maviboncuk
Daimi Üye
Cinsel istismara uğrayan çocuğun, saldırganla aynı araçta Adli Tıp'a götürülmesi gibi yanlış uygulamalar artık yaşanmayacak.
Sağlık Bakanlığı, mağdurun karakol, hastane ve mahkeme sürecinde daha fazla yıpratılmaması için 'Çocuk İzlem Merkezi' projesini hayata geçiriyor. İfade muayene ve ruhsal-fiziki tedavi süreci bu merkezde yapılarak çocuğun olabildiğince az zarar görmesi sağlanaçak.
Sağlık Bakanlığı, cinsel istismara uğrayan çocukların muayene ve ifade verme sürecinde yaşadıkları mağduriyeti önlemek için harekete geçti. 'Çocuk İzlem Merkezi' projesini hayata geçiren bakanlık, çocuğun hastane, adli tıp ve adliyede aynı süreci tekrar tekrar yaşamasını engelleyecek. Hastane içine kurulacak merkeze getirilen çocuk, burada psikolog eşliğinde savcıya ifade verebilecek. Muayene, fiziki ve ruhsal tedavisi de aynı hastanede yapılacak. Bu kapsamda aralarında imamlar, polisler, öğretmenler ile adliye ve sağlık çalışanlarının da bulunduğu 60 bin kamu personeline 'cinsel istismar' konusunda eğitim verilecek. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ömer Faruk Koçak, Ankara'da pilot olarak 1 Ekim 2010 tarihinde uygulamaya başlanan Çocuk İzlem Merkezlerinin, çocukların istismar sonrasındaki süreçte örselenmesini engellemeyi amaçladığını belirtiyor. Cinsel istismara uğrayan çocukların hem ruhen hem de fiziken örselendiğini, defalarca yıpratıcı süreci yaşadığını anlatan Koçak, ailesiyle ya da tek başına kolluk kuvvetine müracaat eden çocuğun karakollarda, hastanelerde ve mahkemelerde defalarca olayı anlatmak zorunda kaldığını ifade ediyor. Çocuk İzlem Merkezi uygulaması çerçevesinde hastanede çocuklar için uygun bir mekan oluşturuluyor. Mağdurun ifadesi, aynalı bir odada psikologla konuşurken cumhuriyet savcısı tarafından alınıyor. Gerekirse savcı, talimatla içeri soru gönderebiliyor. Çocuğun psikolog eşliğinde alınan ifadesi kaydedilirken, muayenesi ve gerekiyorsa ilk tedavisi bu hastanede yapılıyor. Çocuk psikiyatristleri, hem çocuğun hem de ailesinin ruhsal açıdan tedavi sürecini başlatıyor. Daha sonra Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu desteğiyle çocuk ve ailesi rehabilitasyon sürecine alınıyor. Böylece çocuğun sağlıklı bir birey olarak topluma tekrar kazandırılması hedefleniyor.
KUR'AN KURSLARINDA ÖNLEYİCİ EĞİTİM
Projenin bir diğer ayağının da 'önlenebilir nitelikte cinsel istismar'ın ilgili kamu personeli tarafından fark edilerek önlenmesini sağlama olduğuna değinen Koçak, bu kapsamda 60 bin kamu personeline eğitim verileceğini açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilk etapta rehber öğretmenlerle, okul yöneticilerini eğiteceğini belirten Koçak, Diyanet'in de aile irşat rehberlik bürolarında çalışan personelle, imamlara yönelik eğitimler vermeyi planladığını ifade etti. Koçak, imamların Kur'an kurslarında çocukları konuyla ilgili onların anlayabileceği bir dilde bilgilendirmelerini öngördüklerini aktardıalıntıııı
Sağlık Bakanlığı, mağdurun karakol, hastane ve mahkeme sürecinde daha fazla yıpratılmaması için 'Çocuk İzlem Merkezi' projesini hayata geçiriyor. İfade muayene ve ruhsal-fiziki tedavi süreci bu merkezde yapılarak çocuğun olabildiğince az zarar görmesi sağlanaçak.
Sağlık Bakanlığı, cinsel istismara uğrayan çocukların muayene ve ifade verme sürecinde yaşadıkları mağduriyeti önlemek için harekete geçti. 'Çocuk İzlem Merkezi' projesini hayata geçiren bakanlık, çocuğun hastane, adli tıp ve adliyede aynı süreci tekrar tekrar yaşamasını engelleyecek. Hastane içine kurulacak merkeze getirilen çocuk, burada psikolog eşliğinde savcıya ifade verebilecek. Muayene, fiziki ve ruhsal tedavisi de aynı hastanede yapılacak. Bu kapsamda aralarında imamlar, polisler, öğretmenler ile adliye ve sağlık çalışanlarının da bulunduğu 60 bin kamu personeline 'cinsel istismar' konusunda eğitim verilecek. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ömer Faruk Koçak, Ankara'da pilot olarak 1 Ekim 2010 tarihinde uygulamaya başlanan Çocuk İzlem Merkezlerinin, çocukların istismar sonrasındaki süreçte örselenmesini engellemeyi amaçladığını belirtiyor. Cinsel istismara uğrayan çocukların hem ruhen hem de fiziken örselendiğini, defalarca yıpratıcı süreci yaşadığını anlatan Koçak, ailesiyle ya da tek başına kolluk kuvvetine müracaat eden çocuğun karakollarda, hastanelerde ve mahkemelerde defalarca olayı anlatmak zorunda kaldığını ifade ediyor. Çocuk İzlem Merkezi uygulaması çerçevesinde hastanede çocuklar için uygun bir mekan oluşturuluyor. Mağdurun ifadesi, aynalı bir odada psikologla konuşurken cumhuriyet savcısı tarafından alınıyor. Gerekirse savcı, talimatla içeri soru gönderebiliyor. Çocuğun psikolog eşliğinde alınan ifadesi kaydedilirken, muayenesi ve gerekiyorsa ilk tedavisi bu hastanede yapılıyor. Çocuk psikiyatristleri, hem çocuğun hem de ailesinin ruhsal açıdan tedavi sürecini başlatıyor. Daha sonra Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu desteğiyle çocuk ve ailesi rehabilitasyon sürecine alınıyor. Böylece çocuğun sağlıklı bir birey olarak topluma tekrar kazandırılması hedefleniyor.
KUR'AN KURSLARINDA ÖNLEYİCİ EĞİTİM
Projenin bir diğer ayağının da 'önlenebilir nitelikte cinsel istismar'ın ilgili kamu personeli tarafından fark edilerek önlenmesini sağlama olduğuna değinen Koçak, bu kapsamda 60 bin kamu personeline eğitim verileceğini açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilk etapta rehber öğretmenlerle, okul yöneticilerini eğiteceğini belirten Koçak, Diyanet'in de aile irşat rehberlik bürolarında çalışan personelle, imamlara yönelik eğitimler vermeyi planladığını ifade etti. Koçak, imamların Kur'an kurslarında çocukları konuyla ilgili onların anlayabileceği bir dilde bilgilendirmelerini öngördüklerini aktardıalıntıııı