Sevgili Hanımefendiler, bu yazımda sizlere aşk acısından bahsetmek istiyorum. Hepimizin tüm hayatı boyunca en az bir kez, bazılarımızın ise defallarca kez tattığı bir acıdır aşk acısı.. Kimisi bu zorlu dönemi kolay atlatırken, kimisi ise ölüme kadar gidebilecek uçuk noktalara gelebilmektedir. E kolay değildir gönül sızısını dindirmek. Sizlere bu yazımda aşk acısı atlatmanızda yardımcı olabilecek bir kaç noktadan bahsedeceğim.
Aşk, canlıların hayatlarına anlam vermek belli bir duyguya tutunup o yolu izlemek için kendi hayatlarından fedakarlık etmelerini sağlayan soyut bir evre olarak tanımlanabilir. Ancak aşk her zaman duyguların paylaşımı olarak kalmamak için kendini farklı kılıklara sokarak eşler arası bağı bozabilir bu anlarda aşk acısı olarak nitelendirilen duygu için kırmak veya zarar vermek gibi kavramlardan çok gerçek duygulara tutunmak en mantıklı çözümdür.
Aşkın acısı olduğunu bilmeden bir yola girenler her zaman bittiğinde rüyalarından uyanmak yada yanında sakinleştirici bir başka olay ise onun eşyasıyla ağlamak gibi davranışların başlangıcı sayılabilir. Kim ne denli aşk acısı çekerse çeksin
erkekler bu evrede 1 hafta boyunca her gün mutlu olabilir ancak bu 1. Aya geldiğinde gerçek hüznü tatmaktadırlar. Erkekler için aşk acısı yemek yeme hissi veya karında bir ağrı gibi rahatsızlıklarla geçebilir.
Bayanlarda aşk acısı ise sanılandan daha zor geçmektedir. Bayanlar aşk için her şeyleri ortaya koyarken bittiğinde ilk haftalarda sabahlara kadar ağlarken 4 – 5 hafta sonra yeni bir dünya onlara açılmışcasına huzur içinde olurlar.
Kısaca aşk acısı geçmez sadece bastırılır ve siz bu baskıyı arkadaşlarınızda veya kendinizde bulucaksınız en büyük baskı eğlenmekse neden duruyorsunuz ki alışveriş yapın, gece dışarı çıkın, çılgıncasına dans edin ve sadece 4-5 hafta sonra siz
gerçek siz olucaksınız.