Hazırlayan: Prof. Dr. İ. Hamit Hancı
Türkiye Trafik Güvenliği Vakfı Kurucu Başkanı
Motorlu araç kazaları 40 yaş altındakiler için en önemli ölüm sebeplerinden biridir. Motorlu taşıt kullananların ve yolcuların zorunlu olarak güvenlik kemeri bağlamaları gibi önlemlerin başlıca amacı kişiyi korumakla birlikte, ikincil amacı hastanelerin yükünü azaltmak ve bir aile reisinin kaza ile ölmesinin ya da sakat kalmasının toplum için yarattığı ekonomik yükü daha da ağırlaştırmaktan sakınmaktır.
Emniyet kemeri uygulamasının başlanmasıyla dünyada trafik kazalarında ölüm ve ciddi yaralanma oranlarının önemli ölçüde azaldığı görülmektedir. Emniyet kemeri kullanımının trafik kazalarında ölüm oranını % 40-50, ciddi yaralanmaları % 35-60, hastane başvurularını % 64 oranında azalttığı belirtilmektedir. Arka koltukta oturanlarda ise ölüm oranını % 18 azaltmaktadır.
Ölümcül olmayan kazaların kurbanlarından, kemerli olanlar kemersiz olanlardan daha hafif yaralanmakta ve tedavi masrafları daha az olmaktadır.
Genelde araçlarda omuz-kucak tipi 3 noktadan bağlı emniyet kemerleri kullanılmaktadır. Bunlar yavaş harekete izin veren, ani çekilmede tutukluk yapan ve vücudun etrafını otomatik olarak sıkıştıran cinstendirler.
Emniyet kemeri kullanımından önce yolcuların başı arabanın ön paneline , yüzü ya da göğsü direksiyona , vücudu kapılara ya da tavana çarpmakta , kişi arabadan fırlamakta , göğüs kemiği ve çok sayıda kaburga kırıkları olmaktaydı. En sık görülen karın içi yaralanma Karaciğer, dalak gibi sert organların yaralanmasıydı.
Emniyet kemeri kullanımı ölümü, yüz yaralanmalarını ve göz hasarlarını belirgin şekilde azaltmaktadır.
Emniyet kemeri sistemleri önden çarpmalarda , yandan çarpmalara göre daha yüksek koruma sağlamaktadır.
Trafik kazalarında ölümlerin %25'i araçtan fırlama ile olmakta emniyet kemeri öncelikle bunu önlemektedir.
Yapılan bir çalışmada saatte 95 km. den az hızla giderken olan çarpışmalarda kemer kullananlarda ölüm olayına rastlanmadığı , ancak kemersizlerde 20 km. de bile ölümcül yaralanmalar olduğu belirtilmiştir.
Emniyet kemeri takmayan bir sürücü saatte 50 km. hızla sabit bir yere çarptığında göğsünün direksiyona çarpma olasılığı yüksektir. Kemersiz sürücü direksiyona yada kokpite çarpabilir, arabadan fırlayabilir.
Yan Etkileri
Emniyet kemeri kullanımı ölüm ve ağır yaralanma oranlarını azaltmış, trafik kazası yaralanmalarının çehresini değiştirmiş ama yaralanma riskini tamamen yok edememiştir. 1960'larda kullanılmaya başlanması ile beraber yeni tip yaralanmalar ortaya çıkmıştır.
Kemerin omuz ve kucak bölümleri vardır. Kucak bölümündeki parçanın mide , ince barsak , karaciğer , dalak ve bel omurları ya da omurilik yaralanmasına neden olması durumuna "emniyet kemeri sendromu" denilmektedir.
Kemer yaralanmaları basitten ölümcüle kadar farklılık gösterebilir. En sık karşılaşılan yaralar karın ve göğüs duvarında görülen sıyrıklardır ama tehlikeli yaralanmalar iç organlarda görülür. Emniyet kemerleri nadirende olsa ciddi yaralanma yapabilir. Emniyet kemeri kullanmayanlarda en çok görülen karın yaralanması karaciğer ve dalak gibi katı organ yırtılmalarıdır. Kemer kullanımıyla bunlar azalırken, kalın barsak ve ince barsak gibi içi boş organların yaralanmaları artmıştır. Bunun sebebinin karın duvarı ve iç organların kemer ile omurga arasında sıkışması ve iç basınçlarının ani olarak artması olduğu düşünülmektedir.
Acil servis personeli düşük hızlı çarpışmalarda bile bu tip hızlı ölümcül karın yaralanmalarına karşı uyanık olmalıdır.
Yine omuz-kucak tipi denilen 3 noktadan bağlı emniyet kemerleri çarpma anında etkiyi direk olarak vücuda aktarmakta , köprücük ve göğüs kemiği ,boyun ve göğüs omurlarında kırık , kalp ,boyun ve karın damarlarında yaralanmaya ve omuz çıkıklarına yol açmaktadır.
Bazı kadınlarda kemer kullanımında, normal kullanımda bile meme basısı ve meme yaralanmaları olmaktadır.
Uygunsuz pozisyonda takılmış emniyet kemeri yemek borusunda da yaralanmaya yol açabimektedir .
Çocuklarda Eminiyet Kemeri
Emniyet kemerleri büyükler için dizayn edilmiştir. Bu yüzden kemer kullanımının artmasıyla çocuklarda kemerin yanlış kullanılması ile ilgili yaralanmalar artmıştır. Kucak omuz kemerlerinin dizaynının çocuklara uygun olmayışı ve çocukların omuz kemerinin üstüne yaslanması veya koltuk altından geçirmeleri nedeniyle boyun ve yüz yaralanmaları görülebilir. Kişi bağ için çok küçükse vücut kemerin altına kayabilir, kemer boynun etrafına dolanabilir ve kişi boğulabilir. .
Karayolları Trafik Yönetmeliği'ne göre araçlarda emniyet kemeri takma mecburiyeti getirilmiştir. Aynı yönetmeliğe göre taşıtlarda sürücü yanındaki ön koltukta 10 yaşından küçük çocukların oturması yasaktır.
Çocuklar, büyüklere oranla anatomik farklılıkları nedeniyle daha fazla etkilenirler. Çocuklarda daha az gelişmiş bulunan omurganın arka bağları büyüklerden daha kolay yırtılır, kemerin destek aldığı kalça (leğen kemiği) çıkıntıları çocuklarda daha az gelişmiştir.
Kemer takmış hamile kadınlarda düşük görülebilir, rahim ve bebek yaralanmaları olabilir , ancak kullanılmadığı taktirde sonuçlar muhtemelen daha kötü olacaktır.
Karşı Çıkanlar
Kemerin takılmasının zorunluluğunu savunan çoğunluğun yanında , buna karşı çıkanlarda vardır. Bu kişiler, kişisel özgürlüğün bu zorlama ile zedelendiğini , kemerin ancak onu takanı koruduğunu, oysa yol kazalarının önlenmesinde hiçbir rol oynamadığını ileri sürmektedirler. Buna ayrıca şu örneği eklemektedirler. Araba derin suya battığında emniyet kemeri taşıtı kullananın ya da ön koltukta oturanın kaçmak için yapacağı hareketleri engelleyebilir. Arabanın birden yanıp alev aldığı zaman yanan arabadan kaçmanın engelleneceğini de söylemektedirler.
Türkiye Trafik Güvenliği Vakfı Kurucu Başkanı
Motorlu araç kazaları 40 yaş altındakiler için en önemli ölüm sebeplerinden biridir. Motorlu taşıt kullananların ve yolcuların zorunlu olarak güvenlik kemeri bağlamaları gibi önlemlerin başlıca amacı kişiyi korumakla birlikte, ikincil amacı hastanelerin yükünü azaltmak ve bir aile reisinin kaza ile ölmesinin ya da sakat kalmasının toplum için yarattığı ekonomik yükü daha da ağırlaştırmaktan sakınmaktır.
Emniyet kemeri uygulamasının başlanmasıyla dünyada trafik kazalarında ölüm ve ciddi yaralanma oranlarının önemli ölçüde azaldığı görülmektedir. Emniyet kemeri kullanımının trafik kazalarında ölüm oranını % 40-50, ciddi yaralanmaları % 35-60, hastane başvurularını % 64 oranında azalttığı belirtilmektedir. Arka koltukta oturanlarda ise ölüm oranını % 18 azaltmaktadır.
Ölümcül olmayan kazaların kurbanlarından, kemerli olanlar kemersiz olanlardan daha hafif yaralanmakta ve tedavi masrafları daha az olmaktadır.
Genelde araçlarda omuz-kucak tipi 3 noktadan bağlı emniyet kemerleri kullanılmaktadır. Bunlar yavaş harekete izin veren, ani çekilmede tutukluk yapan ve vücudun etrafını otomatik olarak sıkıştıran cinstendirler.
Emniyet kemeri kullanımından önce yolcuların başı arabanın ön paneline , yüzü ya da göğsü direksiyona , vücudu kapılara ya da tavana çarpmakta , kişi arabadan fırlamakta , göğüs kemiği ve çok sayıda kaburga kırıkları olmaktaydı. En sık görülen karın içi yaralanma Karaciğer, dalak gibi sert organların yaralanmasıydı.
Emniyet kemeri kullanımı ölümü, yüz yaralanmalarını ve göz hasarlarını belirgin şekilde azaltmaktadır.
Emniyet kemeri sistemleri önden çarpmalarda , yandan çarpmalara göre daha yüksek koruma sağlamaktadır.
Trafik kazalarında ölümlerin %25'i araçtan fırlama ile olmakta emniyet kemeri öncelikle bunu önlemektedir.
Yapılan bir çalışmada saatte 95 km. den az hızla giderken olan çarpışmalarda kemer kullananlarda ölüm olayına rastlanmadığı , ancak kemersizlerde 20 km. de bile ölümcül yaralanmalar olduğu belirtilmiştir.
Emniyet kemeri takmayan bir sürücü saatte 50 km. hızla sabit bir yere çarptığında göğsünün direksiyona çarpma olasılığı yüksektir. Kemersiz sürücü direksiyona yada kokpite çarpabilir, arabadan fırlayabilir.
Yan Etkileri
Emniyet kemeri kullanımı ölüm ve ağır yaralanma oranlarını azaltmış, trafik kazası yaralanmalarının çehresini değiştirmiş ama yaralanma riskini tamamen yok edememiştir. 1960'larda kullanılmaya başlanması ile beraber yeni tip yaralanmalar ortaya çıkmıştır.
Kemerin omuz ve kucak bölümleri vardır. Kucak bölümündeki parçanın mide , ince barsak , karaciğer , dalak ve bel omurları ya da omurilik yaralanmasına neden olması durumuna "emniyet kemeri sendromu" denilmektedir.
Kemer yaralanmaları basitten ölümcüle kadar farklılık gösterebilir. En sık karşılaşılan yaralar karın ve göğüs duvarında görülen sıyrıklardır ama tehlikeli yaralanmalar iç organlarda görülür. Emniyet kemerleri nadirende olsa ciddi yaralanma yapabilir. Emniyet kemeri kullanmayanlarda en çok görülen karın yaralanması karaciğer ve dalak gibi katı organ yırtılmalarıdır. Kemer kullanımıyla bunlar azalırken, kalın barsak ve ince barsak gibi içi boş organların yaralanmaları artmıştır. Bunun sebebinin karın duvarı ve iç organların kemer ile omurga arasında sıkışması ve iç basınçlarının ani olarak artması olduğu düşünülmektedir.
Acil servis personeli düşük hızlı çarpışmalarda bile bu tip hızlı ölümcül karın yaralanmalarına karşı uyanık olmalıdır.
Yine omuz-kucak tipi denilen 3 noktadan bağlı emniyet kemerleri çarpma anında etkiyi direk olarak vücuda aktarmakta , köprücük ve göğüs kemiği ,boyun ve göğüs omurlarında kırık , kalp ,boyun ve karın damarlarında yaralanmaya ve omuz çıkıklarına yol açmaktadır.
Bazı kadınlarda kemer kullanımında, normal kullanımda bile meme basısı ve meme yaralanmaları olmaktadır.
Uygunsuz pozisyonda takılmış emniyet kemeri yemek borusunda da yaralanmaya yol açabimektedir .
Çocuklarda Eminiyet Kemeri
Emniyet kemerleri büyükler için dizayn edilmiştir. Bu yüzden kemer kullanımının artmasıyla çocuklarda kemerin yanlış kullanılması ile ilgili yaralanmalar artmıştır. Kucak omuz kemerlerinin dizaynının çocuklara uygun olmayışı ve çocukların omuz kemerinin üstüne yaslanması veya koltuk altından geçirmeleri nedeniyle boyun ve yüz yaralanmaları görülebilir. Kişi bağ için çok küçükse vücut kemerin altına kayabilir, kemer boynun etrafına dolanabilir ve kişi boğulabilir. .
Karayolları Trafik Yönetmeliği'ne göre araçlarda emniyet kemeri takma mecburiyeti getirilmiştir. Aynı yönetmeliğe göre taşıtlarda sürücü yanındaki ön koltukta 10 yaşından küçük çocukların oturması yasaktır.
Çocuklar, büyüklere oranla anatomik farklılıkları nedeniyle daha fazla etkilenirler. Çocuklarda daha az gelişmiş bulunan omurganın arka bağları büyüklerden daha kolay yırtılır, kemerin destek aldığı kalça (leğen kemiği) çıkıntıları çocuklarda daha az gelişmiştir.
Kemer takmış hamile kadınlarda düşük görülebilir, rahim ve bebek yaralanmaları olabilir , ancak kullanılmadığı taktirde sonuçlar muhtemelen daha kötü olacaktır.
Karşı Çıkanlar
Kemerin takılmasının zorunluluğunu savunan çoğunluğun yanında , buna karşı çıkanlarda vardır. Bu kişiler, kişisel özgürlüğün bu zorlama ile zedelendiğini , kemerin ancak onu takanı koruduğunu, oysa yol kazalarının önlenmesinde hiçbir rol oynamadığını ileri sürmektedirler. Buna ayrıca şu örneği eklemektedirler. Araba derin suya battığında emniyet kemeri taşıtı kullananın ya da ön koltukta oturanın kaçmak için yapacağı hareketleri engelleyebilir. Arabanın birden yanıp alev aldığı zaman yanan arabadan kaçmanın engelleneceğini de söylemektedirler.