Namazın manası; Allahı Sübhanallah diyerek Ona yakışmayan her şeyden ve yaratılmışların alâmetlerinden ve yok olmaktan tenzîh ve takdîs etmek, Elhamdülillah diyerek ihsan ettiği dünya ve ahiret nimetlerine şükretmek ve Allahu Ekber diyerek bütün isim ve sıfatlarıyla her şeyden üstün olduğunu ilân etmekle hürmet göstermektir Kâinatta îmandan sonra en büyük hakikat olan namaz Kuranda 70 kez emredilmiş bir şeâir-i İslâmiyedir
Ve Resûlullah (asm)ın İslam dininin direği dediği namaz; çok kıymettar ve mühim olmasıyla beraber ucuz ve az bir masraf ile kazanılabilen ve bütün ibâdetlerin fihristi hükmünde küllî bir ibâdettir
Allah, şu kâinat sarayını kendisini tanıttırmak için inşâ etmiştir Namaz, Onu tanımaktır
Allah, âlemi kendisini sevdirmek için nihâyetsiz zînetler ile süslemiştir Namaz, Onu sevmektir
Allah, gördüğümüz hârika ihsanlarıyla bize olan muhabbetini gösterir Namaz, Ona muhabbet ve itaattir
Allah, görünen nîmet ve ikramlarıyla bize olan şefkatini ilân eder Nihâyetsiz bir şefkat ise elbette nihâyetsiz bir hürmete layıktır Namaz, Ona hürmettir
Allah, yaptığı mükemmel sanatlarla bize gizli güzelliğini gösterir Namaz, O güzele iştiyaktır
Allah, benzersiz sanatlarıyla her şeyin kendisine has oluşunu ve kendi kudret eseri olduğunu ilan eder Namaz, Onu tek, benzersiz ve ortağının olmayışını kabul etmektir
Namaz, yaratılışın asıl vazifesi ve kulluğun esasıdır
Namaz insanı yokluk karanlılarından varlık âlemlerine getiren ve onu câmit bir taş, ruhsuz bir ot veya şuursuz bir hayvan değil de eşref-i mahlûkat ve halîfe-i zemin olarak yaratan Allaha, şükür ve Onu en üstün bir şekilde övmektir
Namaz, bütün mahlûkatın ibâdetlerine işâret eden kudsî bir haritadır
Namaz, yaratılmış olmayı, abd oluşu, âciz, fakir, kusurlu ve fâni oluşu ve elbette ki yaratana muhtaç oluşu kabul ve izhardır Yani namaz, kulluğun ilânıdır
Namaz, haddini bilmektir
Namaz, ibâdetlerin her çeşidini içeren nûrânî bir fihristedir
Namaz, Allahın belirli vakitlerde manevî huzuruna yapılan davettir
Namaz, miraçtır Her Allahu Ekber bir basamağıdır
Namaz, Allahın kullarına hediyesidir
Namaz, kul ile Allah arasında yüksek bir bağlılık ve yakınlık, ulvî bir münâsebettir
Namaz sevgiliyle yapılan kudsî bir sohbettir
Namaz, her bir ruh ve vicdanın lakayt kalamayıp iştiyak ile yapmak istediği ulvî ve nezih bir hizmettir
Namaz, fânilere tenezzül ve minnet zilletinden kurtulup Bâkiye müteveccih olmaktır
Namaz, bizi unutan ve elimize geçmeyen dünyayı, Allâhu Ekber diyerek elimizle arkamıza atıp vefasız dünyaya onu unutmakla ceza vermek ve dertlerimizi kalbin ağlamasıyla rahmet dergâhına döküp, Allahın Rahmet kucağına sığınmaktır
Namaz, Kalp, ruh ve duyguların gıdasıdır
Namaz, kabrin arkasında devam etmekte olan beşer yolculuğunda bir bilettir
Namaz, dünyada manevî kuvvet, kabirde gıda ve ziya, mahşerde kurtuluş senedi, sırat köprüsünde Buraktır
Namaz, îmanı ışıklandırıp inkişaf ettirendir
Namaz, Allahın büyüklüğünü kalplere yerleştirendir
Namaz, akılları Allaha yönelten ve ilahî adalet kanunlarına itaat ettirendir
Namaz, kâinattaki Allaha âit nizamı ilandır
Namaz, kâinat ile ahenktir
Namazsızlık ise; ilahî düzenden çıkmak, ahengi bozmak ve Allahın vadini ve rahmetini suçlamaktır
alıntıdır
Ve Resûlullah (asm)ın İslam dininin direği dediği namaz; çok kıymettar ve mühim olmasıyla beraber ucuz ve az bir masraf ile kazanılabilen ve bütün ibâdetlerin fihristi hükmünde küllî bir ibâdettir
Allah, şu kâinat sarayını kendisini tanıttırmak için inşâ etmiştir Namaz, Onu tanımaktır
Allah, âlemi kendisini sevdirmek için nihâyetsiz zînetler ile süslemiştir Namaz, Onu sevmektir
Allah, gördüğümüz hârika ihsanlarıyla bize olan muhabbetini gösterir Namaz, Ona muhabbet ve itaattir
Allah, görünen nîmet ve ikramlarıyla bize olan şefkatini ilân eder Nihâyetsiz bir şefkat ise elbette nihâyetsiz bir hürmete layıktır Namaz, Ona hürmettir
Allah, yaptığı mükemmel sanatlarla bize gizli güzelliğini gösterir Namaz, O güzele iştiyaktır
Allah, benzersiz sanatlarıyla her şeyin kendisine has oluşunu ve kendi kudret eseri olduğunu ilan eder Namaz, Onu tek, benzersiz ve ortağının olmayışını kabul etmektir
Namaz, yaratılışın asıl vazifesi ve kulluğun esasıdır
Namaz insanı yokluk karanlılarından varlık âlemlerine getiren ve onu câmit bir taş, ruhsuz bir ot veya şuursuz bir hayvan değil de eşref-i mahlûkat ve halîfe-i zemin olarak yaratan Allaha, şükür ve Onu en üstün bir şekilde övmektir
Namaz, bütün mahlûkatın ibâdetlerine işâret eden kudsî bir haritadır
Namaz, yaratılmış olmayı, abd oluşu, âciz, fakir, kusurlu ve fâni oluşu ve elbette ki yaratana muhtaç oluşu kabul ve izhardır Yani namaz, kulluğun ilânıdır
Namaz, haddini bilmektir
Namaz, ibâdetlerin her çeşidini içeren nûrânî bir fihristedir
Namaz, Allahın belirli vakitlerde manevî huzuruna yapılan davettir
Namaz, miraçtır Her Allahu Ekber bir basamağıdır
Namaz, Allahın kullarına hediyesidir
Namaz, kul ile Allah arasında yüksek bir bağlılık ve yakınlık, ulvî bir münâsebettir
Namaz sevgiliyle yapılan kudsî bir sohbettir
Namaz, her bir ruh ve vicdanın lakayt kalamayıp iştiyak ile yapmak istediği ulvî ve nezih bir hizmettir
Namaz, fânilere tenezzül ve minnet zilletinden kurtulup Bâkiye müteveccih olmaktır
Namaz, bizi unutan ve elimize geçmeyen dünyayı, Allâhu Ekber diyerek elimizle arkamıza atıp vefasız dünyaya onu unutmakla ceza vermek ve dertlerimizi kalbin ağlamasıyla rahmet dergâhına döküp, Allahın Rahmet kucağına sığınmaktır
Namaz, Kalp, ruh ve duyguların gıdasıdır
Namaz, kabrin arkasında devam etmekte olan beşer yolculuğunda bir bilettir
Namaz, dünyada manevî kuvvet, kabirde gıda ve ziya, mahşerde kurtuluş senedi, sırat köprüsünde Buraktır
Namaz, îmanı ışıklandırıp inkişaf ettirendir
Namaz, Allahın büyüklüğünü kalplere yerleştirendir
Namaz, akılları Allaha yönelten ve ilahî adalet kanunlarına itaat ettirendir
Namaz, kâinattaki Allaha âit nizamı ilandır
Namaz, kâinat ile ahenktir
Namazsızlık ise; ilahî düzenden çıkmak, ahengi bozmak ve Allahın vadini ve rahmetini suçlamaktır
alıntıdır