Saralı (epilepsi) Kadınlar Doğumda Neler Yaşar?

esmeryarim

Daimi Üye
Katılım
4 Kasım 2010
Mesajlar
3.430
Tepki
3.148
Puan
113
Konum
üç meleğin kalbinde



Epilepsisi olan gebe, birçok kadın gibi, bebeğini normal vajinal doğumla dünya*ya getirebilir. Sizin durumunuzu da en iyi doktorunuz belirleyecektir. Gerekli görürse size sezaryen önerecektir.
Eğer doğum anında nöbet geçirirseniz, damardan verilecek ilaçla bu önlenebilir ve doğumunuzu gerçekleştirebilirsiniz. Yani, en olumsuz durumlara karşı bile alınacak önlemler ve çözümler var, gördüğünüz gibi. Önemli olan, en olumsuz durumları bile soğukkanlılıkla karşılamanız.
Doğum Sonrası Bakım
Doğum sonrasında ilaçlarınız tekrar gözden geçirilmeli ve gerekirse yeni bir doz ayarlamasına gidilmeli. Bazı antiepileptikler doğum kontrol ilaçlarının etkisini azaltabilir. Bu durumda, doğum kontrol yönteminizi değiştirmeniz gerekebilir. Hormonal yöntemlerin yerine bazı kadınlar diyafram, sperm öldürücü veya pre*zervatif kullanmayı tercih eder, siz de bu yöntemlerden birini düşünebilirsiniz.
Doğumdan hemen sonra, potansiyel sorunlarla karşılaşmaması için bebeğe K vi*tamini enjeksiyonla verilecektir. Bunun nedeni, antiepileptik ilaçların, vücutta*ki doğal K vitamini seviyesini düşürüyor olmasıdır. K vitamini, kanın pıhtılaş*masına katkıda bulunan bir vitamindir.
“Ben epilepsi hastası bir kadın olarak bebeğimi nasıl emzireceğim” diye kaygıla*nabilirsiniz. Hiç kaygılanmayın! Çünkü epilepsisi olan birçok kadın, bebekleri*ni gönül rahatlığıyla emzirebilmektedir. Antiepileptik ilaçlar anne sütüne az bir oranda geçer, fakat genelde bu miktar, bebeği olumsuz etkileyecek kadar değil*dir. İçiniz rahat olsun…

Sonuç olarak epilepsisi olan kadınların, hamilelik ve bebeklerini dünyaya getir*me süreçleri sorunsuz bir şekilde yaşanabilir. Burada dikkat etmeniz gereken te*mel şey, hamilelikten önce başlayan bir özenle, hamilelik süresince de kendini*ze dikkat etmeniz. Pozitif bir bakış açısıyla sizin de bebeğinizi sağlıklı bir şekil*de dünyaya getireceğinizden emin olabilirsiniz. Yeter ki inanın ve moralinizi yüksek tutun.
Ciddi de olsa hafif de olsa, eğer herhangi bir kalp sorununuz varsa ve hamilelik süreci içerisinde iseniz, özen ve özel tedavi gerektiren bir durumunuz var de*mektir. Kalp hastalığı, başlı başına, normal bir hamilelik sürecinde anneye, be*beğe veya her ikisine birden ekstra risk getiren bir durumdur. Hele 30′lu 40′lı yaşlardaki bir anne adayı iseniz, yaşınızın da etkisi ile, var olan kalp hastalığını*zın seyrinde birtakım güçlüklerle karşılaşabilirsiniz.
Tahmin edersiniz ki, hamile olmak, kalbinizi ve dolaşım sisteminizi doğrudan etkileyen ve stres altına sokan bir durumdur. Hamilelik süresince, kan miktarı*nız bebeğinizin büyümesini desteklemek için yüzde 40 ila 50 oranında artış gös*terir. Kalbinizin dakika başına pompaladığı kan miktarı ise yüzde 30 ila 50 ora*nında artmıştır. Kalp hızınız da aynı şekilde artış gösterir. İşte bu değişikliklerin tümü, kalbinizin çok daha fazla çalışmasına neden olur.
Doğal olarak doğumun kendisi de kalbin aşırı yüklenmesine neden olur. Doğum sırasında ıkındığınızda ve bebeğinizi bütün gücünüzle dışarı itmeye çalıştığınızda da kan basıncınızda mühim ölçüde değişiklikler olur. Bebeğiniz dünyaya geldi*ği zaman, rahminizdeki kan akımının azalmasıyla birlikte kalbinizin üzerine bi*nen yük ve stres azalır.

___ALINTI___
 

Kristen Stewart

Daimi Üye
Katılım
3 Aralık 2009
Mesajlar
47.857
Tepki
49.341
Puan
113
Yaş
39
Konum
Çıkmaz Sokak
Her kadın anne olmak ister Allah nasip etsin de ama sara hastalığı gibi çok ağır nöbetler geçiren insanlar lütfen bir keredaha düşünün..

Çünki sizin başkalarına ihtiyacınız var..Bibebeğe bakabilecek durumda değilsiniz..Nöbet geçirdiklerinde hiçbirşeyin farkına varmıyorlar..Çok kötü şeyler yapabiliyorlar...

Üvey annem sara hastasıydı..Çokiyi bilirim..
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst