İlk aşk unutulur mu?

Belki karşılıklı, belki de platonik… Aslına bakarsanız nasıl olduğu o kadar da önemli değil. Kalbinizin çarptığını, yaşadığınızı hissettiren ilk aşkınızı hatırlıyor musunuz, ya da unutabildiniz mi? En saf, en çocuksu duygularla yaşadığınız ilk ve belki de tek olan o aşk, kaç yaşında yaşamış olursanız olun, en güzel duyguları hissettiğiniz aşktır. Planlar yapmadan, çıkarsız sevmişsinizdir çünkü, henüz aşkın acımasız yönüyle tanışmamışsınızdır.

Sonraki ilişkilerde ne yaşayacağınızı bilirsiniz ve tabi bir gün ayrılacağınızı da. Ama o… Sanki hiç ayrılmayacakmışsınız gibi hissedersiniz, hiç bir şey planlı gelişmez, gelişigüzel seversiniz. En tatlı tarafı budur belki de ilk aşkın. Günün birinde ayrılmış olsanız da, yıllar sonra ufacık bir olay size onu anımsattığında, gülümseyerek anımsayabilirsiniz. İlk aşkı diğerlerinden ayıran belki de en önemli özelliği budur. Onunla birlikte, aşkla, sevgiyle, hayatla tanışırsınız. Belki de tutkuyla. Ama hayatınızın en masum aşkı O’dur.

“Her insana her nefes, bir başka heves, bir tek ilk aşk bitmeyecek.” Bir şarkının sözleri bunlar. Şiirlere, şarkılara milyonlarca kez konu olmuştur ilk aşk. Bir gün biter belki, ama yaşattıkları, hissettirdikleri unutulmaz.

Ondan sonra gelenleri hep onunla kıyaslarsınız. O masumiyeti, o saflığı ararsınız. Bir gün birilerini daha bile çok seversiniz , ama ilk aşkın yeri her zaman ayrıdır. Acı vermiştir belki de zamanında, ama zamanla gülümseyerek anımsamayı öğrenirsiniz. İlk kez kalbinizin çarptığını hissettiren, gördüğünüzde dizlerinizi titreten o aşk, bir yerlerde sizinle durur hep..