Hayat dolu gözleri ve gülüşüyle etrafa mutluluk saçan Ezel, en iyi arkadaşları olan Ceren ve Nergis’e hemen sorar:
-- “ kızlar Bir Hayal Kuralım, ikinizde şimdi bu kağıda yazın, Sevda’ya sonra yazdırırım… Bu üniversiteden mezun olduğunuz ilk yıl hangi pozisyonda olacaksınız?”
-- ” bilmiyorum gerçekten; ama Kpss’den iyi bir puan alıp atanmak istiyorum. Boşta kalmak istemiyorum ve İnşallah’ da nişanlanırım. Her şeyin hayırlısı, bugünleri aramamak dileğiyle, ben Nergis.”
--“Kpss’ye hazırlanacağım, İnşallah mezun olunca iyi bir kurumda çalışırım ve en önemlisi belki de nişanlı olacağım. Hiçbir arkadaşımı unutmayacağım. Ezel ve Nergis, ikinizi de çok seviyorum. Bu arada ben Ceren, hadi bye. Durun imzamı atayım ya, daha derse yarım saat var.”
--“ ÜDS zede olarak kalmadıysam eğer, yüksek lisansa başlamak hayalim. En iyi dostlarımı unutmadan, aileme olan vefa borcumu da ödeyerek yaşamak istiyorum. Evlilik bana çok uzak geliyor, henüz büyüdüğümden emin değilim… Doğru kişi beni bulana kadar sultan olmak istiyorum.”
Biz şimdi birer hayal kurduk, bakalım zamanla ne olacak?
Ezel, Nergis ile birbirine benziyor; fakat Nergis biraz daha kiloluydu ve güzeldi. Ceren ve Sevda daha uzun ve zayıftı; ama Ezel ve Nergis’den farklı olarak, Ceren gurubun sarışını, Sevda’da esmeriydi…
Yepyeni umutlarla, farklı hikayelerle aynı üniversite kapısında bir dostluk hikayesi yazıyorlardı, kendi kalemleriyle… Gurubun şairi Ezel, hemen hemen hergün yeni şiirlerini ilk onların beğenisine sunup bolbol edebiyat yapar ve çocuk gibi sevilirdi, Nergis ise gurubum en süslüsü ve bülbül dillisiydi.
Ezel içlerinde en zekisi ;fakat aşk konusunda en tecrübesiziydi. Ama hayat onu 17 yaşına kadar evire çevire yontmuştu…
Henüz ikinci sınıfı bitirmeye yaklaşan bu kızların yine birbirlerinden ayrılacakları için son haftaları duygu yoğun geçiyordu, bu yaz da olduğu gibi.
Geçen yaz yaptığı muhasebe stajı ile CV bilançosunda kar sağlayan Ezel, bu yaz da okuldaki muhasebe hocasıyla görüşüp, bürosunda staj yapmak istediğini söylemeye karar verdi. Bu fikri daha fazla düşünmeden mali müşavir hocasının yanına gitti ve :
--“ hocam sakıncası yoksa, sizinle bir konu üzerine konuşmak istiyorum.”
--“ tabii ki Ezel, konu ne?”
--“ hocam ben geçen yaz bir muhasebecide staj yaptım ve bu yazda evde durmak istemiyorum. Yine staj yapmak istiyorum;ama sizin için uygun mu?”
--“ ben bir arkadaşlara bakayım, uygun bir büro da ayarlayabilirsem eğer sana söylerim, olmazsa yanımda yaparsın; ama bunu fakültede kimseye söyleme. Sonra yanlış anlarlar.”
--“ beni tanıyorsunuz artık hocam, o konuda şüpheniz olmasın.”
--“ bu arada geçen gün neden ağlayarak göle doğru gittin? Bir problemin varsa anlatabilirsin.”
--“ ailevi bir problem hocam, şuan anlatamam, özür dilerim; ama yine de teşekkürler.”
--“ peki sen bilirsin, ama her zaman buradayım unutma.”
--“ sağ olun hocam, iyi günler.”
Ezel bu sırrı, stajı yapıp bitirene kadar kızlara dahi söylememeye karar verir; ama Ceren, Nergis ve Sevda’ya zamanla söyleyecektir tabii.
Haziran’ın son haftasıydı, mali müşavir hoca Ezel’i aradı:
--“ Ezel merhaba, eğer merkezdeysen gel, staj hakkında görüşelim, temmuzda da staja başlayacaksın benim büromda.”
--“ çok sevindim hocam ama ilçedeyim, şimdi gelemem de pazartesi hemen olurum büroda.”
--“ tamam Ezel, görüşürüz, iyi günler.”
--“ size de iyi günler hocam.”
Kafasında kariyer planı çizen Ezel, büyük bir öğrenme aşkıyla staj için büroya gider…
Veee…