Atıştırarak kilo vermek mümkün mü?

Diyet yapan insanların en çok yaptığı hatalardan biri de yanlış atıştırmalık seçimleridir. Eğer atıştırmalıklarınızı doğru seçmez iseniz kilo vereyim derken, daha fazla kilo alabilirsiniz. Diyet yaparken atıştırmalıkları tamamen listeden çıkarmak ise akıllıca değildir. Çünkü aç olduğumuzda kan şekerimiz ile beraber vücut direncimizde düşmektedir. Bu halsizlik esnasında, sağlıklı düşünemeyip daha fazla yeme eylemi içine girebiliriz. Bu yüzden sağlıklı, kan şekerimizi düzenleyecek ve bizi tok tutacak atıştırmalıklar seçmeliyiz. Bu yazımda sizlere birkaç atıştırmalık stratejisi hakkında konuşacağım.

Karpuz, salatalık gibi meyveler içinde fazlaca su bulundurduğundan öğün aralarında tercih edilebilecek iyi birer atıştırmalıktır. Hem midenizi dolu hisseder, hem de vücudunuza bolca su almış olursunuz. Ve psikolojik olarak beyniniz çok fazla şey yemişsiniz gibi algılar. Bu da sizi kalorisi yüksek yiyeceklere yönelmekten kurtarır.

Öğün aralarında aldığınız içeceklerde çok önemlidir. Çünkü içecekler tokluk hissi vermez. Ne kadar çok içseniz de kendinizi yine de aç hissedersiniz. Bu yüzden çikoloatı süt ve birtakım şekerli içecekleri tüketirken çok dikkatli olmalısınız. Normalde bir kase dolusu sütlaç yada çikolatalı pudingden alacağınız kalorinin çok daha fazlasını çikolatalı süt yada şekerli çaydan alabilirsiniz. Peki ne yapmak gerekir? Diyecek olursanız, posalı içecekleri tercih etmelisiniz. Örneğin içtiğiniz meyve suyunun içinde meyve atıkları olsun. Çikolatalı süt kıvamlı olsun. Böyle olduğunda beynin doymakla ilgili mekanızması posalı içecekleri tanıyor. Ve tokluk hissi devreye giriyor.

Ayrıca çok ilginç bir araştırmadan bahsetmek istiyorum konumuzla ilgili. Yemeklere acı baharat katmak gerek kalori yakmanız gerekse tokluk hissine ulaşmanız için oldukça yararlıymış. Her ne kadar ülkemizde acı iştah açar deselerde, araştırmacılar yemeğe konulan acı baharatın, yemek yeme süresini uzattığını böylece beynin tokluk hissi gönderdiğini söylüyor. Aynı zamanda acı biber metobolizmayı hızlandırarak daha fazla kalori yakmanıza yardımcı oluyor.

Son olarak kısa bir dipnottan bahsetmek istiyorum. Bizim bu kalori yapan yağlı, tatlı yiyeceklere olan ilgimiz sadece iradesizliğimizden değil çok daha uzun bi zamana dayanıyormuş. İlk insanlar hayatta kalmak için yani ölmemek için yemek tüketiyorlardı. Dolayısıyle de daha tatlı ve yağlı besinleri tercih ediyorlardı. Bu da zamanla dilimizin bu besinlere karşı alışkanlık kazanmasına sebep olmuş. Düşünün minik bir bebek bile şekerli yiyeceklere ilgi gösterir. Ama tüm bu olumsuz koşullara rağmen, dilimizi tutmak bizim elimizde diye düşünüyorum. Babaannem şöyle derdi: “Aş elinse, mide senin.”