Boşanma ve Çocuklar

gülbin

Daimi Üye
Katılım
19 Kasım 2008
Mesajlar
1.692
Tepki
2.180
Puan
113
Yaş
40
Konum
istanbul
2cei4wm.gif



Anne-baba boşandığında, çocuklar için bu yeni hayata alışmak genellikle zor olur.

Boşandıktan sonra yeni bir hayat başlar. Herkes için... Anne-baba boşandığında, çocuklar için bu yeni hayata alışmak genellikle zor olur. Anne ve babaların boşanırken, boşanmadan önce, boşandıktan sonra, çocukları için yapabileceği pek çok şey var.
Boşanma tatsız bir durumdur. Hem ayrılanlar için, hem çocuklar için, hem de ailelerin diğer üyeleri için... Ama, ayrılanlar açısından, çıkışı olmayan bir durumdan ziyade, tıkanmış bir ilişkiler yumağından çıkış olarak da görülebilir. Her iki tarafın da görüş birliğinde olmadığı boşanmaların çoğunlukta olduğunu biliyoruz, ama itiraz edenler için bile, o anda fark edilmese bile, boşanma aslında bir çıkış yolu olabilir.

Her durumda, çocukların hayatında ortaya çıkmış bu dönüm noktasının, ve dönüm noktasının ardından gelen yeni hayatın onları geliştirici olması nasıl sağlanabilir?

Her aile kendine özgüdür. Herkesin durumu farklıdır, kendine özgüdür. Hiç bir boşanma hiç bir zaman birbirine benzemez; çünkü iki aile asla benzer değildir. Bilin ki, çoğu çocuk anne-babalarının boşanmasına alışabilir ve alışacaktır. Çocuklar çoğunlukla şaşılacak derecede güçlüdürler. Bazen anne ile baba arasında boşanmadan sonra daha yakın ilişkiler kurulabilir. Zamanla çocukların çoğu boşanmanın getirdiği değişimi kabullenmeyi öğrenecektir. Anne-babanın birbirleriyle iyi iletişim içinde olmaları ve çocuklarına karşı değişmeyen bir sıcaklık ve sevgi hissetmeleri bunu çok daha kolaylaştıracaktır.

Hayat devam eder. Boşanmadan sonra, hayat herkes için devam edecek. Üstelik, boşanan eşler artık karı-koca olmasalar bile, “akraba” olarak kalacaklar. Aradaki kan bağı, okula başlangıçlarda, mezuniyetlerde, sünnetlerde, düğünlerde, acılarda, hayatın diğer beklenen ve beklenmeyen dönüm noktalarında karşılaşmayı zorunlu kılacak. Boşanmanın iyisi-kötüsü olmaz; ama, düzgün bir şekilde, çocuklarımızı örselemeden, nasıl boşanılır; onu birlikte düşünelim.

BOŞANMA ÖNCESİ HAZIRLIK

Anne ve baba olarak, eş olarak ayrılsak da, şimdi 5 yaşındaki ikiz çocuklarımızla ilişkimizin sonsuza dek olacağını biliyoruz. Hatasız hareket etmek istiyoruz. Boşanmadan önce çocuklarımıza yaklaşımlarımız nasıl olmalı? Ne diyelim, nasıl diyelim bilemiyoruz. Bilinçli ve medeni biçimde boşanmaya gayret ediyoruz.

Boşanmanın çocuklar üzerinde yarattığı gerilimin ne derece olacağı ve ne kadar süreceği bir çok etkene, ama en çok anne- babadan gelecek desteğe bağlıdır. Anne-babaların çocuklarına yardım edebilecekleri çeşitli yollar vardır.

Ayrılık ya da boşanma hakkında çocuklarınızla konuşarak başlayın.

Çocuklarınızın neleri anlayıp anlayamayacağı konusunda düşünün. Yaşlarını hesaba katın. Beş yaşına kadar olan çocukların sözel becerileri uzun konuşmaları, karmaşık açıklamaları anlamaya pek elvermez.

Açık ve dürüst olun. Özellikle onları doğrudan etkileyecek değişiklikler ve olacaklar hakkında bilgi sahibi olmaları, rahatlatıcıdır. Değişikliklerin adım adım, yavaş yavaş gerçekleşmesini sağlayın. Aynı anda bir çok değişiklik yapmayın. Bu çocuğunuzun boşanma esnasında ve sonrasında, olayların hızı ile başının dönmesini önler; kendisini daha güvende hissetmesini sağlar. Söylenenleri gerçekleştirin, gerçekleştiremeyeceğiniz şeyleri söylemeyin.

Prof.Dr.Yankı Yazgan
 

Arina

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
49.102
Tepki
50.485
Puan
113
Yaş
40
Konum
..
Teşekkürler paylaşım için canım. Boşanmada maalesef olan çocuklara oluyor.:dertli:
 

munise

Daimi Üye
Katılım
12 Temmuz 2008
Mesajlar
540
Tepki
365
Puan
63
Yaş
46
Konum
izmir
1 yıl önce boşandım, çocuklarımın bu duruma alışması gerçekten çok zor oldu psikolojik destek alarak anlattım herşeyi çocuklarıma evdeki düzen hiç bozulmadı sadece babaları evden gitti hafta sonları çocuklar babalarını görmeyede alıştılar artık ama onların iç dünyasında yaşadıklarını hiç bilemem tabiki kızım, babama gidince seni özlüyorum,eve gelincede babamı özlüyorum dediği anda çaresizce yüzüne baktım ve söylüyecek hiç bir şey bulamadım............
 

sadiye

Admin
Admin
Katılım
4 Mayıs 2010
Mesajlar
60.971
Tepki
56.321
Puan
113
Yaş
42
Konum
Almanya
Keske olmasa ama hayatin bir parcasi. Sanirim cocuklar daha cok yasiyor bu aciyi. :dertli:
 

sunay

Daimi Üye
Katılım
15 Mart 2010
Mesajlar
2.225
Tepki
2.121
Puan
113
Yaş
55
Konum
istanbul
zor ama birarada kalıp birbirlerini yerken çocuklar bence daha çok yıpranıyor aynı sorunları yaşadım ama zamanla çocuklar o durumada alışıyor kolay değil :(
 

ayser

Daimi Üye
Katılım
12 Aralık 2009
Mesajlar
6.699
Tepki
7.439
Puan
113
Yaş
68
Konum
Kartepe
Ben evli artık kızını evlendirecek bir arkadaşıma bir dilek dile ne dilersin deyince yıllar önce boşanmış başkalarıyle evlenmiş anne babası için (onların bir araya gelmesini) isterim demişti hala unutmuyorum bunu söylerken ağlamıştı:ates:
 

LiLi

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2010
Mesajlar
9.394
Tepki
12.556
Puan
113
Konum
♥ Kızının Yanından ♥
Anne ve babasının ayrılması elbette çocukları birinci dereceden etkiliyor; peki çocukların yaşlarına göre ideal bir boşanma zamanı belirlemek mümkün mü?

Uzun zamandır devam eden uykusuz geceler ve saatlerce süren tartışmalar artık bir gerçeği açık etmişti: çocukları dışında onları bağlayan bir şey kalmamıştı. Her ne kadar bir müddet susarak problemleri çocuklarından gizlemeyi başarmışlardıysa da akşam yemeklerinde yüz ifadelerinde belirginleşen zoraki gülümseme çoktan onların da dikkatini çekmişti.

Boşanmaya doğru giden evliliklerde ebeveynler çoğu kez çocuklarıyla ilgili korku, şüphe ve suçluluk duygusu arasında gidip gelen karmaşık bir ruh haline bürünürler: Acaba kutsal aile yapısını bir şekilde korumak mı daha iyi olur yoksa medenice (!) artık hiçbir anlamı kalmamış bu ilişkiye bir nokta koymak mı? Sadece kendi rahat ve huzurumu düşünmem çok mu bencil olur acaba? Bu şekilde yaşayarak mı çocuklarımıza daha çok zarar veriyoruz, yoksa ayrılırsak mı daha kötü olur? Zihinlerini meşgul eden bu ve benzeri sayısız soru onları bir süredir epeyce hırpalamıştır.

Sosyal bilimciler bu soruların cevabını araştıradursun, anne ve babası ayrılan çocukların büyük bir travma ile karşı karşıya kaldıkları ve hayatlarının bundan sonraki önemli bir kısmını ilave zorluklarla yaşayacakları tartışmasız bir gerçektir. Virginia Üniversitesi Psikoloji bölümünün yapmış olduğu bir araştırma çocukların özellikle boşanmadan hemen sonraki zaman diliminde bundan çok ağır şekilde etkilendiğini, ilk çözülmelerin ancak ortalama 2 yıl kadar sonra başladığını ve nispeten normale geçişin ilk olarak ancak 6 yıl sonra görülebildiğini ortaya koymuştur. Yıllar sonra yaşadıkları bu travmanın etkisini tamamen üzerlerinden atıp kariyer yapmayı başaran çocuklar bulunduğu gibi, hayatlarının geri kalan bölümünde hep bu ezikliği birlikte taşıyanlar da mevcutmuş. Bir şekilde sıkıntıları aşarak normal hayata geçiş yapmayı başaranlarda dikkat çeken bir nokta ise bunların genel olarak emosyonlarını (heyecanlarını) kontrol etmeyi ve değişik olaylarla karşılaştıklarında kendilerini başka insanların yerine koymayı (empati) oldukça iyi başaran kişilik yapılarıdır.

Boşanmadan sonra paylaşılan sorumluluk

Elbette boşanma çocuklarla birlikte tüm aile fertlerine acı veren bir olaydır çoğu kez. Ancak çocukların bundan en çok etkilendiği yine de tartışılmaz. Şayet boşanma kaçınılmaz bir son olarak görünüyorsa, çocukların yaşayacağı sarsıntıyı en aza indirmek ve özellikle ilk yıllardaki sıkıntılarını daha kolay atlatmalarını sağlayabilmek için ise anne ve baba ayrıldıktan sonra da el ele verip gayret göstermelidir. En iyisi çocuğa karşı sorumlulukları paylaşarak yaşamlarına devam etmeleridir. Sözgelimi baba, her ne kadar artık evde yaşamıyorsa da, yine de her sabah oğlunu/kızını kapının önünden alıp kreşine kadar bırakabilir. Bu tarz davranış çocuğun zihninde oluşan bulanık ve sallantılı görüntüyü biraz olsun düzeltmeye yardımcı olabilir. Bunun yanında, çocuk her kimin yanında yaşıyorsa yaşasın, her iki ebeveyn ile de sık sık bir araya gelmesı sağlanmalıdır. Bunun için, artık zaten araları iyi olmayan ve belki de birbirlerini göresi bile kalmamış ebeveynlerin bir araya gelmesi zorunlu olmayıp, çocuğun iyi bir sıralama ve plan çerçevesinde birkaç saatliğine de olsa normalde yanında yaşamadığı anne ya da babasıyla sık aralarla birlikte vakit geçirmesi gereklidir.

Çocuğun yaşı ne ölçüde etkili? Korkudan nefrete kadar uzanan bir duygu karmaşası

Araştırmalar farklı yaş gruplarındaki çocukların boşanmaya farklı tepki verdiklerini göstermiştir. Değişik yaş gruplarına göre anne babası boşanan çocukların davranış profilini özetleyecek olursak:

0-2 YAŞ

Henüz birçok şeyin farkında olmadığı zannıyla bebeklik çağındaki çocukların boşanmadan en az etkileneceği düşüncesi yanlıştır. Bu yaştaki çocuklarda boşanma sonrası belirgin davranış değişiklikleri gözlenmiştir. Daha çok ağlama ve ağlama nöbetleri, uyku ve beslenme bozuklukları, oyuncaklara karşı ilgisini kaybetme gibi davranışlar en çok göze çarpanlar. Dolayısıyla bu yaşta dahi boşanma sonrası ayrılan eşler sorumluluk paylaşımı ve çocukla bir araya gelme planlamasını iyi yapmalıdır. Bu sırada çocuğun yanında ise asla kavga ve tartışma ortamına girmemelidir.

3-6 YAŞ

Okul öncesi çağındaki çocuklar belki de boşanmadan en ağır etkilenenler olarak görülebilir. Çocuklar bu yaşlarda kendilerini hayatın dolayısıyla ailenin odak noktası olarak görür. Bu düşünce onları olası bir boşanmadan sorumlu oldukları zannıyla suçluluk duygusuna iter. Çocuk aklıyla ben akıllı durmadığım için anne ve babam kavga ediyor, bunun için ayrıldılar tarzında düşüncelere boğulabilirler. Sonuçta yeniden yatağını ıslatmaya başlatma, parmak emme, yatmak için çoktan rafa kalkmış pelüş hayvanını ortaya çıkarma sıklıkla görülen sorunlardır. Bu davranışlar çocuğun ne ölçüde korunmasız ve yardıma muhtaçlık duygusu içinde kıvrandığını gösterir.

7-12 YAŞ

Bu yaştaki çocuklar her ne kadar kendilerine sunulan boşanma sebeplerine anlayışlı davranıyormuş gibi görünse de aslında yoğun bir kaybetme duygusu içine bürünürler. Bununla birlikte bu yaştaki çocuklar küçük yaştakilerin aksine suçu kendi üzerlerine almaz ve anne-babalarını suçlarlar. Büyüklerine öfke duyar, hayal kırıklığı yaşar ve kendilerini reddedilmiş olarak görürler. Yer yer anne ya da babadan birinin tarafını tutmak zorunda oldukları düşüncesiyle diğer tarafa düşmanlık besleme gibi davranışlar da ortaya çıkabilir. Hemen hepsi boşanmayı takiben okulda sıkıntı yaşar ve ders başarıları azalır.

Bu yaştaki çocuklara boşanma ile ilgili sebepleri yalansız olarak aktarmak en iyisidir. Onlara çocuk muamelesi yapmak yerine bir yetişkin gibi davranmalıdır. Ayrıca çoğu çocuk aile içinde cereyan eden bu durumu arkadaşlarından ve öğretmeninden gizleme eğiliminde olduğu için, okulda ortaya çıkabilecek problemlerin biraz olsun önüne geçebilmek için öğretmenine mutlaka bilgi verilmelidir.

13-18 YAŞ

Bu da yine yanlış olarak boşanmanın en az etkili olabileceği düşünülen bir yaş grubudur. Oysa ki bu yaşlarda zaten ergenlik çağının problemlerini üzerinde taşıyan çocuk anne babasının boşanması ilave bir stres faktörü ile karşı karşıya kalmış olacaktır. İlk tepkileri genellikle anne ve babalarına daha mesafeli davranmaya başlamaları, ebeveynlerinden çocuk kendi arkadaşları ile vakit geçirmeleri ve aile içerisinde yaşanan bu olaydan dolayı çevrelerine karşı utanç duyusu beslemeleridir.

Kız çocuklar genellikle erkeklerden biraz daha hassas tepki verir. Anne-babasına karşı ortaya çıkan güven kaybı nedeniyle karşı cinse karşı ilginin artması ve bir koruyucu erkek arkadaşına sonucunda erken yaşta cinsel tecrübe yaşaması olası sonuçlardır. Erkekler ise daha agresif tepki verir. Dikkat edilmesi gereken ve beklenebilecek en önemli sonuç küçük yaşlarda suç işlemeye meyil ile ıslahevlerinin yolunu tutmalarıdır. Hem kız hem erkeklerde ilaç bağımlılığına adım atma ve kendine zarar verme gibi daha ileri problemler de hesaba katılmalıdır.

Görüldüğü gibi çocuklu ailelerde boşanmanın çocuklara göre ideal yaşını bulmak hemen hemen imkânsızdır. Anne ve babanın ayrılması her yaş grubundaki çocuğa oldukça ağır olabilen problemleri de beraberinde getirecektir. Çünkü kutsal ve sağlıklı aile rüyası bebeklikten ergenlik çağına kadar her çocuk için aynıdır.

Kaynak: Baby und Familie dergisinin Şubat 2006 sayısından yararlanılarak hazırlanmıştır.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst