Çocuklarda Guatr

k.a.y.r.a.

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
3.284
Tepki
3.917
Puan
113
Konum
mutluluğun tam yanında :D
Guatr, boynun ön kısmında bulunan tiroid bezinin gözle veya muyene ile farkedilecek kadar büyümesi olarak tanımlanabilir. Dünya Sağlık Örgütü, tiroid bezinin dış kısmının o kişinin baş parmağının uç parçasından büyük büyük olmasını guatr kabul etmektedir. Guatr erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da sık görülen bir problemdir. Okul çağındaki çocukların %5-10’unda değişik derecelerde guatr görülmektedir. Halk arasında guatr ile ilgili birçok yanlış inanış bulunmaktadır. Bu yazıda soru ve cevaplarla çocukluk çağında (0-18 yaş) görülen guatrın özellikleri üzerinde durulacaktır.

1.Guatr tiroid bezinin büyümesi olduğuna göre tiroid bezinin vücuttaki fonksiyonu nedir?

Tiroid bezi vücudumuzdaki önemli iç salgı bezlerindendir ve görevi tiroid hormonu üretmektir. Tiroid hormonlarının ise, ısı üretiminden protein sentezine, oksijen kullanımından hücre farkılaşmasına, algılamadan derinin yapısına, beyin ve sinir gelişiminden yağ, karbonhidrat ve vitamin ****bolizmasına birçok fonksiyonu vardır. Özellikle ilk 3 yaşta beyin gelişimi için tiroid hormonları mutlaka gereklidir. Tiroid hormonlarının hammaddesi besinler ve su ile alınan iyot mineralidir. Tiroid hormonlarının yeterli üretilmesi için tiroid bezinin sağlam olması yanında yeterli iyot alınması da gereklidir.

2.Çocuklarda guatr nasıl oluşur, nedenleri nelerdir?

Çocuklarda ve erişkinlerde guatrın oluş mekanizmaları benzerdir, buna karşın nedenleri farklıdır. Çocukluk çağında görülen guatr vakaları ya yeterli hormon yapabilmek için tiroid bezinin hacminin artmasına, ya da tiroid bezindeki iltihabi değişiklere bağlı gelişir. Ülkemizin Doğu Karadeniz, Kastamonu ve Çankırı gibi bazı bölgeleri iyot eksikliği bölgeleridir ve bu bölgelerde yaşayan çocuklarda yetersiz iyot alımına bağlı olarak guatr gelişmektedir. Genelikle ergenlik döneminde ve kızlarda daha sık olarak görülen guatr vakalarında ise vücudumuzdaki savunma sisteminin tiroid bezine karşı guatr yapıcı maddeler üretmesi sorumludur (Otoimmün kökenli guatr).Çocuklarda seyrek olarak, tümoral infiltrasyonlara bağlı guatr vakaları da görülebilir.

3.Guatr nasıl farkedilebilir ve hangi şikayetlere yol açar?

Guatr, hasta veya ailesinin boynun ön kısmında belirginleşme farketmesi veya başka bir nedenle hekime gidildiğinde yapılan muayene nedeniyle saptanır. Muayene bulgularına göre guatr şu şekilde derecelendirilir: Gözle görülmeyen, fakat muyene ile saptanan guatr I. Derece, boyun normal pozisyonda iken görülebilen guatr II. Derece guatr olarak kabul edilir. Guatr büyükse yarattığı basıya bağlı solunum ve yutma güçlüğü ile ses kısıklığı görülebilir. Guatr vakalarının büyük kısmında tiroid hormonlarında bir bozukluk meydana gelmez; bu nedenle de guatr estetik yakınmaların dışında bir soruna neden olmaz. Bununla birlikte guatr saptanan her hastada tiroid hormonlarının düzeyi değerlendirilmelidir.Guatr tiroid hormonlarında bozukluğa neden olursa farklı bulgular görülür. Bu bulgulara aşağıda değinilecektir.Guatrın esas önemi tiroid hormonları ile ilgili bozuklukların habercisi olması ve nadir de olsa tiroid bezi tümörlerinin guatr şeklinde kendini göstermesidir.

4.Kaç çeşit guatr vardır

Guatr, tiroid bezinin büyüme şekline ve tiroid hormonlarındaki bozukluğun cinsine göre sınıflandırılabilir. Tiroid bezinin bütünlüklü olarak ve aynı kıvamda büyümesi “diffüz” guatr olarak, tiroid bezinde büyüme ile birlikte içinde farklı sertlikte küçük kitleler olması “nodüler” guatr olarak isimlendirilir. Guatr ile birlikte tiroid hormonlarında artma olması “toksik(hipertiroid)” guatr, tiroid hormonlarında yetersizlik olması “hipotiroid” guatr, tiroid hormonlarında bozukluk olmadan guatr olması “ötiroid” guatr olarak isimlendirilir. Çocukluk çağında en sık “ötiroid diffüz guatr” görülür. Bunların yanında iyot eksikliğ bölgelerinde görülen guatr ayrı bir isimle “Endemik guatr” olarak isimlendirilmektedir.

5.“iç guatr” ne demektir?

Tıbbi olarak “iç guatr” sözü nefes borusunun içinde guatr olması demektir ve bu durumda genellikle solunum sıkıntısı olur. Bazen guatr nefes borusuna dışardan bası yapabilir ve bu durumda da nefes sıkıntısı oalcağından yanlışlıkla “iç guatr”dan şüphelenilir. Halk arasındaki inanışın tersine “iç guatr” olarak isimlendirilen nefes borusu içindeki guatr çok seyrek görülür.

6.Daha önce sözü edilen tiroid hormon bozuklukları ne gibi şikayetlere yol açar?

Guatr ile birlikte iki çeşit hormon bozukluğu görülmektedir. Bunlardan ilki tiroid hormonlarının fazla salınmasıdır ve “hipertiroidi” olarak isimlendirilmektedir. Guatr ile birlikte hipertiroidi toksik(zehirli) guatr olarak bilinen “graves” hastalığında ve otoimmün guatrların başlangıç döneminde görülür. Hipertiroidisi olan çocuklarda sinirlilik, duygusal değişkenlik, dikkat dağınıklığı, zayıflama veya iştaha rağmen kilo alamama, sıcaktan çabuk bunalma, kalp çarpıntısı, uykusuzluk, okul başarısında azalma, ishal ve terleme gibi bulgular görülür. Tiroid hormonları yetersiz salındığında “Hipotirodizm”den bahsedilir. Guatr ile birlikte hipotiroidizm tiroid hormonu sentezi çin gerekli enzimlerin eksikliğinde, iyot eksikliği bölgelerinde ve otoimmün guatrların ileri dönemlerinde görülür. Hiptiroidizmi olan çocuklarda büyüme duraklaması, soğuktan aşırı etkilenme(çok üşüme), halsizlik, yavaş hareket etme , kabızlık, mental fonksiyonlarında azalma, kuru cilt, çok uyuma gibi bulgular görülür. Guatra tiroid hormonu bozukluğunun eşlik etmesi her zaman önemlidir ve mutlaka hastaların dikkatli bir şekilde değerlendirilmesini gerektirir.

7.Guatr tanısının kesinleştirilmesi için hangi tetkikler yapılmalıdır?

Guatr tanısında ve nedenlerinin saptanmasında en önemli yöntem diikatli yapılan tiroid muyenesidir. Muayene tiroid bezindeki büyümenin özellikleri, bezin kıvamı, yüzeyinin düzgün olup olmadığı ve bezde hassasiyet varlığı araştırılır. Çocukluk çağında genellikle düzgün yüzeyli, diffüz, yumuşak kıvamda guatr vakaları görülür ve bunlar basit kolloid guatr olarak isimlendirilir. Bununla birlikte tiroid bezinin, yüzeyinin düzensiz ve orta sertlikte olması otoimmün guatr düşündürmelidir. Tiroid bezinde sert ve tek nodül saptanması tümör ihtimalini akla getirmelidir. Hem guatrın büyüklüğünün saptanması hem de tiroid bezinin iç yapısı hakkında bilgi edinemek için ultrosonagrafi ve sintigrafi gibi tetkiklerden yararlanılabilir. Bu tetkiklerin bütün guatrlı hastalarda yapılmasına gerek yoktur. Guatr saptanan hastalarda tedavi başlamadan önce mutlaka tiroid hormonlarına bakılması gereklidir. Bu şekilde guatra tiroid hormonlarında bozukluğun eşlik edip etmediği saptanabilir.

8.Guatr nasıl tedavi edilir?

Guatr tedavisi tiroid bezinin büyüklüğüne, guatrın nedenine, bezin iç yapısına varsa nodülün özelliğine ve tiroid hormonlarının durumuna göre planlanır. Genel olarak tiroid fonksiyonlarında bozukluk yapmayan, yumuşak, diffüz ve küçük guatr vakalarını (Basit kollaidal guatr) ilaç kullanmadan izlemek yeterlidir. Bu tür guatr vakaları II. Derece büyüklükte ise dışardan tiroid hormonu verilerek bez dinlendirilir ve böylece küçülmesi beklenir. İlaç tedavisi ile sonuç alınması için en az 1-2 yıl tadaviye devam edilmesi gereklidir. Hipotiroidizme yol açan guatr vakalarında mutlaka tirod hormonu verilmesi gereklidir. Hipertiroidi ile birlikte olan guatr vakalarında önce tiroid hormonu üretimini baskılayan ilaçların kulanılması ve klinik gidişe göre cerrahi veya ışın tedavisinin planlanması gereklidir. Çocukluk çağında ancak tek ve kistik nodül olan vakalar ile büyük boyutlu ve çok nodüllü guatr vakalarında cerrahi tedavi gereklidir. Unutulmamalıdır ki çocuklarda guatr nedenleri ve tanısı erişkinlerden farklıdır. Bu nedenle guatrı olan çocukların öncelikle çocuk doktorları ve tercihen çocuk endokrinolojisi uzmanları tarafından değerlendirilmesi gereklidir.

9.Guatr önlenebilir mi?

Ülkemizde hala guatr vakalarının büyük çoğunluğundan iyot eksikliği sorumludur. İyot eksikliği toprağın ve suyun iyottan fakir olduğu dağlık bölgelerde daha şiddetlidir. Bununla birlikte ülkemizin birçok bölgesinde değişik derecelerde iyot eksikliği vardır. Bu bölgelerde guatrın önlenebilmesi için iyotlu tuz kullanılması gereklidir. Şiddetli iyot eksikliği bölgelerinde ise iyot içeren iğnelerin çocuklara ve hamileler yapılması gerekmektedir.

Prof. Dr. Şükrü Hatun
Kocaeli Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Diyabet Bilim Dalı
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst