İnci ile Gülün hikayesi
Birgün çok güzel ve taze bir Gül çok güzel bir İnci ile karşılaşır ve hemen övünmeye başlar:
"Ben çok yüksek ve sevilen bir aileden geliyorum.Çeşit çeşit renklerim Güneş ışığında parıl parıl parlarlar.Tüm İnsanlar bana bakınca hayran kalır.Bana sahip olmak için büyük paralar harcalar..."
Gül'ün anlattıklarını dikkatle dinleyen İnci Gülün yüzünde bir hüzün fark eder ve Gül'e sorar:"Bu kadar görkemli ve güzel bir varlıksın ve bu kadar güzel bir yaşamın var neden halen bu kadar üzülüyorsun?"
Gül kısa sürelik bir tedirginlikten sonra anlatmaya devam eder: "Evet,taze ve güzel olduğum süre daima sevilirim ve daima iyi bir bakım görürüm...Ama güzel kokum tükenince,yapraklarım teker teker dökülünce,rengim solmaya başlayınca,daha ölmeden yerimden yurdumdan,kökümden koparıp beni bin türlü başka ÇÖPÜN arasına atıp yerime yeni taze,güzel kokulu güller getirirler...."
Büyük bir hüzün yaşayan Gül İnciye yönelip ona sorar:"Peki ya sen?? Tüm hayatını karanlık sular altında geçiriyorsun benim katıldığım hiçbir eğlencede bulunmuyorsun??Buna rağmen nasıl bu kadar mutlu görünüyorsun???"
İnci cevap verir:"Ben senin parıldadığın renklerde parıldamiyorum,senin gibi güzel koku etrafıma salmiyorum belki ama...İnsanlar benim gibi bir tane bulabilmek ümidiyle tüm DÜNYAYI dolaşıyorlar ve nitekim nice zorluklar ardından beni buldukdan sonra bir ömür boyu her türlü kötülükten uzak tutuyorlar hatta meraklı ve kötü niyetli İnsanların bakışlarından bile koruyorlar..
Ben senin "hayat" dediğin hiçbir eğlencede bulunmuyorum ve bununla gurur duyuyorum çünkü ne kadar derin sular altında kalırsam o'kadar güzel oluyorum ve ne kadar karanlıklarda saklanırsam sahibim için o'kadar değerli ve özel kalıyorum bir ömür boyunca....
İnşALLAH hikayenin mesajini aktara bilmişimdir...
Ben bu hikayeyi Almanca okudum türkecesini bulamadığım için kendim çevirdim inşALLAH anlaşilacak bir şekil olmuşdur...
fecra_azadi ye Teşekkürler...
Birgün çok güzel ve taze bir Gül çok güzel bir İnci ile karşılaşır ve hemen övünmeye başlar:
"Ben çok yüksek ve sevilen bir aileden geliyorum.Çeşit çeşit renklerim Güneş ışığında parıl parıl parlarlar.Tüm İnsanlar bana bakınca hayran kalır.Bana sahip olmak için büyük paralar harcalar..."
Gül'ün anlattıklarını dikkatle dinleyen İnci Gülün yüzünde bir hüzün fark eder ve Gül'e sorar:"Bu kadar görkemli ve güzel bir varlıksın ve bu kadar güzel bir yaşamın var neden halen bu kadar üzülüyorsun?"
Gül kısa sürelik bir tedirginlikten sonra anlatmaya devam eder: "Evet,taze ve güzel olduğum süre daima sevilirim ve daima iyi bir bakım görürüm...Ama güzel kokum tükenince,yapraklarım teker teker dökülünce,rengim solmaya başlayınca,daha ölmeden yerimden yurdumdan,kökümden koparıp beni bin türlü başka ÇÖPÜN arasına atıp yerime yeni taze,güzel kokulu güller getirirler...."
Büyük bir hüzün yaşayan Gül İnciye yönelip ona sorar:"Peki ya sen?? Tüm hayatını karanlık sular altında geçiriyorsun benim katıldığım hiçbir eğlencede bulunmuyorsun??Buna rağmen nasıl bu kadar mutlu görünüyorsun???"
İnci cevap verir:"Ben senin parıldadığın renklerde parıldamiyorum,senin gibi güzel koku etrafıma salmiyorum belki ama...İnsanlar benim gibi bir tane bulabilmek ümidiyle tüm DÜNYAYI dolaşıyorlar ve nitekim nice zorluklar ardından beni buldukdan sonra bir ömür boyu her türlü kötülükten uzak tutuyorlar hatta meraklı ve kötü niyetli İnsanların bakışlarından bile koruyorlar..
Ben senin "hayat" dediğin hiçbir eğlencede bulunmuyorum ve bununla gurur duyuyorum çünkü ne kadar derin sular altında kalırsam o'kadar güzel oluyorum ve ne kadar karanlıklarda saklanırsam sahibim için o'kadar değerli ve özel kalıyorum bir ömür boyunca....
İnşALLAH hikayenin mesajini aktara bilmişimdir...
Ben bu hikayeyi Almanca okudum türkecesini bulamadığım için kendim çevirdim inşALLAH anlaşilacak bir şekil olmuşdur...
fecra_azadi ye Teşekkürler...