Bir erkeğin gözünden: Evliliğin ilk 2 yılını sakin geçirmek için öneriler
Evlilik ve ilişki, her şeyden önce yeni bir süreçtir. İlk konuşulması gereken konu, bu yeni süreci kabullenmektir. Evliliğin ilk yıllarında yaşanan sorunların başında ; işbölümü, uyum süreci, bekarlıktan, evliliğe geçişi kabul edememek ve kendi hayal ettiği evliliği yaşayacağı beklentisidir.
Evliliğin ilk 2 yılında olası yaşanabilecek sorunlar:
İş bölümü sorunu
Sosyal yaşam ortaklığı
Duygusal- cinsel uyum ve beklenti sorunu
Ekonomik harcamalar sorunu
Tarafların ailelerine ilişkilerinde mesafe sorunu
Hayal ettiği evliliği yaşayamama. (reel yaşam geçiş)
Çocuk sahibi olma-olmama sorunu
Güvenmek- emin olmak sorunu
Doğru insan mı ? kaygısı ve acabalar
Genel olarak bakıldığında, evlilik ilk 2 yılı uyum dönemidir. Burada önerim evliliğin ilk 2 yılı mümkün olduğunca emek verilmeli, bu süre gerekirse 3 yıla da uzatılmalıdır. Bu ilk evrede boşanmaktan ayrılmaktan söz edilmemeli, bu kelimeler her farklılıkta kullanılacak kadar basite indirgenmemelidir.
Evliliğin ilk evresinde gereken emek verilmeden boşanma kararı alınmamalıdır.bu hassas süreç emek- iletişim- paylaşım ve karşılıklı çözüm inancı ile aşılır.
Çiftler, ilk yıllarda tüm evlilere olduğu gibi yaşanan sorunları sadece kendilerinin yaşadığını zanneder. Böyle olunca da eşim doğru insan mı? sorusu ile evliliğini sorgularlar. Unutulmamalıdır ki bu soruyu evliliğin ilk yıllarında sormayan yoktur.
Aslında ilk evreyi sağlıklı geçiren, binanın temelini sağlam atmak gibidir. Çünkü bu dönemde çözülmeyen sorunlar ilerleyerek kronikleşir. Sonrasında ise eşinizin öksürüğü bile sizi rahatsız edebilir.çünkü nedeni öksürük değil birikmiş çözümsüzlüklerdir.
Öneriler:
Evliliğin ilk evresinde ayakkabınızı çıkarıp eve girdiğinizde bekarlıktan getirdiğimiz ön yargıları bir kenara bırakarak adım atmalısınız.
Bu dönemde sorunların birer tanıma ve iş bölümünden kaynaklandığını bilmeliyiz.
Sorunu evlilikten değil, sorunu bu evliliğe emek vermeden yürütmeye çalışma fikrinden kaynaklandığını bilmeliyiz.
Sorunlar, suçlayıcı ve eleştirici olmayan bir üslup ile net olarak, diğer olaylar ile bağlantı kurulmadan ifade edilmelidir. Unutulmamalıdır ki evlilik bir işbölümü ve iletişim sanatıdır.
Problemler konuşurken, ben dilini kullanmalıyız. Neden sonuç ilişkisi şeklinde olmalıdır. (Örnek : x işinde bana yardım etmediğin için kendimi çok yalnız hissediyorum.)
Parasal konularda eşinize net olun. Kısa süreli sorunları bile onunla paylaşın. Geçer diye gizlemeyin. Ortaya çıkarsa bir güven kaybı yaşanır.
Geçmiş yaşamınıza karşı çok net durun. Eski arkadaşlarınızın evliliğinize tehlike olması, sizin verdiğiniz izine bağlıdır.
Bekarlık dönemindeki arkadaşlarınız ile ilişkilerinizde eşiniz ile beraber karar almalısınız.eşiniz tüm arkadaşlarınızı sevmek ve sizin karar samimi olmak zorunda değil.
Cinsel paylaşım konusunda, yaşanan sorunu güç ve ego ile özdeşleştirmeyin. Bunlar olağandır. Bir durumun sorun olabilmesi için sürekli be sık olması lazım. O halde anlık ve küçük sorunlar hastalık olarak görmeyin.
Ortak mekanlar konusunda birbirinizin beklentilerini ciddiye alın. Her zaman sizin istediğiniz yere gidilmesi zamanla eşinizin hem o etkinliğe hem de size öfkesinin oluşmasına neden olur.
Evlilik-İlişki Terapisti
Serhat Yabancı
Evlilik ve ilişki, her şeyden önce yeni bir süreçtir. İlk konuşulması gereken konu, bu yeni süreci kabullenmektir. Evliliğin ilk yıllarında yaşanan sorunların başında ; işbölümü, uyum süreci, bekarlıktan, evliliğe geçişi kabul edememek ve kendi hayal ettiği evliliği yaşayacağı beklentisidir.
Evliliğin ilk 2 yılında olası yaşanabilecek sorunlar:
İş bölümü sorunu
Sosyal yaşam ortaklığı
Duygusal- cinsel uyum ve beklenti sorunu
Ekonomik harcamalar sorunu
Tarafların ailelerine ilişkilerinde mesafe sorunu
Hayal ettiği evliliği yaşayamama. (reel yaşam geçiş)
Çocuk sahibi olma-olmama sorunu
Güvenmek- emin olmak sorunu
Doğru insan mı ? kaygısı ve acabalar
Genel olarak bakıldığında, evlilik ilk 2 yılı uyum dönemidir. Burada önerim evliliğin ilk 2 yılı mümkün olduğunca emek verilmeli, bu süre gerekirse 3 yıla da uzatılmalıdır. Bu ilk evrede boşanmaktan ayrılmaktan söz edilmemeli, bu kelimeler her farklılıkta kullanılacak kadar basite indirgenmemelidir.
Evliliğin ilk evresinde gereken emek verilmeden boşanma kararı alınmamalıdır.bu hassas süreç emek- iletişim- paylaşım ve karşılıklı çözüm inancı ile aşılır.
Çiftler, ilk yıllarda tüm evlilere olduğu gibi yaşanan sorunları sadece kendilerinin yaşadığını zanneder. Böyle olunca da eşim doğru insan mı? sorusu ile evliliğini sorgularlar. Unutulmamalıdır ki bu soruyu evliliğin ilk yıllarında sormayan yoktur.
Aslında ilk evreyi sağlıklı geçiren, binanın temelini sağlam atmak gibidir. Çünkü bu dönemde çözülmeyen sorunlar ilerleyerek kronikleşir. Sonrasında ise eşinizin öksürüğü bile sizi rahatsız edebilir.çünkü nedeni öksürük değil birikmiş çözümsüzlüklerdir.
Öneriler:
Evliliğin ilk evresinde ayakkabınızı çıkarıp eve girdiğinizde bekarlıktan getirdiğimiz ön yargıları bir kenara bırakarak adım atmalısınız.
Bu dönemde sorunların birer tanıma ve iş bölümünden kaynaklandığını bilmeliyiz.
Sorunu evlilikten değil, sorunu bu evliliğe emek vermeden yürütmeye çalışma fikrinden kaynaklandığını bilmeliyiz.
Sorunlar, suçlayıcı ve eleştirici olmayan bir üslup ile net olarak, diğer olaylar ile bağlantı kurulmadan ifade edilmelidir. Unutulmamalıdır ki evlilik bir işbölümü ve iletişim sanatıdır.
Problemler konuşurken, ben dilini kullanmalıyız. Neden sonuç ilişkisi şeklinde olmalıdır. (Örnek : x işinde bana yardım etmediğin için kendimi çok yalnız hissediyorum.)
Parasal konularda eşinize net olun. Kısa süreli sorunları bile onunla paylaşın. Geçer diye gizlemeyin. Ortaya çıkarsa bir güven kaybı yaşanır.
Geçmiş yaşamınıza karşı çok net durun. Eski arkadaşlarınızın evliliğinize tehlike olması, sizin verdiğiniz izine bağlıdır.
Bekarlık dönemindeki arkadaşlarınız ile ilişkilerinizde eşiniz ile beraber karar almalısınız.eşiniz tüm arkadaşlarınızı sevmek ve sizin karar samimi olmak zorunda değil.
Cinsel paylaşım konusunda, yaşanan sorunu güç ve ego ile özdeşleştirmeyin. Bunlar olağandır. Bir durumun sorun olabilmesi için sürekli be sık olması lazım. O halde anlık ve küçük sorunlar hastalık olarak görmeyin.
Ortak mekanlar konusunda birbirinizin beklentilerini ciddiye alın. Her zaman sizin istediğiniz yere gidilmesi zamanla eşinizin hem o etkinliğe hem de size öfkesinin oluşmasına neden olur.
Evlilik-İlişki Terapisti
Serhat Yabancı