Çocukla olumlu ilişki geliştirme yöntemleri

reyyanduha

Aktif Üye
Katılım
22 Haziran 2010
Mesajlar
144
Tepki
170
Puan
43
Konum
konya
:eek:Çocuklarınıza zayıf yönlerinizi göstermeyin

Kimdir zayıf ebeveyn, daha önce bunu hiç düşündünüz mü? Veya acaba ben zayıf bir ebeveyn miyim yoksa güçlü ve başarılı bir ebeveyn miyim, diye hiç düşündünüz mü?

Birçok ebeveyn, bulunduğu zaman dilimine bakarak kendisi hakkında fikir sahibi olmaya çalışır. Oysa ebeveynlikte amaç çocukla olan ilişkiyi gelecekte de pozitif kılmaktır. Bir başka deyişle çocuk büyüdüğünde (gençlik veya yetişkinlik yıllarında) ebeveynini düşündüğünde pozitif duygu ve düşüncelerle donanıyorsa ve ebeveynine karşı vefa duyguları taşıyorsa ebeveyn geniş vadede başarısını ve gücünü göstermiş olur, yoksa çocuk küçükken çocuğa karşı güçlü görünmek bir başarı değildir. Çünkü çoğu zaman yanlış yöntemlerle gücünü çocuğuna ispatlamaya çalışan nice ebeveynlerin çocukları vardır ki büyüdüklerinde ebeveynlerine kin duygularını da beraberlerinde büyütmüşlerdir. Yani başlangıçta ebeveyn amacına ulaştığını zanneder; ancak ilerleyen yıllarda çocuğuyla duygusal bir bağ kuramadığında dahası çocuğuyla negatif süreçler yaşadığında aslında hiç de başarılı olmadığını anlar ve “Ben nerede hata yaptım?” diye düşünmeye başlar.

Bütün bu sebeplerden dolayı çocuklarınıza zayıf yönlerinizi göstermemeli, başarılı ve güçlü bir ebeveyn olmaya özen göstermelisiniz.

Öyleyse gelin, zayıf ebeveyn modellerinden bahsedelim.

Amacına ulaşmada duygusal davranan ebeveynler

Bu tarz ebeveynler duygusallıklarını kullanmaya, daha çocuklarının bebekliklerinden itibaren başlarlar. Kesinlikle iyi niyetlidirler. Fakat masumane kullandıkları bu yöntem ileriki zamanlarda çocukları ile olan ilişkilerini zedeler mahiyette kendini gösterir. Başlangıçta çocuğa yemeğini yedirebilmek, soğuk havalarda üstünü giydirebilmek gibi gayelerle ileriki yıllarda çocuğun ders çalışması, eve erken gelmesi gibi gayelerle ebeveyn duygusallığını silah olarak kullanabilir. Mesela: Bebeği olan duygusal ebeveynlerin; “yemeğini yemezsen anne ağlar” veya “şapkanı takmazsan bak hasta olurum” gibi cümleleri sıklıkla kullanırlar. İlerleyen yıllarda çocuğun zayıf notu karşısında ağlayan ve öylece çocuğuna nasihatlerde bulunan ebeveyn modelleri hiç de az değildir. Veya çocuklarının hatalarından dolayı kalbi sıkışan, tansiyonu yükselen ebeveynler de oldukça fazladır. Yani çocuğun yaş dönemine göre ebeveynin verdiği duygusal tepki de değişir. İsterseniz empati kuralım ve ebeveynin bu tarz tepkileri karşısında çocuk ne düşünür bir bakalım.

Yemek yemediği için veya ilerleyen yıllarda zayıf not aldığı için ebeveyni ağlayan çocuk “Benim karnım aç değil veya bir sınavım daha var, bunu düzeltirim, hem bütün sınıf zayıf aldı, peki anneme ne oluyor?” diye düşünür; ama başlangıçta ebeveynini üzmemek için kendisine söylenileni o an için yapar. Fakat çocuk ergenlik dönemine girdiğinde ebeveynini aşırı duygusal ve zayıf olarak değerlendirir.

“Yemek yemiyorum diye hasta olan bir ebeveynim vardı, şimdi büyüdüm yaşadığım bu sorunu söylersem iyice hasta olur.” der ve sorunlarını ebeveyni ile paylaşmaz. Bir süre sonra evini sadece ihtiyaçlarını gidermek için kullanır; ama paylaşım yaşayacak güçte görmez ebeveynini.

Görüldüğü gibi ebeveyn başlangıçta amacına ulaşmış gibi görünse de ilerleyen yıllarda çocuğunu iletişim kurabilme adına kaybetmiştir. Dolayısıyla seçtiği yöntem ebeveyni başarısız kılmıştır.

İdeal ebeveyn modeli: Kararlı, istikrarlı ve iyi kalpli

Başarılı ebeveyn istikrarlı ve kararlı ebeveyndir. Fakat kararlılığını ve istikrarlı halini sergilerken olumlu yaklaşımlarda bulunmayı, iyi kalpli olmayı ihmal etmeyen ebeveyndir. Amacına ulaşmak için sertliği veya duygusallığı seçmeye gerek olmadığını düşünen, çocuğu anlayıp dinledikten sonra ona alternatif sunmayı bilen ve sonrasında kararlarını uygularken iyi kalpli üslubunu kullanan ve çocuğu rencide etmeyerek doğru yaklaşımlar sergileyen ebeveyn bütün zamanlarda amacına ulaşacaktır. Yani ancak bu şekilde başarılı ve güçlü ebeveyn olunabilir. Bu durumda çocuk ne kadar büyürse büyüsün ebeveynini, yaşadığı her şeyi kaldırabilecek güçte görür. Bu nedenle paniğe kapılmadan ve sinirlerinizi kontrol altında tutarak başlığımızdaki formülü hayatınıza geçirmelisiniz yani iyi kalpli, kararlı ve istikrarlı davranmalısınız.

Amacına ulaşmada otoriteyi kullanan ebeveynler

Bu ebeveynler gözleri ile bile çocuklarını korkutabilirler. Ebeveynin gözlerine bakarak ürken çocuklar vardır. Çocuk ebeveynine saygıdan o gözlerden mesaj alıyorsa ne âlâ; ama korkudan ebeveyninin istediğini yapıyorsa ne acı.

Katı otorite ile amacına ulaşmaya çalışan ebeveynler ise duygusallığın aksine sertlikleri ile yani sözel, fiziksel veya duygusal şiddet ile dediklerini yaptırmaya çalışırlar. Aynen yukarıdaki örnekte ifade edildiği gibi bu ebeveynlerin çocukları, “Benim karnım aç değil; ama annem niye böyle öfkeleniyor?” şeklinde düşünür ve ebeveynlerin bu sertliklerine bir anlam veremezler. Başlangıçta ebeveyn bu şekilde çocuğa dediklerini yaptırabilir. Çünkü çocuk ebeveyninin tepkilerine anlam vermese de korktuğu için ebeveyninin dediklerini yapar. Fakat biraz büyüdükten sonra ebeveynine bir şey anlatmamaya başlar. Çünkü ders çalışmıyor diye, yemek yemiyor diye aşırı sinirlenen bir ebeveyni olduğunu düşünür ve “artık benim yaşadığım sorunları ebeveynim hiç kaldıramaz” gibi düşüncelere kapılır ve o da ilerleyen yıllarda ebeveyni ile sadece ihtiyaçları konusunda iletişime geçer.

Psikolog Yasemin Yalçın Aktosun
 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.857
Tepki
49.341
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Okudum canım baştan sona

özellikle bu zamanda ebeveyn olmak gerçekten zor

o kadar ince bir çizgi ki

malesef öfkeye kapılıp yanlış tutumlar sergilediğim oluyor

ama bu yazıyı okuduktan sonra çok daha dikkat etmeye çalışıcam

paylaşımın için teşekkürler canım

kendi adıma çok ders çıkardığımı söyleyebilirim
 
OP
reyyanduha

reyyanduha

Aktif Üye
Katılım
22 Haziran 2010
Mesajlar
144
Tepki
170
Puan
43
Konum
konya
yasemin yalçın aktosun dan alıntı kitapşarını tavsiye ederim ben çok beğendim
 

Es_se

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
25.367
Tepki
22.495
Puan
113
Yaş
40
Konum
istanbul
arkadasım okul oncesı ogretmenı ve pedegog
anlattıklaırnı dınledıkce cok ısımız var dıyorum dahaanne karnına gırdıgı o andan
egııtm baslıyo dusunun hamıle ıken bır kadın cocuguna kulaklııg karnına dayayıp ıngılzıce kasetler dınletttırıyo
cocuk dogup buyuo ve ıngılızceyı okadar super kavrıyokı herkes sasırıyo
bı arkadasım bunu arapca olarak denemesını yaptı daha kzı 6 yasında bakalım o nasıl konuscak:)
bız ne verırsek onu alırız evlatlarımızdan
onların ayakları yere saglam basan bır bırey olmasını ıstıyorsak
onlara cocuk gıbı degıl aklı basında bırey gıbı davranmalıyız
ıns bende anne olunca boyle davranabılırım
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst