ELDA"dan Seçme Şiirler

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
Öznesiz cümleler kurmaya alışmıştım ben oysa...
Yalnızlığıma, ıssızlığıma sahip çıkmıştım onca kalabalığın arasında..

Korkularımdan korkmamayı öğreniyordum yavaş yavaş.

Hayallere düşlere sığınıp onlarla avunuyor, küçücük mutluluklara, hayata dair geçici heveslere sarılıp gülümseyebiliyordum.

Geride bırakmıştım bütün hüzünleri, ertelenmişleri, yaşanmışları, yarım kalmışları.. Yürüyordum ardıma bakmadan kendi yolumda. Geçmişin izleri bazen takılıyordu ayaklarıma bir yerlerde, ama ben aldırmadan yürüyordum işte..
Sevdaya dair hikayelerin noktasını koymuştu hayat yıllar öncesinde. Ben de çaresizce boyun eğmiştim ona.

Bence mutluydum ben kendi kendimle..

Hiç beklemediğim bir zamanda, ansızın çıktın yollarıma.
Yalan mıydın sen? Yalan.. Bunca ısıtabilir miydi ruhumu? Bunca işler miydi sevdanı yüreğime? Geçmişin izlerini silip, doldurabilir miydi yüreğimi böylesine?
Görseydim, eğer sonunu görseydim, Başlamadan daha, orada dur derdim...

Bilseydim, eğer sonunu bilseydim, "Sevme bırak" derdim, "Sevme, uzak dur..."

Geldiğin gibi de gittin ansızın bir gün..

Sensizliğe alışmak daha zordu yalnızlığa alışmaktan.
Şimdi öznesi sensin cümlelerimin, yüklemleri yok...

Sensiz günüm zordu zaten, Bir de sen geldin üstüne.. Yokluklarım yetmezmiş gibi, Sen de eklendin üstüne...

Ben zaten bunları sen olmadan da yaşardım. Ne gerek vardı sana, sensiz de yalnız kalırdım. Ben zaten sen olmadan da ağlardım isteseydim eğer, Ne gerek vardı sana, ne gerek vardı yokluğuna...


Sevdim İşte Ötesi Yok

ALINTIDIR..
 
OP
ELDA

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
Sevmek Kıyamamaktır...

Kim en çok severse bizi, o bize en kıyamayandır, çünkü sevmek, kıyamamaktır. En çok kim kıyamaz bize?

Eşimiz mi, çocuğumuz mu, sevgilimiz mi, en büyük aşkımız mı, kardeşimiz mi, eşimiz dostumuz, arkadaşımız mı?

HAYIR!

Koskoca bir hayır işte! Bize en çok annelerimiz kıyamaz! Çünkü en çok onlar sever bizi.

Sanat aşkla doludur, en büyük eserler aşkla yazılmıştır, yapılmıştır, bu doğru. Ama aşk öldürür de çoğu zaman, hasta da eder, ser-sefil de eder, ama “anne” sevgisi yaşatır.

O dünyanın en lezzetli, en uygun sıcaklıktaki, en sevgi dolu besinini “ana sütünü” verdiği gibi verir sevgisini, kendiliğinden, yumuşacık, hiç karşılık beklemeden.

Anne yavrusuna hiç kıyamadığı gibi, hiç kırılmaz da ona, yine kıyamadığından, o üzülmesin diye kırılmaz. Bir de, yüreği o kadar yumuşak, o kadar yumuşaktır ki, ondan kırılmaz.

Annenin hiçbir beklentisi yoktur yavrusundan, hiçbir talebi de yoktur. Kolay kolay belli etmez , derdini, kederini, hastalığını, isteklerini.

Sanki bir tek “sevgi,saygı,ilgi” bekler gibi gelse de, ondan bile vazgeçer bazen, çocuğuna yük ve sorun olmamak için.

Size herkes kıyabilir, sizi herkes kırabilir, en sevdiğiniz, aşkından deliye dönüp, uğruna ömrünü verdiğiniz, anadan babadan tatlı dediğiniz yar, elinizdekini avucunuzdakini yollarına serdiğiniz evlatlarınız.. Ama anne.. Anne hiç kıyamaz yavrusuna, çünkü en çok o sever.. Bir gün ikinci plana düşeceğini, hatta unutulacağını bile bile, hiç esirgemeden, hiç kısıtlamadan, hiçbir şart koşmadan ırmaklar gibi akıtır sevgisini.

Çünkü o annedir!

Bu özellik yalnız annelere verilmiştir. O her şeye bunun için katlanır, o her şeyi yüze vurmayışı, o pek çok şeyi görmezden gelişi, o şahane suskunluğu bu yüzdendir.

Herkes için en büyük temennim; “anne” sevgisi gibi,”kıyamayan” sevgiler
 
OP
ELDA

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
Yanlışlarım, yalnızlıklarımdan bana kaldı.
Yalnızlıklarımda katmerli burukluklarda yatılı kaldım.
Yalnızlıklarımda en çok dizlerime sarıldım.
Pencereye bi daha yapıştım.
Yalnızken, rüzgara yenik düştü tabelalarım.
Sağ elimin boş olduğu zamanlar ayağım kaydı.
Ben hep yalnızlıklarımda düştüm.

Yanlış insanları hep yalnızken gördüm.
Yanlış söylemlerim hep yalnızken çıktı ağzımdan
Yalnızken duruşumda eksiklik oldu.
Yalnızken yan bastım.
Yalnızken izbe sokaklarda dolaştım.
Çamuru yalnızken tanıdı ayaklarım.
Ben hep yalnızlıklarımda düştüm.

Yalnızlıklarımda telefonumu tekmeledim.
Yalnızlıklarımda gözlerim güz baktı.
Yalnızlıklarımda yüreğimi yok saydım.
Yalnızlıklarımda insanları sokaklardan çaldılar.
Yalnızlıklarımda lambalarım söndü.
Yalnızlıklarımda tökezledim.
Ben hep
Ben hep yalnızlıklarımda düştüm.
 
OP
ELDA

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
Dokunduğumda anladım hudutları yoktu bu duyguların
alev alev yanan toprağa yağan yağmur gibi
buram buram tütüyor aşk
buğusuyla sarıyor beni sevdan
kesiliyor nefesim gelişinle
ve çekilmez oluyor bu şehir sen bir gün bile olsa gidince,

seni alabildiğine gamsız yaşamak isterdim
olmasaydı kitabımda her aşkın sonu aynı,
olmasaydı kalbimde aşkımın şiddetinden o korku,
hep aynı yerden yaralamasalardı bu yüreği
suç sayılmasaydı canımı canının yanına uzatmak
en hesapsız sevda çiçeklerimi hasrete kurban etmemiş olsaydım
bağrı milyonlarca ışıklı semada aşk ateşinden yıllar önce asılmasaydı gönlüm
ayrılığa bağlanmasaydı her seferinde kuşağım,
yaşardım seninle her şeyi

bir deli dere gibi akıp gideceğini bilmeseydim
göçmen kuşların ardına takılıp gideceğini,
imkansızlığımızı, ayrılığın kaçınılmazlığını bilmeseydim
denerdim şansımızı imkansızım
 
OP
ELDA

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
sen gidiyorsun ya beni bırakıp,
bin parçaya bölünüyorum gecenin ayazında...
kapı önüne koyulan bir yavru kedi misali,
kıvranıp duruyorum yokluğunda...
ne zaman geleceksin tam bir yürekle?
ne zaman saracaksın var gücünle?
ne zaman bitireceksin bu gitmeleri?
ve ne zaman okşayacak ellerin ellerimi?
soruyorum ama cevap veremiyorum kendime....
gitme...
bırakma beni sensizliğin sessizliğine...
hasretim ellerine...
hasretim sevgine...
gitme...
yada git
ben kalırım tek başıma...
gerekirse kan katarım göz yaşıma...
bir tutam saçımıda al yanına
yoldaşın olur,
sırdaşın olur,
beni özlediğinde bas bağrına...
yıldızlarıda al yanına güneşide,ayıda...
bana lazım değil sen olmadıktan sonra
yalnız gözlerini bırak bana
birde acı tatlı hatıraları
ben avunurum onlarla...
yada dur...
gitme...
şöyle bir düşündüm de...
kal...
ben dayanamam yokluğuna...
 
OP
ELDA

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
Seninle paylasmak uykularda en büyük günahlari
Seninle uyanmak nice çilgin gecelerden sonra.
Alir, götürür beni kokun uzaklara, en uzaklara
Agzin; dudaklarimda islak bir güldür sabahlari

Tenin çekiyor beni, tenin tutmus saçlarimdan
Afrikali kölenim senin, esirinim, mecburunum
Gözlerin degmese gözlerime kahrolurum
Ölürüm, çekersen ellerini avuçlarimdan

Dönsün basim, tutussun damarlarimda kanim
Gel, otur yani basima, erisilmez kadinim
Yum iri gözlerini, devir kirpiklerini
Ser önüme, bir hazine gibi güzelliklerini

Sana en muhtaç oldugum su anda gel.
Yasamak olsan da gel, ölüm olsan da gel...

Ümit Yasar OGUZCAN
 
OP
ELDA

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
Küçük bir erkek çocuk,
annesine sordu: "Niçin ağlıyorsun?"
"Çünkü ben kadınım." Diye cevapladı annesi.
"Anlamadım!" dedi çocuk. Annesi, çocuğu kucaklayıp
"Hiç bir zaman anlayamayacaksın!" dedi.
Babasına "Baba, annem niçin ağlıyor?" diye sordu.
Babanın cevabı: "Bütün kadınlar
sebepsiz ağlayabilen yapıdadır" oldu.

Küçük çocuk büyüdü, yetişkin adam oldu, halâ
kadınların niçin ağladıklarını keşfedemedi.
Nihayet öldükten sonra cennete gittiğinde Allah'a sordu.
"Allahım!" dedi: "Kadınlar
niçin bu kadar kolay ağlayabiliyorlar?"
Allah:"Ben kadınları özel yarattım! Tüm yaşamın
ağırlığını taşıyabilecek kuvvette olmasına rağmen
başkalarına teselli verecek kadar yumuşak omuzlar,
doğumun acısına olduğu kadar doğurdukları evlatlarının
nankörlüğüne dayanabilecek iç kuvvetini verdim.

Başkalarının kuvvetinin kalmadığında;
devam edecek azmi,
ailesinin hastalığında; yorgunluğa
pabuç bıraktırmayacak kudreti verdim.
Her türlü şart altında,
hatta kendilerini çok kötü incitseler de,
çocuklarını sevmek duygusallığını verdim.
Bu duygusallık her yaştaki çocuklarının
yaralarını sarmalarına, sorunlarını dinleyip
paylaşmalarına yardım ediyor.

Kocalarını tüm kusurlarıyla sevmek kuvvetini verdim.
Onlara iyi bir kocanın eşini asla incitmeyeceğini fakat
bazen destek ve kuvvetini deneyecek davranışlarda
bulunacağını anlayacak duyarlı bir zeka verdim.

Tek zayıflık olarak kadınlara bir göz yaşı verdim...

Tamamen kendilerinin sahip oldukları,
ihtiyaçları olduğunda kullanmak üzere.
İnsanlık için bir göz yaşı..." diye cevapladı...

Kadını güzel yapan şey ne saçı, ne vücudu,
ne de kendini ne şekilde taşıdığıdır.
Kadını esas güzel yapan sevgisini paylaşabilmesi,
fedakarlığı, sorumluluğu, anlayışı, sadece bilgiye
değil aynı zamanda kalbe de yönelik aklıdır
 
OP
ELDA

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
SENİ SEVİYORUM DEMEK:

Ne kadar kolaydır "SENİ SEVİYORUM" diyebilmek..

Ne kadar kolaydır karşımızdakinin gözlerinin ta derinliklerine bakarken bu sözü fısıldayıvermek.

Ne kadar kolaydır karşımızdakini sevgimize inandırıvermek.

Ne kadar kolaydır bir şeylerin tıkandığı yerde "bu olmadı, bende şansımı başka sevgililerde denerim" diyebilmek.

...........SENİ SEVİYORUM........

Acaba kaç kişi bu sözü söylerken inanarak söylüyor?

Acaba kaç kişi sevgiyi en gerçek ve en yalın haliyle duyumsuyor yüreğinde?

Acaba kaç kişi sevgisinin üzerinde menfaat tohumlarının yeşermesine izin vermeden sevmeyi becerebiliyor?

Acaba kaç kişi sevgisi uğruna, almadan vermeyi erdem ayıyor?

Acaba kaç kişi sevgisini tek bir kadına/erkeğe yoğunlaştırıp, "biri giderse diğeriyle idare ederim" zafiyetine düşmeden besleyebiliyor?

Galiba sevmeyi yanlış öğrendik. Yanlış benimsedik.

Sevmek; sadece sevgiliyle yatakta geçirilen birkaç saat demek değildir.

Sevmek; sadece "işte yatak dışında da birlikteyiz" deyip, sağda solda gezinmek demek değildir.

Sevmek; sadece sevgiliyi koluna takıp, çevreye caka satmak demek değildir.

Sevmek; sadece patlamış mısır yiyerek ya da el ele tutuşarak film seyretmek değildir.

Sevmek; otomatiğe bindirilmişçesine sadece hafta içi, sadece hafta sonu, sadece belli saatlerde buluşmak değildir.

Sevmek; "seviyorsa beni bırakıp gitmez, giderse zaten sevmiyordur" felsefesini savunarak sevgiyi kendi kaderine terk etmek demek değildir.

Sevmek; "O bana nasıl davranırsa, ben de ona öyle davranırım" demek de değildir.

Sevgide yalan olmaz, rutin olmaz, menfaat olmaz, ihanet olmaz.

NE KADAR ANLAMLIDIR "SENİ SEVİYORUM" DEMEK

Sevmek; bazen hiç sebepsiz, sırf sesini duymak için aramaktır.

Sevmek; gecenin bir yarısında uyanıp "Seni Çok Seviyorum" mesajı yollayabilmektir.

Sevmek; hiç beklemediği bir anda, hiç birşey demeden sarılabilmek, saçlarını okşayabilmektir.

Sevmek; zor anında yanında olduğunu hissettirebilmektir.

Sevmek; sıkıntılı zamanlarda sözle değil, özle destek olabilmektir.

Sevmek; kaybetmemek için kıyasıya mücadele edebilmektir.

Sevmek; "tekrar tekrar ne gereği var ki" diye düşünmeden defalarca " Seni Seviyorum" diyebilmektir.

Sevmek; arabayı birden durdurup, köşedeki çiçekçiden bir çiçek alıp verebilmektir.

Sevmek; hiç gereği yokken bile ona küçücükte olsa bir şey almak, onu sevindirmek isteğidir.

Sevmek; alışkanlıklardan seve seve vazgeçebilmektir.

Sevmek; sevgisi uğruna her şeyi ayaklar altına alabilecek yüreği taşıyabilmektir.

Sevmek; sevgisi uğruna her şeyi ayaklar altına alarak, size koşan sevgiliye yüreğinizi açabilmektir.

Sevmek; koşullar ne olursa olsun, bir dilim ekmeği, bir meteliği paylaşabilmektir.

Sevmek; merak etmek, merak edildiğini bilmek istemektir.

Sevmek; özlemek, özlendiğini duymak istemektir.

Sevmek; başkalarına bakmak, başka birilerini düşünmek, başkalarıyla da gönül eğlendirmeyi asla düşünmemek, böyle bir isteğin içinden gelmemesidir.

Böyle hissetmiyorsak,

Sevgimizi böyle yaşamıyorsak birazcık dürüst olalım ve kimseye "seni seviyorum" demeyelim, kandırmayalım hem kendimizi hemde karşımızdakini.

Dünyada her şey bu denli kirlenmişken, bırakalım da bari sevdalarımız temiz kalsın.

SEVGİ, DİLİMİZDEN ÇOK YÜREĞİMİZDE OLSUN.

SEVGİYİ, SADECE DİLİMİZDE DEĞİL,

SEVGİYİ, YÜREĞİMİZDE YAŞAYALIM-YAŞATALIM-DUYUMSAYALIM.

VE EĞER YÜREĞİMİZİN DERİNLİKLERİNDEN SÜZÜLEREK,

SIMSICAK VE İÇTENLİKLE GELİYORSA, HİSSEDİYORSAK BUNU,

SEVGİYİ DUYUMSUYORSAK EĞER,

SEVDİĞİMİZE “SENİ SEVİYORUM” DEMEKTEN KAÇINMAYALIM.

“SENİ SEVİYORUM”

SEVGİLERİ YARINLARA BIRAKTINIZ

Sevgileri yarınlara bıraktınız

Çekingen, tutuk, saygılı.

Bütün yakınlarınız

Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden

Siz böyle olsun istemezdiniz

Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi

Kalbinizi dolduran duygular

Kalbinizde kaldı

Siz geniş zamanlar umuyordunuz

Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.

Yılların telaşlarda bu kadar çabuk

Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde

Açan çiçekler vardı,

Gecelerde ve yalnız.

Vermeye az buldunuz

Yahut vakit olmadı…
 
OP
ELDA

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
Hüzün yıldızları parlıyor bugün gökyüzünde,
Bu gece yine için için yanıyorum,
Oturmuş seni düşünüp ağlıyorum,
Seni, gidişini, sevişini, herşeyini...
Unutamıyor işte seni şu yaralı kalbim,
Yaptıklarını hatırlayıp, pişman oluyor...
Seni düşünüyorum bu gece, karanlık gökyüzünde...
Simsiyah gökyüzünde parlayan yıldızları seyrediyorum,
Onları sana benzetiyorum,
Kararmış kalbimin bir kenarında yanan meşale misali...
Dedim ya, seni düşünüyorum bu gece,
Beni sevdiğini, bana nasıl baktığını, bana nasıl güldüğünü,
Ellerimi nasıl tuttuğunu, ellerini nasıl tuttuğumu,
Büyüyen bir ateş gibi sevgimizin nasıl çoğaldığını
Ve birgün ansızın bırakıp gidişini...
Son vedanı hatırlıyorum, gözlerime ağlarcasına baktığını,
Gözlerini kalbime gömdüğünü hatırlıyorum,
Bir daha çıkamasın diye...
Çıkamadılar zaten kalbimden gözlerin,
Ölüler dirilirler mi ki gömülenler çıksın, gitsin?
Gittin son bir veda ile gözü yaşlı,
Elimde kolyen, ardından dakikalarca baktım, ağlamaklı,
Sıkıldım, üzüldüm, perişan oldum ama ağlamadım...
Ağlayamadım, engel oldu gururum, engel oldu aşkım,
Uzaklara gittin, belki birdaha asla geri dönmemecesine,
Özledim seni deliler gibi, özlüyorum hala...
Sen bir yerde ben bir yerde, yinede sönmedi sevgimiz,
Aksine çoğaldı dağlar gibi oldu hasretimiz...
Hep seni hayal eder, hep seni düşünürdüm,
Sesini duyunca yaşar, duyamayınca ölürdüm,
Aradın beni aylarca bir sevgi uğruna,
Ne yazık ki, ihmal edildin bir hata uğruna,
Kırıldın, ağladın, affettin ama hep sevdin,
Beni sevdin gülüm beni, kalbi kırık bir vefasızı,
Yine ihmal edildin yine unutuldun bir hiç uğruna,
Yine kırıldın, yine ağladın, yine affettin...
Bir daha unutuldun, sevdanla başbaşa bırakıldın,
Yine kırıldın, yine ağladın ama bu sefer affetmedin...
Sevdiğini en mutlu gününde öldürdün,
Ve ardına bakmadan gittin...
Beni benle başbaşa bıraktın, yıkıldım, üzüldüm, kırıldım...
Senden ayrılınca kaldım çaresiz, sevgisiz ve birde sensiz,
Hep sensizdim zaten ama şimdiki kadar asla değil...
Parçalanmış bir kalbe sahip oldun mu sen hiç?
Parça parça edilmiş, yıkık ve virane,
Bir o kadarda vefasız...
Önceleri üzüldüm, yıkıldım ama asla ağlamadım...
Geldi geçti deyip senide gözlerin gibi kalbime gömdüm...
Unuttum dedim, unutacağım dedim,
Unutamıyorum dedim, UNUTMAM dedim...
Önce gözlerin sonra sen çıktın kalbimden,
Bir vicdan azabıdır başladı ölü yüreğimde,
Hiçbir şey kalmadı, senden başka kalbimde,
Hatıraların, gözlerin ve sözlerin...
Şiirlerini getirdiler bana,
Beni öldüren şiirlerini...
Vefasız dediğini duydum, yıkıldım,
Düşündüm seni gecelerce daima tek başıma,
Şiirlerin öldürdü, hasretin yaktı yüreğimi,
Kırıldım, üzüldüm, yıkıldım ve en sonunda ağladım...
3 kişi ağladık sana; ben, kalbim ve gözlerim...
Sana yandım, seni sevdim, seni hatırladım heryerde...
Belki birgün sesini duyarım umuduyla
Telefon bekledim günlerce,
Telefon gelmeyip sesine hasret kalınca
Ağladım ağladım,
Sana yaptıklarımı ancak o zaman anladım...
Duydum ki kalbini vermemişsin kimseye,
Olurda içinde görürler beni diye...
Benim kalbimide istediler, ama vermedim kimseye,
Olurda içinde seni görürler diye...
Gökyüzü yıldızlar ile doluydu, ben hep seni düşünürken,
Hüzün yıldızları koydum adlarını, seni hatırlatıyorlar diye,
Aynı onlar gibi sende benden çok uzaklardaydın,
Hep göz kırpardın uzaktan, sessizce,
Bense hep seni bekledim kırık kalbim, yaşlı gözlerimle...
Bazen hayallere dalıyorum, seni düşünüp ağlıyorum,
Seni ve sevgini arıyorum hep kalbimde...
Düşmüyor adın hiç dilimden,
Öleceğim gülüm bir gün ben,
Senin sevginden, senin derdinden...
Bir gün göreceğim yine belki seni,
Seni, beni unutmuş, benim olmayan seni...
İşte o an aşkımın gözyaşlarını hatırlayacağım,
Ve yine bir köşeye oturup ağlayacağım...
Yemin ettim senin üstüne sevmeyim başkasını diye,
Ve heryerde, her zaman tekrarlıyorum yeminimi;
Seni unutmam için öldürseler bile,
Karşılık olarak dünyayı verseler bile,
Darağacı kurup idam etseler bile,
Senden başkasını asla sevmeyeceğim..
 
OP
ELDA

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
Otur, dinlen burada, düşün, tefekkür et;
Bir yanda hayat, ortada cami, yanda mezarlık
Dedikodu, gıybet yapma, ya hayır konuş, ya sükut et;
Oku mevtaların ruhuna, yapamazsan rab'bini zikret.

Yüksek sesle konuşma, kahkaha ile gülme;
Gülmek kalbi öldürür, gözyaşı affa vesile.
Yüce rab'bine sığın, ondan affını dile;
Selam olsun yüce veli, akbaba sultan hazretleri'ne.

Zor bulursun böyle bir yer, sana ilham verecek;
Manevi sıkıntını, acını dindirecek.
Gerçek bir inanışla bakarsan etrafına;
Bu bakış, hayatına yeni bir yön verecek.

Düşün demiştik sana, sözümüzün başında;
Ergeç herkes yatacak, şu musalla taşında.
Eğer dürüst olursan bütün dünya işinde;
Korkma, inşallah korkma, bu ömrün bitişinde.

Bak, soldaki ağaçlık, mezarlıktır orası;
Genç, ihtiyar demeden, gider gelen sırası.
Kelime-i tevhit'le, verirsek son nefesi;
Kurtuluşa erenlerden, oluruz inşallah.

Cami, türbe, mezarlık, musalla birarada;
Bilinmez ki yarın acap, hangimiz var sırada.
Daha sıram var deme, bakarsın beklenen sıra bozulur;
Büyükbaba dururken, torunun kabri kazınır.

Bu ne hikmettir ki ya rab, sebebi sence malum;
Kabre konduğum zaman, ne olur benim halim
Ne malım fayda verir, ne de evlad-ı eyalim;
Benimle gelen sadece, kefenimle amelim.

İşte, bunları düşün, düşün bak da ibret al;
Vaktin olursa eğer, ihmal etme gene gel.
Böyle bir yer bulamazsın, tefekküre dalacak;
Sıkıntıdan kurtulup, kalbe huzur dolacak...
 
OP
ELDA

ELDA

Daimi Üye
Katılım
13 Temmuz 2008
Mesajlar
3.785
Tepki
4.389
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
Sus pus olmuş, puslu bir İstanbul'muydu yüzün, yoksa
Çok bildik hüzünler mi taşınmıştı yüzüne
Dolmabahçe da çay tadında....
Divit ucuyla yazılmış bir aşkın sureti vardı avuçlarında,
Tarih bir başka iklimin kıvamını gösteriyordu.
Ben rehnedilmiş yelkovan gibi... hani akrep'i seven ama
Yüreği takvim yokuşlarında...

Sinemada elinin elimde terleyişinin bir anlamı olmalı,
Sesinin sesimde yankılanmasının... sanki perdedekine
Üzülmüş ya da sevinmişsin de tesadüfen akmış yüzün
İçime... Yalan! Sen perdeye bakıyorsun, fikrin benim
Seyir defterimde.. ve ben amerikanca bir filmi türkçe
Seyrediyorum...

Kadın Beyoğlu'nun bir kış akşamında,
Üstündeki deri montun sahibine küs, soğukluğundan
Muzdarip yürüyordu... Adam da... Yürümek hiçbir şeyi
Çözmüyordu, bazı Aralık akşamlarında... Parmağında
Yaralı bir öyküyü taşıyordu adam... Kadının yüzünde
Bir hüzün... Hüzünlü aralık akşamında bir yüzük...
Yüzüğün yüzünde dünya güzeli bir kadının kehaneti...
... Soğuğun ve karanlığın vehameti!

Hayatı, bir başkasının pantolonu gibi, küçültülmüş,
Daraltılmış... İlk sahibinin o pantalonla yaşadığı şeyler,
Yani pantalonu pantalon yapan anılar, bazı ilkbahar
Bereleri yüzünden yapılan yamalar, ter tüketen
Yazlar... Hepsi daraltılmış... Yaşananlara bir beden
Büyük geliyor artık hayat!

Bir aşkı paylaşmak için çok geç, bir paylaşıma aşık
Olmak içinse erken... Beni sevda yerimden vurdu yine
Zaman... Şimdi sana söylenecek tek cümle:



Bende sana yetecek kadar ben kalmadı
 

tatlıpozan

Daimi Üye
Katılım
19 Ağustos 2008
Mesajlar
2.758
Tepki
3.215
Puan
113
Konum
Tekirdağ
Sevgilerimi hiç yarınlara bırakmıyorum.
Sevdiğim herkese söylüyorum bunu..Sevildiğimi de hissederim.
Bu şiiri yıllar önce duymuştum ve duyduğumda söz vermiştim sevdiklerme sevdiğimi söylemeye..
Bir insanın sevdiğine sevgisini söylemesi kadar güzel birşey var mı acaba?.
Sevmekten daha güzel birşey var mı?..
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst