Çocuğumuza ölümü nasıl anlatmalıyız??

sementha

Daimi Üye
Katılım
15 Temmuz 2008
Mesajlar
2.349
Tepki
3.398
Puan
113
Konum
istanbul
Ölümü nasıl anlatmalı ? Çocuk ölümü yadsırsa nasıl davranmalı?

Çocuk için, ölüm kavramı genellikle bir yakınının kaybı ile gündeme gelir; ölüm ve yokoluş tıpkı doğum ve varoluş gibi çocuğun ilk sorguladığı ve anlamlandırmaya çalıştığı kavramlar arasında yer alır.

3-4 yaşlarına kadar, çocuklar ölümü uzun bir uyku olarak algılarlar ve ölenlerin tekrar uyanacağını ve hayata devam edeceğini düşünürler. Bu, oyunlarında da çok net gözlenebilen bir özelliktir; oyun içinde bir kahramanın öldüğünü söyledikten birkaç dakika sonra onu yeniden oyuna dahil ederek devam ederler. Ancak 5-6 yaşlarından itibaren ölümün geri dönüşü olmayan bir kayıp olduğunu kabullenmeye başlarlar. Bu yaş grubundaki çocuklara ölüm, doğadaki örneklerden yararlanarak, bitki ve hayvanların yaşam döngülerinden yola çıkarak açıklanabilir. Daha büyük yaşlarda ise açıklamalar daha farklı ve detaylı olabilir.

Ölüm; çocukla sözel iletişim kurulabilen zamanlardan itibaren saklanmamalı; gerçek, yaşına uygun bir açıklamayla çocukla paylaşılmalıdır. Bir kayıp ve ölüm karşısında çocuk, cevapsız sorularla ve belirsizliklerle karşı karşıya bırakılmamalıdır. Ölümün ardından gelen yas süreci oldukça karmaşık bir süreçtir. Çocuk; ölen kişiye, kendine ve geride kalan diğerlerine karşı kızgınlık, öfke, saldırganlık ya da suçluluk duygularını yönlendirebilir. Terkedilmişlik, yalnızlık ve buna bağlı korku ve kaygı hisleri yoğunlaşabilir; çocuk diğer yakınlarını ve sevdiklerini de kaybetme korkusu yaşamaya başlayabilir. Çocuk için baş etmesi zor ve karmaşık olan bu duygular, bir süre belirgin uyum bozukluklarına ve davranış problemlerine neden olabilir. Ancak unutulmamalıdır ki her çocuğun algısı ve buna bağlı tepkisi farklı olabilir; önemli olan her çocuğun subjektif algısını, yorumunu ve deneyimini tanımlayabilmektir. Klinik çalışmalarımızda, çocuğun duygularını, algı ve yorumlarını, yaptığı resimlerden, oyunlarda canlandırdığı karakterlerden ve yarattığı hikayelerden yararlanarak tanımlar; ve yine bu sembolik yollarla çocuğun belirli duygu, düşünce ve davranışlarını yeniden yapılandırmaya çalışırız.

Ölümün ardından evdeki matem ortamı uzun süre sürdürülmemeli ve yaşanan kayıp nedeniyle çocuğa karşı aşırı koruyucu bir yaklaşım benimsenmemelidir. Günlük rutin hayat ve eski ilişkiler mümkün olduğunca aynı çizgide korunmalı; aile içindeki destek sistemleri harakete geçirilerek çocuğun boş ya da yalnız geçireceği zamanlar değerlendirilmeye ve paylaşılmaya çalışılmalıdır. Konuyu kapamak ya da ölen kişi hakkında konuşmaktan kaçınmak yerine; çocuk duygu ve düşüncelerini ifade etme konusunda cesaretlendirilmeli ve desteklenmelidir. Ölen kişiyle yaşanan olumlu anılar ve özellikler vurgulamaya çalışılmalıdır.

alıntı
 
OP
sementha

sementha

Daimi Üye
Katılım
15 Temmuz 2008
Mesajlar
2.349
Tepki
3.398
Puan
113
Konum
istanbul
genellde çocukların anlamakta zorlandığı konuların başında gelir ölüm..ve çocuğu yıpratabilirde yaşı anlamaya yeterli olduğu zamanda anlatmalıyız bence kafasının çok karışmaması için...
 

__asli__

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
641
Tepki
448
Puan
63
Konum
Germany
bencede öyle..cok haklisin canim..

daha onlarin kücükken ölümün ne oldugunu bilmedikleri icin böyle seyleri onlara söylemek bile anlamsiz..büyüdükleri zaman mutlaka ögrenecektirler..
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst