Birbirleriyle neredeyse hiç konuşmayan, sevişmeyen ve sürekli tartışan çiftler; çocuklar yüzünden bir arada kalmalı mı?
Evliliklerde çözülmeyen sorunlar yüzünden pek çok çiftin sonu ayrılık oluyor. Boşanma zaten zor bir karardır, bir de üstüne çocuklar varsa, bu kararı almak çok daha zorlaşıyor.
Eskiden çiftler mutsuz da olsalar, ömürlerinin sonuna kadar birlikte olurlardı ancak günümüz şartlarında evlilikler çoğunlukla hakim önünde sonlanıyor. İşin aslı bir evliliği bitirmek artık çok daha kolay oldu.
Günümüzde en yaygın boşanma sebepleri ihanet, aile içi şiddet ve iletişim bozuklukları! Birbiriyle anlaşamayan çiftler soluğu hemen mahkemede alıyor. Artık kimse emek vermek istemiyor, ilk sorunda havlu atıyor.
Ancak bazı çiftlerin durumu daha kötü; onlar birbirilerinden nefret ederek aynı evi paylaşıyorlar. Üstelik ayrılmama sebebi olarak da çocuklarını gösteriyorlar. Sürekli tartışılan, kavga edilen ve hata şiddet yaşanan bir evde büyüyen çocuğun psikolojisi, ailesi boşanmış bir çocuğunkinden çok daha kötü oluyor.
Anne ve baba yan yanayken sürekli kavga ettikleri ve birbirlerinden nefret etme aşamasına geldikleri için, çocukla iletişim kurup paylaşımda bulunamıyorlar. Üstelik aradan yıllar geçip, bir ömrün o evliliğin içinde heba olduğunu fark ettiklerinde, bunun sorumluluğunu çocuklarına yüklüyorlar.
Evlilikte ilk zorlukta vazgeçecek yapıya sahip olan, sorumluluk almayı öğrenememiş ve sorumluluk duygusundan kaçan bireylerin, çocuk sahibi olmak konusunda iyi düşünmeleri gerekiyor.
Sadece çocuklar olduğu için mutsuz bir evliliği sürdürme çabası, sağlıklı bir tercih değildir. Mutsuz çiftin evde yayacağı olumsuz enerji, çocuk duymasa bile hissedeceği kavga gerginlikleri, onun psikolojisini ayrılıktan daha fazla bozmaktadır.
Bazen boşanmak, birlikte yaşamaktan daha iyi bir karar olabiliyor. Bu yüzden; evlenir evlenmez çocuk yapmamak, evlilik kurumuna alışarak, sorumluluğu alabilecek çiftler olup olmadığınıza iyi bakmak lazım. Çocuk doğduktan önce veya sonra, her tartışma ve sorunu ayrılığa götürmeden önce, akılcı ve yapıcı çözümlere gitmek gerek. Ayrılık son seçenek olmalı ancak mutsuz çiftlerin kendilerini ve çocuklarını yıpratmaları yerine, ayrılmaya karar vermeleri, çocuğun sağlığı ve gelişimi açısından daha doğru bir davranış olacaktır.