Bir Dostluğun Hikayesi

Gülümse

Daimi Üye
Katılım
28 Şubat 2009
Mesajlar
3.793
Tepki
7.105
Puan
113
Konum
istanbul
Her sabah;

Ayni patika yoldan,

Adam arkada ağır aksak,

Köpeği bir adım önde yürürlerdi.

İkisi de yaşlıydılar,

Belki bu yüzdendi arkadaşlıkları

Kimseler bilemedi.



Yolda,

Köpek niçin önden giderdi?

Anlaşılamadı.



Adam hastaydı,öksürüyordu.

Ara sıra kan kustuğu oluyordu

Akşamları.

Akciğer kanseriymiş...

Uzunca bir süre hastanede yattı.

Köpek;

Adamın hastanede olduğu akşamlar

Bir lokma ekmek yemedi.



Sonra,

Ağırdı,ölmek üzereydi,

Konuşamıyordu üstelik,

Gözleriyle işaret etmiş,

Köpeğini,

Sadık arkadaşını istemişti bir akşam.





Kapı açılır açılmaz,

Koştu hayvan dostunun yanına.

Divana koyup ayaklarını,

Adamın yüzünü yaladı bir süre

Anlamı bilinmeyen iniltilerle....



Adam,gülümsedi.

Takadı kalmamış elleriyle

Başını okşadı arkadaşının,

Yaşarmıştı kapkara gözleri köpeğin,

Evdekiler ağlıyordu....

Sonra,gece yarısı

Acı acı uludu hayvan.

Sabaha karşı ölmüştü adam.

Hayli uzakta,

Aile mezarlığında defnedildi...



Artık yemek yemez olmuştu hayvan.

Bağlıydı bir köşede,

Çözdüklerinde uzunca bir süre sonra,

Ertesi gün,

Yoktu kapıda köpek...



Birkaç gün aradılar

Baba yâdigâri diye.

Bir kız çocuğu görmüş,

Mezarlıkta alaca bir köpek ağlıyormuş.



Gidenler;

Yarıya kadar kazılmış bir mezar görür.

Alırlar getirirler hayvanı kapıya

Zincire vururlar bir süre..



Sonra;

Uzunca bir zamandan sonra

Üç ay geçince,

Bir sabah,

Yine kaybolduğunu görürler hayvanın.

Adres artı bellidir ya,

Mezarlığa gittiklerinde;

Adamın açılmış mezarının yanında

Köpeği ölmüş bulurlar...





O kadar sevmiş,

O kadar özlemiştir ki yaşlı arkadaşını

Hayvan,

Yemediği için gücü yetmez

Mezarı kazarken son nefesini vermiş.



Sevgi;

Böyle güçlü bir duyguymuş meğer

Henüz bizim ulaşamadığımız ufuklarda.

Karşılıksız,

İçten,

Ve ölesiye işte.....



Ben bu hikayeyi dinleyince ilk ağızdan

O günden beri

Hüngür hüngür ağlamaktayım.

Sevgi,

Böyle güçlü bir silahmış meğer

Ben sevdim diye

Boşuna avunuyormuşum yıllardır...

Hiç kimse öyle dostça

Sevemezmiş dostunu meğer


Secaattin Öztürk
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst