Bir zamanlar

Oruc

Daimi Üye
Katılım
17 Temmuz 2008
Mesajlar
2.598
Tepki
2.379
Puan
113
Yaş
48
Konum
izmir
Bir zamanlar


Asrımızın başında İstanbul Bahçekapı’da ünlü bir terzihanenin sahibi olup bütün İstanbul’un kalburüstü zenginlerini giyindiren Macar bir terzi vardı: Mösyö Back. Devrin en ünlü kulübü Circle Dorian’ın (Sirkıldoryan) devamlı müşterilerinden olan Mösyö Back bir gece toplantı hâlinde bulunan İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan, Rum, Ermeni ve Yahudi dostlarına şu sözleri söylemişti:
- Efendiler! Ticarethanemde tezgâhtarlık eden bir Türk vardı. Kendisini askere çağırdılar. Giderken, daha evvelden ticarethanemden aldığı on beş lira borcu veremeyeceği için özür diledi ve harpten döndüğü vakit ödemek üzere benden mühlet istedi. Elden ne gelir, ben de razı oldum ve bu parayı unuttum. Umumî Harp (I. Dünya Savaşı) bittikten bir müddet sonra genç bir delikanlı ziyaretime geldi ve tezgâhtarın oğlu olduğunu söyleyerek,
- Babam harpte şehit düştü. Vasiyeti mucibince size olan borcunu getirdim, dedi. Ardından da borcu daha evvel ödeyemediği için özür diledi. Ben duygulanmıştım. Parayı almamakta ısrar ettim. O zaman delikanlı pek üzüldü ve: Bu babamın vasiyetidir, dedi. Eğer almazsanız ruhu muazzep olur. Üstelik benim için bir namus borcu sayılır...
Sözlerinin burasında Mösyö Back’in gözleri yaşarmış ve bir müddet bekledikten sonra şunları demişti: Efendiler!.. Dünyanın en asil, en doğru, en namuslu milleti Türk milletidir.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst