Şura, istişare, danışma anlamına gelir. Bu surenin 38. ayetinde mü'minlerin işlerini birbirlerine danışarak gördüklerinden sözedildiği için böyle adlandırılmıştır. 23-26. ayetleri Medine döneminde kalan kısmı Mekke döneminde inmiştir. 53 ayettir.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1.Ha. Mim.
2.Ayn. Sin. Kaf.
3.Güçlü ve hakim Allah sana ve senden öncekilere işte böyle vahyetmektedir.
4.Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O yücedir, büyüktür.
5.Gökler neredeyse üstlerinden çatlayacaklar. Melekler Rablerini hamd ile tesbih ederler ve yerde olanlar için mağfiret dilerler. İyi bilin ki Allah, çok bağışlayıcı, çok merhamet edici olandır.
6.O'ndan başka dostlar edinenlere gelince Allah onları kollamaktadır. Sen onların üzerine vekil değilsin.
7.İşte biz sana böyle Arapça bir Kur'an vahyettik ki şehirlerin anası (Mekke halkı)nı ve etrafında olanları uyarasın. Hakkında hiçbir şüphe olmayan toplanış günü konusunda uyarıda bulunasın. (O gün) bir grup cennette bir grup da alevli ateştedir.
8.Allah dileseydi onları bir tek ümmet yapardı. Ancak dilediğini rahmetine sokar. Zalimlere gelince onların ne bir dostları ne de bir yardımcıları vardır.
9.Yoksa onlar O'ndan başka dostlar mı edindiler? Oysa Allah, (gerçek) dost işte O'dur; ölüleri O diriltir. O her şeye güç yetirendir.
10.Hakkında ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyin hükmü Allah'a aittir. "İşte benim Rabbim olan Allah budur. Ben O'na güvendim ve O'na gönülden yönelirim."