Kısırlık tedavisine dikkat!

Şahmaran.

Admin
Admin
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
38.082
Tepki
50.395
Puan
113
Kısırlık tedavisine dikkat!


Mardin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Başhekim Yardımcısı, Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Dr. Adem Özden, kısırlık konusunda çiftlerin bilimselliğe dayanmayan yöntemlerde çözümü aramaması için sağlık hizmeti verenlerin tetkik ve tedaviye başlamadan önce çiftleri mutlaka gerekli bilince ulaştırması gerektiğini söyledi.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kadın sağlığı problemi olmakla beraber sosyal yaralara yol açan kısırlık hakkında bilgiler veren Dr. Adem Özden, kısırlıkta tetkik ve tedavide bölgeye özgü ve genelde yapılan yanlışlıkların yeni evlenen çiftlerin sabırsızlığından kaynaklandığını ifade etti. Dr. Özden, kulaktan dolma bilgilerin fazlasıyla ortada dolaştığı bölgede çoğu zaman bayanların ne zaman, ne şekilde ve hangi sağlık kurumundan yararlanacağını bilemediği, kısırlık hakkında medya organlarında hemen her gün kısırlık teşhis ve tedavisine yönelik yüzlerce yayına yer verilmesine rağmen bölgede halen sorun olan ve evli çiftlerin yüzde 15'ini ilgilendiren hastalıkla ilgili olarak sadece bayanların tedavi görmesinin yanlış olduğunu, kısırlıkta bayanlar kadar erkeklerin de tedavi görmesi gerektiğini söyledi.

Bir yıllık korunmasız ilişki sonunda çiftlerin yüzde 86'sında, 2 yıl sonunda ise yüzde 92 oranında gebelik meydana geldiğini ifade eden Dr. Özden, bu gerçeğin bilincinde olmayan yeni evli çiftlerin evliliklerinin 4. ayında kaynana, görümce, komşu baskısıyla sağlık kurumlarına "Çocuğum olmuyor" şikayetiyle başvurabildiğini kaydetti. Kısırlık konusunda hastalık psikolojisine girenlerden şanslı bir kesimin bu konuda bilgilendirildikten sonra ikna edildiğini ve bekleme süresi içerisinde gebe kaldıklarını ifade eden Dr. Özden, "Şanssız bir grupta ise aylarca sürecek, çiftte maddi ve manevi hırpalanmaya yol açacak tetkik-tedavi süreçleri, hastanın ısrarı veya sağlık birimlerinin uygun olmayan yaklaşımlarıyla başlar. Oysaki, bu grubun büyük bir kısmı zaten kendiliğinden çocuk sahibi olacaktır" dedi.

Yaşı küçük kızların evlenmesi sonucunda fiziksel, hormonal ve psişik olarak tam olguluğa ulaşmamış genç kadınlarda gebelik beklentisi sonucunda erken başlayan tetkik ve tedavi süreçlerine özellikle kırsal bölgelerde karşılaşıldığına dikkat çeken Dr. Özden, bir bayanın en doğurgan döneminin 20'li yaşlar olduğunu ve bu nedenle 17 yaşında evlenmiş bir bayanda 1 yıl bekleme sonunda kısırlık tanısı koymanın en büyük yanlışlık olduğunu ifade etti.

Kısırlığın sadece bayandan kaynaklanan bir problem olmadığına vurgulayan Dr. Özden, kısırlığın yüzde 40 kadına, yüzde 30 erkeğe bağlı, yüzde 15 bilinmeyen ve yüzde 15 ise her iki çifte bağlı nedenlerden kaynaklandığını açıkladı.

Erkeğe bağlı kısırlık nedenlerinin neredeyse bayana bağlı nedenlerle eşit olmakla beraber uygulamada çoğu zaman gözardı edildiğini kaydeden Dr. Özden, "Bayanlara yüzlerce test yapılır ve ilaçlar kullanılırken, erkeklere basit bir sperm sayımı tetkiki yaptırmak mümkün olmamaktadır. Asıl kafa karıştıran ise, cinsel performansla sperm sayımı arasında bağlantı olduğu şeklindeki yaygın kanıdır ki, bunu bazen eğitimli erkeklere anlatmak bile mümkün olmamaktadır. Bir sperm sayımı yapmaktansa çok eşliliği seçip, uzun ikna turları sonrasında sperm yapım bozukluğu rastlanan örnekler hiç de az değildir" ifadesini kullandı.

Genellikle kısırlık problemi olan çiftlerin ellerindeki kalın tetkik dosyalarıyla çok sık hekim değiştirme konusuna da değinen Dr. Özden, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

"Bu tetkikler arasında bazen tanıya hiçbir katkısı olmayan yüzlerce tahlil ve inceleme görülürken, asıl yapılması gereken tetkiklere rastlanamamaktadır. Son yıllarda Kanıta Dayalı Tıp Perspektifi'nde yapılması gereken ve faydası olan tahlil sayısı iyice azalmıştır. Günümüzde yapılması gereken temel 3 inceleme vardır ki, çoğu zaman bunları yapmadan tedaviye başlamak yanlıştır. Bu tetkikler; spermiogram sperm sayımıyla ana olarak erkek üreme hücreleri değerlendirilir. Bu tetkikte sperm sayısı, hareket kabiliyeti ve anatomisi değerlendirilir. Rahim filmi; rahim boşluğunu yumurtalıklara bağlayan ince kanalımsı yapılarda tıkanıklık olup olmadığı ve rahim iç boşluğu hakkında bilgi verir. 21. gün kanda progesteron tetkiki; yumurtlama olup olmadığını test etmek için yapılır. Ana olarak bu 3 temel tetkikin tanı değeri çok yüksektir ve yapılmadan tedaviye başlanmamalıdır."

Kısırlık açısından yapılan inceleme ve tedavilerin hemen sonuç vermediğini hatırlatan Dr. Özden, tedavi sürecinin bazen aylarca sürebildiğini ve çiftlerin bu noktada yaptıkları yanlışlardan en büyüğünün sabırsızlık göstermeleri ve sık hekim değiştirmeleri olduğunu ifade etti. Günümüzde özellikle internetin yaygınlaşmasıyla çiftlerin çoğu zaman doğru, ama bazen de yanlış bilgilere ulaşabildiğini ve özellikle yüzde 15 oranında görülen sebebi belli olmayan kısırlık durumlarında çiftlerin hekimin bir yerlerde eksiği olduğunu düşünüp, tetkik ve tedaviyi yönlendirmeye çalıştıklarını söyleyen Dr. Özden, anksiyetesi fazla olan bu çiftlere uygun bir danışmanlık hizmetinin verilmesi gerektiğini söyledi.

Son zamanlarda azalmakla beraber uzun süren tetkik ve tedavilerden bıkan hastaların çözümü kocakarı ilaçlarında, büyücülerde ve geri dönülmez zararlara yol açabilecek birtakım bilimselliğe dayanmayan yöntemlerde aradığına dikkat çeken Dr. Özden, bu konuda sağlık hizmeti verenlere büyük görevler düştüğünü ve bu bağlamda tetkik ve tedaviye başlamadan önce çiftleri mutlaka gerekli bilince ulaşmaları için gerekli olan bilgileri vermesi gerektiğini sözlerine ekledi.
 

Şu anda bu konu'yu okuyan kullanıcılar

    Üst