Düğün

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.857
Tepki
49.341
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Daha yirmi üçündeydi. Belki güzel bir gelecek vardı yarınlarına dair. Mahallenin belki en suskun en sakin genciydi. Utangaçlığından dolayı herkes tanırdı. Yusuf kendi halinde biriydi hiç kimse ile küskünlük ya da dalavere içinde kalmazdı. Bir gün Yusuf her gün olduğu gibi işine belediye otobüsüyle giderken hiç ummadığı anda çarpılmıştı gözleri deniz gibi yüzü bir gül çiçeği gibi güzel olan bir kıza ilk görüşte âşık olmuştu. Utangaçlığından mıdır bilinmez kıza ne bakabildi nede konuşabildi. Gün geçtikçe kıza olan aşkı daha bir büyümüştü. Yusuf alev alev kendi içinde yanıyordu. Ama bir türlüde kıza açıklayamıyordu duygularını. Bir gün söylerim ya da kız farkına varırda o söyler diye hep bekleyiş içindeydi. Ve bir türlü cesaret bulamıyordu. Ama her gün aynı saatte otobüste güzel kızın adını öğrenebilmişti kulak misafiri olduğu bir günde. Günün her saatinde her anında meliha yı düşünüyordu. Yusuf daha bir suskun daha bir sessiz kendi haline dalmıştı. Dış çevreyle ilişkisini kesmiş gibi sanki yaşayan bir ölü gibiydi. Bu durumunu gören arkadaşları üzülüyordu Yusuf’un haline. Bu çocuğun bir derdi bir sıkıntısı var diye endişelendiler. Daha fazla dayanamayıp Yusuf’la konuştular. Yusuf anlattı derdini arkadaşlarına.
Arkadaşları: bak Yusuf git derdini anlat kıza çok geç olmadan anlat.
Yusuf: anlatamam yapamam ben korkuyorum
Arkadaşları: niye korkuyorsun
Yusuf: ya bana hayır dese o zaman ne yaparım ölürüm daha iyi
Arkadaşları: bu gün anlatmazsan yarın için çok pişman olursun.
Yusuf arkadaşlarının söylediklerinden cesaret bularak ertesi gün meliha ya anlatmaya çalıştı ama cesaret edipte iki kelimeyi bir araya getirme kabiliyetini kaybetmiş gibiydi. O günde anlatamadı ertesi günde uzun bir zaman da anlatamadı. Durumu öğrenen arkadaşları Yusuf’un anlatamayacağına varıp kendileri anlatmaya karar verdiler. Yusuf’u takip edip kızın kim olduğunu öğrendikten sonra gidip melihaya anlattılar. Meliha da Yusuf’a boş hisler beslemiyordu. Oda Yusuf gibi âşık olmuştu ama Yusuf’tan beklemişti ilk konuşmayı ya da ilk yemek yeme teklifini. Yusuf âşık olduğunu Yusuf’un arkadaşlarına anlatmamıştı. Yusuf’un arkadaşları bir gün ayarlayıp Yusuf’la meliha yı buluşturmaya karar verdiler. Gidip Yusuf’a de anlatıp iki gün sonra buluşacaklardı. Zaman gelmişti Yusuf bir telaş sarmıştı ve heyecandan kalbi durmak üzereydi. Arkadaşları da heyecanlı bir bekleyiş içindeydi aradan birkaç saat geçmeden Yusuf’un sabah aldığı çiçeklerle geldiği gören arkadaşları hemen yanına gidip


Arkadaşları: ne oldu Yusuf konuştun mu kızla
Yusuf: hayır konuşamadım yapamadım
Arkadaşları: neden anlatmadın
Yusuf: korktum bir daha göremem diye bana hayır demesinden korkuyorum. Onu böyle sevmek onu uzaktan sevmek bile benim için yeter. Ben böylesine razıyım.
Günler böyle geçip gidiyordu. Yusuf her gün olduğu gibi sabah otobüslerde meliha yı görmekle yetinmeye çalışıyordu. Günlerden bir gün meliha yı otobüste görmedi ertesi günde görmemişti. Daha fazla dayanamayıp melihanın oturduğu eve gitti. Melihanın evinin önünde bir düğün arabası görmüştü Yusuf yüreğinden vurulmuştu. Gördüğü manzara karşısında donup kalmıştı. Arabanın üstünde M harfi ve evleniyoruz diye yazılı afişi görmüştü. Yusuf arkana bakmadan koştu. Nefes bile almadan etrafında ki canlı varlıklara aldırmadan koştu. Yüreğinin kendisini götürdüğü yere kadar koştu. Artık her hangi bir acı hissetmiyordu Yusuf. Sanki kanatları olmuş bir kuş gibi uçuyordu. Zaman kavramını yitirmişti. Kendini sonsuz bir boşlukta kanat çırparak uçmaya çalışıyordu.


İKİ HAFTA SONRA
Meliha kaç gündür Yusuf’u görmüyordu sabah otobüslerinde. Acaba başına bir şey mi geldi diye merak içindeydi. Daha fazla dayanamayıp Yusuf’un arkadaşlarının yanına gitti.
Arkadaşları: demek duymamışsınız
Meliha: neyi duymamışım
Arkadaşlar: Yusuf sizlere ömür
Meliha yerinde put kesilmiş oda yüreğinden vurulmuştu.
Meliha: nasıl oldu daha iki hafta önce iyiydi.
Arkadaşları: Yusuf intihar etti.
Meliha: intihar mı? Ama neden
Arkadaşları: sizin evlendiğiniz gün görmüş evin önünde bir düğün arabası görmüş. Birkaç gün sonrada intihar etti garibim kadir birde bu kâğıdı size ulaştırmamızı istedi.
Meliha kâğıdı açıp okumaya başladı.
YUSUF
Bu beden bu gözler bu hayatım sizi gördüğümde can bulmuşlardı. Daha önce yaşamadığımı sizi görerek farkına vardım. Gözlerinize bakarken bir balık oldum okyanusların derinliklerinde özgürce daldım. Bazen bir kuş oldum kanat çırptım mavinin tüm tonlarında. Bazen katil oldum kendi kendimi vurarak. Bazen de bir yaprak oldum. Dalımdan düşmeye çeyrek kalalarda sizi düşünerek. Anlayacağın sizinle mutluluğun en belirgin hallerine büründüm ve gamzeler hiç eksik olmadı yanaklarımda. Size defalarca bağırarak haykırarak seviyorum demek için çok uğraştım yüreğimle çok denedim ama yapamadım ama şimdi bağırıyorum haykırıyorum sevgimi size seni çok seviyorum ve sizden son bir isteğim var.
Yaşayamadığım mutluluklar size vasiyetimdir
Melihanın yanaklarında gözyaşları hiç kesilmiyordu. Bitkin perişan ve geç kalınmışlığa hayıflanarak
MELİHA
İyi güzel diyorsun da ben nasıl mutlu olacağım sensiz. Niye söylemedin bana niye anlatmadın aşkını söyle niye. bak bende sende hayat bulmuştum bende bir balık olmuştum bir kuş olmuştum. Ama Yusuf o gördüğün düğün benim düğünüm değildi Yusuf benim değildi...


ALINTI
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst