Küçüktüm aklım ermiyordu .
Çok küçüktüm ben ...
Duygularım , hayallerim , küçük kalbim; tertemizdi .
Kirli olan ellerimdi , üstüm başımdı...
Tek derdim üstümdü ,
Temiz tutmam gerekirdi , annem hep öyle isterdi.
Bazen çok kirlendim diye kızardı ,
Evimizin penceresinden bağırırdı :
- " Üstünü kirletme , yavrum ! "
- Şimdilerde ne çok özledim bu sözü - ..
Küçüktüm...
Dik kafalıydım , anneme ayak uyduramazdım.
Yine de ağlarken " anne " diye ağlardım .
İnsanın en sevdiği , onu en çok ağlatanmış bunu büyüyünce anladım .
Büyüyünce ...
Ne kadar büyüdüysem .
Hala çocukluğumla cebelleşip dururum -sanki hiç büyümedim- ...
Küçüktüm , annemin kızmalarını anlamayacak kadar , babamın evi zor geçindirdiğini görmeyecek kadar ...
Arkadaşım Ayşe'nin yeni oyuncağı olsa, babam hevesim kalmasın diye gidip parasının son kuruşu bile olsa o oyuncaktan alıp gelir mutlu ederdi beni ...
Parasızlığı bilmezdim .
Babam seyyar satıcıydı.
Çim adam sattı bir süre ,
Çim adam satarken hep gözüm kalırdı , hiç benim olmamıştı o çim adam ...
Hep oynar , şekilden şekile sokar ; geri bırakırdım.
Annem peşimde koşturup dururdu.
Düştüğümde kızacak diye korkardım ; o hep telaşlanırdı .
-" Birşeyin var mı yavrum " diye sorular sorar , nazımı çekerdi .
Babam gizli gizli kazandığı parayı sayardı ..
Nereye ne borcu varsa ona göre hesabını yapardı .
Küçüktüm anlamazdım .
25 kuruşluk şekerle mutluluğu satın alırdım .
Şimdilerde ise kalbim kırık !
Ne annemin kızmaları , ne babamın mutlu etme çabası var .
Çocukluğumu geri verin bana !
25 kuruşluk şekerle mutlu olduğum yılları verin bana ..
Çok küçüktüm ben ...
Duygularım , hayallerim , küçük kalbim; tertemizdi .
Kirli olan ellerimdi , üstüm başımdı...
Tek derdim üstümdü ,
Temiz tutmam gerekirdi , annem hep öyle isterdi.
Bazen çok kirlendim diye kızardı ,
Evimizin penceresinden bağırırdı :
- " Üstünü kirletme , yavrum ! "
- Şimdilerde ne çok özledim bu sözü - ..
Küçüktüm...
Dik kafalıydım , anneme ayak uyduramazdım.
Yine de ağlarken " anne " diye ağlardım .
İnsanın en sevdiği , onu en çok ağlatanmış bunu büyüyünce anladım .
Büyüyünce ...
Ne kadar büyüdüysem .
Hala çocukluğumla cebelleşip dururum -sanki hiç büyümedim- ...
Küçüktüm , annemin kızmalarını anlamayacak kadar , babamın evi zor geçindirdiğini görmeyecek kadar ...
Arkadaşım Ayşe'nin yeni oyuncağı olsa, babam hevesim kalmasın diye gidip parasının son kuruşu bile olsa o oyuncaktan alıp gelir mutlu ederdi beni ...
Parasızlığı bilmezdim .
Babam seyyar satıcıydı.
Çim adam sattı bir süre ,
Çim adam satarken hep gözüm kalırdı , hiç benim olmamıştı o çim adam ...
Hep oynar , şekilden şekile sokar ; geri bırakırdım.
Annem peşimde koşturup dururdu.
Düştüğümde kızacak diye korkardım ; o hep telaşlanırdı .
-" Birşeyin var mı yavrum " diye sorular sorar , nazımı çekerdi .
Babam gizli gizli kazandığı parayı sayardı ..
Nereye ne borcu varsa ona göre hesabını yapardı .
Küçüktüm anlamazdım .
25 kuruşluk şekerle mutluluğu satın alırdım .
Şimdilerde ise kalbim kırık !
Ne annemin kızmaları , ne babamın mutlu etme çabası var .
Çocukluğumu geri verin bana !
25 kuruşluk şekerle mutlu olduğum yılları verin bana ..