Elisa Testi – Aids Testi
Neden yaptırılır?
AIDS testi yaptırmak kimseyi AIDS’ten korumaz. Bunu düzenli olarak yaptırmak, kişinin daha erken tanı alıp tedavi programına bir an evvel alınmasından başka bir işe yaramaz. Düzenli test olmak yerine parayı kondoma (yani prezervatife) yatırmak daha akıllıca olur. Ama şüpheli bir cinsel ilişkiden sonra, yani korunulmamış her ilişkiden sonra, test olmak iyi olur. Kondom kullanmaya üşenip de testi korunma olarak kullanmak yanlıştır.
Testte neye bakılır?
ELİSA diye bilinen test sırasında, kanda, hastalığa sebep olan mikroba karşı gelişmiş olan antikorlara bakılır. Antikor vücudun, kendisine yabancı maddelere karşı ürettiği savunma aracı. Yani HIV(+) ya da HIV Pozitif kişi kanında bu antikor bulunan kişi demek oluyor; bu da o kişinin virüsle karşılaştığı anlamına geliyor. ELİSA aslında bu ilkeyle yapılan tüm testlerin adıdır, sadece HIV için kullanılmaz.
Sonuç nasıl yorumlanır?
HIV bulaşmasından sonra insan vücudunun savunma sistemine yerleşir ve onu içten yıkmaya çalışır. Bağışıklık sistemi denen bu savunma sistemi insanın hastalık yapan mikrop ve maddelerden korunması için gereklidir. Bu sistem sayesinde her mikrop her zaman hastalığa yol açmaz, birçok hastalıkta oldukça hafif geçer. Zaman zaman hepimizde oluşan kanser hücreleri bu sistem tarafından ortadan kaldırılarak etkisiz hale getirilirler. Virüs vücuda ilk girdiğinde hiç belirti vermeyebilir ya da grip benzeri şikayetler olur (ki hiç de AIDS’e özgü bir durum değil). Sonra virüsle bağışıklık sistemi arasındaki bu mücadele ortalama 10 yıl devam eder (bu süre birçok faktöre bağlı olarak değişebilir, kimi 6 ay, kimi 15 yılda sona erer). Sonunda kazanan, maalesef, hemen her zaman HIV olur. Bağışıklık sistemi ortadan kalkar. Çok nadir görülen birçok bulaşıcı hastalık ortaya çıkar, bunlar sağlıklı kişilerdekilerden daha ağır seyrederler ve tedavileri de daha zordur. Alışılmadık kanserler görülmeye başlanır. Sonunda hasta bu hastalıklarla kaybedilir. Yani HIV öldürmez, öldürtmez.
İşte bu sonuncu evreye, birçok hastalığın görüldüğü son döneme kadar, hastalığın dışardan görülen hiçbir belirtisi yoktur. Doktor muayenesi ile bile anlaşılamaz. Sadece kan testi ile anlaşılabilir.
Ama kan testinin bir zaafı vardır, o da virüs vücuda girdikten 3 ay sonrasına kadar virüsü gösterememesidir. Bu döneme “pencere dönemi” denir. Şüpheli bir ilişki ile doktora başvurulduğunda, test (-) çıksa da kesin konuşmak için bu dönemden sonra yapılacak test beklenir.
Uzun lafın kısası:
Test (-) çıkarsa: (yani temizse) ya virüs yok ya da pencere dönemi. Emin olmak için üçüncü ayın sonunda test edilmeli. Yani bir Elisa testi sonucu yanınızda gezdirilip, gerektiğinde gösterilecek bir ‘iyi hal kağıdı’ değildir. Test yapıldığından üç ay önceki durumunuzu gösteren bir belgedir sadece.
Ya test (+) çıkarsa: test kanınızda virüs olduğunu iddia ediyor demektir. Tamam korkmaya, şaşırıp sinirlenmeye hakkınız var, ama henüz hasta olduğunuza dair bir kanıt yok. Bir kez daha elisa testi yaptırıyorsunuz. (-) çıktıysa rahat bir nefes alıp, kondomunuzu yanınızdan ayırmadan yaşama devam ediyorsunuz. Diyelim ki ikinci test (+) çıktı, durun, hâlâ ağıt yakmak için erken. İki kere pozitif çıkan testten sonra bir de başka bir yöntemle yapılan doğrulama testi yapılır. (Bu sadece belli merkezlerde yapılabilir, mesela Ankara’da Hıfzısıhha’da.)
Yani virüsü kapmak kolay, hastayım demek zor.
(İki paragrafta anlatılabilen bu test serüveninin aslında kaç uykusuz geceye, bunaltılı güne denk düştüğünü, başkalarıyla -belki en yakınlarınızla bile- böyle bir serüveni paylaşmanın ne kadar zor olduğunu burada şöyle bir göz önünde canlandırmak gerekiyor.)
ALINTIDIR...
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Neden yaptırılır?
AIDS testi yaptırmak kimseyi AIDS’ten korumaz. Bunu düzenli olarak yaptırmak, kişinin daha erken tanı alıp tedavi programına bir an evvel alınmasından başka bir işe yaramaz. Düzenli test olmak yerine parayı kondoma (yani prezervatife) yatırmak daha akıllıca olur. Ama şüpheli bir cinsel ilişkiden sonra, yani korunulmamış her ilişkiden sonra, test olmak iyi olur. Kondom kullanmaya üşenip de testi korunma olarak kullanmak yanlıştır.
Testte neye bakılır?
ELİSA diye bilinen test sırasında, kanda, hastalığa sebep olan mikroba karşı gelişmiş olan antikorlara bakılır. Antikor vücudun, kendisine yabancı maddelere karşı ürettiği savunma aracı. Yani HIV(+) ya da HIV Pozitif kişi kanında bu antikor bulunan kişi demek oluyor; bu da o kişinin virüsle karşılaştığı anlamına geliyor. ELİSA aslında bu ilkeyle yapılan tüm testlerin adıdır, sadece HIV için kullanılmaz.
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Sonuç nasıl yorumlanır?
HIV bulaşmasından sonra insan vücudunun savunma sistemine yerleşir ve onu içten yıkmaya çalışır. Bağışıklık sistemi denen bu savunma sistemi insanın hastalık yapan mikrop ve maddelerden korunması için gereklidir. Bu sistem sayesinde her mikrop her zaman hastalığa yol açmaz, birçok hastalıkta oldukça hafif geçer. Zaman zaman hepimizde oluşan kanser hücreleri bu sistem tarafından ortadan kaldırılarak etkisiz hale getirilirler. Virüs vücuda ilk girdiğinde hiç belirti vermeyebilir ya da grip benzeri şikayetler olur (ki hiç de AIDS’e özgü bir durum değil). Sonra virüsle bağışıklık sistemi arasındaki bu mücadele ortalama 10 yıl devam eder (bu süre birçok faktöre bağlı olarak değişebilir, kimi 6 ay, kimi 15 yılda sona erer). Sonunda kazanan, maalesef, hemen her zaman HIV olur. Bağışıklık sistemi ortadan kalkar. Çok nadir görülen birçok bulaşıcı hastalık ortaya çıkar, bunlar sağlıklı kişilerdekilerden daha ağır seyrederler ve tedavileri de daha zordur. Alışılmadık kanserler görülmeye başlanır. Sonunda hasta bu hastalıklarla kaybedilir. Yani HIV öldürmez, öldürtmez.
İşte bu sonuncu evreye, birçok hastalığın görüldüğü son döneme kadar, hastalığın dışardan görülen hiçbir belirtisi yoktur. Doktor muayenesi ile bile anlaşılamaz. Sadece kan testi ile anlaşılabilir.
Ama kan testinin bir zaafı vardır, o da virüs vücuda girdikten 3 ay sonrasına kadar virüsü gösterememesidir. Bu döneme “pencere dönemi” denir. Şüpheli bir ilişki ile doktora başvurulduğunda, test (-) çıksa da kesin konuşmak için bu dönemden sonra yapılacak test beklenir.
Uzun lafın kısası:
Test (-) çıkarsa: (yani temizse) ya virüs yok ya da pencere dönemi. Emin olmak için üçüncü ayın sonunda test edilmeli. Yani bir Elisa testi sonucu yanınızda gezdirilip, gerektiğinde gösterilecek bir ‘iyi hal kağıdı’ değildir. Test yapıldığından üç ay önceki durumunuzu gösteren bir belgedir sadece.
Ya test (+) çıkarsa: test kanınızda virüs olduğunu iddia ediyor demektir. Tamam korkmaya, şaşırıp sinirlenmeye hakkınız var, ama henüz hasta olduğunuza dair bir kanıt yok. Bir kez daha elisa testi yaptırıyorsunuz. (-) çıktıysa rahat bir nefes alıp, kondomunuzu yanınızdan ayırmadan yaşama devam ediyorsunuz. Diyelim ki ikinci test (+) çıktı, durun, hâlâ ağıt yakmak için erken. İki kere pozitif çıkan testten sonra bir de başka bir yöntemle yapılan doğrulama testi yapılır. (Bu sadece belli merkezlerde yapılabilir, mesela Ankara’da Hıfzısıhha’da.)
Yani virüsü kapmak kolay, hastayım demek zor.
(İki paragrafta anlatılabilen bu test serüveninin aslında kaç uykusuz geceye, bunaltılı güne denk düştüğünü, başkalarıyla -belki en yakınlarınızla bile- böyle bir serüveni paylaşmanın ne kadar zor olduğunu burada şöyle bir göz önünde canlandırmak gerekiyor.)
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
ALINTIDIR...