Bu kadını protesto ediyorum!

okypete

Daimi Üye
Katılım
2 Ekim 2010
Mesajlar
16.867
Tepki
19.396
Puan
113
Konum
antalya
sibeluresin.jpg

Fatih, Ümraniye, Bahçelievler, Eyüp gibi birçok belediye ve kurumlar için aile içi iletişim seminerleri veren Sibel Üresin, hem yaşam koçluğu, hem de aile ve evlilik danışmanlığı yapıyor.

Özellikle muhafazakâr kesim tarafından iyi tanınıyor. Başakşehir’de ofisi bulunan ve sivri çıkışlarıyla dikkat çeken Üresin, çokeşliliğin yasalaşması gerektiğini savunarak, “Zaten çokeşlilik var. Erkeklerin yüzde 85’i aldatıyor. Bu muhafazakâr kesimde ‘imam nikâhlı eş’, diğer kesimde ‘metres’ adını alıyor” diyor. 35 yaşındaki Üresin, çokeşliliğin neden yasalaşması gerektiğini anlattı:

‘KADIN ORTADA KALMAZ’

Haberin Devamı

“Erkek, bir başkasıyla imam nikâhı yapacağı zaman karısından izin almak zorunda değil. 4’üncü kadına kadar imam nikâhıyla evlenebilir. Ancak 2., 3. ve 4. eşler suiistimal ediliyor. ‘Boş ol’ dendiği zaman kadın ortada kalıyor. Bu nedenle çokeşlilik yasalaşmalı. Yasanın çıkması demek, erkeğin malvarlığına ortak gelmesi demek. Çokeşlilik dinimizde var. Herkes yapamaz ama yapana ‘Niye yaptın?’ diyemezsiniz, şirke girer. Kuran’da var.”

‘ÇOKEŞLİ OLURDUM’

“Zengin, kariyerli, parası olan ve cinsel gücü fazla olan erkek çokeşliliği seçebiliyor. Hiçbir kadın fakir bir adamın ikinci karısı olmaz. Erkek, daha cilveli, daha çok gülen, cinsel anlamda kendisini mutlu eden kadına koşuyor. Erkek olsam, çokeşli olurdum.”

‘ERKEK İÇİN HAKLI ARAYIŞ’

“Bir erkek, kadında arkadaşlık, cinsellik, annelik ve ev kadınlığı arar. Bu özellikleri taşımıyorsanız, eşiniz tarafından aldatılmaya hazır olmalısınız. Erkek için bu haklı bir arayıştır. Bir ayrılık yaşaması durumunda yaşayacaklarının tahlilini sağlıklı yapan bir kadın, bence çokeşliliği kurtuluş olarak görmelidir. Boşandığında kaybedecekleri, kazanacaklarından fazla olan kadın, kalmayı tercih ediyor. Çokeşlilikte asıl ağır fatura erkeğe çıkıyor. Madden ve manen zarara uğruyor. Açıkça çokeşli olduğunu itiraf edenleri alkışlıyorum ve kutluyorum.”

‘ÇARPIK İLİŞKİLERİ ÖNLER’

“Erkek, eşleri arasında gerek maddi, gerekse manevi açıdan adaletli davranmalı. Erkek adaletsizlik yaparsa, kendi cehennemini hazırlamış olur. Örneğin Kanuni Sultan Süleyman, dizide adaleti sağlayamıyor. Çokeşlilik, toplumdaki çarpık ilişkileri ve kızların evde kalma sorunlarının ortadan kalkması noktasında da ciddi rol oynayacaktır.”

‘KADIN İTAAT EDER’

“Dayak ve aldatma bana göre boşanma sebebi değil. Türkiye’deki kadınların yüzde 80’i dilinden dayak yiyor. Yatak odasında mutlu olmayan kadın, her durumda problemlidir. Muhafazakâr kesimde kadın evde daha süslü, daha şık. Ailede mutluluğun sağlanmasının bazı şartları var. Kadın kocasına itaat etmeli. Erkek de karısına Allah’ın emaneti olarak davranmalı.”







bu kafalar yüzünden kadın eziliyor bu kafalar yüzünden biz kadınlar 2ci sınıf yaratık olarak görülüyoruz insan olarak değil. bunu arabistana yollamalı. Atatürk Türkiyesinde bu kafalara yer yok. defolsun gitsin!!!!!!!!!!!!!!!
 

sıladayım

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
15.208
Tepki
27.374
Puan
113
Konum
trabzon
Merak ediyorum acaba kendiside eşinin bir kaç eşinden biride kendini bu şeklidemi tedavi ediyor nasıl bir zihniyettir böyle yaa yazıkki okumuş bu yazıyı okuyunca Mevlana'nın şu sözü aklıma geldi
"Körler çarşısında ayna satma Sağırlar çarşısında Gazel atma"
Protestona bende katılıyorum Okycim böyle zihniyet taşıyan kadınlar erkeklerin egemenliği altında ezilmeye mahkumdur.
 

sıladayım

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
15.208
Tepki
27.374
Puan
113
Konum
trabzon
Bir insanın fikri neyse zikride odur okycim çok eşliliği savunan bir insandan başka ne beklenirki benim için bu insan okumuş değil okuyan cahilinsan cahil eçhelin teki aklı selim biri olsa zaten böyle düşünmez resmen kadın düşmanı yaa zaten erkekler butür hemcinslerimiz yüzünden kendilerini birşey zannedip bu denli önemli hissetmiyolarmı
 

tobe

Genel Yönetici
Genel Yönetici
Katılım
7 Nisan 2011
Mesajlar
3.397
Tepki
3.765
Puan
113
Yaş
37
Konum
Eskişehir
kadının kendi görüş açısı, mantığı bu saygı duymak gerekir...
Ama ben asla bunu kabul etmiyorum. Benim midem bu kadar geniş değil karakter meselesi herkes bir olmuyor...
 
Katılım
11 Temmuz 2008
Mesajlar
8.210
Tepki
8.216
Puan
113
Konum
istanbul
Bunun gibi akıl noksanı insanlar çıkıp da daha bu devirde dört kadınla evlenmenin doğruluğunu anlatmaya çalışıyorlar ya fıtık oluyorum. Kadının islamiyetle uzaktan yakından alakası yok.Bunları söyleyen birinin dini bilgisinin kıt olduğu apaçık ortada.Bunlar dini bu şekilde insanlara farklı gösterip soğutmaya çalışan kendini akıllı sanan cahillerdir.
Neden dört kadına müsade edildi daha onu bile bilmiyor. Kendini cahiliye devrinde sanıyor garibim.
Biraz okusa biraz o beyinciğini çalıştırsa neyin ne olduğunu anlar.
Ama amacı belli zaten yazıklar olsun islamiyeti böyle lekeleyenleri Allah bildiği gibi yapsın.Bu konuda okuduğum çok güzel bir makaleyi bunun gibi kendini akıllı sanan aklı kıt insanlara kapak niteliğinde paylaşmak istiyorum izninizle...

İslam dini Arabistan Yarımadasına yayıldığı sırada bir kısım cahiliye adetleri de bütün tesirleriyle hükmünü icra ediyordu. İslamiyet bunlardan bazılarını tamamen kaldırıyor, bazılarını mutedil hale getiriyordu. Bunlardan birisi de Cahiliye dönemindeki sınırsız kadınla evlenme meselesi idi. İslamiyet gelmeden önce Arap Yarımadasında erkekler, sayı tahdidi olmaksızın, istedikleri kadar kadınla evlenebilirlerdi.

İşte Kur'an-ı Kerim bu cahiliye adetine bir sınırlama getirdi. Azami olarak dörde kadar evlenebileceğini açıkladı. Cenab-ı Hak “Eğer hanımlarınız arasında adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, sadece bir tane ile yetinin.” buyurdu.(1)

Buna göre, birden fazla evliliği Kur'an tesis etmedi. Ancak daha önce sınırsız olan adedi sınırlandırdı. Mesela Giylan ismindeki Sahabi Müslüman olduğu zaman on hanımla evli idi. İslamiyeti kabul ettiğinde dörtten fazlasını boşadı.

İslamiyet her ne kadar birçok kadınla evlenmeye müsaade etmişse de, bir tek kadınla evlenmeyi esas olarak kabul etmiştir. Birden fazlasına müsaade “ahlaki ve sosyal zaruretler” haline tahsis edilmiştir. Bu durumda kadınlar arasında adaletin şart olduğu açıklanırken ruhi temayüllerde eşit davranmanın pek mümkün olmadığına dikkati çekilmiştir: “Ne kadar isteseniz kadınlar arasında adaletli davramaya güç yetiremezsiniz” (2)

Cenab-ı Hak bir ayette adaleti emrederken, diğer ayette de insanların hanımları arasında adaleti gerçek manada gerçekleştiremeyeceklerini açıklaması, birden fazla kadınla zaruret olmaksızın evlenmemeye işaret içindir.

Tarihin her devrinde milletler arasında ortaya çıkan kanlı savaşların acımasız tesiriyle erkek nüfusu azalıp, kadın nüfusu bir kaç misli artar. Böyle bir durumda bir erkeğin bir kaç kadını koruması bir vazife olur. Türkiye, Birinci Dünya, Almanya da İkinci Dünya Savaşından sonra bunu yaşamıştır. Almanya'da İkinci Dünya Savaşından sonra kadınların sayısı erkeklerin üç katı kadardı. Alman milleti şiddetli bir sosyal dengesizlik tehlikesiyle yüz yüzeydi. Çünkü kadınların hemen hemen üçte ikisi çaresizlik ve kimsesizlik içinde bulunuyordu. Böylece Almanya hükümeti bir erkeğin birden fazla kadınla evlenmesine imkan tanımak zorunda kalıyordu. Bir Alman Profesör, Alman kadının kurtulması için İslamın bu ruhsatını kabul etmekten başka çare olmadığını ısrarla belirtiyordu.

Almanya'nın İkinci Dünya Savaşı sonundaki durumunda olduğu gibi şayet bir topluma bir erkeğe karşı üç kadın bulunsa, problemin halledilmesi için üç durum söz konusu olur:

1. Her erkek bir kadınla evlenecek ve her üç kadından ikisi aile hayatını, çocuk sevgisini, annelik şefkatini tadamayacaktır.
2. Her erkek bir kadınla evlenecek ve diğer kadınlarla gayr-ı meşru münasebetler kuracak; kadın bu durumda yine aile hayatını, annelik şefkatini ve çocuk sevgisini tadamayacaktır.
3. Bir erkek birkaç kadınla evlenecek, meşru daire dahilinde aralarında adalet prensiplerine riayet ederek haysiyet ve şereflerini koruyacak, vicdani rahatsızlıktan kurtaracaktır. Toplum da cinsiyet ve nesep karmaşasından kurtulmuş olacaktır.

Akl-ı selim sahibi her insan üçüncü şıkkı kabul eder. Çünkü insan fıtratı bunu gerektirir.
 

*Hülya*

Daimi Üye
Katılım
19 Kasım 2008
Mesajlar
4.965
Tepki
6.519
Puan
113
Konum
Oradan
işin en acı tarafı bu tiplerin emellerine ulaşmak için hep dinimizin arkasına sığınmaları
en çok buna sinir oluyorum
doğru düzgün birşyi anlayıp dinlemezler sonrada millete ahkam keserler
ama şunu söyleyim artık kimse inanmıyor böyle işlerine geldiği gibi yorum yapanlara
 

Eileithhyia

Daimi Üye
Katılım
28 Mart 2011
Mesajlar
570
Tepki
523
Puan
93
Yaş
38
Konum
Aydın
Okumak cahilliği alır... diye bir söz vardır ya o söz geldi aklıma bu kadının sözlerini okuyunca. Din kavramı altında bu tür saçma sapan şeyleri empoze etmeye çalışsalar da boş. Bizler Atatürk Cumhuriyetinin kadınlarıyız.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst