ayrımı iyi yapmak gerekiyor. Oyunculuk şaşaalı ve onu gerektiği gibi yaşıyorum ama iş olduğu yerde kalmalı.

Yeni yayın döneminde oynacağınız ‘Yalancı Bahar’daki Zeynep nasıl bir karakter?
- Zeynep, Bodrum’da yaşarken sevgilisiyle bir çılgınlığın peşinden gidiyor ama sonra bu çılgınlığın hayatında yeri olmadığını farkediyor. 10 yıl sonra da eski yaşantısı karşısına çıkınca yalancı bir bahar geçirdiğini anlıyor.

Öpüşmem, sevişmem gibi kurallarınız var mı?
- Dozu iyi ayarlandığı sürece yok. Sadece suni durduğu noktalarda problem olur.

‘Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak’ filminde afişte olmadığınız için problem çıktığı söylendi. İşin aslı neydi?
- Sinema filmlerinde böyle krizler yaratılır, doğal. Aksine afişte olmak istemeyen bendim. Çünkü filmde iki sahnem vardı. Afişler basılmıştı sonra yapım şirketi bir değişiklik yaptı ve birden bu olaylar, söylentiler çıktı. Takılmadım bile.

BİR KERE AŞIK OLDUM O DA HAYATIMA EN SON GİREN KİŞİ

Özcan Deniz’le çok merak edilen bir ilişkiniz var. Basından bu kadar uzak tutmayı nasıl beceriyorsunuz?
- Çok basit. Evini ve aileni seviyorsan kendini ortalara atmaya ihtiyacın olmuyor. Özel hayatım benim için önemli. Onu tutup bir şeylerin ortasına koyamam.

Birlikteliğiniz nasıl gidiyor?
- Özel hayatımla ilgili ayrıntılara girersek ooo... Kedi kavgası bile basına yansıdı.

Doğru muydu?
- Çocuklarla ilgili yani kediler yüzünden velayet davası bile açtık. (Gülüyor)

İki oyuncunun birlikteliği bir ilişkiyi nasıl etkiliyor?
- Beraberliğin kendisi oyuncuya ilham veren bir şey. Aşk, insanı anormal derecede besliyor.

Gerçek anlamda çok aşık oldunuz mu?
- Bir kere oldum. Hayatıma en son giren kişiye...

Aşıkken nasıl oluyorsunuz?
- Herhalde hayatta tek kontrolsüz olduğum nokta ailem ve aşk hayatım. Orada benim için duygularımın ve verebileceklerimin sınırı yok.

Aşkın en yıkıcı hali sizce nedir?
- Aşık olmak sevgiyi ve öfkeyi uç noktalarda yaşatıyor. Bu da dengeni bozuyor.

Aldatılma korkunuz var mı?
- Eğer yaşadığın insan ve aşkın samimiyse böyle bir korkun olmuyor. Eğer o korkuyu duyuyorsan yaşadığın suni demektir. Benim de hayatımda samimiyetsiz bir şeyin yeri olmaz. Bu yüzden bugüne kadar hiç aldatılma korkum olmadı.
Startv
 

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.291
Tepki
83.528
Puan
113
Konum
İstanbul
Geçmişi, geleceğini rahat bırakmayacak


ImageView.ashx



Fahriye Evcen, Pazartesiden itibaren Star TV’nin yeni dizisi ‘Yalancı Bahar’la ekranda olacak. Evcen, rol gereği, hayatını devam ettirmek için güzelliğinin avantajını kullanan bir dolandırıcıdan evli ve çocuklu bir kadına dönüşecek. Ama bu mutluluk pek de uzun sürmeyecek

‘Yalancı Bahar’da sizi çeken ne oldu?
İlk etapta tabii ki senaryosu. Çok akıcı bir dille yazılmış. Klişeler de var ama ana hikaye çok orijinal. Yönetmenimiz Serkan’ın (İpekören) yorumuna çok güveniyorum. Onun dışında karakterde de etkilendiğim noktalar oldu.

Bu dizide canlandırdığınız Zeynep’in ‘Yaprak Dökümü’nün ‘Necla’sıyla benzer yanları var mı?
‘Necla’ da çok ani kararlar verirdi. Ama onunki biraz daha cehaletten kaynaklanıyordu. Düşünmeden, hesabını yapmadan körü körüne hareket ediyordu. Zeynep bilinçli bir şekilde hareket ediyor. Zeynep’in hayatının dizi içerisinde farklı evrelerini göreceğiz. 10 sene öncesine bakıp, sonra günümüze döneceğiz. 17-18 yaşlarında Bodrum’da yaşıyor. Orada Selim’le (Cansel Elçin) beraber. Selim, hayatlarını kurtarmak adına Zeynep’i dolandırıcılık yapmaya zorluyor. Bu duruma çok fazla razı olmayan Zeynep, radikal bir karar alıp hayatının yönünü değiştiriyor. Bu sahneleri ‘flashback’lerde göreceğiz.

Bugün nasıl bir hayat yaşıyor Zeynep?
Dizide göreceğimiz asıl hayatını yaşıyor. Artık evli, olgun bir kadın. Bir de oğlu var. Her şey yolunda giderken hayatlarına tekrar Selim’in girmesiyle feci şekilde bocalayacak ve seçtiği hayatın yalancı bir bahar olduğunu göreceğiz.

Dizide Zeynep’in güzelliği vurgulanacak mı?
Dolandırıcılıkta kızın hoşluğundan besleniyorlar.

Güzellik takıntınız var mı?
Ben her halimle barışığım. Tabii ki bu işi yaptığımız sürece her zaman çok bakımlı görünmek zorundayız. Çünkü insanlar ekranda gülen gözler ve güzel gülüşler görmek istiyor.

Saç renginizdeki değişiklik karakter için miydi?
Yazın kendimde bir değişiklik yapmak istedim. Sonrasında çok olumlu yorumlar aldım. Bu işe denk gelmesi de iyi oldu. Karakteri bulmamda çok yardımcı oldu bana. Çünkü diğer karakterle siyah saçlar bütünleşmişti.

Ekibe uyum sağlayabildiniz mi?
İlk günden... Ben bu kadar uyumlu bir set görmedim. Yönetmenimiz en başta arkadaşça yaklaşıyor herkese. Fikirlere açık bir set, genç bir ekibiz. Sosyal ilişkilerimizi de pekiştirip iş yapıyoruz. Bu da işi çok daha keyifli kılıyor, rahat çalışmamızı sağlıyor. Ben bu sette çok mutluyum.

Dizide genç bir anneyi canlandıracaksınız. Rol gereği de olsa anne olmak nasıl bir duygu?
Emir (Geylan) o kadar şeker bir çocuk ki sette o konuşurken replikleri unutuyoruz. O konuşurken dalıp gidiyorum. Ona bakıp “Benim de böyle bir oğlum olsun” diyorum. Ben çocuk severim. Yeğenlerime de çok düşkünümdür. Kendi çocuğum olsa o çocuğun halini düşünemiyorum.

Yakın zamanda anne olmak gibi planlarınız var mı?
Ben de genç anne olmak istiyorum.
Star tv
 
H

Hera

Misafir
FazLa Güzel fıstığım benim yerim onuuuu ha haaa :dill: kıkananlar çatlasın diyorum başarısını ve herşeyiniiiii
 

nk83

Admin + Sitenin Hikaye Yazarı
Admin
Katılım
24 Ağustos 2010
Mesajlar
63.291
Tepki
83.528
Puan
113
Konum
İstanbul
Makyajsız hali şaşırttı
Onları hiç böyle görmediniz


Geçtiğimiz günlerde Fahriye Evcen'in öğle yemeği için sete getirilen pideyi “Asla yemem. Bana meyveli yoğurt bulun. Ev yoğurdunun içine yeşil elma ve mandalina doğrayın” dediği iddia edilmişti.


8d2f5a4aa220dd1877616fcbc9368776_k.jpg


Yaptığı kaprislerle sık sık gündeme gelen oyuncunun, set çalışanlarını bezdirdiği söylenmişti.
13f4d1847fcb4cd9a4f5ead715c6417e_k.jpg


Bunun üzerine Evcen, Instagram hesabından olayı ti'ye alan bir fotoğraf paylaştı.
0861f236e15f679ebf863cb57c60a2b5_k.jpg


Makyajsız haliyle dikkat çeken ünlü yıldız fotoğrafın altına "Sacide abla olaya açıklık getirdi!..Fahriye'nin yoğurdu geldi" yazdı.
f68e368421ff7224b831bb16c1e18aeb_k.jpg


HT Magazin










 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst